Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/395 E. 2021/621 K. 08.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/395 Esas – 2021/621
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2021/395
KARAR NO : 2021/621

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : …..
DAVALI :…..

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/06/2021
KARAR TARİHİ : 08/10/2021
G.K.YAZIM TARİHİ : 13/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesiyle; , müvekkili , dava dışı … Nak.Gıda …Ltd.Şti. tarafından keşide edilen 28/10/2018 tarihli ve 91.000,00 TL bedelli davalı bankanın… Şubesine ait çekin karşılıksız çıktığını, 5941 sayılı Çek Kanunun 2. Maddesi kapsamında davalı bankanın özen ve basiret borcunu yerine getirerek çek karnesi verdiğini, adı geçen müşteri ile ilgili gerekli istihbaratı yaparak müşterinin ödeme gücünün ölçülmesi ve sunulan belgelerin doğruluk ve sıhhatini kontrol etmesi gerektiği halde, bunu yapmayarak adı geçenin verilen çek yaprağını kullanarak piyasaya sürmesi üzerine müvekkiline ciro edilen çek bedeli sunulan bankada karşılığının olmaması nedeniyle tahsil edilemediğini, davalı bankanın belirtilen yasal yükümlülüğüne aykırı davranması nedeniyle zararın doğumuna neden olduğunu belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak HMK 107 maddesi kapsamında belirsiz alacak davası olarak şimdilik 1.000,00 TL’nin 28/12/2018 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesiyle; müvekkili bankanın genel müdürlük adresinin İstanbul olduğundan yetkisiz Ankara mahkemesinde davanın açıldığın, yeki itirazının kabulü ile dosyanın ilgili mahkemeye gönderilmesini, aksi halde çekin karşılıksız çıktığı tarihten dava tarihine kadar zaman aşımı süresinin dolduğunu, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, söz konusu firmaya 268 adet çeki ibraz edildiğini, bunların 165 tanesinin ödendiğini, 10/12/2018 tarihinden sonra ibraz edilen çekler karşılıksız çıktığını, müvekkili banka firma ile ilgili gerekli araştırmaları çek karnesi verilmesi aşamasında yaptığını, mani bir durum bulunmadığından çek hesabı açılıp karne verildiğini, bu nedenle bankanın atfı kabil kusuru olmadığının belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ,DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava, 5941 sayılı Çek Kanunun 2. maddesi gereğince, bankanın çek hesabı açarken gerekli özen ve dikkati sorumluluğunu göstermediğinden karşılıksız çıkan çek nedeniyle doğan zararın tahsil istemine ilişkindir.
Davalı banka vekili süresinde sunduğu cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunduğundan ilk olarak yetki itirazının incelenmesi gerekmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 6/1. maddesinde; genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişiliğin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu , aynı yasanın 16.maddesinde ise ; haksız fiilden doğan davalarda haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu belirtilmiştir.
Bir davada birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa davacı bu mahkemelerden birinde dava açma hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa o zaman seçme hakkı davalı tarafa geçmektedir.
Dosyamızda davalı bankanın yerleşim yeri/ merkezinin İstanbul da bulunduğu , yine haksız fiilin gerçekleştiği yerin çek hesabını açan davalı bankanın… şubesi bulunduğu yer olduğu nazara alındığın da Ankara Mahkemelerinin yetkisiz olduğu , davacı vekili tarafından yetkisiz mahkemede dava açıldığından seçme hakkı , süresinde ve usulünce yetki itirazında bulunan davalıya geçtiği , davalının yerleşim yeri olan İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek, seçimlik hakkını bu yönde kullandığı anlaşılmakla yetki itirazının kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davacının davasının HMK 114-115 ve 116 maddeleri gereğince mahkememizin yetkisizliği nedeniyle usulden reddine,
Kararın kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili İSTANBUL ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE gönderilmesine,
Yargı gideri ve vekalet ücreti hususundaki kararın görevli mahkemece verilmesine ,
HMK’nun 20. maddesi gereğince, kararın istinaf edilmeden kesinleşmesi halinde kesinleştiği tarihten, istinaf edilmesi ve başvurunun esastan reddi halinde istinaf kararının tebliğinden itibaren, iki hafta içinde mahkememize başvurularak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde, aynı madde gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına ve yargı gideri ile vekalet ücreti hususunda karar verileceğine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/10/2021

Katip…..

Hakim….