Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/41 E. 2023/135 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/41 Esas – 2023/135
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.

8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2021/41 Esas
KARAR NO : 2023/135

HAKİM :…
KATİP : …

DAVACI :….
DAVALI :….

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/01/2021
KARAR TARİHİ : 14/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14.03.2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davanın, takibe konu alacak için müvekkili şirketin gerçekleştirmiş olduğu nakliye hizmetine ilişkin olarak davalı tarafa düzenlenen faturadan doğan cari alacaklarının tazminine ilişkin olduğunu, tüm Türkiye’de nakliye hizmetleri vermekte olan müvekkili şirketin davalı tarafa nakliye hizmeti sunduğunu, sunulan bu nakliye hizmeti kapsamında davalı tarafa faturalandırma yaptığını, davalının takip tarihi itibariyle 42.982,00-TL borcunun bulunduğunu, davalı tarafın Taşıma Kanunu hükümlerince peşin ödenmesi gereken borcunu ödemediğini, bu sebeple davalı hakkında 03.09.2020 tarihinde … 12. İcra Dairesinin 2020/7425 Esas sayılı dosyası ile ödenmeyen faturalara ilişkin icra takibi başlatılmış ise de davalı tarafın başlatılan icra takibine, ferilerine 09.09.2020 tarihinde itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu, müvekkili şirketin davalının itirazı üzerine takip işlemlerine devam edemediğini, ancak bu süreçte şirketler arasındaki ticari ilişkinin devam ettiğini, müvekkili şirketçe davalı adına yeni faturalandırmalar gerçekleştirildiğini, davalı tarafın da icra takibi borca ilişkin ve yeni faturalandırmalara ilişkin kısım kısım ödemeleri müvekkili şirkete yaptığını, davalının gerçekleştirdiği ödemeler dikkate alındığında, işbu davaya konu icra takibinin asıl alacağına ilişkin miktarın müvekkili şirkete ödendiğini, ancak söz konusu icra takibi dosyasında kalan bakiye borcun davalı tarafça müvekkili şirkete ödenmediğini, davalı tarafın takibe itiraz etmesinden sonra 18.09.2020 tarihinde 55.700-TL ödemeyi müvekkili şirketin hesabına haricen yatırdığını, yatırılan bu miktar TBK 100. Maddesi uyarınca faiz ve ferilerine mahsup edildikten sonra icra dosya masrafı olarak icra dosyasına toplam 7.080,94-TL tutarında daha ödeme yapılması gerektiğini, davalının icra dosyasına yaptığı itirazın haksız olduğunu, müvekkili tarafından dava açılmadan önce davalıya karşı arabuluculuğa başvurulduğunu, ancak bir anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile 7.080,94 TL asıl alacak tutarının takip tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsili için takibin devamına ve davalı tarafın asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ticaret siciline kayıtlı olduğu yerin Ümraniye-İstanbul olduğunu, bu nedenle HMK’nun 6. Ve 14. Maddeleri uyarınca yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olup, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, esasa ilişkin olarak da; davacı tarafın davalı şirket aleyhine … 12. İcra Müdürlüğünün 2020/7425 Esas sayılı takip dosyasıyla icra takibi başlattığını, icra takibine konu ödeme emrinin 04.09.2020 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiğini, 09.09.2020 tarihinde süresi içerisinde takip konusu borcun tamamına itiraz edildiğini, davacının müvekkili şirketin cari hesap kayıtlarına göre herhangi bir alacağının olmadığını, hatta müvekkili şirketin alacaklı bulunduğunu, müvekkili şirketin herhangi bir borcunun olmamasına rağmen 18.09.2020 tarihinde iki kez 27.850,00-TL olarak toplam 55.700,00-TL’nin müvekkili şirket tarafından davacı tarafa ödeme yapıldığını, müvekkili şirket aleyhine yapılan icra takibinin ve açılan işbu davanın yasal dayanaktan yoksun olduğunu savunarak, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddine ve haksız takip nedeniyle davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacı şirket tarafından davalıya verilen taşıma hizmeti karşılığı düzenlenen faturalardan doğan cari alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itiraz sonrasında, davalı tarafça yapılan harici ödemenin mahsubu sonucu icra dosya masrafı olarak ödenmesi gereken toplam 7.080,94 TL tutarın tahsilini teminen itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir.
