Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/372 E. 2021/606 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/372 Esas – 2021/606
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/372
KARAR NO : 2021/606

HAKİM :….
KATİP : ….

DAVACI : …..
DAVALI : …..

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/06/2021
KARAR TARİHİ : 05/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dilekçesiyle özetle; davacı …, 23.08.2018 günü Gümüşhane ili Kelkit ilçesinde yaya konumunda iken davalı…Sigorta A.Ş. nezdinde 7675452 poliçe numarası ile sigortalı bulunan, sürücü … sevk ve idaresindeki …. plakalı aracın kendisine çarpması sonucu meydana gelen kazada yaralanarak sakatlandığını, olayda yolcu konumunda bulunan müvekkili …’ın herhangi bir kastı ya da kusuru bulunmadığını, olay sebebi ile yaralanıp çok erken yaşta sakat kalan müvekkili davacı …’ın bakıcı giderleri ile geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik kaybı zararlarından dolayı maddi kaybının 1.000,00TL olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olduğunu, bu itibarla davalı…Sigorta A.Ş., davacının zararlarını ödemediği için hükmen tazmine karar verilmesini, geçici iş göremezlik kaybı zararından dolayı 400,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacı …”a ödenmesini, sürekli iş göremezlik kaybı zararından dolayı 400,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacı …’a ödenmesini, bakıcı gideri zararından dolayı 200,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacı …”a ödenmesine, maddi tazminata ilişkin hükmolunacak tazminata olay tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; müvekkili sigortanın yerleşim yerinin … olduğunu, … Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu,  müvekkili sigorta şirketi tarafından 12.02.2020 tarihli müzekkere ile RR06485120981 kargo takip numarasıyla ilgili evraklar talep edilmişse de, eksiklikler giderilmeden davanın açıldığını, müvekkili sigorta şirketine başvurusu esnasında sunmuş olduğu

Gümüşhane İli Kelkit Devlet Hastanesinin 23.08.2018 tarihli genel adli muayene raporu 23.08.2018 tarihli kaza tespit tutanağı ve dava dosyasının ekinde bulunan

