Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/365 E. 2022/704 K. 16.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/365 Esas – 2022/704
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R

ESAS NO : 2021/365
KARAR NO : 2022/704

HAKİM : …
KATİP : ….

DAVACI :. ….
DAVALI : ….
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/06/2021
KARAR TARİHİ : 16/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; 24/04/2020 tarihinde trafik sigortası bulunmayan sürücü … olan … plakalı traktörün gerçekleştirdiği trafik kazasında müvekkilinin imam nikahlı eşi desteği …’ın vefat ettiğini, müvekkilinin desteğinden yoksun kaldığını, davalı sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine 03/06/2020 tarihinde 55.557,00 TL ödendiğini, yapılan ödemenin gerçek zararı karşılamadığını, arabuluculuktan da sonuç alınamadığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 6.000,00 TL ‘nin kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 30/05/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 6.000,00 TL’den 22.083,81 TL’ye yükselltmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; 24/04/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası ile ilgili olarak davacının başvurusu sonucunda müvekkili tarafından 03/06/2020 tarihinde 55.557,00 TL tazminat ödendiğini, yapılan ödeme ile davacının zararının karşılandığından müvekkilinin sorumluluğunun kalmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; 24/04/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle vefat edenin davacının desteği olup olmadığı, olması halinde davalı güvence hesabından talep edebileceği destek zararının bulunup bulunmadığına ve miktarına ilişkindir.
Yargılama sürecinde tarafların gösterdiği deliller toplanmış, bu kapsamda güvence hesabından hasar dosyası, … 1 Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/206 esas 2021/494 sayılı karar sayılı dosyası celp edilmiş, davacı ile …’ın imam nikahı ile birlikte olup olmadıkları konusunda gösterilen tanıklar talimat mahkemesince dinlenilmiş, kaza tespit tutanağı ve ekleri ile desteğin aile nüfus kayıt tablosu dosyaya alınmış, davacı ile müteveffa …’ın ekonomik sosyal durum araştırması yapılmış, SGK’ya yazılan müzekkere cevabında; rücua esas ödeme yapılmadığı belirlenmiş, Sigorta Bilgi Gözetim Merkezi müzekkere cevabından kazaya karışan aracın zorunlu sigortasının olmadığı tespit edilmiştir.
Sigortacılık Kanunun 14. Maddesine göre ; zorunlu sigortaların bulunmaması halinde bazı hallerde güvence hesabı sigorta limitince sorumlu tutulmuştur. ZMMS poliçesi kapsamında, trafik kazasına sebebiyet veren aracın zorunlu sigortası olmaması halinde güvence hesabı bedensel zararlar yönünden tazminat ödemekle mükelleftir. Somut olayda ; kazaya karışan … plakalı aracın ZMMS poliçesi bulunmadığı tartışmasızdır. Hatta güvence hesabı tarafından davadan önce yapılan müracaat kapsamında davacıya 55.557,00 TL ödemede yapılmıştır.
Destek şahıs … traktörün römorkunda yolcu olarak bulunduğundan tek taraflı trafik kazasında kusuru bulunmamaktadır. Bu durumda sigortasız araç işletenin tam kusuruna isabet eden destek tazminatının güvence hesabınca karşılanması gerekmektedir.
Dinlenilen tanık beyanları ve destek …’ın aile nüfus kaydı incelendiğinde, davacı ile ortak 10 çocuklarının olduğu anlaşıldığından davacı ile desteğin imam nikahlı da olsa birlikte yaşadıkları ve bu durumda müteveffa …’ın davacının desteği olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
Kaza tarihi ve yerleşik Yargıtay İçtihatları gözetildiğinde, destek tazminatı hesaplanırken TRH-2010 yaşam tablosu kapsamında davacının, diğer hak sahiplerinin ve desteğin ortalama yaşam süreleri gözetilmiş, davacı ve desteğin kız çocukları için 22 yaşına, erkek çocukları için 18 yaşına kadar destek olunacağı gözetilmiş, desteği kızı Canan Kar’ın engelli olduğuna dair dosyaya giren Tatvan Devlet Hastanesi Sağlık Raporu ve Sosyal -Ekonomik durum araştırması kapsamı ile anlaşıldığından Canan Kar’ın yaşa bağlı olmaksızın desteğin bakiye yaşam süresi kadar destekten yoksun kaldığı gözetilmiş, yine desteğin anne ve babası için de pay ayrılarak hesaplama yapılmış, davacının yaşı gözetilerek AYİM tarafından tespit edilen tabloya göre evlenme ihtimalinin % 2 olduğu kabul edilmiş, ancak 18 yaşından küçük her bir çocuk için % 5 oranında indirim yapılması gerektiğinden ve davacının bu kapsamda 6 çocuğu bulunduğundan evlilik şansı indirimi yapılmamıştır. Desteğin asgari ücret üzerinde gelir elde ettiği ispatlanamadığından hesaplama asgari ücretten yapılmıştır.
