Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/318 E. 2022/24 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/318 Esas – 2022/24
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C

ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R

ESAS NO : 2021/318
KARAR NO : 2022/24

HAKİM :…..
KATİP : …..
DAVACILAR : ….
DAVALI : …..
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/05/2021
KARAR TARİHİ : 20/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; sahibi olduğu …A.Ş’ne ait olan tuğla fabrikasını …Toprak Sanayi ve Tic. A.Ş’ne 22/04/2003 tarihinde 6 yıllığına kiraya verdiğini ve bu durumu …’a bildirdiğini. kiraya verdiği tarihte elektrik sayacının kapalı olduğunu, aboneliğin kiracının üzerine yapılmasını istediğini ancak Tedaşın kiracının üzerine devretmeden abonelik …A.Ş’nin üzerinde iken fabrikanın kapalı elektriğini açıp kiracıya elektriği usulsüz kullandırmaya başladığını, önceden kalan borçlarını kiracı … İle görüşerek üstlendiğini ve kira bedelincen ödemeyi taahhüt ettiğini, kiracının sadece ik ayın elektrik faturasını ödediğini, daha sonra ödemeleri yapmadığını, bunun üzerine …’ın fabrikanın elektriğini 15/10/2003 tarihinde kestiğini, kiracının mührü kırıp elektriği gizli açtığını ve kullanmaya devam ettiğini, Tedaşın durumu fark etmesi üzerine tekrar elektriği kestiğini ve savcılığa suç duyurusunda bulunmadığını, … şefi … ile kiracı arasında gizli anlaşma olduğunu, daha sonra kendi olayın farkına varınca … Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu, taraflara ceza verildiğini, kiracının faturaları tekrar ödemeyince 25/08/2004 günü … Fabrikanın elektriğini tekrar kesince kiracı kira müddetinin dolmasına 4 yıl olduğu halde fabrikayı terk edip gittiğini, …’ın kiracıya imzalatarak tebliğ ettiği ödenmeyen faturalarla ne kiracıyı icraya verebildiğini ne de kendini, çünkü faturaları imza karşılığı kiracıya tebliğ ettiği için …Aş adına da başlatamadığını kiracı adına da başlatamadığını, bu sefer kiracıya imza karşılığı tebliğ ettiği faturaları gizleyip …A.Ş. Adına gıyabına hepsini bir günde eski tarihlere düzenleyerek …A.Ş.’yi ve kendisini icraya verdiğini, bunun üzerine itiraz ettiğini, …’ında itirazın kaldırılması davası açtığını, mahkemenin …’tan faturaları istediğini, …’ın sahte faturaların hepsinin aynı gün düzenleyip mahkemeye gönderince savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, bunun üzerine savcılık ihtar yazarak faturaların aslını istediği halde göndermediklerini, …’ın karbon nüshaların faturaların asılları diye iddia ettiğini, bu sahte belgelerin hiçbirin de imza olmadığını, tebliğ edilmediğini, açıkça karbon suret olduğunu ve sahte olduğunu, 1000 kw trafonun güç bedeli olan abone teminatının hala … olduğunu, sonuç olarak sahte faturalar ile kendisinin borçlu gösterildiğini, bu borç nedeniyle icraya verildiğini, …’ın fabrikanın elektriğini kestiğini, fabrika kapalı kalınca Türkiye Kalkınma Bankasına olan kredi borcunu ödeyemediğinden icra dosyaları ile fabrika ve oturdukları evin satıldığını ve büyük bir mağduriyet yaşadığını, yıllık kira bedeli olan 1.500.000,00 adet 13,5’lik blok tuğlanın 2005 yılından bu yana hesap edilerek Türkiye … Bankası tarafından el konulan evinin700.000 TL parasının tarafına ödenmesine ayrıca hala …’ta bulunan 1000 kw trafonun güç bedeli olan abone teminatının bugün ki değerden tarafına ödenmesine , diğer tüm zarar ve ziyanlarının bilirkişi marifetiyle tespit edilerek davalı kurumdan tahsiline karar verilmesini, adli yardım talebinin kabul edilmesini ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın görev yönünden reddi gerektiğini, somut olayda … Arabuluculuk Bürosunun 2021/42799 numaralı arabuluculuk dosyasında düzenlenen ve davacı …’ın da imzasını içeren 17.05.2021 tarihli son tutanaktan başvurucunun … olduğunun anlaşıldığını, bu sebeple işbu davada zorunlu arabuluculuk şartı, davacılardan yalnızca … yönünden gerçekleşmiş olup: diğer davacı …… … Sanayi Tic. ve A.Ş. yönünden sağlanamadığını, Arabuluculuk dava şartının sonradan tamamlanabilir nitelikte olmadığı hususu da dikkate alındığında …… … Sanayi Tic. ve A.Ş. yönünden dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, iddia ve talep edilen zararların 2003-2005 yıllarında gerçekleştiğini, dava tarihinin 27.05.2021 olduğu dikkate alındığında her ihtimalde tazmini talep edilen zararların zamanaşımına uğradığının açık olduğunu, belirtilen nedenle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, davacının iddia ve talep ettiği zararları ile müvekkil kurum arasında illiyet bulunmadığını, davacının tüm iddialarının haksız olduğunun daha önce kesinleşmiş yargı kararları ile sabit olduğunu, davacı taraf her ne kadar sahte faturalarla borçlu gösterildiğini iddia etmekte ise de daha önce faturaların sahteliğine ilişkin gerek hukuk gerekse ceza mahkemelerine başvurduğunu ve davaların aleyhine kesin olarak sonuçlarıdığını açıkça beyan ettiğini, davanın dava şartları eksikliği nedeniyle usul yönünden reddine, esasa geçilmesi halinde davanın esas yönünden reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, alacak istemine ilişkindir.
…… … Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi dava tarihinde sicilden terkin olduğundan davacı asile şirketi ihya etmek üzere süre verilmiş Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesince şirketin ihyasına karar verilmiştir.
Davacı asil duruşmada davayı şirket yetkilisi olarak şirket adına ikame ettiğini beyan etmiştir.
19/12/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7155 sayılı “Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun”un 20. maddesinde “13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
3. Dava şartı olarak arabulucuk
Madde 5/A – (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”, aynı kanun 26/1-a bendinde ise anılan maddenin 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlemesi yer almaktadır.
Davada ödenen paranın istirdatı talebinde bulunulmuş olup, davanın niteliği itibariyle para alacağı kapsamında olduğu, bu haliyle arabulucuya başvurulması zorunlu davalardan olduğu anlaşılmıştır.
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesinin “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hüküm gereğince davacı arabulucuya başvurmak ve arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır.Her ne kadar davacı asil arabulucuya başvurmuş ise de ,davacı şirketin başvuru tarihinde sicilden terkin olduğu göz önüne alındığından şirket adına yapılmış geçerli bir arabuluculuk başvurusunda bahsetmek mümkün değildir. Davacı asil duruşmada iş bu davayı şirket adına açtığını beyan etmiş olduğundan şirket adına yapılmış bir arabuluculuk başvurusu da bulunmadığından davanın TTK’nun 5/A ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesi ve HMK’nın 114/2 ve 115 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
İşbu davanın TTK’nun 5/A ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 80,70 TL harçtan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 21,40 TL harcın davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
Yapılan yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
Kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine,
Taraflarca kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep edilmesi halinde yatırana iadesine,
Dair davacının ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/01/2022
Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim ….
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.