Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/385 E. 2022/517 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.

8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2021/373 Esas
KARAR NO : 2022/495

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – .

DAVALI : … – …
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/06/2021
KARAR TARİHİ : 11/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari bir iş ilişkisi kurulmuş olup, müvekkili şirketin davalı şirketin 2018 yılı içerisinde … Gülveren … inşaat sahasında çalıştığı sırada davalı şirkete yemek hizmeti sunduğunu, müvekkili şirketin 2018 yılı Şubat ve Mart ayı boyunca davalı şirkete yemek hizmeti sunmasına rağmen davalı şirketin bahse konu aylara ilişkin yemek hizmeti bedellerini ödemediğini, müvekkilinin defalarca ilgili borcun ödenmesini talep etmiş ise de davalının borcu ödemediğini, bunun üzerine müvekkilinin borcun tahsili amacıyla … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine icra takibi başlattığını, davalı tarafın ilgili icra takibinde yetkiye, asıl alacak ve ferilerine itiraz ettiğini, itiraz ile icra takibinin durdurulduğunu, davalı tarafın … inşaatında çalışma yaptığı sırada müvekkili ile iş ilişkisi kurulduğunu, müvekkilinin davalı şirketin … ilindeki şantiyesine yemek hizmeti sunma taahhüdünde bulunduğunu ve ilgili taahhüdünü de yerine getirdiğini, davalı tarafın asıl alacak ve ferilerine dair yaptığı itirazın haksız olduğunu, 2018 yılı Şubat ve Mart aylarına ilişkin hizmetine karşılık almayı hak ettiği bedelleri alamadığını, davalı tarafın bu durumu bilmesine ve müvekkilinin defalarca ödemeyi istemesine rağmen ödemeyi gerçekleştirmediğini, aksine bu bedellerin tahsili amacıyla müvekkili tarafından açılan icra takibine de itiraz ettiğini, yapılan arabuluculuk görüşmesi neticesinde de davalı taraf ile anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek, davalının … Müdürlüğünün 2019/3561Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile müvekkili şirket arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını, davacı tarafça başlatılan icra takibi ve davada yetkili mahkemenin Adıyaman Mahkemeleri ve İcra Daireleri olduğunu, davacının müvekkili şirkete yemek hizmeti verdiğini iddia ederek faturaya dayalı olarak takip başlatmış ise de müvekkiline davacı tarafından iddia edilen şekilde bir hizmetin verilmediğini, taraflar arasında anılan şekilde bir sözleşme ilişkisinin de bulunmadığını, müvekkilinin davacıya borcunun olmadığını, borca ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini, davacının borca yönelik hiçbir dayanağının bulunmadığını, müvekkilinin davacıya borcu olmamasına rağmen tek taraflı olarak düzenlenen fatura ile takibe geçilerek işbu davanın açılmasının davalıdan haksız kazanç elde etmeye yönelik olduğunu savunarak, öncelikle davanın yetkisizlik nedeni ile reddine, aksi takdirde haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddi ile davacının kötü niyetle başlattığı takipten dolayı %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava, davalı şirkete verildiği iddia olunan yemek hizmetine ilişkin bedelin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin devamı ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesi istemine ilişkindir.
İncelenen tüm dosya ve evrak kapsamı itibari ile; Davada çözümü gereken yön, davacının vermiş olduğunu iddia ettiği yemek hizmeti uyarınca davalıdan alacaklı olup olmadığı ile davalının yetki ve esasa yönelik itiraz ve savunmalarının haklı bulunup bulunmadığının tespiti noktasındadır.
Davalı, icra takip dosyasına yaptığı itirazda ve davaya verdiği cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ise de dava konusunun para alacağına ilişkin olması nedeniyle TBK’nun 89/1. Maddesi uyarınca alacaklı olduğunu iddia eden davacının yerleşim yerinin ifa yeri olarak düzenlenmiş olması nedeniyle davacının yerleşim yerindeki icra daireleri ve mahkemeleri de yetkili olduğundan … İcra Daireleri ve Mahkemelerinin bu nedenle yetkili bulundukları belirlenmekle, davalının yetki itirazının reddine karar verilerek, uyuşmazlığın esasına girilmiş ve mahkememizce tarafların dayandıkları deliller toplanarak, taraflara ait defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.Bu kapsamda; öncelikle davalı tarafın defter ve kayıtlarının bulunduğu yer olan … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine (Ticaret Mahkemesi sıfatı ile) gerekli talimat yazılarak, dosyaya sunulan davacı tarafa ait uyuşmazlık dönemine ilişkin ticari defter kayıtları ile davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi SMMM … tarafından gerekli incelemeleri içeren, gerekçeli ve denetime elverişli 09.03.2022 tarihli raporun sunulduğu görülmüştür.
