Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/302 E. 2021/816 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/302 Esas – 2021/816
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/302
KARAR NO : 2021/816

HAKİM :….
KATİP : ….

DAVACI :….
VEKİLİ : ….
DAVALI :….
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/05/2021
KARAR TARİHİ : 14/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dilekçesiyle özetle; 18.09.2019 tarihinde, sigortalı araç sürücü…’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile … Bulvarından yokuş aşağı doğru seyir halinde bulunduğu esnada süratli olması sebebiyle virajda kontrolden çıkarak davacı … ‘ın sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile çarpışması sonucunda yaralanmalı, çift taraflı trafik kazası meydana geldiğini, davacı … ‘ın söz konusu kaza dolayısıyla ciddi şekilde yaralandığını, Manavgat Devlet Hastanesi’nde muayene olduğunu, davacı için Süleyman Demirel Üniversitesi Adli Tıp Kurumu’ndan 30.11.2020 maluliyet raporu alındığını, kazaya ilişkin Manavgat İlçe Jandarma Komutanlığı’nda ifade verildiğini, Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı’nda 2019/16404 Soruşturma No, 2019/10931 Karar No’lu dosyayla karar verildiğini, sigortalı araç sürücüsünün etkili fren, manevra ve korna tedbirlerine uymadığını, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı için kusurlu olduğunu, dosyanın kusur konusunda uzman bir bilirkişiye gönderilerek kusur incelemesi yaptırılmasını talep ettiklerini, … plakalı aracın davalı … Anonim Şirketi’nin (… Sigorta A.Ş.) … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) sigorta poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın davalı … Anonim Şirketi’nden (… Sigorta A. Ş.) karşılanması amacıyla 08.12.2020 tarihinde yazılı başvuruda bulunulduğunu, ödeme yapılabilmesi için tüm evrakların davalı şirkete teslim edildiğini, davalı sigorta şirketine 15 gün içerisinde cevap verilmediği takdirde dava yoluna başvurulacağının başvuru dilekçesinde ihtar olunduğunu, arubuluculuğa başvurulduğunu ve olumsuz sonuçlandığını, davacı …’ın, 16.07.1996 doğum tarihli olduğunu, kaza tarihi itibariyle 23 yaşında olduğunu, davacının turizm işiyle uğraştığını, maaşının asgari olduğunu, fazlaya dair haklarının saklı olduğunu, davacıya ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan 5.900.00-TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatı ve 100,00-TL geçici maluliyet tazminatı olmak üzere toplam 6.000.00-TL tazminatın belirsiz alacak davası ile davalı sigorta şirketine 08.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karara verilmesini istemiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; zamanaşımı, hak düşürücü süre, görev, yetki ve husumet itirazlarını sunduklarını, kazanın meydana gelmesinde sigortalının hiçbir kusuru bulunmadığını, kazanın 18.09.2019 tarihinde sigortalı araç sürücüsü …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracı ile seyir halinde iken, … plakalı motosiklet sürücüsü davacı tarafından hız limitleri üzerinde motosikleti kullanması neticesinde çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde ve davacının yaralanmasında davalı şirket sigortalısının herhangi bir kusuru bulunmadığını, kaza tespit tutanağında davalı şirket sigortalısına kusur atfedilmediğini, davacının asli ve tam kusurlu olduğunu, adli tıp kurumundan kusur raporu alınmasını talep ettiklerini, Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/16404 sayılı soruşturma dosyasının celbini talep ettiklerini, Süleyman Demirel Adli Tıp Kurumundan alınan 30.11.2020 tarihli raporu kabul etmediklerini, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden rapor alınması gerektiğini, davalı şirketin sorumluluğunun Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın giderilmesine ilişkin olduğunu, davacının Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı olup olmadığının, davacıya maluliyet nedeni ile bağlanan gelir var ise peşin sermaye değerinin araştırılması, davacıya yapılan ödemelerin tazminat tutarından indirilmesi gerektiğini, davacının, kendi can güvenliği için gerekli önlemleri almadığını, kask ve koruyucu ekipmanları kullanmadığını bu sebeple tazminata hükmedilecekse indirim yapılması gerektiğini, davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Açılan dava trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
KTK’nin 85.maddesinde göre bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın işletenin doğan zarardan sorumlu olacağı açıklanmıştır. Aynı yasanın 91.maddesine göre; bu kanunun 85/1 maddesi kapsamında kalan sorumlulukların karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
Öte yandan ZMMS Genel şartlarının A.1 maddesi uyarınca sigortacı; poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.
Motorlu aracın karayolunda iletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına ya da bir şeyin zararına neden olmasından işleten sorumlu olup bu sorumluluk tehlike sorumluluğudur. Aracın karayolunda kullanılmasından yarar sağlayan işleten meydana gelebilecek tehlikeler ve hasarlardan kusursuz sorumludur. İşletenin tehlike sorumluluğundan kurtulmasını düzenleyen KTK’nun 86.maddesine göre kazanın mücbir sebepler, zarar görenin veya üçüncü kişilerin ağır kusurundan kaynaklandığının ispatlanması gerekir.
Davaya konu araç kaza tarihini de kapsar şekilde davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olup, davalı sigorta şirketi aracın işletilmesinden doğan zararları poliçe kapsamında teminat altına almıştır. Bu kapsamda davalı sigorta şirketi zarardan sigorta hukukunun genel ilkeleri ve poliçe koşulları çerçevesinde sorumlu olacaktır.
Davacı vekilinin 14/12/2021 tarihli duruşmaya katılmadığı, davacı taraftan da gelen olmadığı ancak davalı vekilinin duruşmaya katılarak davayı takip ettiklerini ve davacı taraf kusurlu olduğu nedenle; kusuruna dayalı olarak tazminat talep edemeyeceği ve bu nedenle bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Olay 18/09/2018 günü, … mahallasinde seyir halinde olan davacı sürücü … yönetimindeki … plakalı motosiklet ile karşı yönden gelmekle olan … yönetimindeki davalı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı otomobilin, otomobilin seyrine göre; sağ şerit üzerinde çarpışmaları sonucu yaralanma ve maddi hasarla neticelenen dava konusu trafik kazasının meydana geldiği,
Davacı motosiklet sürücüsü …; yönetimindeki motosiklet ile eğimi ve virajlı yolda seyretmekte iken daha dikkatli ve tedbirli davranmamakla, yönetimindeki aracı ile seyir halinde iken seyrine göre yolun sağ tarafını takiben seyretmemekle, eğimli ve virajlı yolda görüş mesafesinin daha yetersiz olacağını dikkate almamakla, seyrine göre yolun sol kesimini takiben seyretmekte iken karşı yönden gelmekte olanı davalı taraf aracını gördüğünde, bu aracın seyir şeridi üzerinde seyir halinde olduğunu ve seyir şeridine geçmesi için yeterli mesafe bulunmadığını dikkate alıp bu aracın geçmesini sağlamak için yolun kenarına yanaşıp beklemesi gerekirken seyir şeridine dönmeye çalışırken, davalı taraf aracının seyir şeridini kapatıp bu aracın sol ön kesimi ite motosikletin sol yan kesimine çarpmasına neden olmakla, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 46. maddesi (a) bendi hükmüne aykırı davranışlarla, 84. madde sayılan asli kusurlu hallerden şerit tecavüzünde bulunmakla, olayda tamamen kusurlu bulunduğunu,
Davalı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsü …; yönetimindeki otomobili ile seyrine göre iniş eğimli yolda, yolun sağını takiben seyretmekte iken karşı yönden şerit tecavüzünde bulunarak gelen aracı gördüğünde fren tedbirine başvurmakla beraber çarpışmayı önleyemediği, olayın oluşumu ile illiyetli herhangi bir dikkatsiz ve tedbirsizliğinin bulunmadığı kanaatine varılmış, olayda kusursuz bulunduğu, davacı motosiklet sürücüsü, karşı yönden geler davalı taraf aracının yolu ortalayarak gelmekte olduğunu beyan etmekle beraber, kaza tutanağında otomobile ait fren izleri soldan sağa doğru eğimli olarak değil, yol eksenine paralel olarak ve otomobilin seyir şeridi içinde gösterildiği, bu bakımdan otomobilin yolu ortalayarak geldiği yönündeki beyan uygun bulunmadığı, otomobilin seyir halinde olduğu yolun, otomobilin seyrine göre tehlikeli iniş eğimli olduğu ve yolda otomobile ait 7 metre (araç boyu hesaba katıldığında 11,5-12 metre) fren izi bulunduğu dikkate alındığında, düz, kuru asfalt yolda bu fren izine karşılık gelen hiz 40-42 km/s olarak belirlendiği, kaza mahallinde yolun otomobilin seyir yönünde tehlikeli iniş eğimli olduğu da dikkate alındığında otomobilin kaza anındaki hızının 40 km/s.nin de altında olduğu anlaşıldığı, olay yerindeki yasal hız sınırının 50 km/s olduğu da dikkate alındığında otomobile hız kurallarına uymadığı gerekçesi ile kusur atfedilmesi uygun bulunmamış, bu nedenle Süleyman TUĞRUL tarafından düzenlenen 17.02.2021 tarihli Uzman Mütalaa Raporunda belirtilen kanaate iştirak edilmediği, kaza tutanağını düzenleyen jandarma görevlilerinin görüşlerine ise iştirak edildiğini belirten bilirkişi raporunun dosyamıza sunulduğu anlaşılmıştır.
Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı tarafından düzenlenen 17/08/2021 tarihli, davacı …’a ait rapor incelendiğinde; Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerinden faydalanılarak düzenlenen rapora göre; kişinin mevcut tıbbi iyileşme ve rehabilitasyon süresinin 9 ay olduğunun ve bu süre zarfında %100 oranında geçici işgöremezlik/meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılması gerektiğinin ve maluliyet oranının %15 olduğunu belirten raporun sunulduğu anlaşılmıştır.
