Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/286 E. 2021/467 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2021/286 Esas
KARAR NO : 2021/467

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/06/2015
KARAR TARİHİ : 07/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/07/2021
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacının 2010 yılı içerisinde konut yapma amacıyla kurulduğunu Ankara … Noterliğinin 19/08/2010 tarih ve… Yevmiye numaralı düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlediğini, kooperatifin kuruluşunda ve yöneticiliklerini dava dışı …, … … ve … …’nun yaptığını ancak daha sonra yöneticilik görevlerinin sona erdiğini, davalının mali müşavir olup kooperatifin eski başkanı …’nun hem arkadaşı hem de uzunca yıllar muhasebeciliğini yaptığını, eski yönetim kurulu başkanı …’nun şahsi işleri nedeniyle davalıdan borç para aldığını şahsi işlerinin bozulması nedeniyle, davalıya olan borcunu ödeyemediğini, bunun üzerine …’nun kızı diğer yönetim kurulu üyesi … … imzalı üzerinde kooperatifin kaşesi olan 20/08/2010 keşide tarihli 03/01/2013 vadeli 180.000,00 TL bedelli bonoyu verdiğini, bono üzerinde keşide 20/08/2010 yazılmışsa da bononun … ve … …’nun temsil ve ilzam yetkisinin sona erdiği dönemde, şahsi olarak borcunu ödemesinin mümkün olmaması nedeniyle alacağının tahsilini sağlamak amacıyla muvazaalı olarak kooperatif adına düzenlenerek davalıya verildiğini, bu durumu davalının da bildiğini davalı ve … ve … … aleyhine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası üzerinden suç duyurusunda bulunduğunu bononun … Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına konu edildiğini T.K 35. maddesine göre takibe ilişkin tebligatların yapıldığını, kooperatifin meskeni üzerine haciz konulduğunu kıymet takdiri yaptırıldığını, kıymet takdirine itiraz edildiğini, itirazdan sonra kooperatif yetkilileri tarafından kooperatif kayıtları üzerinde yapılan incelemede takibe konu bonoya ilişkin herhangi bir kayda rastlanılmadığı, davalı tarafından kooperatife verilen bir borç ve yapılan herhangi fatura, makbuz vs. belge bulunamadığı, bunun üzerine yapılan araştırmada bononun eski kooperatif başkanı … ve … … tarafından şahsi borçlarından kurtulmak amacıyla muvazalı olarak davalıya verildiğinin öğrenildiğini belirterek bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine, teminat karşılığında takibin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının 2010 yılında inşaat henüz başlamadan önce davacı kooperatife 180.000,00 TL nakit para verdiğini karşılığında 03/01/2013 ödeme tarihli bonoyu aldığını o zamanki kooperatif başkanı … ve … …’nun da senede şahsi kefil olarak imza atmak istediğini, kooperatif yetkilisi ve inşaatı üstlenen …’nun maddi sıkıntıya düştüğünü, kooperatif yönetiminin inşaatın yapımının devredilmesi yönünde karar alarak inşaatın yapımıyla ilgili taşeronluk işinin %10 kârla …Grup Ltd. Şti. isimli şirkete devrettiğini bunu öğrenen ve alacağını güvence altına almak isteyen davalının da senedi icraya koymalarını istediğini, … Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini kooperatif yönetimiyle iletişime geçilerek borcun ödenmesi istenildiğini, bu süreçte senette şahsi kefaletleri olan … ve … … için de icra işlemlerine başlandığını, tapuya ve araçlara işlem yapıldığını ancak haciz sırası çok olduğu için işlem yapılmadığını, 2014 Aralık ayında icra dairesinde düşen dosyalar üzerinden işlem yapılırken icra dosyalarının mahzene gönderilerek kapatıldığının öğrenildiğini, dosyanın yenilenerek … esasını aldığını, müvekkilinin hiçbir zaman …’nun muhasebeciliğini yapmadığını, mali müşavir belgesi olsa da doğrudan bu işi yapmadığını, emlak ve inşaat işiyle uğraştığını, kooperatif eski başkanı … ile tanışıklığının kooperatiften kaynaklı olduğunu, davalının oğlunun … parsel de bulunan arsası varken, arsa ortaklarının tamamının davalı tarafından tanındığı için, davalının yardımı ile bir araya geldiklerinin ve kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi oluşturulduğunu, bu işler vesilesiyle tanıştıklarını belirterek davanın reddine davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesi isteminde bulunmuştur.
