Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/342 E. 2022/546 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/342 Esas – 2022/546
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.

8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2021/342 Esas
KARAR NO : 2022/546

HAKİM :…
KATİP :…

DAVACI ….
DAVALI …

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/06/2021
KARAR TARİHİ : 25/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında güvenlik hizmeti alımı yönünde 28.11.2017 tarihli “Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesi” imzalandığını, müvekkili şirketin kendisine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirmesine rağmen vermiş olduğu hizmete ilişkin fatura bedellerini zamanında ve tam olarak davalı firmadan alamadığını, müvekkili şirket tarafından taraflar arasında imzalanan sözleşme maddelerine uygun olarak düzenli bir şekilde yerine getirilen hizmetin karşılığı olan fatura bedeli ile hizmetin sona ermesi akabinde sözleşme kapsamında maliyetlerinden sorumlu olduğu işçilik alacaklarına dair fatura bedelini içeren iki adet fatura toplamı olan toplam 89.523,85 TL’nin işbu davanın açıldığı tarihe kadar halen ödenmediğini, müvekkili şirket tarafından fatura alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı davalı tarafça itiraz edildiğini, davalının işbu itirazı sonrasında müvekkili tarafından ticari alacaklarda zorunlu olan arabuluculuk sürecinin başlatıldığını, ancak bu sürecin de anlaşamama ile sonuçlandığını, davalının müvekkili tarafından hizmet verilen son aya ilişkin olarak düzenlenen 31.10.2020 tarihli 25.354,30 TL tutarlı fatura ile aynı tarihli 64.169,55 TL tutarlı personel kıdem/ihbar ücret bedeli konulu faturayı ödemediğini ve TTK’nun 21/2 uyarınca yasal süre olan 8 gün içinde itiraz da etmediğini, müvekkili tarafından sözleşme hükümlerine uygun olarak eksiksiz bir şekilde özel güvenlik hizmetinin davalıya sunulduğunu, ancak devamında davalı borçlu tarafından Beşiktaş 1. Noterliğinin 16.09.2020 tarihli 22829 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile Özel Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesinin feshedildiğinin belirtildiğini, davalının fesih ihtarında gerekçe olarak gösterdiği hiçbir iddianın gerçeği yansıtmadığını, davalının ihtarında yer alan tüm iddiaların dayanaktan yoksun ve gerçek dışı olup taraflar arasındaki sözleşmenin fesih hakkını da vermediğini ileri sürerek, davalının icra takibine yaptığı haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin 89.523,85 TL üzerinden devamına ve icra takibine konu asıl alacak olan 89.523,85 TL’nin %20’sinden az olmamak üzere davalı firma aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz mahkemede açılmış olup, yetkili mahkemenin müvekkili şirketin merkezinin bulunduğu yer olan ve davacı ile akdedilen güvenlik hizmet sözleşmesi uyarınca da yetkili kılınan İstanbul (Çağlayan) Mahkemeleri olduğunu, işbu sebeple öncelikle davanın yetki yönünden reddinin gerektiğini, esasa ilişkin olarak da; davacı ile imzalanan Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesi uyarınca davacının, müvekkilinin yönetim hizmeti vermekte olduğu Selenium Retro adlı ana gayrimenkulün güvenlik hizmetlerinin kadrolu personeli vasıtasıyla sağlanması işini üstlendiğini, güvenlik hizmetinin verildiği süreç içerisinde davacının üstlenmiş olduğu güvenlik hizmeti işinde açık ihmaller yapmaya başladığını, davacının yapılan sözlü ve yazılı ikazlara rağmen hiçbir önleyici çözüm sunmadığını, bu ihmallerin müvekkili şirket açısından çekilmez bir hal alması akabinde fesih sürecinin başladığını, davacı personelinden dava dışı İbrahim Kaçmaz’ın görev sırasında uyuduğunu, engelli geçişinden geçiş hakkı olmayan kartsız personeli içeri almak, otopark girişinde “dur” talimatına uymamak, site yöneticilerinin emir ve talimatını ciddiye almamak ve bu suretle sürekli şekilde görevi ihmal eylemini gerçekleştirmek ve görev sırasında cep telefonu ile meşgul olarak güvenlik açığı oluşturmak ve benzeri bir çok tavır ve davranışı ile müvekkilinin site sakinlerinin şikayetlerine ve sitede güvenlik açığı olduğu suçlamalarına