Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/402 E. 2021/455 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/402
KARAR NO : 2021/455

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 02/07/2021
KARAR TARİHİ : 05/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dilekçesiyle özetle; davalı teşekkülün araç kiralamaya ilişkin 29.09.2020 tarihinde yapmış olduğu ihale sonucunda davacı ile aralarında 09.11.2020 tarhinde 21 adet aracın 24 ay süreyle sürücüsüz olarak kiralanması konulu hizmet alımına ait sözleşme imzalandığını, davacı şirket 11 adet binek otomobil, 3 adet kombi kamyonet, 1 adet tek kabin pick up, 1 adet çift kabin pick up, 1 adet 4×4 pick up, 3 adet 8+1 bagajlı minibüs, 1 adet 16+1 Ekstra Uzun Bagajlı Minibüs’ten oluşan 21 adet aracın iş başlangıç tarihi olan 01.01.2021 tarihinde teşekküle sağlama taahhüdünde bulunduğunu, müvekkili şirket sözleşme akabinde davalı teşekküle sağlamak amacıyla sözleşme şartlarına uygun araçların siparişini … ve … Otomotiv Servis ve Ticaret A.Ş’lerinden vermiş olmasına rağmen, 04.11.2020 tarihli ve bila sayılı … yazısı ile siparişe konu 11 adet … … 1.6 …(metalik renkli) araç siparişinin “pandemi sürecinde araç üretiminin kaymasından dolayı temin edilememekte” olduğunu bildirdiğini, siparişe konu araçların siparişi takiben 90-120 gün içerisinde üretilebileceğini bildirdiğini, … Otomotiv Servis ve Ticaret A.Ş’nin üretim kotalarının 2020 yılında dolması sebepleriyle tedarik edilemeyeceğini, ilgili araçların 2021 yılında temin edilip edilemeyeceği konusunun ise ancak 2021 yılının Ocak ayı içerisinde bildirileceğini, davalı teşekküle 27.11.2020 tarihli dilekçesiyle işbu hususlar bildirilerek tedarik ve üretim zinciri pandemi sebebiyle bozulan otomotiv sektörünün bir sonucu olarak sözleşme kapsamında belirtilen araçların, üreticiler tarafından teslim edileceği süreye kadar, müvekkil şirket tarafından davalı idarenin hizmetlerinin aksamaması için sözleşme başlangıç tarihi itibariyle pandemi sebebiyle oluşan mücbir sebepler kapsamında ikame araçları teslim edeceği bildirildiği, şartlarına uygun olarak idareye bildirimde bulunulmuş ve var olan mücbir sebepten dolayı temin edilemeyen araçlar yerine üretici tarafından temin edilene dek ikame araçların idareye sağlanacağı süresi içerisinde bildirildiği, işe başlama tarihi itibariyle davalı teşekküle 21 adet, sözleşmeye uygun şekilde araç temin edildiğini, sözleşme kapsamında müvekkili şirketin ifasını yerine getirdiğini, buna karşın daha üst model ve segmentte ikame araçlar ile hizmet alan davalı şirketçe davacı şirkete hakedişinden kesinti yapması ve mücbir sebepleri gözardı etmiş olmasının hukuka aykırı bir durum yarattığını, davalı idarenin hakedişleri eksik bir şekilde yatırdığını açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, alacağın belirsiz alacak olması sebebiyle, mahkemece yapılacak yargılama ve toplanacak deliller neticesinde kendilerince hesaplanamayan şimdilik 10.000,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek avans faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı şirket ile davacı arasında kiralamaya ilişkin 29/09/2020 tarihinde yapılmış olan ihale sonucunda aralarında 09/11/2020 tarihinde 21 adet aracın 24 ay süre ile sürücüsüz olarak kiralanması konulu hizmet alımına ait sözleşmeden kaynaklandığı belirtilen alacağın tahsili istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari sayılan işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Bu nedenlerle işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re’sen dikkate alınır.
HMK. madde 4’de Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevinin belirtildiği, buna göre dava konusunun değer ve tutarına bakılmaksızın “a” bendinde kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıklara konu olan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların da belirtildiği anlaşılmıştır.
Davaya konu alacağın kapsamı incelendiğinde ve dosyaya sunulan …nün ihtiyacı olan 21 adet aracın 24 ay süre ile sürücüsüz olarak kiralanması, hizmeti alımına ait sözleşme örneği incelendiğinde; bu sözleşmede madde 5 ile iş tanımı yapılmış, “Sözleşme konusu iş … merkez teşkilatı ana bina ve ek hizmet binaları bünyesinde evrak, personel, eşya ve yemekhane ihtiyaçlarının taşınması gerektiğinde Ankara ili dışındaki yapılacak seyahat ve görevlerde kullanılmak üzere yakıt Teşekküle ait olmak kaydıyla, km bağlı kalmaksızın sürücüsüz toplam 21 adet dizel ve benzinli yakıt kullanan araç kiralanması hizmet alım işidir.” şeklinde belirtildiği anlaşılmakla; dava konusu talep dilekçesi de incelendiğinde; taraflar arasındaki sözleşmenin 21 adet aracın 24 ay süre ile sürücüsüz olarak kiralanması konulu hizmet alımına ait sözleşme dolayısıyla ortaya çıktığı belirtilen alacağın avans faizi ile birlikte tahsili talebine ilişkin olduğu, araçların sürücüsüz olarak kiralanması söz konusu olduğu nedenle bu durumda kiralama sözleşmesi kapsamı değerlendirildiğinde; uyuşmazlığın içeriği itibariyle HMK m. 4/a uyarınca görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu, bu davaya sulh hukuk mahkemelerince bakılacağı, ticaret mahkemesinin görevli olmadığı nedenle 6100 sayılı HMK.’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca bu hususunun dava şartlarından olduğu ve davanın her aşamasında resen dikkate alınacağı da gözetilerek davanın usulden reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Ankara Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi görevli mahkeme olduğundan, Mahkememizin görevsizliğine, 6100 sayılı H.M.K’nun 114 ve 115.maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dava dosyasının Ankara Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine tevzi için Ankara Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3-Yargılama gideri, vekalet ücreti ve harç konusunda HMK ‘nun 331/2.maddesi gereğince görevli mahkemece karar verilmesine ,
4-Karar kesinleştiğinde ve gönderme talebinde bulunulmadığı takdirde HMK ‘ nun 22. maddesi 1.fıkra son cümlesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına ve kullanılmayan gider avansının HMK’ nun 333. maddesi gereğince davacıya iadesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.