SGK Antalya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nün 15/06/2021 tarihli yazısı ile; davacıya 4.145,31 TL geçici işgöremezlik ödeneğinin ödendiği ve SGK tarafından da yapılan ödemenin rücuya tabi olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Hesap bilirkişisi tarafından dosyamıza sunulan raporda; Manavgat İlçe Emniyet Müdürlüğünce düzenlenen 19.06.2021 tarihli Sosyal ve Ekonomik Durum Araştırma Tıtanağında; davacının otelde çalıştığı, 2.870,00-TL maaş aldığı, bu iş dışında elde ettiği geliri olmadığı, eşi ile birlikte yaşadığı düzenlendiği, davacıya ait sigorta kayıtlarının incelenmesinde, davacının kaza tarihi itibarıyla SGK’ya bildirilen aylık brüt ücretinin asgari ücret seviyesinde olduğu görüldüğü, kaza tarihinden , 31.12.2021 tarihine kadar, ülke düzeyinde asgari ücretler belli olduğundan, dönemsel asgari net ücretler esas alınarak bilinen devre ücreti hesaplanmış, bu devre iskontosuz olarak değerlendirilmiş, işlemiş geliri bulunduğu, İskontolama, Kn-1/Kn(k-1) formülündeki iskonto sayıları nazara alınarak yapılmış, bilinmeyen devrelerin iskontolu geliri bulunduğu, sonuç olarak; davalı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’ın olayda kusursuz olduğu, Davacı motosiklet sürücüsü …’ın olayda %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsadığı ve sakatlanma halinde şahıs başına azami teminat limitinin 390.000,00-TL olduğu, sigorta şirketinin tazmin sorumluluğunun bulunduğunun kabulü halinde; 21.12.2020 tarihi itibarıyla temerrüdünün oluştuğu, davacı …”ın trafik kazası sonucu uğradığı, Geçici İş Göremezlik nedeni ile otuşan maddi zararının, 16.121,66-TL Sürekli iş Göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının ; 252,340,54-TL olduğu, ancak, davalı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’ın olayda kusursuz olduğunun tespit edilmesi karşısında, davalı sigorta şirketinin tazmin sorumluluğunun bulunmadığını belirten raporun dosyamıza sunulduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller değerlendirildiğinde; açılan dava trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkin olup, yukarıda ayrıntılı olarak anlatılan bilirkişi raporunda; davacı motosiklet sürücüsü …; yönetimindeki motosiklet ile eğimi ve virajlı yolda seyretmekte iken daha dikkatli ve tedbirli davranmamakla, yönetimindeki aracı ile seyir halinde iken seyrine göre yolun sağ tarafını takiben seyretmemekle, eğimli ve virajlı yolda görüş mesafesinin daha yetersiz olacağını dikkate almamakla, seyrine göre yolun sol kesimini takiben seyretmekte iken karşı yönden gelmekte olanı davalı taraf aracını gördüğünde, bu aracın seyir şeridi üzerinde seyir halinde olduğunu ve seyir şeridine geçmesi için yeterli mesafe bulunmadığını dikkate alıp bu aracın geçmesini sağlamak için yolun kenarına yanaşıp beklemesi gerekirken seyir şeridine dönmeye çalışırken, davalı taraf aracının seyir şeridini kapatıp bu aracın sol ön kesimi ite motosikletin sol yan kesimine çarpmasına neden olmakla, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 46. maddesi (a) bendi hükmüne aykırı davranışlarla, 84. madde sayılan asli kusurlu hallerden şerit tecavüzünde bulunmakla, olayda tamamen kusurlu bulunduğunu belirttiği anlaşılmış, aynı raporda; davalı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsü …; yönetimindeki otomobili ile seyrine göre iniş eğimli yolda, yolun sağını takiben seyretmekte iken karşı yönden şerit tecavüzünde bulunarak gelen aracı gördüğünde fren tedbirine başvurmakla beraber çarpışmayı önleyemediği, olayın oluşumu ile illiyetli herhangi bir dikkatsiz ve tedbirsizliğinin bulunmadığı kanaatine varılmış, olayda kusursuz bulunduğu belirtildiği, bu bilirkişi raporunun hükme esas alınırken değerlendirildiği, davalı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’ın olayda tamamen kusursuz bulunduğu ve bu nedenle davalı sigorta şirketinin tazmin sorumluğunun bulunmadığı, bu durumda sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan bir tazminat talebinin söz konusu olduğu, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının teminatı dışında kalan bir durum olduğu tespit edilmesi karşısında davalı sigorta şirketinin tazmin sorumluluğu olmadığı nedenle; davanın reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
İşbu dava nedeniyle alınması gerekli 409,86 TL harçtan, alınması gereken 59,30 TL harcın mahsubu ile, bakiye 350,56 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair Davalı Vekili Av. Sabiha Bilici yüzüne karşı dava değeri istinafa başvuru sınırı altında olduğundan 6100 sayılı HMK’nun 341/2 maddesi gereğince kesin olmak üzere karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2021

Katip ….
¸e-imzalıdır.

Hakim….
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.