Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/397 Esas – 2022/20
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2021/397
KARAR NO : 2022/20
HAKİM :….
KATİP : ….
DAVACI : …..
DAVALI : …..
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 30/06/2021
KARAR TARİHİ : 20/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili bankanın Ostim Şubesi nezdinde dava dışı … Tambur Kaplama İml. Kau. Müh. İnş. Elek. Elekt. Nak. Mak. İth. İhr. San ve Tic. Ltd. Şti. lehine, davalı … … ve dava dışı …’ın müteselsil kefaletiyle Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine istinaden kredi hesapları açıldığını ve krediler kullandırıldığını, dava dışı kredi borçlusu ve kefiller sözleşme hükümlerini yerine getirmediklerini, bunun üzerine açılan bu hesapların kapatılarak, borçlulara Ankara ….. Noterliğinin 12.12.2019 tarihli 45263 yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderildiğini; 10.12.2019 tarihi itibariyle ticari kredi, spot kredi ve 1 adet çek yaprağından kaynaklanan alacaklarından dolayı toplam 130.018,47 TL. nakit alacağın ödenmesi talep edilmişse de olumlu bir sonuç alınamadığını, bunun üzerine alacağın tahsili amacı ile davalı borçlu aleyhine Ankara …..İcra Müd. 2020/528 E. sayılı dosyasından 09.01.2020 tarihinde icra takibine başlanarak; 130.018,48 TL Asıl alacak, 5.070,72 TL muacceliyetten (10.12.2019) takip t. kadar yıllık 546,8 tem.faiz, 253,52TL faizinin % 5 gider vergisi, 307,48 TL masraf, 491,67 TL Noter Masrafı olmak üzere 136.141,87 TL, toplam alacağının 130.018,48 TL olan asıl alacağa 09/01/2020 tarihinden ödeninceye kadar işleyecek ve TBK.100 Md. uyarınca kısmi ödeme öncelikle faize mahsup edilerek hesaplanacak yıllık 46,8 temerrüt faizi, faizin 55 gider vergisi, avukatlık ücreti ve icra masraflarıyla birlikte fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla tahsilinin talep edildiğini, davalı borçlunun takibe konu asıl alacak, masraf ve faizleriyle birlikte tüm ferilerine itiraz ettiğini ve İcra Müdürlüğü’nce borçlu hakkındaki takibin durdurulmasına karar verildiğini, dava konusu alacağa ilişlin 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi gereğince işbu davanın açılmasından önce 25.05.2021 tarih 2021/58483 başvuru numarası ile arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu, arabuluculuk toplantısında yapılan görüşmeler sonucunda anlaşma sağlanamamış olduğunu, takibe haksız yere itiraz eden borçlunun malvarlığını kaçırma girişimi içerisinde olduğu istihbar olunduğundan; fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile 136.141,87 – TL nakit alacağın ödenmesi için İİK 257/1 ve müteakip maddeleri gereğince borçlunun menkul ve gayrimenkul mallarının ihtiyaten haczine, davanın kabulü ile, 130.018,48 171TL asıl alacak, 5.070,72 TL muacceliyetten(10.12.2019) takip tarihi kadar yıllık 46,8 tem.faiz, 253,521TL faizinin %5 gider vergisi, 307,48 TL masraf, 491,67 TL Noter Masrafı 136.141,87 TL toplam alacağımızın, 130.018,48 TL olan asıl alacağa 09/01/2020 tarihinden ödeninceye kadar işleyecek ve TBK.100 Md. uyarınca kısmi ödeme öncelikle faize mahsup edilerek hesaplanacak yıllık % 46,8 temerrüt faizi, faizin % 5 gider vergisi, avukatlık ücreti ve icra masraflarıyla birlikte fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla tahsili;, takip talebindeki diğer kayıt ve şartlarla devamına olanak sağlayacak şekilde borçlunun Ankara ….. İcra Müdürlüğü’nün 2020/528 E. sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takip sonrası tahsil edilen toplam 6.425,78 TL.’nin mahkemenizce yapılacak olan yargılamada tespit edilecek hesaplamalarda dikkate alınmasına, haksız itiraz sebebi ile davalının, itiraz tarihi itibariyle mevcut olan nakit alacak üzerinden % 20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, borçlu hakkında İİK. Madde 257.maddesi gereğince mahkemenizce tesis edilecek olan ihtiyati haciz kararı için tarafımızca sunulacak teminat mektubununun, yargılamanın lehimize sonuçlanması akabinde iadesi hususunda esas hakkında hükümle birlikte karar verilmesine, yargılama giderleri ile dava vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kurumca dava dilekçesinde (Bilerek veya Bilmeyerek) tam olarak açıklanmayan Genel