Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/162 E. 2021/249 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/162 Esas – 2021/249
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2021/162 Esas
KARAR NO : 2021/249
DAVA TARİHİ : 26/09/2018
KARAR TARİHİ : 28/12/2018
KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/01/2019
ASIL DAVADA
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; 21/06/2011 tarihinde davalı …’ün sevk ve idaresinde … plaka sayılı … … marka ve modeldeki servis aracı ile … A.Ş.’nin Güvercinlik kampüsünde çalışan kamu görevlilerini alıp evlerine götürdüğü sırada …. üzerinde seyretmekte iken …. sok. kavşağına geldiği sırada yol kenarında oynamakta olan maktule …’ya çarpmak suretiyle maktulenin ölümüne neden olduğunu, … Mahkemesinin … esasına kayıtla davalı … hakkındaki ceza davasının sürdüğünü, alınan raporda maktule ile davalı araç sürücüsünün yarı yarıya kusurlu bulunduğunu, bilirkişi görüşüne katılmadıklarını, Ankara Adli Tıp Trafik İhtisas dairesinden alınacak bir bilirkişi raporuna göre kusur oranı belirlenene kadar fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuklarını, …’nın davacı … ile …’nin çocukları, diğer davacılar … ile …’ın ablaları olduğunu, aracın davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile her bir davacı için 200,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile ölen için yapılan cenaze ve gömme giderleri için yapılan masraflar ile dini yükümlülükler için yapılan masraf kalemlerinden 200,00 TL olmak üzere 1.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, toplam 60.000,00 TL manevi tazminatın (20.000,00 TL …, 20.000,00 TL …, 10.000,00 TL …, 10.000,00 TL … … için olmak üzere) olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuş, davacılar vekili 10/12/2012 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı … için destek zararına yönelik talebini 8.646,11 TL’ye, … için 8.156,31 TL’ye yükselterek ıslah harcını ikmal etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili cevap dilekçesinde; görevli ve yetkili mahkemenin Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan bahisle iş bölümü itirazında bulunduklarını, ceza davasının karar aşamasında olduğunu, bekletici mesele yapılması isteğinde bulunduklarını, olayda müteveffanın asli kusurlu, müvekkilinin tali kusurlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı … Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan bahisle iş bölümü itirazında bulunduklarını, dava konusu olayda müvekkili kurumun ihale makamı olup ihale sözleşmesinin 21. maddesi ve idari şartnamenin diğer hususlar başlıklı maddesine göre meydana gelen zarardan yüklenici … Tur … Ltd. Şti.’nin sorumlu olduğunu, haksız fiil failinin kullandığı aracın sigorta ettireni tarafından akdedilen sigorta poliçesine göre sigorta şirketinin sorumluluğuna hükmedilmesi gerektiğini, üçüncü kişinin ağır kusuru nedeniyle müvekkili kurumun tazminat sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde; … plakalı aracın 03/01/2011-03/01/2012 tarihleri arasındaki rizikolara karşı davalı şirket tarafından ZMSS poliçesi ile sigortalandığını, davadan önce gerekli tüm belgelerle başvuru olmadığı için aktüerya hesabı yapılamadığını, kusur – zarar miktarı belirlendikten sonra poliçe limitleri dahilinde kalan kısma herhangi bir itirazları olmadığını, geçmişe yönelik faiz ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacaklarını, defin giderlerinin poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu bildirmiştir.
