Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/199 E. 2022/166 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R

ESAS NO : 2021/199
KARAR NO : 2022/166

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – ….
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … …
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/03/2021
KARAR TARİHİ : 17/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı kooperatifin 2504-2701-2712-2834 nolu ortağı olduğunu, kooperatif tarafından diğer üyelerle birlikte kura çekilerek tahsis edilen taşınmazların| kooperatif tarafından hazine arazisi üzerine yapılmış olması nedeni ile diğer ortaklardan ayrı olarak davacının Maliye Bakanlığı’na fazladan gecikme faizi ile birlikte 9,275,22 TL ecrimisil bedeli ödediğini, ayrıca koaperatif tarafından usulüne uygun tahsis işlemi yapılmadığı için sonradan maliye tarafından taşınmazın kooperatife tahsis edilmiş olmasından| kaynaklı olarak, yine diğer ortakların ödemediği ve davalı kooperatifin sorumluluğunda olan kooperatif tarafından ödenmesi gereken tapu tescil işlemleri için 6.180,40-TL cins değişikliği bedeli, cins değişikliği harç bedellerinin de ödenmek zorunda kalındığını, kooperatif tarafından söz konusu ecrimisil bedellerinin iptali için idare mahkemesinde dava açılması istendiğinden davacı tarafından Ankara…İdare Mahkemesinde Valilik aleyhine dava açtığını, ancak daha sonra yine kooperatif tarafından bu davalardan feragat etmesinin istendiğini, vekalet ücretlerinin kooperatif tarafından karşılanacağının belirtilmesi üzerine bu davalardan feragat ettiğini, vaki feragat nedeni ile Ankara Valiliğine toplamda 5.501,70 TL vekalet ücreti ödemek zorunda kaldığını, davacının bu şekilde ödemek zorunda kaldığı ücretlerin kooperatif tarafından ödenmemesi üzerine önce kooperatife yazı gönderildiğini, buna cevap alamadığından dolayı kooperatif aleyhine Ankara…lcra Müdürlüğü’nün 2020/9984 sayılı dosyası ile ilamsız takip yaptığını, takibe karşı kooperatif tarafından itiraz edildiğini, haksız ve kötü niyetle yapılan itirazın|iptaline % 20’den az olmamak kaydıyla inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın haksız olduğunu, kooperatifin Ankara Büyükşehir Belediyesinin 1986 yılında kent içinde bulunan ve faaliyet gösteren küçük sanayi işyerlerinin kent dışına çıkartılması için aldığı karar sonrası aynı yıl 1986 yılında kurulduğunu, Ankara’nın en çok üyeye sahip kooperatifi olduğunu, kooperatif üyelerinin bir çoğunun işyerinin kooperatife ait arazide konumlanmış olduğunu, 112 üyenin de işyerinin ise kamu arazisi üzerinde konumlandığını, kooperatifin en önemli amacının 112 adet iş yerinin kamuya ait gayrimenkuller üzerine kurulu alması nedeni ile tapu ahınamamasından kaynaklı mağduriyetlerin giderilmesi olduğunu, imar barışının sona ermesi ile birlikte idarenin denetime çıktığını, yapılan denetimler sonunda tapusu olmayan ve hazine arazisi üzerinde konumlanan 112 adet taşınmaz sahibinden ve üyelerden ilgili yasa uyarınca ecrimisil bedeli ve gecikme cezasını talep etmede yürar sağlama ve zilyetlik kriteri esas olduğu için bu alacakları talep ettiğini, davacının da dâhil olduğu bazı üyelerin talep edilen alacakların ödenmesi hususunda kooperatifin sorumlu olduğunu düşünerek idare mahkemesinde|dava ikame ettiklerini, bunun üyelerin tamamen şahsi kararı olduğunu, yasal mevzuatın idarenin ecrimisi! bedelini talep etmeye olanak tanıdığını, bu yasal durum gereği idarece yapılan tespitlerde