GEREKÇE : Dava, … Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına konu bononun bedelsiz olduğu iddiasıyla menfi tespit isteğine ilişkindir.
Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde başlangıçta … esasına kayıtla takibe geçildiği yenilenmekle … esası aldığı alacaklının davalı …, borçluların davacı kooperatif ile … ve … … olup 03/01/2013 ödeme tarihli 180.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak ferileri ile birlikte toplam 181.285,00 TL alacağın isteğiyle 14/01/2013 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe geçildiği takibin derdest olduğu takibin dayanağı bono örneğinin incelenmesinde 20/08/2010 keşide, 03/01/2013 vade tarihli, keşidecinin S.S … … Yapı Koop., kefillerin … ve … …, lehtarın …, 180.000,00 TL bedelli olup nakden düzenlendiği anlaşılmıştır.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı hazırlık evrakı uyap üzerinden celp edilmiş, yapılan incelemede müştekinin S.S … … Yapı Koop. , şüphelilerin …, … … ve … suçun dava konusu bonoya ilişkin olarak muvazaalı verildiği iddiasıyla hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma, dolandırıcılık olup yapılan soruşturma sonucu 15/01/2016 tarih …. sayılı kararla şüphelilerin üzerilerine atılı suçların yasal unsurları oluşmadığından eylemin hukuki nitelik taşıyan bir anlaşmazlık olduğundan, haklarında ayrı ayrı kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2015/430 esasına kayıtla yapılan yargılamada;
Davacı kooperatifin kuruluşu itibariyle ticaret sicil gazetesi örneklerinin incelenmesinde…sicil numarasıyla 21/07/2010 tarihinde yeni kuruluşunun tescil edildiği kooperatif yönetim kurulu başkanının … diğer üyelerin … … ve … … olduğu 23/03/2011 tarihli genel kurul toplantısıyla yönetim kurulu üyeliklerine …. …’nun seçildikleri dava konusu senedin tanzim tarihi itibariyle … ve … …’nun şirketi temsile yetkili oldukları anlaşılmış,
Dosya üzerinde ve davacı kooperatifin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi heyeti 22/11/2016 tarihli raporlarında; davacı kooperatifin incelenen 2011 yılı ticari defterlerinin kapanış tasdikinin yaptırıldığını, dava konusu senetle ilgili bu defterde herhangi bir kaydın mevcut olmadığını bildirmişler,
Davacı tarafın rapora itirazlarının değerlendirilmesi ve davacı kooperatifin 2010 yılı ticari kayıtlarının incelenmesi için bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış olup, bilirkişi heyeti 13/03/2017 tarihli ek raporlarında; davacı kooperatifin 2010 yılı ticari defterinin kapanış tasdikinin usulünce ve zamanında yaptırılmamış olduğunu, davalı ile olan ticari ilişkiye ilişkin kayıtların incelenmesinde; 20/08/2010 tarihinde davalı …’dan 180.000,00 TL nakit tahsilat yapıldığı, aynı tarihte davalıya 03/01/2013 vade tarihli 180.000,00 TL bedelli senet verildiği, senet bedeli borcunun sonraki yıllara devrettiğinin tespit edildiğini, davalıdan alınan 180.000,00 TL ile arsa sahibine 35.000,00 TL emlak komisyon bedeli 100.000,00 TL proje etüt bedeli, hafriyat bedeli olarak inşaat malzemeleri harcamaları yapıldığının görüldüğünü, ancak asıl raporlarında incelenen 2011 yılı ticari defter kayıtlarında 2010 yılından devreden açılış maddesi ile 2010 yılı kapanış maddesinin tamamen farklı olduğunu, 2011 yılındaki ticari defterinin açılış maddesinde, dava konusu senet, daire satışına ilişkin tutar, binaya ilişkin maliyete ait herhangi bir bedelin bulunmadığı, söz konusu senedin kayıtlarda görülmesi ve harcamalar olarak kayıtlı olması nedeniyle davacının borçlu olmadığına dair iddiasının yerinde olmayacağına ilişkin değerlendirmelerin mevcut kayıtlar üzerinden yapıldığını, bu kayıtlara itibar edilmemesi halinde kooperatifin bağlı olduğu Yenimahalle Vergi Dairesi’nden 2010-2011 yılı kurumlar vergisi beyannameleri, bilanço ve gelir tabloları, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü’nden gelir gider tablolarının getirtilmesi, bu kayıtların değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunun mahkemenin takdirinde olduğunu bildirmişler,
İlgili birimlere yazılarak belge örnekleri istenilmiş, ara karar gerekleri yerine geldikten sonra dosya mevcut bilirkişi heyetine tevdi edilerek gelen belgeler de değerlendirilmek suretiyle ek rapor alınmış olup, bilirkişi heyeti 13/03/2017 tarihli ek raporlarında; Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nce gönderilen davacı kooperatife ilişkin 2010 ve sonraki yıllara ilişkin genel kurul tutanak örnekleri ile gelir gider tablolarında senede ilişkin alınmış bir karar ve bilançolarda borç kaydı ve inşaat maliyetlerinin bulunmadığını bildirmişler,
Yapılan yargılama sonucu dosya kapsamı itibariyle senedin bedelsiz olduğu hususunun kanıtlanamadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine ilişkin 06/04/2018 tarih, 2018/222 sayılı karar verilmiş, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 29/03/2021 tarih, …karar sayılı ilamı ile mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi kaldırma kararında; “….TMK.’nun 6.maddesi gereğince “Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.” hükmü getirilmiştir. Dosya kapsamında davacı yanca bedelsiz iddiasının yazılı delillerle kanıtlayamadığı görülmektedir. Ancak dava dilekçesi incelendiğinde davacının aynı zamanda yemin deliline de dayandığı anlaşılmaktadır.
Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf o vakıayı başka delillerle ispat edemezse diğer tarafa yemin teklif eder. Yemin teklifini ispat yükü kendisine düşen taraf yapar. Yemin teklifine dayanan taraf bunu dava dilekçesinde veya cevap dilekçesinde açıkça belirtmesi gerekir. Mahkeme ancak bu halde (dava dilekçesinde veya cevap lahiyasında yemin deliline dayanıldığının bildirilmesi halinde) yemin teklifini hatırlatmakla yükümlüdür. Kendisine yemin teklif edilen taraf, yemin teklifinin kabulünden sonra, usulüne uygun biçimde (HMK m. 233) yemin eder ise, yemin teklif eden tarafın iddia ettiği vakıanın mevcut olmadığı kesin delil ile ispat edilmiş olur. Yemin teklif eden taraf, bundan sonra iddiasını ispat için başkaca delil gösteremez.
Açıklanan bu nedenlerle mahkemece; davacının yemin deliline de dayandığı dikkate alınarak, davacıya karşı tarafa yönelik olarak yemin teklif etme hakkı hatırlatılmadan, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu durumda, davacının yemin teklif etme hakkının hatırlatılması suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davacı yanın istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.” denilmiştir.
Kaldırma kararı uyarınca davacı yemin deliline dayanmakla davalı tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış, davacı vekili 02/06/2021 tarihli oturumda beyanında yemin deliline başvurduklarını, yemin metni hazırlayıp sunacaklarını bildirmiş, celse arası 15/06/2021 tarihli yemin metnini içerir dilekçe sunmuş, yemin metninin incelenmesinde dava konusu itibariyle ispat etmesi istenen vakıaya uygun olduğu anlaşılmış, davalı asıl 30/06/2021 tarihli oturumda yeminli beyanında “davacı kooperatife 2010 yılında borç olarak 180.000 TL nakit para verdiğime, bu parayı kooperatifin o dönem ki başkanı olan … veya kızı … Türkoğlunun şahsi işleri için vermediğime, borç para karşılığında davacı kooperatiften iş bu dava konusu 03/01/2013 ödeme tarihli senedi aldığıma, senetteki borç kooperatife ait olmasına rağmen kooperatifin ileride ne olacağı belli olmaz diyerek senet üzerine kooperatif başkanı ve kızının da şahsi kefil olarak imzalarını aldığıma namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün değerler üzerine yemin ederim” şeklinde yemini eda etmiştir.