DAVA : Davacılar vekili dava dilekçesinde; 21/06/2011 tarihinde dava dışı … idaresindeki … plakalı … … marka ve modeldeki servis aracı ile … A.Ş.’nin Güvercinlik kampüsünde çalışan kamu görevlilerini alıp evlerine götürdüğü sırada … üzerinde seyretmekte iken ….. sok. kavşağına geldiği sırada yol kenarında oynamakta olan maktule …’ya çarpmak suretiyle maktulenin ölümüne neden olduğunu, …’nın davacılardan … ve …’nin kızları, diğer davacılar … ve …’ın ablası olduğunu, davalı şirketin ise …’nun personel taşıma işinin yüklenicisi olup kazaya karışan aracın da işleticisi olduğunu belirterek işbu dava dosyasının Ankara Asliye …. Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile … ve … … için 7.500,00’er TL, … ve … … için 3.000,00’er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; … plakalı aracın kaza tarihinde müvekkili şirkete kiralanmış olmadığını, araç sahibi tarafından kullanıldığını ve işletildiğini, zaten kazanın da bu esnada meydana geldiğini, yapmış olduğu taşıma işi kadar da ücret aldığını, yaptığı sefer sayısının sabit olmayıp sürekli değiştiğini, kiralama ücreti değil taşıma ücreti alındığını, buna göre aracın kontrolünün araç sahibinde olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
GEREKÇE : Asıl davada istek; davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı davalı şahsın sürücüsü olduğu, … plakalı aracın seyri sırasında davacıların murisi …’ya çarpması şeklinde meydana gelen kaza sonucu ölümü nedeniyle davacıların maddi tazminat ve manevi tazminat, birleşen davada istek; davalı şirketin taşıma işlerinin yüklenicisi, aracın işleteni olduğu iddiasıyla manevi tazminat isteğine ilişkindir.
Davalı … ve … A.Ş. vekilleri iş bölümü itirazında bulunmuş iseler de; davanın niteliği gereği iş bölümü itirazı yerinde görülmeyerek yargılama mahkememizce sürdürülmüştür.
Mahkememizin … esasına kayıtla yapılan yargılamada;
Deliller toplanıp dosya üzerinde iddia ve savunma doğrultusunda kusur ve hesap yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup; trafik kusur uzmanı ve hesap uzmanından oluşturulan bilirkişi heyeti 17/04/2012 tarihli raporlarında; dava konusu olayda 5 yaşındaki müteveffa yaya …’nın trafik kazasının oluşumunda yaşı itibariyle tamamen kusursuz olduğunu, bakımından ve himayesinden sorumlu olan davacı ebeveyn ailesinin ise 5/8 oranında kusurlu olduğunu, davalı araç sürücüsünün 3/8 oranında kusurlu olduğunu, yetiştirme giderleri ve kusur indirimi sonucu davacı … …’nın destek zararının 8.646,11 TL, davacı … …’nın destek zararının 8.156,31 TL olduğunu, davacı kardeşlerin maddi zararlarının doğmadığını, cenaze defin gideri ve dini vecibelerin yerine getirilme giderlerinin belediye mezarlık işleri müdürlüğü ve ilçe müftülüğünden sorularak belirlenmesi gerektiğini, manevi tazminat isteği taktirinin mahkemeye ait olduğunu bildirmişler,
Yenimahalle Belediye Başkanlığı Mezarlık İşleri Müdürlüğüne yazılarak cenaze defin giderleri sorulmuş, dosya yeniden aynı bilirkişi heyetine tevdi edilerek bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış olup, bilirkişi heyeti 27/11/2012 tarihli ek raporlarında; gelen yazı yanıtı, kusur durumu göz önüne alınarak davacıların talep edebileceği defin giderinin 112,50 TL olarak hesaplandığını, diğer rapora itirazları cevaplandırarak asıl raporlarındaki görüşlerini değiştirecek bir hususun bulunmadığını bildirmişler,
Mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre; davacılar … ve …’in kızları, diğer davacıların ablaları …’nın 21/06/2011 tarihinde yol kenarında oynamakta iken davalı …’ün sürücüsü davalı …’nun taşıma işi işvereni olduğu, davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı aracın seyir halinde iken maktuleye çarparak ölümüne neden olduğu, olayda davacı ebeveynlerin bakımından ve himayesinden sorumlu oldukları olay nedeniyle 5/8 oranında kusurlu bulundukları, davalı araç sürücüsünün 3/8 oranında kusurlu olduğu, kusur oranına isabet eden destek zararı denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda hesaplanmış olup davacı baba … için 8.646,11 TL, davacı anne … için 8.156,31 TL olmakla bu miktarlar üzerinden kabulüne, davacıların cenaze giderine yönelik talepleri ile ilgili olarak denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere 112,50 TL olmakla bu miktar üzerinden kabulüne, davacı kardeş … ve … yönünden destek zararı ile ilgili olarak yapılan incelemede …’nın olay tarihinde 4 ay 8 günlük, …’ın 4 yaş 3 ay 1 günlük olduğu, olayda davacı kardeşlerin destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanabilmeleri için ihtiyaç içinde bulundukları ya da ileride ihtiyaca düşeceklerinin ve ölenin de refah içinde bulunduğunu ya da ileride refaha erişmesinin ispat edilmesi gerektiği, bu yön ispatlanamadığı gibi yaşları itibariyle ileride ihtiyaca düşeceklerini belirlemenin mümkün görülmediği maddi zararlarının doğmadığı kanaatine varılarak bu davacıların destekten yoksun kalma tazminatı davalarının reddine,
Davacılar … ve … …’nın manevi tazminat istemine ilişkin olarak mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre; olay tarihi itibariyle yaşları da nazara alınarak dosya kapsamı itibariyle manevi zararın oluştuğu kanıtlanamadığından bu davacıların manevi zarar davalarının reddine,
Davacılar … ve … …’nın manevi tazminat talepleri ile ilgili olarak mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre; kusur durumu, sosyal ekonomik durum da nazara alınarak bu davacılar için taktiren 7.500,00’er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Genel Müdürlüğünden alınarak bu davacılara verilmesine ilişkin 20/02/2013 tarih, 2013/58 sayılı karar verilmiş, karar davacılar ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 27/11/2014 tarih, 2013/12843 esas, 2014/17061 karar sayılı ilamıyla bozulmuştur.
Yargıtay bozma ilamında, “… Mahkemece oluşan zarardan davalı … Ofisi A.Ş.’nin de sorumlu olduğu değerlendirilmiş ise de, bu değerlendirme için yapılan araştırma yeterli değildir. Bu bakımdan mahkemece yapılacak iş; yukarıda yapılan açıklamalar ve yasal düzenlemeler de gözönünde bulundurularak, davalı … Ofisi A.Ş. ve dava dışı … Tur Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasındaki sözleşme ve taraflar arasındaki uygulaması dikkate alınarak, taraflar arasındaki sözleşmenin araç üzerinde fiili hakimiyeti ve ekonomik yararlanma unsurlarını birlikte bulundurup bulundurmadığı ve bu fiili hakimiyetin uzun süreli sağlanıp sağlanmadığı, kazaya karışan servis aracının davalı kurumuna özgülenip özgülenmediği, başka kurumların taşıma işini yapıp yapmadığı, davalı iş sahibinin yüklenici şirkete emir ve talimat verme, yapılan işi kontrol ve denetleme yetkisinin tanınmış bulunup bulunmadığı, iş sahibi ile yüklenici arasında bağımlılık ilişkisi kurulmuş olup olmadığı, bir anlamda davalı … Ofisi A.Ş.’nin Borçlar Kanununun 55. maddesinde düzenlenen “adam çalıştıran” sıfatıyla veya işleten sıfatıyla sorumluluğu kapsamında olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
b-Davalı … Ofisi A.Ş.’nin diğer temyiz itirazlarının yukarıdaki bentte açıklanan bozma gerekçesi dikkate alınarak şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davacılar vekilinin temyiz itirazları yönünden;
a-Mahkemece müteveffanın davacı kardeşleri için manevi zarara uğramadıklarını değerlendirerek manevi tazminat taleplerini reddetmiş ise de, BK 47. maddesinde (TBK m. 56) ölem kimsenin ailesine uğradığı manevi zarar nedeni ile tazminat verilmesi gerektiğinden sözedilmiştir. Yaşları küçük olsa da müteveffanın kardeşlerinin meydana gelen olayın acısını hissedeceklerinin kabulü ile manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
b-Davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.” denilmiştir.
