Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/393 E. 2021/445 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2021/393 Esas
KARAR NO : 2021/445

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2019
KARAR TARİHİ : 01/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili dilekçesiyle özetle; müvekkilinin 15/06/2010 tarihinden itibaren resmiyette davalı …’in gayrıresmi olarak ise iki davalı kardeşin ortak olduğu … Döner isimli işyerinde döner ustası olarak çalışmakta iken 12/04/2019 günü müvekkilini araca çağırarak “dükkanda düzensizlik var, dükkanın düzeni ile ilgili konuşacağız” demek suretiyle depoya gittiklerini, daha sonra depoya diğer davalının da geldiğini davalı …’in müvekkiline para çaldıklarını söylediğini, davacının böyle bir şey olmadığını ifade ettiğini, daha sonra davacıyı tehdit ettiklerini ve kasadan 5 adet her biri 10.000,00 TL tutarında bonoyu müvekkiline imzala diyerek uzattıklarını ve müvekkilinin okumadığı bu evrakları imzaladığı ve müvekkilinin davalı …’e herhangi bir borcu olmadığını, maaşlı çalışan bir kişi olduğunu, davacının davalılar ile dava dışı … isimli …’in muhasebecisi hakkında Ankara C.Başsavcılığına şikayette bulunduğunu ayrıca işçilik alacaklarına ilişkin … Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, 15/04/2019 günü şikayet edilen …’in ve diğer davalı …’in davacıyı Pursaklar Tapu Müdürlüğüne götürdükleri ve davalı … adına 50.000,00 TL tutarında ikinci derecede bir ipotek koyduklarını ve tapu dönüşü müvekkiline 40 adet her biri 1.250,00 TL tutarında bono imzalattırdıklarını, söz konusu
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır

bonolar nedeni ile davacının borçlu olmadığını ve ….bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını ve senetlerin iptaline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP :
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, geçen süre içerisinde davacının güveni kötüye kullandığını ve hırsızlık suçu işlediğini, bunu kabul ederek tutanak tutulduğunu, davacının hal ve hareketleri ile satılan döner ile kasaya giren para arasındaki farktan şüphelendiklerini, kendisine ekmek getiren firmanın elemanı … isimli kişinin sipariş ettiği miktardan fazla ekmek alımı yaptığını öğrendiklerini, davacıyı ve diğer çalışanları takibe aldıklarını ve davacının sürekli bir biçimde müvekkilinin işyerinden hırsızlık suretiyle para çaldığını anladıklarını, davacı tarafından saklanan fazla ekmeklerin ertesi günün gelen ekmek siparişi davacı tarafından buna eklenerek satış yapıldığı ve sipariş fazla satıştan elde edilen parayı kendisinin aldığını belirttikleri, iş mahkemesi dosyası celp edildiğinde işyerinde sigortalı çalışanların ve diğer kişilerin ortaya çıkacağını, müvekkilinin alacaklı durumda olduğunu, açılan davadaki taleplerin doğru olmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Ankara ….Asliye Hukuk Mahkemesinin Esas No …:, sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, iradeyi sakatlayan sebepler olduğu ileri sürülerek 40 adet kambriyo senedi verildiği ve taşınmaz kaydına ipotek konulduğu iddiasına dayalı olarak menfi tespit ile ipoteğin kaldırılması ve 40 adet bononun iptaline ilişkindir.
Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dosyada tarafların bildirdiği deliller toplanmış, davaya konu senetlerin ve tahsil listesinin ilgili bankadan celp edilerek dosya arasına alındığı, yine dava konusu taşınmazın ayrıntılı tedavüllü tapu kayıtlarının dosya arasına geldiği anlaşılmıştır.
… Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasında davacı … davalı … olduğu, Pursaklar Tapu Müdürlüğünde davacının eline 50.000,00 TL üzerinde ikinci derecede ipotek koydurduklarını ve davalı ile kardeşi …’in davacıya her biri 1.250,00 TL tutarında olan toplam 40 tane senedi zorla imzalattırdıklarını ve döner işinde çalışmayacaksın diyerek tehdit ettiklerini ve davacıyı hırsızlıkla suçlayarak iş akdini haksiz nedenle feshettiklerini, bu nedenle talep sonucunda ayrıntılı olarak belirtildiği şekilde toplam 124.420,00 TL alacağın davalı taraftan alınarak davacıya ödenmesini, haksız fesih tarihinden itibaren ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, genel tatil ücretine değişen oranlara göre yasal faiz, diğer alacaklara ise iş akdinin fesih tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz uygulanmasına karar verilmesinin istendiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari sayılan işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Bu nedenlerle işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re’sen dikkate alınır.
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır

Somut olayda uyuşmazlık incelendiğinde, dava, iradeyi sakatlayan sebepler olduğu ileri sürülerek 40 adet kambiyo senedi verildiği ve taşınmaz kaydına ipotek konulduğu iddiasına dayalı olarak menfi tespit ile ipoteğin kaldırılması ve 40 adet bononun iptaline ilişkin olup, … Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasında davacı … davalı … olduğu, Pursaklar Tapu Müdürlüğünde davacının eline 50.000,00 TL üzerinde ikinci derecede ipotek koydurduklarını ve davalı ile kardeşi …’in davacıya her biri 1.250,00 TL tutarında olan toplam 40 tane senedi zorla imzalattırdıklarını ve döner işinde çalışmayacaksın diyerek tehdit ettiklerini ve davacıyı hırsızlıkla suçlayarak iş akdini haksiz nedenle feshettiklerini, bu nedenle talep sonucunda ayrıntılı olarak belirtildiği şekilde toplam 124.420,00 TL alacağın davalı taraftan alınarak davacıya ödenmesini, haksız fesih tarihinden itibaren ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, genel tatil ücretine değişen oranlara göre yasal faiz, diğer alacaklara ise iş akdinin fesih tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz uygulanmasına karar verilmesinin istendiği anlaşılmış, dosya kapsamında Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasına gelen tüm belgeler incelendiğinde, davacı ve davalılar arasındaki davanın tamamen işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan menfi tespit davası niteliğinde olduğu, yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan … Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında anlatılan bu olaylar sebebi ile davalı … tarafından davacı …’ı hırsızlıkla suçlayarak iş akdini haksız nedenle feshettiği ve hiç bir şekilde ödeme yapmadıklarını bildirdiği ve davacıdan zorla senet alarak evine ipotek koydurduklarını iddia etmiş ve bu nedenle de Ankara C.Başsavcılığına davacı tarafça şikayette bulunulduğu belirtildiği anlaşılmakla davanın ticari nitelikte bir dava olmadığı, taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığı, tarafların arasındaki davanın işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklandığı ve bu nedenle iş hukuku kapsamında değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Bu davaya İş Mahkemelerince bakılacağı, Ticaret Mahkemesinin görevli olmadığı nedenle 6100 sayılı HMK.’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca bu hususunun dava şartlarından olduğu ve davanın her aşamasında resen dikkate alınacağı da gözetilerek davanın usulden reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Ankara Nöbetçi İş Mahkemesi görevli mahkeme olduğundan, Mahkememizin görevsizliğine , 6100 sayılı H.M.K’nun 114 ve 115.maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dava dosyasının Ankara Nöbetçi İş Mahkemesine tevzi için Ankara Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3- Yargılama gideri , vekalet ücreti ve harç konusunda HMK ‘nun 331/2.maddesi gereğince görevli mahkemece karar verilmesine ,
4- Karar kesinleştiğinde ve gönderme talebinde bulunulmadığı takdirde HMK ‘ nun 22. maddesi 1.fıkra son cümlesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına ve kullanılmayan gider avansının HMK’ nun 333. maddesi gereğince davacıya iadesine,
Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 01/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır