Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/253 E. 2021/623 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/253 Esas – 2021/623
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2021/253 Esas
KARAR NO : 2021/623

BAŞKAN :….
KATİP : ….

DAVACI : ….
DAVALI : …..

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2021
KARAR TARİHİ : 13/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/10/2021
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile elektrik iletimi için müvekkilinin tek yetkili ve görevli olarak kabul edildiğini, bir iletim sistem kullanıcısının sistem kullanım ve bağlantı anlaşmasını müvekkili ile imzalamasının mevzuat gereği olduğunu, davalının davaya konu edilen dönem itibariyle bağlı ortaklığı olan … ile 2006 yılından itibaren sözleşme yapılması için görüşmeler başladığını, bu esnada dahi …’ın iletim sistemini fiilen kullandığını, 2011 yılında …’ın sistem kullanıcısı olarak uymak zorunda olduğu teknik yükümlülükleri ihlali nedeniyle dağıtım sisteminden kaynaklanan sebeplerle bir gün içerisinde üç ve daha fazla arızaya sebep olarak kesicilerin açmasına neden olduğunu, iletim sisteminde zarara yol açan ve bu tarihten sonra da aynı zarar verici eylemi devam eden sistem ihlali sebebiyle 31/03/2011 ve 30/06/2011 tarihli iki adet fatura kesildiğini, bu bedellerin ödenmediğini, …’ın borçlarının davalı …tarafından devralınmasını öngören Borç Nakil Sözleşmesinin 16/08/2013 tarihinde imzalanarak yürürlüğe girdiğini, borcun …tarafından da ödenmediğini belirterek sistem kullanım ihlali nedeniyle uğranılan zarar sebebiyle kesilen 31/03/2011 tarihli 573515 nolu 1.799.611,38 TL, 30/06/2011 tarihli 579032 nolu 2.099.805,25 TL bedelli faturalar alacağının faturaların son ödeme tarihlerinden başlamak üzere davalıdan tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, derdestlik ve kesin hüküm, yargı yolu itirazında bulunduklarını, faturaların hukuka aykırı bir şekilde ön şart yerine getirilmeden kesildiğini, faturalar tarihi itibariyle … ile davacı arasında imzalanmış herhangi bir sistem kullanım anlaşması bulunmadığını, imzalanan borç nakil sözleşmesi kapsamında …’ın …’A 31/05/2013 tarihine kadar olan borçlarının devralındığını, hukuka aykırı olarak kesilen faturalar nedeniyle açılan davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
GEREKÇE : Dava; iletim sisteminin hatalı kullanıldığı iddiası ile iletim sistemine verilen zarar karşılığı düzenlenen sistem kullanım ceza ücretine ilişkin faturaya konu alacağın tahsili isteğine ilişkindir.
02/12/2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan, 25/11/2020 tarihli 7257 sayılı Kanunun 33. maddesi ile, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasına (ç) bendinden sonra gelmek üzere (d) bendi eklenmiş, buna göre “İletim sisteminin normal işletme koşulları içerisinde işletilmesi ile işletme güvenliği ve bütünlüğü üzerinde risk oluşturan durumlara ilişkin olarak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerinin takibini yapmak, ihlal durumu tespit edilen tüzel kişilere sistem kullanım anlaşmasında düzenlenen ceza-i şartları ve diğer yaptırımları uygulamak” …’ın görev ve yükümlülükleri arasında gösterildikten sonra 6446 sayılı Kanun’a Ek Madde 3 ile “8 inci maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinin uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür.” hükmü eklenmiş, 46. madde ile de Kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir.
Yürürlüğe giren 7257 sayılı Kanun ile bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerine ilişkin ceza-i şartlara ilişkin uyuşmazlıkların idari yargı yolunda görüleceği hükme bağlandığından yargı yoluna ilişkin bu değişikliğin usul hükmü niteliğinde olduğu, derhal ve kesinleşmemiş tüm uyuşmazlıkları da kapsar şekilde uygulanması gerektiği anlaşıldığından 6100 sayılı HMK’nın 114/1-b maddesine göre dava şartı olan “yargı yolunun caiz olmaması” nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargı yolunun caiz olmaması (davaya bakmaya idari yargının görevli olması) nedeniyle davanın usulden reddine,
Alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alınan 66.592,29 TL’den mahsubu ile artan 66.532,99 TL harç bedelinin karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup A.A.Ü.T. madde 7/1 uyarınca 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Tarafların işbu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yoluna başvurabileceklerinin belirtilmesine,
Dair oybirliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.
13/10/2021

Başkan….
Üye ….

Üye ….

Katip ….