maruz kalmasına sebebiyet verdiğini, bu durumun defalarca davacıya bildirilmiş olmasına rağmen davacının duyarsız kaldığını, denetim ve gözetim sorumluluğunu yerine getirmediğini, yine davacı şirket personellerinden Fikret Arslan adlı çalışanın ise mesai saatleri içinde site içinde uygunsuz tavır ve davranışlarda bulunduğunu, lobi alanını keyfi ve şahsi kullanımının söz konusu olduğunu, müvekkili şirket çalışanları ile iş arkadaşlığına uygun olmayacak samimiyette ilişkilerinin bulunduğunu, bu durumun davacı firmaya bildirilmesine rağmen önlem alınmadığını, personel hakkında disiplin süreci başlatılmadığını, bu durumların güvenlik açığına sebebiyet vereceğinin açık olduğunu, davacının güvenlik hizmeti kapsamında müvekkili şirkete karşı yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirmiş olduğu, hizmete dair hiçbir şikayet ve olumsuz geri dönüşün yapılmamış olduğu iddiasının tamamen asılsız ve yanıltıcı bir iddia olduğunu, davacı personellerinin olumsuz tavır ve davranışlarının yönetim ve güvenlik açısından ciddi sorunlar doğurmaya başlaması neticesinde akdedilmiş olan Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesinin, sözleşmenin 11.2. Maddesi gereğince haklı nedenle feshedildiğini, dava konusu edilen faturalardan müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının bu şartlar altında mümkün olmadığını savunarak, davanın tüm talepler yönünden esastan reddine , davacının müvekkiline %20 kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesinden doğan alacakların tahsili amacıyla davacı tarafça, davalı hakkında başlatılan icra takibine karşı davalı tarafça yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İncelenen tüm dosya ve evrak kapsamı itibari ile; Davada çözümü gereken yön, davacı tarafından 2 adet fatura alacağına dayalı olarak davalı hakkında başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın yerinde olup olmadığı, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan icra takibine konu tutarlar kadar alacaklı bulunup bulunmadığı ile davalının yetki ve esasa yönelik savunmalarının yerinde olup olmadığının tespiti noktasındadır.
Taraflar arasında imzalanan 28.11.2017 tarihli Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesinin 16. Maddesinde tarafların münhasıran …. Mahkemelerini ve İcra Dairelerini yetkili kılmış oldukları görülmekle, taraflar arasında kararlaştırılan bu yetki şartı nedeniyle davalı vekilinin yerinde görülmeyen yetki itirazının reddine karar verilerek, uyuşmazlığın esasına geçilmiş olup, tarafların uyuşmazlığın esasına yönelik delilleri toplanarak, toplanan deliller ile tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmekle, bu kapsamda öncelikle davalıya ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde Mali Müşavir bilirkişi tarafından inceleme yapılarak rapor düzenlenmesi amacıyla davalının defter ve kayıtlarının bulunduğu yer olan İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gerekli talimat yazılmış, yazılan talimat sonucu davalıya ait defter ve kayıtlar üzerinde Mali Müşavir bilirkişi Faruk KOLÇAK tarafından yapılan inceleme sonucu 02.03.2022 tarihli rapor düzenlenmiş olup, düzenlenen raporda özetle; davalı şirket tarafından tutulan ticari defterlerin, Elektronik Defterler Genel Tebliği’ne uygun olarak bildirimlerinin mali mühür ile süresinde yapıldığı, kayıtların birbirini doğruladığı, HMK’nun 222. Maddesine istinaden defterlerin sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı tarafın ödenmesini talep ettiği iki adet faturadan biri olan 31.10.2020 tarihli 25.354,30 TL tutarındaki SCF2020000001148 numaralı faturanın davalı tarafın ticari defterlerine kayıt edildiği, 31.10.2020 tarihli 64.169,55 TL tutarındaki SCF2020000001147 numaralı diğer faturanın ise davalı tarafından itiraz edilerek kabul edilmediği ve işbu faturanın Beşiktaş 1. Noterliğinin 12.11.2020 tarih ve 27162 yevmiye numarası ile davacı tarafa itiraz nedenlerini belirten ihtarname ile gönderilerek kayıtlara alınmadığı, 31.12.2020 tarihi itibariyle ticari defter ve belgelerinde davalının, davacı … Güvenlik A.Ş.’den 6.789,56 TL alacaklı olduğunun bildirildiği görülmüştür.

Davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme tamamlandıktan sonra bu kez, mahkememizce 12.04.2022 tarihli, 5 nolu celsede verilen 2 nolu ara karar uyarınca; dosyanın mali müşavir ve nitelikli hesap uzmanından oluşacak bilirkişi heyetine tevdi ile, davacı ticari defterleri ve tüm dosya kapsamı da incelenerek, taraf iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, dosya kapsamı dikkate alınmak suretiyle davacı yanın talep edebileceği bir miktar olup olmadığı, var ise ferileri ile birlikte tespiti hususunda rapor alınmasına karar verildiği, verilen ara karar uyarınca dosyanın bilirkişilere tevdi edildiği ve bilirkişiler Levent KURTAY ve Pelin ATİLLA YÖRÜK tarafından 06.06.2022 tarihli bilirkişi raporunun düzenlendiği görülmüştür. Bilirkişilerce düzenlenen raporda özetle; davacı tarafından düzenlenen ve ödenmediği belirtilen faturaların 31.10.2020 tarihli Personel Kıdem/İhbar Ücret Bedeline ilişkin 64.169,55 TL tutarlı fatura ile 31.10.2020 tarihli Güvenlik Hizmet Bedeline ilişkin 25.354,30 TL tutarlı fatura olmak üzere toplam 89.523,85 TL tutarındaki faturalar olduğu, taraflar arasında 28.11.2017 tarihli “Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesi” imzalandığı, sözleşme kapsamında ilk sene bir güvenlik şefi ve 12 personel ile hizmet vermeye başlandığı, ancak sonrasında personel sayısının azaltılarak 6 adede düşürüldüğü, davacı taraf defter kayıtlarına göre, davalı adına düzenlenen 2 adet fatura tutarı olan 89.523,85 TL’nin ödenmediği, bu tutarın icra takibinde talep edilen tutar ile uyumlu olduğu, “Hizmet Ücreti ve Değişimi, Çalışma Düzeni” başlığını taşıyan Sözleşmenin 8. Maddesindeki hükme göre, müşteride çalışılan hizmet dönemine ait kıdem, ihbar tazminatları, doğum izni, ölüm izni, evlilik izni, mazeret izni, senelik izin maliyetleri, resmi ve dini bayram mesailerinin müşteriye ait olup, …’ın işbu alacakları fatura edeceği, sözleşmenin taraflar arasında herhangi bir nedenle feshedilmesi, sözleşme süresi içerisinde personelin değiştirilmesi halinde de işbu hükmün geçerli olduğunun belirtildiği, davalı ile yapılan güvenlik hizmeti sözleşmesinin iki dönemdir devam ettiği ve üçüncü dönem içinde bulunulduğu, dosyaya kazandırılan belgeler arasında 11.05.2020 tarihli davacı tarafından ödenmeyen faturalar ile ilgili ihtar çekilmesi üzerine, 16.09.2020 tarihinde sözleşmenin tek taraflı olarak haklı nedenle feshedildiğine ilişkin ihtarname gönderildiği, ancak nihai takdir ve münakaşası mahkemeye ait olmak üzere fesih haklılığının sözleşmenin devamını çekilmez hale gelmesinin sağlayacak derecede olduğunun somut delillerle desteklenmesi gerektiğinden davalının 2 fatura bedeli olan 89.523,85 TL’yi ödemesi gerektiği, “Hizmet ücreti ve değişimi, çalışma düzeni” ne ilişkin Sözleşmenin 8. Maddesindeki hükme göre, sözleşmenin taraflar arasında herhangi bir nedenle feshedilmesi, sözleşme süresi içerisinde personelin değiştirilmesi halinde kıdem ve ihbar tazminat ödemesinin geçerli olduğu hususlarının belirtildiği görülmekle, düzenlenen raporun gerekçeli ve denetime elverişli bulunduğu, dosya kapsamına uygun olduğu takdir olunmuştur.