Mahkememizin 2015/218 esasına kayıtla bozma ilamına uyularak yargılama sürdürülmüş,
Bozma sonrası yapılan yargılama sırasında, davacılardan … …’nın dava konusu olayla alakası olmayan bir sebeple öldüğü, manevi tazminat haklarının mirasçılarına intikali gerektiği, Yargıtay uygulamalarının bu yönde olduğu, mirasçıları anne ve babası … … ve … … olduğu ve bu kişilerin ölü davacının mirasçısı olarak davaya dahil edildiği anlaşılmış,
… Tur Ltd. Şti’ne yazılarak kazaya karışan servis aracının 2011 yılı itibariyle başka kurumların taşıma işini yapıp yapmadığı hususu sorulmuş olup, verilen yanıtta … plakalı servis arasının şirketlerine ait olmadığından 2011 yılından bugüne kadar hangi kurumlarda çalıştığının bilinmediğini bildirmişler,
Mahkemece yapılan inceleme, uyulan Yargıtay bozma ilamı içeriği ve tüm dosya kapsamına göre, bozma öncesi kararda davalı …’nun araç işleten sıfatıyla sorumlu tutulmuş ise de, işletenin tanımının Karayolları Trafik Kanununun 3. maddesinde yapıldığı, aracın sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kişiye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerektiği, fiili hakimiyetin uzun süreli olması gerektiği, aracın … Tur şirketine 1 yıl süre ile personel taşıması için kiralandığı, bu sürece kurum personelinin sabah ve akşam saatlerinde taşınmasında yüklenici firmanın görevlendirildiği, taşımanın süresi ve taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin 21. maddesinin 21.2.1 maddesi de nazara alınarak …’nun kaza tarihi itibariyle işleten sıfatında sayılamayacağı anlaşılmakla bu davalıya yönelik davanın reddine, Yargıtay bozmasının davalı …’ya ve ayrıca manevi tazminat talepleri reddedilen … … ve … …’ya yönelik olduğu, mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına ve uyulan Yargıtay bozma ilamı içeriği de nazara alınarak müteveffanın kardeşleri … ve … … için BK 45 (TBK 56)’da nazara alınarak yaşları küçük olsada müteveffanın kardeşlerinin meydana gelen olayın acısını hissedeceklerinin kabulü gerektiği anlaşılmakla, bu davalıların manevi tazminat taleplerinin kusur durumu, sosyal ekonomik durumu da nazara alınarak takdiren 3.000,00’er TL üzerinden kısmen kabulüne, diğer talepler yönünden bozma öncesi belirtilen kısımların aynen kabulüne dair 11/12/2015 tarih 2015/802 sayılı karar verilmiş, karar davacılar vekili, davalı … vekilince temyiz edilmiş olup, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 10/04/2017 tarih 2016/6529 esas, 2017/3850 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Yargıtay bozma ilamında “2-)Dava Borçlar Kanunu’nun 45. maddesi (6098 sayılı TBK m. 53) ve 47. maddesi (TBK m. 56) gereğince çalışma gücünün kaybı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İşleten tanımı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatını belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır. Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür.
2918 sayılı KTK’nın 85. maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir. Görüldüğü gibi sözkonusu maddede araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi de meydana gelen zarardan sorumlu tutulmuştur. Bu bakımdan motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında işletilmesi halinde yani aracın işletilmesine katılma halinde girişimci işleten ile birlikte sorumlu olacaktır.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, işleten sıfatının belirlenmesinde araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması ve fiili hakimiyetin uzun süreli olması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır.
Somut olayda müteveffa …’ya çarpan araç personel taşıyan servis aracı olup davalı … Ofisi A.Ş.’nin personelini taşıdığı dosya kapsamındaki belgelerden anlaşılmaktadır. Davacı yanın taşıtan … Ofisi A.Ş.’nin de sorumluluğunun bulunduğu iddiası ile husumet yönelttiği görülmektedir. Bununla birlikte davalı kurum işleten sıfatının bulunmadığını, kazaya karışan servis aracının ihale kapsamında yalnızca personelini taşıma işini yaptığını ileri sürmüştür.
Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra yalnızca dava dışı … Tur Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden aracın 2011 yılı itibariyle başka kurumların taşıma işini yapıp yapmadığı sorulmuş, aracın şirkete ait olmadığı ve 2011 yılı itibariyle aracın hangi kurumlarda çalıştığının bilinmediği cevabından sonra ilgili bozma nedenleri yönünden başkaca herhangi bir araştırma yapılmamıştır.