İncelenen tüm dosya ve evrak kapsamı itibari ile; Davada çözümü gereken yön, davacının davalıya verdiği taşıma hizmetlerinden doğan alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibi ve davalının itirazı sonrasında, davalı tarafından yapılan harici ödeme sonucu davacının halen davalıdan tahsili gereken bir alacağının bulunup bulunmadığı, varsa ise bunun kapsam ve miktarının tayin ve tespiti noktasındadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında, tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla gerekli deliller toplanmış, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bu kapsamda öncelikle davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde Mali Müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılması amacıyla davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının bulunduğu yer olan İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesine gerekli talimat yazılmış, talimat sonucu SMMM … tarafından hazırlanan 16.05.2022 tarihli Bilirkişi Raporu dosyaya sunulmuş olup, raporda özetle; davalı şirkete ait 2020 ve 2021 yıllarına ait Yevmiye ve Kebir Defterlerinin elektronik ortamda tutulmuş olup, 2020 ve 2021 Yılları Açılış ve Kapanış Tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yapıldığı, kayıtların birbirleriyle bağlantılı olup, birbirini doğruladığı ve bu sebeple ticari defterlerin delil olabilme özelliğine sahip olduğu, taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, bu ilişki neticesinde defter kayıtlarına göre tarafların birbirlerine çeşitli tarihlerde faturalar düzenlediği ve ayrıca … firması tarafından çeşitli tarihlerde bazı ödemeler yapıldığı, bu ticari ilişkiden kaynaklanan tutarların 320 nolu SATICILAR hesap adı attında takip edildiği, sunulan defter kayıtlarına göre … firmasının borç ve alacak kayıtlarının birbirleri ile örtüştüğü, ibraz edilen defter kayıtlarına göre 03.09.2020 takip tarihi itibariyle … firmasının, …Otom. A.Ş. firmasına 17.592,64 TL borcu olduğu, ibraz edilen defter kayıtlarına göre 20.01.2021 dava tarihi itibariyle … firmasının, …Otom. A.Ş. firmasından 39.711,60 TL alacağı olduğu, takip tarihi olan 03.09.2020 itibariyle, 17.592,64 TL …Otom. A.Ş. firması için tahsili gereken tutar olduğu, … firmasınca takip tarihi itibariyle bu tutar kadar temerrüdün gerçekleştiği, 20.01.2021 dava tarihi itibariyle 39.711,60 TL tutarında davacı …Otom. A.Ş. firmasından tahsili gereken tutar olduğu ve dava tarihi itibariyle … firmasınca ternerrüdün gerçekleşmediği hususlarının tespit edilmiş olduğu, daha sonra davacı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde SMMM bilirkişi marifetiyle yaptırılan inceleme sonucu SMMM bilirkişi … tarafından düzenlenen 17.12.2022 tarihli raporda özetle; davacı şirket kayıtlarında davalıya ilişkin kayıtlar, 2020 takvim yılında 120.M.015, 2021 takvim yılında 120 O1 02 M027 kodlu ALICILAR hesaplarında takip edildiği, söz konusu hesapların muavin defter dökümlerinin rapor ekine alınmış olup, takip tarihi olan 03.09.2020 tarihi itibariyle 120.M.015 kodlu hesabın 42.982,00 TL borç bakiyesi verdiği, diğer bir anlatımla davacının, davalıdan bu miktarda alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalı yana ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde yaptırılan inceleme sonucu düzenlenen raporda ise davalının davacıya 17.592,64 TL tutarında borçlu olduğunun tespit edilmiş olduğu, taraf defterlerinde yer alan borç bakiyesinin birbiri ile uyumlu olmadığı, ancak taraf itirazlarından borç bakiyesine ilişkin bir itirazın bulunmadığı, yalnızca işbu davaya konu olan … 12. İcra Müdürlüğü’nün 2020/7425 Esas sayılı dosyasına yapılan itiraz ve kalan alacak bakiyesi bakımından değerlendirme yapmak gerektiği, bu durumda; davacının davalı aleyhine 03.09.2020 tarihinde yasal takip başlattığı, davalı yanca takibe 09.09.2020 tarihinde itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin 14.09.2020 tarihinde durdurulduğu, ancak 18.09.2020 tarihinde davacıya haricen toplamda 55.700 TL ödemede bulunulduğu, bu durum muvacehesinde yalnızca anılan dosya hesabı ve kalan alacak bakiyesi hesaplandığında, davalının 4.994,79 TL fazladan ödeme yapmış olduğu hususlarının tespit edildiği, tarafların raporlara karşı beyan ve itirazlarda bulunduğu, toplanacak başkaca bir delil bulunmadığından tahkikata son verildiği görülmüştür.