Bu durumda; yapılan yargılamaya, toplanan delillere, taraflar arasındaki sözleşmelere ve sözleşme hükümlerine, takip dosyasına, alınan bilirkişi raporlarına ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında yapılan 28.11.2017 tarihli “Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesi”nin davalı tarafından keşide edilen Beşiktaş … Noterliğinin 16.09.2020 tarihli, 22829 sayılı ihtarnamesi ile feshedildiği, işbu fesih ihtarının tebliğini müteakip 30. gün mesai bitimi itibariyle tüm çalışma ilişkisinin 28.11.2017 tarihli sözleşme ve muhtelif tarihlerde imzalanmış olan Ek Protokol ve yükümlülükleri ile birlikte sona ereceğinin bildirildiği, davacı tarafından işbu fesih ihtarına … 10. Noterliğinin 28 Eylül 2020 tarihli, 16421 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile cevap verilerek, ödeme ihtarında bulunulduğu, davacının takip dayanağını oluşturan 2 adet faturadan birisinin güvenlik hizmet bedeline ilişkin olup 25.354,30 TL bedelli olduğu, söz konusu bu faturanın davalı tarafın ticari defterlerinde de kayıtlı bulunduğu, diğer faturanın ise “personel kıdem/ihbar ücreti bedeli”ne ilişkin olup, 64.159,55 TL tutarındaki bu faturanın davalı tarafça kabul edilmediği, davalı tarafın takip konusu faturaları ödememe gerekçeleri olarak belirttiği davacının üstlendiği güvenlik hizmeti işinde açık ihmallerinin bulunduğu, davacının ihmallerinin davalı şirket açısından çekilmez bir hal alması nedeniyle güvenlik hizmetine ilişkin sözleşmenin haklı nedenle davalı tarafça feshedildiği, davacının güvenlik hizmetini vermiş olduğu sitede görevlendirdiği personellerinin ihmalleri ve uygunsuz davranışlarının olduğu, davacı tarafça bu konuda gereken işlemlerin yapılmadığı, davacının üzerine düşen denetim ve gözetim yükümlülüğünü yerine getirmediğine ilişkin hususların somut delillerle kanıtlanamadığı gibi güvenlik açığı olarak ileri sürdüğü bu vakıaların sonucu olarak hangi zararların doğduğu, nasıl bir zarara uğranıldığı hususlarının da maddi dayanakları ile ortaya konulamadığı, davalının davacı tarafından sunulan güvenlik hizmetini aldıktan sonra ileri sürdüğü bu sebeplerin fatura bedellerini ödememesi için bir gerekçe oluşturmayacağı, davalının sözleşmeyi feshi haklı olsa, sözleşmeye uygun bulunsa bile almış olduğu hizmetin karşılığı olan bedeli ödemekle yükümlü bulunduğu, fesih sebebi olarak ileri sürdüğü olaylara dayanarak almış olduğu hizmetin karşılığı olan tutarı ödemekten kaçınamayacağı, esasen güvenlik hizmet bedeline ilişkin 25.354,30 TL’lik faturanın davalının kendi defterlerinde de kayıtlı bulunduğu, bu nedenle davalının bu fatura bedelini ödemesi gerektiği, yine davalının itirazına uğrayan “personel kıdem/ihbar ücreti bedeli”ne ilişkin 64.159,55 TL tutarındaki faturanın dayanağının ise taraflar arasında yapılan “Hizmet Ücreti ve Değişimi, Çalışma Düzeni” başlığını taşıyan Sözleşmenin 8. Maddesindeki hüküm olup, söz konusu maddede, müşteride çalışılan hizmet dönemine ait kıdem, ihbar tazminatları, doğum izni, ölüm izni, evlilik