Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/311 E. 2021/466 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/314 Esas – 2021/470
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2021/314
KARAR NO : 2021/470

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
DAVA TARİHİ : 31/10/2013
KARAR TARİHİ : 09/07/2021
G.K.YAZIM TARİHİ : 28/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle açılan)davasının yapılan açık yargılaması sonunda ;
DAVA:Davacılar vekili dava dilekçesiyle; davalıların işleteni, sürücüsü, velisi ve trafik sigortacısı olduğu … plakalı aracın yaptığı kazada, araç içinde yolcu olarak bulunan müvekillerinin oğlu/kardeşi …’ ın öldüğünü, ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını ve manevi zarara uğradıklarını belirterek ve fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak, davalı sigorta şirketinin sadece maddi tazminattan sorumlu olması kaydıyla 10.000,00 TL. maddi ve her bir müvekkili için 70.000,00 TL’den olmak üzere toplam 210.000,00 TL. manevi tazminatın faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
CEVAP:1-Davalı … … … ve … … vekili cevap dilekçesiyle; davacıların maddi zararlarının diğer davalı sigorta şirketi tarafından tamamen karşılandığını, kazada davalı sürücünün kusuru bulunmadığını, desteğin hatır için taşındığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2-Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesiyle; 13.06.2011 tarihinde davacı anne ve babaya toplam 84.776,73 TL ödeme yaptıklarını, poliçeden doğan sorumluluklarının son bulduğunu, desteğin araçta hatır için taşınması nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğini, desteğin ehliyetsiz sürücünün aracına bilerek binmekle de müterafik kusurlu olduğunu belirterek , davanın reddini savunmuştur.
3-Davalı … Alpaslana dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edildiği halde davaya karış bir cevap verilmemiştir.
DELİLLER , DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasında desteklerini yitiren davacıların ZMSS poliçesinden destekten yoksun kalma tazminatı, işletenden destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanarak yapılan yargılama sonucunda verilen 06/11/2014 tarih ve … sayılı karar ile; davacıların maddi zararlarının davadan önce sigorta şirketi tarafından karşılanmış ve bakiye alacaklarının kalmamış olması nedeniyle maddi tazminat isteminin reddine , davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile; davacı … ve … için 10.000,00’er TL ile … için 5.000,00 TL. olmak üzere toplam 25.000,00 TL’nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … … ve …’ten müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, 11/09/2017 tarih ve 2015/10170 esas-2017/7512 karar sayılı ilamıyla ; “….6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi (818 sayılı BK’nun 47. Md.) hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar ereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların oğlu ve kardeşi olan murislerinin ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ölene olan yakınlıkları nedeniyle davacıların duyacağı elemin derinliği, davacılar murisinin kazanın oluşumunda hiçbir kusurunun bulunmayışı gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak, davalıların ekonomik sosyal durumları emniyet vasıtasıyla araştırılmış, yine UYAP üzerinde gayrimenkul ve taşıt sorguları yapılarak dosya arasına kazandırıldıktan sonra 22/10/2018 tarih ve 2018/13 esas 2018/757 karar sayılı ilamya;”.. … davacıların ve davalıların ekonomik sosyal durumları,bir kısım davacıların oğlu, diğer davacının kardeşinin kaza sonucu ölümü, ölenin yaşı davacılara olan yakınlığı, bu nedenle duydukları acı ve elemin büyüklüğü , ölenin araçta hatır için taşındığı da nazara alınarak, davacıların manevi zararların giderilebilmesi için 40.000,00 TL anne … için, 40.000,00 TL baba … için, 20.000,00 TL kardeş … için olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın 07/03/2011 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar … …, … …, … … …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,” karar verilmiştir.
İş bu kararımızın taraf vekillerince temyizi üzerine Yargıtay 17 HD nin 09/11/2020 tarih ve 2019/5152 esas 2020/6690 karar sayılı ilamıyla ; “……1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde , dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6098 sayılı TBK’nun 56. (BK’nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1966 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Mahkeme tarafından davacıların oğlu/ kardeşi …’ın ölümü nedeniyle hükmedilen manevi tazminatların az olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasından sonra, davacılar için manevi tazminatın takdiri esnasında, Dairemizin bozma ilamının kapsamı; olay tarihi ve paranın alım gücü gibi somut olayın özellikleri yeterince dikkate alınmadan tazminat belirlenmiştir. Somut olayın özellikleri ile hak ve nasafet kuralları gereği, bir miktar daha düşük manevi tazminata karar verilmeyişi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozmuştur.
Yargıtay bozma ilamına uyularak , dosya kapsamı, tarafların ekonomik ve sosyal durumlar ile olay tarihindeki paranın alım gücü ve bozma içeriğinde belirtilen ilkeler nazara alınarak davacıların manevi zararlarının giderimi için aşağıda belirtilen miktarlarda tazminata hükmedilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi bilahare yazılacak kararda açıklanacağı üzere,
1-Davacıların maddi tazminat taleplerine ilişkin olarak mahkememizce verilen ret kararı onanarak kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
2-Davacılar manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile; 20.000,00 TL anne … için, 20.000,00 TL baba … için, 10.000,00 TL kardeş … için olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın 07/03/2011 kaza tarihinden itibaren sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
Alınması gerekli 3.415,50 TL harçtan mahkememiz veznesine peşin yatırılan 3.757,05 TL’nin mahsubu ile artan 341,55 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacılara iadesine,
Davalılar … … , … … … ve … …’dan tahsil edilmek üzere 18/09/2019 tarihinde yazılan 3.073,95 TL harç tahsil müzekkeresinin bila ikmal iade edilmesi için ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına
Davacılar tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 766,30 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranlarına göre takdiren 383,15 TL ile 24,30 TL başvurma ve 3.757,05 TL peşin harç toplamının davalılar … …, … …, … … …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davalılar … …, … … …’ tarafından yapılan 48,20 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre takdiren 24,10 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak bu davalılara verilmesine,
Davacı … … davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar … …, … …, … … …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacı … Taşlı … davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar … …, … …, … … …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacı … … davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar … …, … …, … … …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,

Davalılar … … ve … … … davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup, reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı … Taşlı …’dan alınarak davalılara verilmesine,
Davalılar … … ve … … … davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup, reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı … …’dan alınarak davalılara verilmesine,
Davalılar … … ve … … … davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup, reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı … …’dan alınarak davalılara verilmesine,
Dair davacılar vekili ile davalı … ve … Alpaslan vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 15 gün Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/07/2021