taşınmazın davacı tarafından kullanıldığı, taşınmazdan fiili yarar sağladığının tespit edildiğini ve bu kanunlar doğrultusunda davacıya husumet yöneltildiğini, bu durumda kooperatifi sorumlu göstermeye çalışmanın haksız, usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının taşınmazdan bizzat yararlanan olarak haksız işgal tazminatını da ödemesinin gerektiğini, ancak buna rağmen kooperatifin üyelerinin menfaatini düşündüğünden aldığı karar doğrultusunda davacının ödemiş olduğu 44.989,32 TL ecrimisil bedelini 18.12.2019 tarihinde davacıya ödemiş olduğunu, davacının huzurdaki davada gecikme cezası istiyor olmasının dayanaksız olduğunu, gecikme cezası tamamen davacının ecrimisil bedelini geç ödemesinden ya da takside bağlamasından kaynaklı olması nedeni ile bu ödeme kararının sorumluluğunun kooperatife yüklenemeyeceğini, dolayısıyla davacı talebinin haksız olduğunu, ilerleyen süreçte kooperatifin üstün çabaları ile idare ile görüşmeler zinciri gerçekleştiğini, sorunun giderilmesi amacı ile de genel kurul kararı alındığını, kooperatifin üst yönetimi olan İvedik Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü ve Milli Emlak Daire Başkanlığı ile görüşüldüğünü, Ankara Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün 31/01/2019 tarihli yazısından da anlaşılacağı üzere, söz konusu taşınmazların İvedik/OSB şahıslar tarafından kullanımına ilişkin ecrimisil bedellerinin ödenmesi ile ecrimisil bedellerine karşı açılmış davalardan vazgeçilmesi halinde tapuda tescil işlemlerinin yapılacağı hususlarının bildirildiğini, bu yazıda 112 işyeri için bir bedel ödeneceği hem ecrimisil bedellerinin açıkça ödenekeğinin açıkça belirtildiğini, her ne kadar yazıda 15 günlük süreden bahsedilmişse de yeniden yapılan görüşmeler sonunda bu sürenin 2019 yılı sonuna kadar uzatıldığı ve kooperatif üyelerinin ekonomik zorluk çekmemesi amacı ile 8 taksite bölündüğünü, görüleceği üzere davacı ve tapusunu alamayan 112 üyenin son derece lehine İşlem tesis edilmiş olduğunu, kendilerine bir çok mali yükten kurtararak tapularına kavuşmalarının sağlandığını, somut durumda idarenin anlaşma İçin açılan davalardan vazgeçilmesi şartını koşması kooperatifi ilgilendien ve sorumluluk getiren bir durum olmadığını, davadan vazgeçilmesi ile davalı lehinde doğan vekalet ücreti ise yasal bir zorunluluk olup, kooperatifi ilgilendirmemekte olduğunu, nihayetinde toplanan ecrimisil bedelleri ve vazgeçilen davalar neticesinde davacının da içinde bulunduğu 112 üyenin mağduriyetinin giderildiğini, tapularının teslim edildiğini, tapuların devri sırasında da doğal olarak tapu tescil işlemleri ve cins değişikliğine ilişkin bedellerini satıcı ve alıcı tarafından karşılanması gereken bedeller olup, kooperatifin her hangi bir yükümlülüğünün bulunmadığını, her aşaması davacı lehine gelişen bu süreçte kooperatifin onca çaba ve emeğinin yok sayılarak kendinin ödemesi gereken bedellerin bile kooperatife yükletilmeye çalışıldığını, davacının hem düşük bedelle tapusuna kavuştuğunu hem de sorunu çözen kooperatife kötü niyetli olarak bu davayı açtığını, davanın haksız ve dayanaksız olduğunu, reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce aldırılan 20/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davaya konu edilen talebin, kamu arazisi üzerine kooperatif tarafından yapılmış inşaat nedeni ile hazineye ödenmek zorunda kalınan ecrimisil, gecikme cezası ve diğer giderlerin tahsili istemine ilişkin olduğu, bu durumda