Bu durumda; yapılan yargılamaya, toplanan delillere, takip dosyasına, alınan bilirkişi raporlarına, tarafların beyanlarına ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında taşıma hizmetinden kaynaklanan bir ticari ilişki olduğu, davacı tarafından davalıya taşıma hizmetlerinin verildiği ve bundan dolayı davacının, davalıdan cari hesap alacağının doğduğu, davacı tarafça bu alacağın tahsili amacıyla 03.09.2020 tarihinde icra takibine geçildiği, davalı tarafça 09.09.2020 tarihli dilekçe ile takibe itirazda bulunulduğu, itiraz dilekçesinde alacaklıya borçlu olunmayıp, aksine alacaklı olunduğunun belirtildiği, ancak takibe itiraz edilmesinden sonra davalı tarafça 18.09.2020 tarihli iki adet banka havalesi ile “Navlun Cari Hesap Ödemesi” ve “Navlun” adı altında davacı şirkete 27.850,00’er TL’den olmak üzere toplamda 55.700,00 TL ödemede bulunulduğu, düzenlenen bilirkişi raporlarında davalının dava tarihi itibariyle davacıya bir borcunun bulunmadığının tespit edildiği, taraflar arasında taşıma hizmetine ilişkin olarak süreklilik arz eden bir ticari ilişki olup, bundan dolayı bir cari hesap ilişkisinin oluştuğu, kimi zaman davacının alacaklı, kimi zaman davalının alacaklı duruma geçtiği, taraflara ait defter kayıtlarının incelenmesi sonucu ortaya çıkan durumun da bu tespiti doğruladığı, ancak davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucuna göre bir değerlendirme yapılacak olursa, takip tarihi olan 03.09.2020 tarihi itibariyle davacının davalıdan 42.982,00 TL alacaklı olduğu, davacının kendi kayıtlarına dayalı olarak anılan miktar üzerinden başlattığı icra takibine davalı tarafça itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin 14.09.2020 tarihinde durdurulduğu, ancak takip durduktan sonra davalının 18.09.2020 tarihinde davacıya banka havaleleri ile toplamda 55.700 TL ödemede bulunduğu, SMMM … tarafından düzenlenen raporda; dava konusu icra takibi uyarınca yapılan asıl alacak ve işlemiş faiz ile vekalet ücreti, masraf, tahsil harcı gibi dosya ferileri de gözetilerek yapılan hesaplama sonucunda bile davalı tarafından 4.994,79 TL fazladan ödeme yapılmış olduğunun belirlendiği, davacı tarafça rapora karşı verilen 03.01.2023 tarihli itiraz ve beyan dilekçesinde, davalı şirketin takibe itiraz ettikten sonra 18.09.2020 tarihinde davacı şirket hesabına 55.700 TL tutarında haricen ödeme yaptığını, ancak söz konusu yatırılan tutarın Borçlar Kanunu’nun 100. maddesi gereği faiz ve ferilerine mahsup edildiğini, icra dosya masrafı olarak ise geriye vekalet ücreti (3/4 oranında düşüldükten sonra açığa çıkan tutar), tahsil harcı (%2,27 üzerinden hesaplanan tutar) ve diğer dosya giderleri toplamı olan 7.084,94 TL’nin davalı tarafından hala ödenmediğini ileri sürmüş ise de bilirkişi tarafından faiz, vekalet ücreti ve dosya ferileri de nazara alınarak gerekli hesaplamanın yapıldığı, yapılan hesaplama sonucu davacının ödeme yaptığı tarih itibariyle 4.994,79 TL fazladan ödeme yapmış olduğunun belirlendiği, bu durumda davacının dosya masrafı olarak ileri sürdüğü ve talep ettiği dava değeri olan 7.080,94 TL alacağının varlığının kanıtlanamadığı, davacının dava tarihi itibariyle talep edebileceği bir alacak hakkının bulunmadığı anlaşılmakla, davacının yerinde görülmeyen davasının ve yasal koşulları bulunmayan icra inkar tazminatına ilişkin istemi ile taraflar arasında sürekli bir ticari ilişki bulunduğundan ve davacının icra takibine geçmekte haklı olmasından dolayı davalının kötü niyet tazminatına ilişkin isteminin de yasal koşulları bulunmadığından reddine, dava değeri her ne kadar 7.080,94 TL olarak gösterilmiş olup, davanın değeri bu miktar ise de davanın dayanağı olan icra takip dosyasındaki alacak miktarının 42.982,00 TL olması nedeniyle verilen işbu karara karşı istinaf yolunun açık tutulması gerektiği sonucuna varılmakla, yukarıda yapılan açıklamalar ve varılan hukuki sonuca uygun olarak aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının yerinde görülmeyen davasının REDDİNE,
2-Davacı ve davalının yasal koşulları bulunmayan ve yerinde görülmeyen icra inkar tazminat ile kötü niyet tazminatına ilişkin feri nitelikteki istemlerinin de REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcının, dava açılırken alınan 120,93-TL peşin harçtan mahsubu ile alınması gereken 58,97‬-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,

4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf davada kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı taraf yararına dava değeri gözetilerek belirlenen 7.080,94-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde … BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/03/2023

Katip…
¸e-imzalıdır.

Hakim….
¸e-imzalıdır.