Kredi sözleşme silsilesi açıklanacak olunursa; davacı kurumca belirtilmiş olduğu üzere davalı müvekkil ile aralarında 17.11.2017 ve daha sonrasında ise 12.02.2018 tarihli sözleşmeler her ne kadar akdedilmiş ise de davalı müvekkilin şirket hisselerini yine davacı kurumca kabul edilen … isimli şahsa 10.06.2019 tarihinde devretmesi üzerine bu sefer yeni şirket yetkilisi dava dışı … ve tarafları arasında önceki sözleşmeleri de kapsayan (17.11.2017 ve 12.02.2018) yeni bir Genel Kredi Sözleşmesi imza altına alındığını, imza altına alınan sözleşme çerçevesinde ise dava dışı … isimli şahsın davalı müvekkili yerine müteselsil kefil olarak alınarak dava dilekçesinde açıklanan teminat çeklerinin teslim alındığını, davacı kurumca dava dışı müteselsil kefil olarak ismi açıklanan …’ın icra takibine itirazda bulunmamış olması ve yalnızca borçlu bulunmayan davalı müvekkilin itiraz kaydında bulunmuş olması nedeniyle söz konusu yeni sözleşmenin dayanak olarak dava dilekçe ekinde mahkemeye sunulmamış olduğu, davacı kuruma ait çek koçanının imza kısmına bakıldığında ise davalı müvekkilin imzası yerine yeni şirket sahibi dava dışı … imzasının bulunduğu, yani davacı banka nezdinde şirket devrine ilişkin tüm işlemlerin gerçekleştirilmiş ve davalı müvekkil kaydı ile sorumluluğunun kaldırılmış olduğunu, nitekim Yargıtay ….. Hukuk Dairesinin 14.09.2012 tarih 2011/5684E. – 2012/13371K. Sayılı ilamında, bankanın kredi müşterisi veya devir alan şirket yetkilisi ile yeni bir kredi sözleşmesi yapmış olması durumunda artık bu aşamadan sonra verdiği kredilerin bu yeni kredilerin kapsamında olduğıuna dair bir karinenin bulunduğunu, aksi halde bankanın, geçerli bir kredi sözleşmesi var iken, yeni bir kredi sözleşmesi akdetmesinin hiçbir anlamının olmayacağı, yeni bir genel kredi sözleşmesinin akdedilmiş olmasının eski sözleşmenin fiilen kadük hale gelmesi anlamına geleceği, yeni bir sözleşme akdedildikten ve doğal olarak verilen kredilerin geri dönmemesi halinde, bankanın fiilen sona ermiş eski sözleşmenin kefiline, yeni borç için müracaat etmesinin hukuken mümkün olmayacağı gibi aslında ahlak ve iyi niyet kurallarına da aykırılık teşkil edeceği şeklinde açıklama ve hüküm kurulmuş olması gerçeği karşısında davacı banka tarafından gizlenilen yeni kredi sözleşmesi kapsamında borçluluğunun bulunmadığını,
dava dışı … ile davacı banka arasında akdedilen yeni kredi sözleşmesinin müvekkili yönünden zorunlu şekil şartlarına uygun gerçekleştirilmemiş olduğu ayrıca davalı müvekkili ile akdedilen genel kredi sözleşmelerindeki kefillik kaydında da müvekkili eşinden yasada belirtilmiş olduğu gibi rızanın alınmamış olduğu gerçeği karşısında davalı müvekkili yönünden borçluluk durumunun bulunmadığını,taraflarınca kefillik ve borçluluk durumu kabul edilmemekle birlikte davacı banka tarafından borçlulara kat hesabının ihtar edildiği iddia edilmiş ise de dosya geneline bakıldığında yalnızca dava dışı şirkete kat hesabının tebliğ edilmiş olduğunu, kefil olarak iddia edilen davalı müvekkile karşı herhangi bir kat hesabının gönderilmemiş olduğu, asıl borçlunun borcunu ödemediği müteselsil kefile ihbar edilmedikçe asıl borçlunun temerrüdü nedeniyle oluşan temerrüt faizinden
müteselsil kefilin sorumlu tutulamayacağı ayrıca davacı yanca ikrar edilmiş olmasına karşın tahsil edilen çekin sorumluluk bedellerinin de toplam borç üzerinden düşülmeyerek davaya dayanak takibe konulmuş olduğunu ve sebepsiz zenginleşme durumuna vücut verdiğini, haklı beyanların kabulü ile eksik ve yanıltıcı olarak iddia edilen davacı kurum beyanları ile işbu yasaya aykırı davanın reddini, davacı yanın kötüniyetli olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle haklarında %20 den aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı yana yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kredi ve teminat sözleşmesinden kaynaklanan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce aldırılan 25/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacı bankanın, dava dışı asıl borçlu … Tambur Kaplama İml, Kau. Müh. Inş. Elek. Elekt. Nak. Mak. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne, kullandırılan krediler nedeniyle davalı kefil … …’dan, talebe bağlılık ilkesi gereği (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) 09.01.2020 takip tarihi itibariyle; toplam 125.771,91 TL alacaklı olduğu, taraflar arasında imzalanan Kredi Sözleşmesi ve mevzuata göre 119.648,52 TL asıl alacak tutarının; 110.166,52 TL’lık kısmına yıllık % 32,60, 7.452,00 TL’lık kısmına yıllık % 21,90, 2.030,00 TL’lık kısmına yıllık % 24,96 oranında faizleri ve faizin % 5 BSMV’leri ile birlikte talep edebileceği, davacı bankanın, dava dışı asıl borçlu … Tambur Kaplama İml. Kau. Müh. Inş. Elek. Elekt. Nak. Mak. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne, kullandırılan krediler nedeniyle davalı kefil …. ‘dan, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) 30.06.2021 dava tarihi itibariyle; toplam 178.353,32 TL alacaklı olduğunun hesap edildiği, taraflar arasında imzalanan Kredi Sözleşmesi ve mevzuata göre 114.901,40 TL asıl alacak tutarının; 110.166,52 TL’lık kısmına yıllık % 32,60, 2.704,88 TL’lık kısmına yıllık % 21,90, 2.030,00 TL’lık kısmına yıllık % 24,96 oranında faizleri ve faizin %5 BSMV’leri ile birlikte talep edebileceği tespit edilmiştir.
Toplanan deliler ve tüm dosya kapsamında yapılan inceleme sonucu, davalının davacı bankayla arasındaki kredi sözleşmesi, kefalet sözleşmesi ve bu sözleşmeler kapsamında belirlenen faiz oranları ve davacı bankanın fiilen uygulamış olduğu faiz oranına göre belirlenen temerrüt faizi gereğince denetime ve hüküm kurmaya elverişli görülen bilirkişi raporuna göre, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 119.648,52 TL asıl alacak , 5.070,72 TL işlemiş faiz, 253,52 TL BSMV, 307,48 TL Noter Masrafı, 491,67 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 125.771,91 TL alacaklı olduğu, davalının kefaletinin şahsi kefalet hükmünde olduğu ve kefil olunan şirket hissesi devredilmiş olsa dahi kefaletin limitle sınırlı olarak devam edeceği ,davalı sözleşme tarihinde asıl borçlu şirket yetkilisi ve ortağı olmakla eş rızasının aranmayacağı, davalının itirazlarının haksız olduğu ve haksız itiraza göre icra inkar tazminatından da sorumlu olacağı anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne ve davalı aleyhine kabul edilen miktar üzerinde %20 icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının kısmen kabulü ile, davalı borçlunun Ankara ….. İcra Müdürlüğünün 2020/528 Esas sayılı dosyasında 119.648,52 TL asıl alacak , 5.070,72 TL işlemiş faiz, 253,52 TL BSMV, 307,48 TL Noter Masrafı, 491,67 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 125.771,91 TL üzerinden itirazının iptaline, bu miktar yönünden takibin devamına ,fazlaya ilişkin istemin reddine,
119.648,52 TL asıl alacağın 110.166,52 TL ‘lik kısmına %32,60, 7.452,00 TL ‘lik kısmına %21,90 , 2.030.00 TL ‘lik kısmına %24,96 oranında takip tarihinden itibaren temerrüt faizi ve faizin %5 ‘i oranında BSMV işletilmesine,
Alacak likit ve itiraz haksız olmakla hükmolunan meblağın %20 ‘si oranında hesaplanan 25.154,38 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım yönünden davacının kötüniyeti tespit ve ispat olunmadığından kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
31.03.2020 tarihinde yapılan 749,36 TL, 17.07.2020 tarihinde yapılan 2.476,42 TL,19.03.2021 tarihinde yapılan 1.600,00 TL ve 19.03.2021 tarihinde yapılan 1.600,00 TL’nin icra müdürlüğünce dosyanın infazında değerlendirilmesine,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 8.591,48 TL harçtan 1.644,26 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 6.947,22 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 126,00 TL posta ve tebligat gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 926,00 TL yargılama giderinin kabul oranı üzerinden (% 92,38 kabul) 855,44 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacının dava açarken ödediği 1.703.56 TL peşin ve başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin 1.219,42 TL’ sinin davalıdan 100,58 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 15.898,33 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davanın reddedilen bölümü için kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/01/2022
Katip ….
¸e-imzalıdır.
Hakim ….
¸e-imzalıdır.
¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.