Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/316 E. 2021/326 K. 02.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2021/316 Esas
KARAR NO : 2021/326

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 28/12/2020
KARAR TARİHİ : 02/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/06/2021
DAVA : Davacı vekili Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esasına kaydedilen dava dilekçesinde; müvekkili şirketin 1983 yılında kurulduğunu, cam imalatı alanında faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin paydaşlar arası ihtilaflar yaşanması nedeniyle 2015 yılı Eylül ayından itibaren kısmi bölünmeye gidildiğini ve 15 Haziran 2016 yılında tamamlandığını ve kapanış sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşmede davalıların …’ın ve … Pazarlama’nın 01.09.2015 tarihinden önceki dönemlere ilişkin ticari faaliyetleri sonucunda doğacak her türlü kamu alacağı, vergi, SGK prim ve borçları, gümrük idari para cezaları dahil tüm idari ve kamu soruşturma ve cezalarından doğabilecek borçlara payları oranında müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının olduğunun taahhüt altına alındığını, müvekkili şirket çalışanlarından …’in … Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında dava açtığını ve davanın kesinleştiğini, başlatılan takip neticesinde eski personel …’ne 129.508,81TL ödeme yapıldığını, bu ödeme bakımından davalı …’ın 47.918,25TL, …’ın 11.655,79TL ve …’ın 6.475,44TL ayrı ayrı sorumluluğunun bulunduğunu belirterek, şimdilik her bir davalıdan 100,00TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davanın sözleşme ve davalıların ikametgahı gereği Ankara Asliye Ticaret Mahkemelerine açılması gerektiğinden, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da müvekkillerinin tek borç ilçesi uyarınca pay sahibi sıfatıyla dava konusu alacaklara ilişkin sorumluluklarının bulunmadığını, farklılaştırılmış teselsül ilkesi uyarınca müvekkillerinin eski yönetim kurulu üyesi sıfatıyla işçilik alacaklarına ilişkin sorumluluklarının bulunmadığını, davacı şirketin genel kurullarında, ibra edilmiş müvekkillerinin yönetim kurulu üyesi sıfatıyla sorumluluklarına gidilemeyeceğini belirterek, TTK’un emredici hükümleri uyarınca pay sahibi ve yönetim kurulu üyesi sıfatlarıyla hiçbir sorumluluğu bulunmayan müvekkilleri açısından somut ve hukuki hiçbir dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
GEREKÇE : Dava; şirket zararının ortaklar arasında düzenlenen sözleşmeye istinaden davalılardan (eski ortaklardan) tahsili istemine ilişkindir.
Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esasına kayıtla yapılan yargılama sonucu 24/03/2021 tarih 2021/187 sayılı kararla davalıların yerleşim yerinin Ankara olduğu, davalılar vekilinin süresi içerisinde yetki ilk itirazında bulunduğu ve sözleşmede yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olduğunun belirtildiğinden HMK madde 17 ve 6.maddeleri uyarınca Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkili olmakla mahkemenin yetkisizliğine karar verildiği, kararın taraflara tebliğ edildiği, süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığından hükmün 22/04/2021 tarihinde kesinleştiği, süresi içerisinde sunulan dilekçe ile gönderme talebinde bulunulduğu, dosyanın tevzi müdürlüğünce mahkememize tevzi edilerek 2021/316 esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi ekinde sunulan “anonim şirket pay devirleri ile ilişkili tasarrufların düzenlenmesine dair nihai sözleşme (kapanış sözleşmesi)” başlıklı sözleşmenin incelenmesinde; tarafların beyan ve taahhütleri başlıklı III. maddesinin 11. bendinde “…, … ile … birlikte (müştereken) … ve … Pazarlamanın 01/09/2015 tarihinden önceki dönemlerine ilişkin ticari faaliyetleri sonucunda doğacak her türlü kamu alacağı, vergi, SGK prim ve borçları, gümrük, idari para cezaları dahil tüm idari ve kamu soruşturma ve cezalarından ve ayrıca ….ve … Pazarlamanın 01/09/2015 tarihinden önceki dönemlerine ilişkin mali ve finansal kayıt ve belge düzeninde olmayan şahsi ve kurumsal alacak