Talimat yolu ile alınan bilirkişi raporda özetle; yapılan tespitlere göre davacının ibraz ettiği 2018 takvim yılına ait yevmiye defterindeki kayıtların birbirini doğrulamaması nedeniyle HMK 222. Maddesine göre kendi lehine kesin delil teşkil etmediği, davacı … Yemek Ltd. Şti.’nin 43.796,00-TL tutarındaki alacağa ilişkin ticari defterlerde herhangi bir kayda rastlanılmadığı, davalı şirketin 2018 yılına ait ibraz edilen yevmiye defterinin sayfa numaralarının ardışık bir şekilde birbirini takip ettiği ve kayıtlarının birbirini doğruladığının görüldüğü, yapılan tespitlere göre davalının ibraz ettiği 2018 yılı takvim yılına ait yevmiye defterindeki kayıtların birbirini doğrulaması nedeniyle HMK 222. Maddesine göre kendi lehine kesin delil teşkil ettiği, davalı tarafın 2018 yılına ait ticari defterlerinde davacı şirket olan … Yemek Ltd. Şti. Adına açılmış herhangi bir hesap kaydının tespit edilemediği, davacı tarafın ticari defterinde 32.067,25-TL tutarındaki faturanın kayıtlı olmasına rağmen aynı kayda davalı tarafın ticari defterlerinde rastlanılmadığı, taraflar arasındaki borç-alacak kayıtlarının örtüşmediği, davacı şirketin ibraz ettiği 2018 yılı ticari defterdeki kayıtların birbirini doğrulamaması ve eksik yevmiye kaydının bulunması nedeniyle kendi lehine kesin delil teşkil etmediğinden örtüşmeme nedeninin bilinemediği, davacı …’nin ticari defterlerinde iddia ettiği davalı firma …’ ne 23.03.2018 tarihli 32.067,25 TL tutarlı fatura alacağı ile 23.04.2018 tarihli 43.796,00 TL tutarlı alacağın 23.04.2018 tarihli 43.796,00 TL tutarındaki alacağın davacı şirketin kendi defter kayıtlarında bulunmamakla birlikte davacı şirketin ticari defterlerindeki kayıtların birbirini doğrulamaması ve eksik yevmiye kaydının bulunması nedeni ile herhangi bir tespitte bulunulamadığı, davalı şirketin 2018 yılına ait Ticari defterlerinde davacı şirket … Yemek Turizm San. Ve Tic. Ltd. Şti. adına açılmış herhangi bir hesap kaydının tespit edilemediğinin bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce talimat yolu ile alınan rapor dosyaya geldikten sonra bu kez, davacı taraf ticari defterleri ile dosya üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenmesi amacıyla dosyanın SMMM ve nitelikli hesap uzmanı bilirkişilere tevdine karar verilerek, 25.07.2022 tarihli rapor alınmış olup, bilirkişilerce düzenlenen raporda özetle; Taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı olarak herhangi bir sözleşmenin dosyaya sunulmadığı, davacı tarafından davalı firmaya 2018 yılı Şubat ve Mart aylarında … Gülveren … inşaat sahasında çalışıldığı sırada yemek hizmeti verildiğinin ileri sürüldüğü, verildiği ileri sürülen Şubat ayına ait hizmet karşılığında davacı tarafından 23.03.2018 tarih 100999 no.lu KDV dahil 32.067,25 TL tutarlı fatura düzenlenerek ticari defter kayıtlarına yansıtıldığı, Mart ayında ise, verilen hizmet tutarının 43.796,00 TL olduğu belirtilmiş ise de bu hizmete karşılık fatura düzenlenmediği, gerekçe olarak önceki fatura tutarının ödenmemiş olmasının ileri sürüldüğü, Başkent Gelir İdaresinden gönderilen Form BS’ler arasında 2018 yılı listesinin bulunmadığı, davacı ticari defter kayıtlarında, Şubat ayında verilen hizmet karşılığı düzenlenen 32.067,25 TL tutarlı faturanın yer aldığı ve davacının bu tutar kadar alacaklı olduğunun görüldüğü, davalı taraf defterlerinin, mahkemece talimat vermek suretiyle yaptırılan incelemesinde, davacıya ilişkin herhangi bir fatura kaydının ticari defterlerde yer almadığının belirlendiği, davacı vekilinin beyan dilekçesinde belirtildiği üzere, davacı tarafından hizmet verilip verilmediğinin tespitine karar verilmesine dayanak teşkil etmek üzere, bu konuda davalı şirketten yapılan talep ve puantaj listelerinin temin edilmesi ve …’den bilgi alınması gerektiği hususunun değerlendirmesinin mahkemenin takdirinde bulunduğu, ayrıca Adıyaman Vergi Dairesi Başkanlığının mahkemeye hitaplı 15.10.2021 tarihli yazı ve ekinde yer alan formlarda, davalı firmanın 2018 yılı hizmet alımına ilişkin BA formu içinde davacıdan fatura aldığına dair kaydın bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