kooperatıf ana sözleşmesi ve genel kurul kararları çerçevesinde davalı kooperatifin sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespitinin gerektiği, |dosyaya kooperatif ana sözleşmesinin kurul kararının sunulmamış, tapu kayıtlarının celp edilmemiş olduğu, davacı tarafından talep edilmiş gider kalemlerinin(özellikle tapu harç, cins değişikliği ve benzer giderlerin) kooperatifçe eşitlik ilkesi çerçevesinde |diğer ortaklar bakımından nasıl uygulandığı hususunun belirlenmesi bakımından genel kurul kararlarının yanı sıra kooperatif yönetim kurulu karar defterinin de celbinin gerektiği, davalı yanın ecri misil bedelini ödeme iddiası karşısında dosyada bulunmadığı, icra dosyasının uyap ortamında gönderilmiş olduğu, ancak fiziken dosyaya alınmamış olduğu, tüm bu eksiklerin giderilmesinin gerektiği tespit edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 15/02/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda; kök raporda belirtilen tespit, değerlendirme ve görüşlerin muhafaza edildiği, dosyaya genel kurul kararları, ana sözleşme ve davacı tarafından yapılan ödemelere ilişkin belge ve kayıtların celp edildiği, icra dosyasının celp edilmediği, icra dosyasının bulunmaması nedeni ile itirazın iptali olan işbu davada alacak kalemlerinin ne olduğu hususunda net bir değerlendirme yapmanın mümkün bulunmadığı, bununla birlikte dava dilekçesinde alacak kalemlerinin ödenen ecri misil bedeli, vekâlet ücreti ve tapu masrafları olduğunun belirtildiği, kooperatif tarafından davacı yana ödenen ecri misil iadesi adı altında 18.12.2019 tarihinde 44.989,32 TL ödeme yapılmış olduğu, işbu dava tarihinden sonra yapılan genel kurul toplantısında da 8.000 TL iade konusunda karar alınmış olduğu, bu durumda davacı yanın talep ettiği ecri misil bedeline ilişkin bir alacağının bulunmayacağının düşünüldüğü, davacı yanın talep ettiği diğer alacak kalemlerinin ortaklara ödeneceğine ilişkin alınmış bir genel kurul kararının bulunmadığı, bu alacak kalemlerinin eşitlik ilkesi çerçevesinde diğer ortaklara ödendiğine ilişkin dosyada somut bir verinin bulunmadığı, genel kurul kararı dışında kooperatifin açık kusurundan dolayı sorumlu tutulacağına dair yine dosyada somut bir verinin sunulmadığı, tüm bu nedenlerle davacı alacağının haklı sebebe dayanmadığının tespit edildiği, mahkemece aksi kanaatin oluşması ihtimaline karşı dosya hesabının yapılmasının gerektiği, ancak icra dosyasının bulunmadığı tespit edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına, davalı kooperatifin genel kurul toplantılarında alınan ve uygulanan kararlar gereğince davacıya bir miktar ecrimisil ödemesinin yapılmış olduğu, davacının bakiye ecrimisil alacağını ispatlayamadığı, cins değişikliği ve tapu tescil işlemleri için ödenen bedelin iadesine ilişkin alınmış bir genel kurul kararının bulunmadığı, bu masraflara taşınmazın maliki olarak davacının katlanması gerektiği, bu alacak kalemlerinin eşitlik ilkesi çerçevesinde diğer ortaklara ödendiğine ilişkin bir delil de sunulmadığı, yine dava ve davadan feragat hakkın münhasıran davacıya ait olmasına ve davalının feragat yönelik dosyaya sunulmuş yazılı bir emir ve talimatının bulunmaması nedeniyle feragat nedeniyle ödenen bedelin iadesi isteminin de yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın reddine,
Peşin alınan 259,30 TL harçtan alınması gerekli 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 178,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.