Gümüşhane Devlet Hastanesinin 11.03.2021 tarih ve 202131113224690259233 sayılı sağlık kurulu raporu değerlendirme neticesinde:
“Sağlık kurul raporunda kayıtlı bulgulara göre küçükte gelişen tibia kırığı sekel bırakmadan iyileştiğini, davacıda tibia-fibula kırığının meydana geldiği, ancak kırığın fonksiyon kaybı niteliğinde bulunmadığını, sürekli maluliyet haline neden olmadığını, davacının yaşı dikkate alındığında geçici iş göremezlik tazminatına talep edilmesinin mümkün olmadığını, davacı …. ’ın 07.07.2008 doğumlu olduğu, 23.08.2018 tarihli kazada “10” yaşında olduğu, kaza tarihinde 10 yaşındaki başvuranın gelir getiren bir işte çalışmadığını, sağlık gideri olarak kabul edilerek SGK’nın sorumluluğuna dahil edildiğini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu sigortalısının kusuru oranında olduğunu,
davacı yayanın karşıdan karşıya geçmeye çalıştığı esnada kazanın meydana geldiği anlaşıldığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat taleplerine ilişkindir.
Davalı…Sigorta A.Ş. vekili tarafından yetki itirazında bulunulmuştur.
Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.
Dava, davalının Ankara İlinde Bölge Müdürlüğü bulunduğu gerekçesi ile Ankara Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmıştır.
Dolayısıyla somut uyuşmazlıkta, öncelikle yetki itirazı yönünden mahkemece verilen kararın yerinde olup olmadığının çözümlenmesi gerekmektedir.
6100 Sayılı HMK ‘nun 6/1.maddesinde; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişiliğin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm aksine kesin yetki kaydı olmayan tüm davalar için genel yetki kaydıdır.
Trafik kazası aynı zamanda haksız fiil teşkil eden bir eylem olduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 16.maddesinde ise; “Haksız fiilden doğan davalarda haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesidir yetkilidir” hükmü yer almaktadır.
Uyuşmazlık Karayolları Trafik Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinden kaynaklandığından ve bu sigorta türü 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 110.maddesinde düzenlendiğinden diğer bir yetki kuralı da bu yasada yer almakta olup, “Motorlu araç kazalardan dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar sigortacının merkez veya şubesinin, veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinin birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir” hükmü ile sigortanın merkez ve şubeleri, sigorta sözleşmesini yapan acenta veya kazanın meydana geldiği yerin yetkili kabul edilmesine, Aynı hüküm ZMSS genel şartlarının C.7.maddesinde de tekrar niteliğinde yer almaktadır.
Somut olayda olduğu üzere, bir davada birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa davacı bu mahkemelerden birinde dava açma hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa o zaman seçme hakkı davalı tarafa geçmektedir, (aynı yönde Yargıtav …..Hukuk Dairesi’nin 23/09/2013 tarih 2013/9042 Esas 2013/12620 Karar)
Davanın açılmasında dayanılan hususun, davalı sigorta şirketinin Ankara’da bölge müdürlüğünün bulunduğu anlaşılmakla, Bölge Müdürlüklerinin bulunduğu yerin yetksi yönünden de değerlendirme yapılmalıdır. Nitekim Yargıtay …..Hukuk Dairesi’nin 06/03/2003 tarih 2002/10280 Esas 2003/1968 Karar sayılı ilamında özetle; “Sigorta şirketlerinin bölge müdürlüklerinin tüzel kişiliği yoktur ve şube olarak işlem göremezler. Bu nedenle açılmış veya açılacak bir davada husumet ehliyetleri yoktur.” Aynı Daire’nin 09/10/2000 tarih 2000/6539 Esas 2000/7527 Karar sayılı ilamında ise; “Şubenin bulunduğu yerde dava açılabilmesi için, işlemin şube işleminden kaynaklanması gerekir. Trafik kazasına karışan aracın şubeye ait olduğu iddia edilmemiş ve davada genel müdürlük hasım gösterilmiş ise şubenin bulunduğu yerde dava açılamaz.” şeklinde içtihatları mevcut olup nitekim yukarıda yer verilen Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 23/09/2013 tarihli ilamındaki karşı oy gerekçesinde de sigorta şirketinin bölge müdürlüğünün ticaret siciline şube olarak tescilinin yapılmadığı, yasada düzenlemeye tabi tutulan şube gibi kabul edilemeyeceği görüşüne yer verilmiştir.
Dolayısıyla şubeler merkezden aldığı yetkiye dayalı olarak 3.kişiler ile ticari ilişki kurabilen ve TTK’nun 40.maddesi gereğince bulunduğu yerin ticaret siciline tescili gereken yasalarda düzenlenmiş bir tüzel kişilik birimidir. Halbuki bölge müdürlüğü tamamen her şirketin işlem hacmi, kendi iç işleyişi, personel ve hizmet sunumu, eksper gönderilmesi gibi bir takım yönetim işlemlerini yürütmek üzere, iç işleyiş kapsamında 3.kişiler ile doğrudan ve kendi adına işlem yapma ehliyetine ve tüzel kişiliğine sahip olmayan idari birimlerdir.
Somut olayda; HMK’nun 16.maddesi gereğince dava haksız fiilden kaynaklandığından zarar görenin yerleşim yeri …olduğu, kazanın meydana geldiği, haksız fiil ve zararın oluştuğu yer olan …Mahkemeleri olup, HMK’nın 6.maddesine göre davalı…Sigorta A.Ş.’nin yerleşim yeri kuralına göre … Mahkemeleri, Karayolları Trafik Kanunun 110.maddesine göre sigortacının merkezinin bulunduğu … Mahkemeleri olup, dosyaya sunulan KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi örneği incelendiğinde; acentanın bulunduğu yerin de … olduğu anlaşıldığı, sigorta sözleşmesinin yapan acentenin bağlı bulunmadığı Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde açılan davada mahkememiz yetkili olmadığı nedenle yetki itirazının kabulü gerektiği, davacı tarafın kanunen belirlenen yetkili mahkemelerden hiçbirisinde dava açmadığı bu nedenle seçim hakkının davalı tarafa geçtiği, bu durumda davalı…Sigorta A.Ş. vekilinin yetki itirazı kabul edilmiş, … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili ve görevli mahkeme olduğundan mahkememizin yetkisizliğine, 6100 sayılı HMK’nın 114 ve 115.maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-… Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili mahkeme olduğundan, Mahkememizin yetkisizliğine, 6100 sayılı H.M.K’nun 114 ve 115.maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dava dosyasının … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi için … Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3- Yargılama gideri , vekalet ücreti ve harç konusunda HMK ‘nun 331/2.maddesi gereğince yetkili mahkemece karar verilmesine ,
4- Karar kesinleştiğinde ve gönderme talebinde bulunulmadığı takdirde HMK ‘ nun 22. maddesi 1.fıkra son cümlesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına ve kullanılmayan gider avansının HMK’ nun 333. maddesi gereğince davacıya iadesine,
Dair Davacı Vekili Av. … yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/10/2021

Katip ….
¸e-imzalıdır.

Hakim ….
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.