Menfi tespit davalarında kural olarak kanıt yükü borçlu olmadığını iddia eden keşidecidedir.
Senede dayalı menfi tespit davasında senet metninin talili durumunda kanıt yükü talil eden tarafa geçmektedir.
İşbu davaya konu senedin nakden düzenlendiği anlaşılmıştır.
Davacı taraf dava konusu senedin bedelsiz olduğu, kooperatif yetkilileri tarafından muvazaalı olarak kooperatif borçlu gösterilerek davalıya verildiği, kooperatifin borcunun olmadığı, kooperatif yetkililerinin şahsi borçlarının olduğu, kooperatifin borçlu gösterildiği, bu nedenle kooperatif yönünden bedelsiz olduğu iddiasında bulunmakta, davalı taraf ise; senedin kooperatife nakit borç ihtiyacı için verilen nakit borç paraya karşılık alındığı savunmasında bulunmaktadır.
Davalı beyanları ve dosya kapsamı itibariyle senet metninin talili durumu söz konusu olmadığından kanıt yükü borçlu olmadığını iddia eden davacı taraftadır.
Mahkemece yapılan inceleme, kaldırma kararı içeriği ve tüm dosya kapsamı itibariyle;
Senedin düzenlendiği tarih itibariyle senedi düzenleyen … ve … …’nun kooperatif yetkilileri olduğu, kooperatifin ticari defter ve kayıtlarında senedin davalıdan alınan borç paraya karşılık verildiği ve alınan paranın kooperatif inşaatlarına harcandığına ilişkin kayıtların yer aldığı, işbu kayıtların yer aldığı defterin kapanış tasdikinin bulunmayıp 2010 yılı defteri kapanışı ile 2011 yılı açılışının birbirini tutmadığı hususu belirlenmiş ise de; kooperatifin defter kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığının işbu davanın niteliği gereği sonuca etkili olamayacağı, bedelsizlik durumunun davacı tarafça kanıtlanması gerektiği, bu hususun dosya kapsamı itibariyle kanıtlanamadığı anlaşılmıştır.
Kooperatif ana sözleşmesinde özel kişilerden borç para alınması amacıyla dava konusu senedi imzalayan yönetim kurulu üyelerine borç para alınması yetkisi verilmediği iddiasıyla ilgili olarak yapılan değerlendirmede; 21/07/2010 tarihli ortaklar kurulu kararı ile buna ilişkin karar alındığı, esasen kooperatifin 2011 yılı ticari defterlerinde senedin yer aldığı ve alınan borcun harcamalarına ilişkin kayıtların bulunduğu, bu hususun da kapanış tasdiki defterde bulunmasa dahi kayıt içeriği itibariyle kooperatif aleyhine delil niteliğinde bulunduğu, kapanış tasdiki olmaması ve aleyhe kayıtların düzenlenmesinin kooperatifin iç ilişkisi ve yöneticinin – düzenleyenin sorumluluğundaki hususlardan olduğu, üçüncü kişileri kooperatif yönüyle bağlayamayacağı, davacı tarafça bedelsizlik iddiasının yazılı delillerle kanıtlanamadığı, kaldırma kararında da bedelsizlik iddiasının yazılı delillerle kanıtlanamadığının görüldüğünün belirtildiği, kaldırma kararı kapsamında davacı tarafa yemin teklifi hakkı hatırlatılıp, teklif edilen yeminin davalı tarafça eda edildiği, senedin bedelsiz olduğu hususunun dosya kapsamı itibariyle kanıtlanamadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine, davalı taraf kötü niyet tazminatı isteğinde bulunmuş ise İİK’nın 72/3 maddesi uyarınca tedbir konulup infaz edildiği anlaşılmakla takip değerinin %20’si oranında kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Takip değeri 181.285,00 TL’nin %20’si oranında 36.257,00 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alınan 3.073,95 TL’den mahsubu ile artan 3.014,65 TL harç bedelinin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya geri verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan bir adet vekalet tasdik harcı 4,10 TL posta gideri, 45,00 TL olmak üzere toplam 49,10 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup, 21.050,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Tarafların işbu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yoluna başvurabileceklerinin belirtilmesine,
Dair verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.
07/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Başkan …
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.