Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/205 E. 2022/346 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/205 Esas – 2022/346
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2021/205
KARAR NO : 2022/346

BAŞKAN :…

DAVACI : …

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 29/03/2021
KARAR TARİHİ : 22/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/06/2022
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin yatırım faaliyetleri kapsamında Rüzgar Enerji Santrali Bağlantı Hakkı İhalesine katılarak ihaleyi kazandığını, taraflar arasında 28/07/2011 tarihinde RES Katkı Payı Anlaşması sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmeye konu Denizli RES projesinin Eylül 2019 tarihinde işletmeye alındığını, sözleşmenin 3.maddesi gereği … tarafından düzenlenen 21/01/2021 tarihli 6.849.592,21 TL bedelli fatura düzenlenerek müvekkiline gönderildiğini, sözleşmenin 3.maddesine göre her yılın 15 Ocak gününe kadar faturalandırmanın yapılacağının belirtildiğini, davalının bu hali ile sözleşmeye aykırı davranarak sürelere uymadığını, müvekkilinin ihtirazi kayıtla faturayı ödediğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3. maddesine göre şirketin bağlantı hakkı kazandığı RES projesinde üretilecek her bir kWh elektrik enerjisi üzerinden 1,26 Kr/kWh olarak belirlenen yarışma sonucuna esas RES katkı payı tutarının toplam RES katkı payı tutarı = kr*E*TÜFE olarak … tarafından hesaplanacağını, bu yönteme göre RES katkı payı tutarının 2.827.729,58 TL olduğunu, müvekkilinden fazladan 4.021.862,63 TL fazla para tahsil edildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 21/01/2021 tarihli 6.849.592,21 TL bedelli fatura kapsamında fazla ödenen 4.021.862,63 TL’nin 05/02/2021 ödeme tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; idari sözleşmeden kaynaklanan iptal ve tam yargı davalarının görüm ve çözümünde idari yargı yerinin görevli bulunduğunu, dava konusu uyuşmazlıkta davacı ile idareleri arasında RES katkı payı anlaşması imzalandığını, dava konusu faturanın idari sözleşme niteliğinde olduğu açık olan RES katkı payı anlaşmasının ilgili hükümleri uyarınca tesis edildiği anlaşıldığından, davanın yargı yolu itirazları gözetilerek görev yönünden reddi gerektiğini, dava süresinde açılmamış ise zamanaşımına uğradığından davanın bu yönden reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da; taraflar arasında davacı şirkete ait iletim tesislerinin ilk ünitesinin geçici kabulünün yapıldığı tarihten başlamak üzere ve tüm tesisin geçici kabulünün yapıldığı tarihten itibaren 20 yıl süre boyunca davalıya ödemeyi taahhüt ettiği Rüzgar enerjisine dayalı elektrik üretimi santrali katkı payı bedelinin ödenmesi konulu “RES Katkı Payı Anlaşması” düzenlendiğini, davacı şirketin Denizli-3 TM için 2011 yılında yapılan yarışmada lisans alarak faaliyetlerine başladığını, rüzgar enerjisine dayalı üretim tesisi kurmak üzere yapılan lisans başvurularına ilişkin yarışma yönetmeliği çerçevesinde yarışmaya katılan ve kazanan şirketlerle teşekkülleri arasında imzalanan RES katkı payı anlaşması gereğince yönetmelik ve ekleri olan, taahhütname, teklif mektubu formu ile anlaşma hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi sonucunda RES katkı payı faturasının hesaplandığını, davacı şirketin özgür iradesi ile yapmış olduğu taahhüt doğrultusunda sunulan teklif mektubu içeriğinden de anlaşılacağı üzere, davacı şirket tarafından toplam RES katkı payı tutarının, teklif yılından ödemeye esas üretim yılına kadar, TÜİK tarafından Ocak ayında açıklanan yıllık tüketici fiyat endeksi oranında güncelleştirilerek (kümülatif) teşekküllerine ödeneceğinin çekincesiz şekilde kabul ve taahhüt edildiğini, tüm içeriği ile bir bütün olan yarışma yönetmeliği ve eklerinde yer alan söz konusu düzenlemelerde yapılan yarışmalar sonucu kapasite kazanan RES’ler tarafından, tesisin geçici kabulünün yapıldığı tarihten başlamak üzere 20 yıl boyunca müvekkiline ödeme yapılması ve ödenecek