taleplerinden doğabilecek borçlardan kapanış sözleşmesi ve pay devirleri öncesi …. ve … Pazarlamadaki pay oranları ile müşterek ve müteselsil sorumluluk kapsamında sorumlu olacaklarını, bu sorumlulukları çerçevesinde ise 6.000.000,00 TL tutarında bir taahhütname düzenleyerek ….a teslim edeceklerini, taahhütnamenin ise 31/12/2020 tarihine kadar geçerli olacağını, bu tarihten sonra hükümsüz olacağını beyan, kabul ve taahhüt etmektedirler. Yukarıdaki konulara ilişkin herhangi bir ödemenin ….ve … pazarlama tarafından yapılmasını takiben derhal durum …, … ile …’a bildirilecektir ve bildirim tarihinden itibaren 7 gün içinde …, … ile … ilgili şirketlere ödeyecektir.” hususunun düzenlendiği, davanın dayanağının 01/09/2015 tarihinden önceye ilişkin ve 11.madde kapsamında davacı şirket tarafından şirketin eski ortaklarına karşı açılan dava olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyası ile tarafları aynı olan yine şirket ortaklarının sorumluluğuna dayalı olarak açılan Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas, …. karar sayılı 21/11/2018 tarihli kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davalılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin 01/07/2020 tarih 2019/395 esas 2020/631 karar sayılı kararı ile ” HMK’nın 14. Maddesinde özel hukuk tüzel kişilerinin ortaklık ve üyelik ilişkileri ile sınırlı olmak kaydıyla bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu düzenlendiğinden davanın davacı şirketin merkezi olan yetkili Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nce görülmesi yasanın amir hükmü olduğundan davalılar vekilinin yetkiye ilişkin istinaf itirazları da yerinde değildir.” gerekçesinin de belirtildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre işbu dava; davacı şirketin 01/09/2015 tarihinden önceye ilişkin ticari faaliyetlerden doğan borçlardan devirden önceki hisse durumlarına göre ortakların sorumlu olduğundan bahisle açılan tazminat davası olduğu, HMK’nın 17.maddesindeki yetki düzenlemesinin her iki tarafın tacir olduğu veya kamu tüzel kişileri aralarındaki davalara ilişkin ve bu taraflar arasında düzenlenen sözleşmelerdeki yetki şartına ilişkin olup, davalı tarafın kamu tüzel kişisi ve tacir olmadığından bu davada HMK’nın 17.maddesinin uygulanamayacağı anlaşılmıştır.
HMK’nın 14.maddesinde özel hukuk tüzel kişilerinin ortaklık ve üyelik ilişkileri ile sınırlı olmak kaydıyla bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın veya üyenin bu sıfatla diğer üyelere karşı açacağı davanın ilgili tüzel kişilerin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğunun düzenlendiği, davalıların davacı şirketin eski ortakları olup, davacı şirketin merkez adresi ….Ankara olup, bu haliyle yetkili mahkemenin Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşılmakla mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Daha önce Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesince yetkisizlik kararı verilip istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi üzerine mahkememize gönderildiği, mahkememizce de Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verilmekle işbu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması halinde dava konusuna ilişkin olarak ilgili Ankara Bölge Adliye Mahkemesine, istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde merci tayini için ilgili Ankara Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine,
Yetkili mahkemenin Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
Harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece esas hükümle birlikte nazara alınmasına,
Kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde dosyanın merci tayini için Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,
Kararın tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinafı halinde istinaf incelemesi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliğiyle karar verildi.02/06/2021
Başkan …
¸e-imzalıdır.
Üye …
¸e-imzalıdır.
Üye …
¸e-imzalıdır.
Katip …
¸e-imzalıdır.
¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.