izni, mazeret izni, senelik izin maliyetleri, resmi ve dini bayram mesailerinin müşteriye ait olup, …’ın işbu alacakları fatura edeceği, sözleşmenin taraflar arasında herhangi bir nedenle feshedilmesi, sözleşme süresi içerisinde personelin değiştirilmesi halinde de işbu hükmün geçerli olduğunun belirtildiği, davacının 64.159,55 TL tutarlı faturasının bu maddeye dayalı olarak düzenlendiği, davacı çalışanlarına yapılan ödemelere ilişkin olarak davalıya düzenlenen bu faturadan dolayı davalının anılan sözleşme hükmü uyarınca sorumlu bulunduğu, sözleşmenin herhangi bir nedenle feshedilmesi halinde de bu hükmün geçerli olduğunun açıkça belirtildiği, bu durumda davalının davacı tarafça takip konusu yapılan fatura bedellerini ödemekle yükümlü olup, sözleşmeyi feshetmiş olmasının ve yapılan bu fesih işleminin haklı sebeplere dayanmış olmasının takip konusu faturaları ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığı, bu nedenle davalının icra takibine karşı yaptığı itirazın yerinde olmayıp iptali ile takibin takip talebindeki koşullarla devamına, takibe konu alacakların taraflar arasındaki akdi ilişkiden kaynaklanması ve akdi ilişkiden doğan bu alacakların faturaya dayalı olarak talep edilmesi nedeniyle likit nitelikte bulunduğundan itirazında haksız görülen davalının takip toplamı olan 89.523,85 TL’nin % 20’si olan 17.904,77 TL icra inkar tazminatı ile de sorumlu tutulmasına, davacı tarafça yargılama sırasında yapılan tüm yargılama giderlerinin, ödediği harçların ve davasını bir vekil ile takip etmiş olması nedeniyle Tarife uyarınca belirlenecek vekalet ücreti ile Hazine’ye ödenmesi gereken arabuluculuk giderinin davada haksız görülen davalıya yüklenmesine karar vermek gerekmekle, yapılan açıklamalara ve varılan hukuki sonuca uygun olarak, aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile davalının … 8. İcra Müdürlüğünün 2020/11710 Esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin takip talebindeki koşullarla devamına,
2-Takibe konu alacakların likit nitelikte olması nedeniyle takip toplamı olan 89.523,85 TL’nin % 20’si olan 17.904,77 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 6.115,37 TL nispi karar ve ilam harcından, dava açıldığı sırada alınan 1.081,23 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 5.034,14 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 8,50 TL vekalet harcı ve 1.081,23 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.149,03 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan bilirkişi ücreti karşılığı yapılan 2.500,00 TL, tebligat posta giderleri karşılığı 107,50 TL olmak üzere toplam 2.607,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı davasını bir vekil vasıtası ile takip ettiğinden yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca dava değeri üzerinden hesaplanan 14.323,82 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde … BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/10/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır.

Hakim….
¸e-imzalıdır.