Bu durumda; yapılan yargılamaya, toplanan delillere, takip dosyasına, alınan bilirkişi raporlarına ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafça davalıya 2018 yılı içerisinde … Gülveren … İnşaat sahasında çalıştığı sırada verdiğini iddia ettiği yemek hizmetine dayalı olarak alacak talebinde bulunulduğu, bu amaçla davalı aleyhine icra takibine geçildiği, başlatılan icra takibine davalı tarafça itiraz edildiği, taraflar arasındaki arabuluculuk sürecinin de anlaşmama ile sonuçlandığı, açılan işbu davada, davacı tarafça davalı şirkete 2018 yılı içinde … inşaat sahasında çalıştığı sırada yemek hizmeti sunulduğu iddia edilerek alacak talebinde bulunulmuş ise de davalı tarafça tüm aşamalarda davacının iddialarının reddedildiği, davacı şirket ile davalı şirket arasında herhangi bir sözleşmenin mevcut olmadığının, davacının yemek hizmeti verdiğine yönelik iddialarının asılsız olduğunun savunulduğu, buna göre davalı tarafça davacı ile bir ilişkisinin olmadığı, davacının sunduğunu iddia ettiği yemek hizmetini almadığını belirttiği, davalının sözleşme ilişkisi ve yemek hizmetini kabul etmemiş olması karşısında davacı tarafça davalının savunmasının aksini ortaya koyucu nitelikte herhangi bir sözleşme ibraz edilemediği gibi, davalıya verilmiş bulunan fiili bir yemek hizmetinin varlığını ortaya koyan herhangi bir delil (davalı tarafın imzasını taşıyan ve yemek hizmeti alındığını kanıtlayan sevk irsaliyeleri, verilen mal ve hizmete ilişkin teslim tutanakları, imzalı faturalar vs.) ortaya konulamadığı, davalı tarafın usulüne uygun düzenlenmiş ve sahibi lehine kesin delil teşkil edici nitelikte bulunan ticari defter ve kayıtlarında, davacının iddia ettiği ticari ilişkiye ve alacağa ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığı, davacının ticari defterlerindeki kayıtların ise birbirini doğrulamadığı, vergi dairesinden gelen yazı içeriğine göre de davalı firmanın 2018 yılına ilişkin hizmet alım BA formu içinde davacıdan fatura aldığına dair kayıt bulunmadığının bildirildiği, buna göre davacının davalıdan alacaklı olduğuna ilişkin iddiasını kanıtlayacak kesin delillerin bulunmadığı, davacının davalıdan alacaklı olduğunu ileri sürdüğü, ancak bu iddiasını kanıtlayamadığı, davalı şirketin 2018 yılında … Gülveren … İnşaat sahasında ihalesinin olup olmadığı, orada iş yapıp yapmadığı hususunun tek başına, işbu davaya konu davacı alacağını kanıtlamaya yeter bir husus olmadığı, bu nedenle davacının davalının anılan tarihte … inşaat sahasında iş yapıp yapmadığının sorulmasına ilişkin talebinin davacının davasını ispat açısından bir katkı sağlamayacağı kanaatine varıldığından bu yöndeki talebinin reddine karar verildiği, davacının davalıdan alacağını yasal delillerle kanıtlayamadığı, davalı tarafça alacağın ve ticari ilişkinin kabul edilmediği anlaşılmakla, davacının kanıtlanamayan davasının reddine, davalının kötüniyet tazminatına ilişkin isteminin ise davacının takibe geçmekte kötüniyetli olduğu yönünde kesin bir kanaate varılamamış olması nedeniyle davalının kötü niyet tazminatına ilişkin isteminin reddine karar vermek gerekmekle, yukarıda yapılan açıklamalara ve varılan hukuki sonuca uygun olarak aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının kanıtlanamayan davasının REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminatına ilişkin isteminin davacının icra takibine geçmekte kötüniyetli olduğu kanaatine varılamadığından REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin harç olarak yatırılan 856,25 TL’den mahsup edilmesi sonucu kalan 775,55 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalının davasını bir vekil vasıtası ile takip etmiş olması nedeniyle karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca dava değeri olarak gösterilen değer üzerinden hesaplanan 12.138,12 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile vekili yararına davalı tarafa ödenmesine,
6-Davalının reddine karar verilen kötü niyet tazminatına ilişkin talebinin feri bir istem niteliğinde olması nedeniyle bu talebin reddi nedeniyle davacı taraf yararına yargılama gideri ve vekalet ücreti tayin ve takdirine yer olmadığına,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A (13). Maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde … BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.