Davalı taraf hatır taşıması indirimi savunmasında bulunmuş ise de; desteğin traktörde hatır için taşındığına dair sürücü …’ın hazırlık soruşturması ifadeleri haricinde bir delile rastlanılmamıştır. Sürücü … ifadelerinde; yol kenarında bekleyen destek …’ında aralarında bulunduğu 10-15 kişiyi yağmur nedeniyle römorka aldığını ifade etmiş ise de, bu ifade başkaca delillerle doğrulanmadığı gibi, destek …’ın kızları … … ‘ın Mutki C.Başsavcılığına verdikleri 05/07/2021 tarihli dilekçe de; sanık …’ın bedel karşılığında taşımayı yaptığı iddia edildiğinden ve hatır taşıması iddiasının davalı tarafça ispatlanması gerektiğinden davalının hatır taşıması savunmasına itibar edilmemiştir.
Davalı taraf ayrıca istiap haddinin aşılmasına dayalı olarak ta müterafik kusur iddiasında bulunmaktadır. Ceza soruşturması evrakları incelendiğinde, traktör römorkuna binerek yolculuk edenlerin tam sayısı belirlenemese de ölen ve yaralananların toplam sayısının 22 olduğu gözetildiğinde ve bu kişilerin traktörün römorkuna bindirildiği de gözetildiğinde desteğin yolcu taşınması yasak olan traktör römorkuna birçok kişi ile birlikte binmekten dolayı müterafik kusurunun bulunduğu ve bu nedenle tazminattan % 20 oranında indirim yapılması gerektiği mahkememizce kabul edilmiştir.
Davadan önce güvence hesabı tarafından 03/06/2020 tarihinde 55.557,00 TL ödenmiş olup, ödeme tarihi itibariyle o günkü verilere göre yapılan hesaplama kapsamında ödenmesi gereken tutar bilirkişi tarafından 88.093,48 TL olarak belirlenmiş olup, arada bariz fark bulunması nedeniyle ve davanın ödeme tarihinden itibaren 2 yıllık süre geçmeden açılmış olması nedeniyle yapılan ödemenin yeterli olmadığı belirlenmiştir. 88.093,48 TL üzerinden % 20 oranında müterafik kusur oranı indirimi yapılması halinde dahi ödenmesi gereken tutar 56.379,60 TL olup ödenen tutar tam zararı karşılamamaktadır.
Bu durumda bilirkişi raporunun düzenlendiği tarih itibariyle hesaplanan 86.779,93 TL tutardan , güvence hesabının önceden yaptığı ödemenin güncellenmiş değeri olan 64.696,12 TL’nin mahsubu sonrasında 22.083,81 TL ödenmesi gerektiği bilirkişi raporu ile belirlenmiş ise de, Mahkememizin kabulünde olduğu üzere müterafik kusur nedeniyle hesaplanan tazminattan % 20 oranında indirim yapıldığında 69.423,94 TL tazminat tutarına ulaşılmakta olup, bu tutardan 64.696,12 TL( ödemenin güncel değeri) mahsup edildiğinde kalan 4.727,82 TL üzerinden davanın kabulü gerektiği , davadan önce temerrütün gerçekleştiğine dair belge sunulmamakla birlikte güvence hesabı tarafından yapılan ilk ödeme tarihi olan 03/06/2020 tarihi itibariyle temerrütün gerçekleştiği kabul edilerek bu tarihten itibaren yasal faiz işletilmesine dair aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
4.727,82 TL destekten yoksun kalma tazminatının 03/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 322,96 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL ve ıslahla alınan 378,00 TL olmak üzere toplam 437,30 TL harçtan mahsubu ile artan 114,34 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 4.727,82 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,

5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 322,96 TL Peşin harç olmak üzere toplam 382,26 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 248,10 TL tebligat posta gideri ve 1.000,00 TL olmak üzere toplam 1.248,10 TL’nin kabul ve ret oranına göre takdiren 267,22 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazla giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin 282,61 TL’nin davalıdan, 1.037,39 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
8-HMK.’nun 333 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren davacı yönünden iki haftalık süre içerisinde …BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.