Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/188 E. 2021/334 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/188 Esas – 2021/334
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2021/188
KARAR NO : 2021/334

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 23/03/2021
KARAR TARİHİ : 03/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı … tarafından yapılan çalışmalar neticesinde hasar meydana geldiğini, söz konusu zararları meydana getiren olaylar sonucunda davalıya hasar bedelinin ödenmesi için başvurulduğunu, başvuruları sonucunda yazışmalar yapıldığını, ancak bir sonuç alınamadığını, bu nedenle olay neticesinde oluşan zararın tazmini için davalı borçlu aleyhine … Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, bununla birlikte davalı şirketin kötü niyetli olarak, likid olan borca ve icra takibine itiraz etmesi üzerine, işbu davaya işçilik ücretleri dahil edilmemiş olup, hasarların malzeme bedelleri ve faizi için bu dava açıldığını, davalı borçlu tarafından icra takibine yapılan itirazın 924,00 TL asıl alacak ile 29,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 953,00 TL üzerinden iptaline ve takibin aynı şartlarla devamına karar verilmesini, davalı itirazıyla adaletin tecellisini ve alacağın tahsilini geciktirdiğinden %20 den az olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; iddia edilen olay tarihinden itibaren de zamanaşımı süresi dolduğunu, husumetin idarelerine yöneltilemeyeceğini, çünkü bu tür iddia edilen hasarla elektrik kablolarının usulüne uygun döşenmesi, su borularının üzerinden geçilmesi sebebiyet verdiği gibi, diğer kurum ve kuruluşlarında çalışmaları sebebiyet verebildiğini, bu nedenle yokluklarında usulüne uygun olmayan bir şekilde tutulan tutanaklarla, iddia edilen hasarla idaremiz arasında illiyet bağı kurulmasının mümkün olmadığını, ayrıca kötü niyetten bahsedilerek icra inkâr tazminatı talep edildiğini, oysa likit bir alacak iddiası söz konusu olmayıp, yargılamayı gerektiren bir iddia ve talebin olduğunun açık olduğunu, dolayısıyla icra inkâr tazminatının haklı ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu tutanağın usulüne uygun tutulmadığını, yokluğumuzda tek taraflı, hasarın nasıl oluştuğu, hasarı yapan araçlara, firmalara veya kişilere ait bilgilere yer olmadan tutulan tutanaklarla iddia edilen hasarların idare ve yüklenici firmaları ile ilişkilendirilmesinin mümkün olmadığını, bu bilgilere ve tespitlere yer verilmesinin, idare dışında birçok kamu kurum ve kuruluşlarında (Telekom, Doğalgaz vs.) ile birlikte özel şahıs ve tüzel kişiliklerinde çalışma yapması nedeni ile önemli ve zaruri olduğunu, ayrıca idarenin ilgili birimi cevabi yazılarında dava konusu mahalde idareleri personelince bir çalışma yapılmadığını, yine ….. Şahıs veya kuruluşlara verilen herhangi bir zarardan söz edilmediğini, Gökçek Mahallesindeki çalışmalarında idarelerince değil yüklenici firma tarafından yapıldığının bildirildiğini, Kanal İnşaat Dairesi Başkanlığından Gökçek Mahallesi ile ilgili yüklenici firmaya herhangi bir ödeme yaptırılıp yaptırılmadığının sorulmasını talep ettiklerini, hasarı ve kusuru kesinlikle kabul anlamına gelmemek üzere hem hasar tutanağı hem de hasar bedellerinin afaki olup yasal dayanaktan yoksun olduğunu öncelikle davanın süre, usul, husumet ve bilahare esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiilden kaynaklı alacak istemi ile başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
İddia, savunma, dosya içeriği bütün olarak değerlendirildiğinde,dava konsu mahalde davalı tarafça yapılan çalışmalar öncesinde davacıya bilgi verildiğine ilişkin bir iddianın bulunmaması, davalının elektrik hattının bulunduğu mahalli bilmesi gerektiği zira hat geçen yerlerde uyarıcı işaretler bulunduğu,genel tehlike arz eden mahalde davalı tarafın davacı tarafça temin edilecek klavuz bulunmadan kazı çalışmasına başlamaması gerektiği, eğer gecikmeden dolayı bir zararı oluşacak ise davacıdan ayrıca dava yoluyla talep edebileceği değerlendirildiğinde meydana gelen hasardan dolayı davalı tarafın mahkememizce %100 oranında kusurlu bulunduğu,davacı zararın giderilmesi için sunulan belgelerin denetime elverişli ve yerinde olduğu anlaşıldığından davacının davasının kabulü ile, davalı borçlunun Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasında 924,00 TL asıl alacak, 29,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 953,00 TL üzerinden itirazının iptaline,bu miktarlar yönünden takibin devamına ,alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı istemini reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının kabulü ile, davalı borçlunun Ankara ….. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasında 924,00 TL asıl alacak, 29,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 953,00 TL üzerinden itirazının iptaline,bu miktarlar yönünden takibin devamına ,
Alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı istemini reddine,

İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 65,09 TL harçtan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 05,79 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 49,00 TL posta ve tebligat gideri, dava açılırken ödenen 118,60 TL yargılama harcı olmak üzere toplam 167,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 953,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda dava değeri istinafa başvuru sınırı olan 5.880,00 TL’nin altında olduğundan 6100 sayılı HMK’nun 341/2 maddesi gereğince kesin olmak üzere karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/06/2021