bedelin diğer kaybına uğramaması adına da verilen teklif bedelinin teklif yılından itibaren her yıl TÜFE oranında güncellenerek arttırılmasının açıkça öngörüldüğünü, tüm ilgili şirketlere aynı şekilde gönderildiğini, katkı payının yönetmelik gereği bu şekilde hesaplanmasının bir zaruret arz ettiğini, teklif mektubu formunun aynı tarihte yayımlanan ek olduğunu, farklı hükümler içeren bir sözleşme düzenlenmiş gibi değerlendirmeler yapılmasının kabulünün mümkün olmadığını, sunulan teklifte değişiklik yapılmayacağının yönetmelikte açıkça belirtildiğini, yarışma yönetmeliğinin bütünlüğü içerisinde ek olarak bulunan teklif mektubu formu ve RES katkı payı anlaşması arasında yaptırım gücü açısından bir karşılaştırma yapılmasının doğru olmadığını, yarışma sırasında sunulan teklifin tüm şartları ile birlikte davacı şirket için bağlayıcı olduğunu, aksi yorumun yarışma yönetmeliğini yok sayar nitelikte olduğunu, davacının daha sonra katkı payının kendi istediği gibi hesaplanmasını istemesinin hakkaniyete aykırı olduğu gibi aynı tarihte yarışmaya katılan diğer istekli firmalar yönünden de haksız rekabet teşkil ettiğini, davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafça talep edilen faiz türü, oranı ve faiz başlangıç tarihlerinin de yersiz ve dayanaksız olduğunu, müvekkilinin temerrüde düşürülmesinin söz konusu olmadığını belirterek esastan da davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
GEREKÇE : Dava; taraflar arasındaki RES katkı payı anlaşması nedeniyle düzenlenen faturanın bir kısmından dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti isteğine ilişkindir.
Davanın niteliği gereği ticari uyuşmazlık olup, arabuluculuğa başvurulması zorunlu bulunduğu, başvurunun yapıldığı, 26/03/2021 tarihinde tarafların katılımı ile anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın düzenlendiği anlaşılmakla yargılama sürdürülmüştür.
Davalı vekili yargı yolu itirazında bulunarak adli yargının değil idari yargının görevli olduğunu ileri sürmüş, mahkememizce görev itirazı reddedilmiştir.
Mahkememizce davanın esasına yönelik inceleme yapılırken davalı taraf görev itirazının reddi üzerine olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması isteğiyle Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvuruda bulunmuş, Uyuşmazlık Mahkemesince 18/04/2022 tarih 2021/844 esas 2022/244 sayılı kararla; üstün ayrıcalıklara sahip olan ve yükümlülükler rejimine tabi tutulan, sorumluluğu ile denetimi bir kamu otoritesi tarafından üstlenilen kamu hizmeti niteliğindeki elektrik iletim faaliyetini yürüten davalı … ile davacı şirket arasında yukarıda alıntılanan Yönetmeliğe dayanılarak düzenlenen katkı payı anlaşması, bir idari sözleşme niteliğindedir. Aynı Yönetmelik kapsamında davalıya verilen yetkinin kullanımı sırasında kamu gücüne dayalı, re’sen ve tek yanlı olarak tesis edilen RES katkı payı faturası bedelinin fazla hesaplandığına ve tazminine ilişkin davanın görüm ve çözümünde idari yargının görevli olduğuna, Danıştay Başsavcısının başvurusunun kabulü ile Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/07/2021 tarihli ve 2021/205 sayılı görevlilik kararının kaldırılmasına oyçokluğuyla kesin olarak karar verilmiştir.
Uyuşmazlık Mahkemesi kararı kesin olup Mahkememizi bağlayıcıdır, kararla birlikte mahkememizin görevlilik kararı kaldırılmış olup, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-b maddesine göre dava şartı olan “yargı yolunun caiz olmaması” nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine,
Alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 68.683,36 TL’den mahsubu ile artan 68.602,66 TL harç bedelinin karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup A.A.Ü.T. madde 7/1 uyarınca 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Tarafların işbu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yoluna başvurabileceklerinin belirtilmesine,
Dair oybirliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.
22/06/2022

Başkan….

Katip ….