Mahkemece aracın … Tur şirketine 1 yıl süre ile personel taşıması için kiralandığı, bu sürece kurum personelinin sabah ve akşam saatlerinde taşınmasında yüklenici firmanın görevlendirildiği, taşımanın süresi ve taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin 21. maddesinin 21.2.1 maddesi de nazara alınarak …’nun kaza tarihi itibariyle işleten sıfatının bulunmadığı belirtilerek oluşan zarardan davalı … Ofisi A.Ş.’nin sorumlu olmadığı değerlendirilmiş ise de, bu değerlendirme için yapılan araştırma yeterli değildir. Bu bakımdan mahkemece yapılacak iş; yukarıda yapılan açıklamalar ve yasal düzenlemeler de gözönünde bulundurularak, davalı … Ofisi A.Ş. ve dava dışı … Tur Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasındaki sözleşme ve taraflar arasındaki uygulaması dikkate alınarak, taraflar arasındaki sözleşmenin araç üzerinde fiili hakimiyeti ve ekonomik yararlanma unsurlarını birlikte bulundurup bulundurmadığı ve bu fiili hakimiyetin uzun süreli sağlanıp sağlanmadığı, kazaya karışan servis aracının davalı kurumuna özgülenip özgülenmediği, başka kurumların taşıma işini yapıp yapmadığı, davalı iş sahibinin yüklenici şirkete emir ve talimat verme, yapılan işi kontrol ve denetleme yetkisinin tanınmış bulunup bulunmadığı, iş sahibi ile yüklenici arasında bağımlılık ilişkisi kurulmuş olup olmadığı, bir anlamda davalı … Ofisi A.Ş.’nin Borçlar Kanununun 55. maddesinde düzenlenen “adam çalıştıran” sıfatıyla veya işleten sıfatıyla sorumluluğu kapsamında olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bozma ilamına uyulmakla lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak, mahkemeye de bozma gereklerini tam anlamıyla yerine getirme yükümlülüğü doğar. Mahkemece bu yön gözardı edilerek eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmiş olması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
Mahkememizin … esasına kayıtla bozma ilamına uyularak yargılama sürdürülmüş,
Bu aşamada Ankara Asliye …. Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş ve dosya mahkememize gönderilmiş,
… Tur … Ltd. Şti.’ne yazılarak servis aracının başka kurumların taşıma işini yapıp yapmadığı, kaza tarihi ve öncesine ilişkin taşımalara ilişkin belge örneklerinin gönderilmesi istenilmiş, verilen 18/06/2018 tarihli cevapta 21/06/2011 tarihinde kazaya karışan … plakalı servis aracının o dönemde de başka kurumların taşımacılık işini yapıp yapmadığının taraflarınca bilinmediğini … plakalı aracın şu anda da firmalarında taşımacılık hizmeti vermediğini bildirmiş,
Davalı … vekili yargılama sırasında beyanında dava konusu kazaya karışan aracın bakım ve onarımının müvekkili tarafından yapılmadığını … Tur şirketi tarafından yapıldığını, araçla ilgili yapılan işlemlere yönelik kayıtları 20/07/2018 tarama tarihli beyan dilekçesi ekinde sunmuş,
Mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre; … Tur … Ltd. Şti.’nin taşıma işi yaptığı, kazanın meydana geldiği dönemde 1 yıllığına …’nun çalışanlarını belirli noktalardan sabahları alınıp iş yerine götürülmesi, akşamları da iş yerinden alınıp belli noktalara bırakılması şeklinde sözleşme düzenlendiği, aracın …’e ait olduğu, … ile … Tur … Ltd. Şti. arasında taşıma anlaşması yapıldığı ve bu sözleşme kapsamında taşımayı …’ün gerçekleştirdiği, …’nun personelinin taşıma işini yaptığı, aracın bakım ve onarımının … tarafından yapılmadığı, fiili hakimiyetin … üzerinde olmadığı, dosya kapsamında alınan beyanlar ve tüm dosya kapsamı ile anlaşılmakla davalı …’ya yönelik davanın reddine, diğer talepler ve davacılar yönünden 11/12/2015 tarihli kararda belirtilen kısımların aynen kabulüne, birleşen davada, davacılar …, … ve … … tarafından davalı … Tur … Ltd. Şti.’ne karşı manevi tazminat istemiyle dava açıldığı, yukarıda açıklanan gerekçelerle …’nun işleten vasfının olmadığı, araç üzerinde fiili hakimiyetinin bulunmadığı, personelinin taşıma işinin yapıldığı, bu kapsamdaki anlaşmanın … Tur şirketi ile yapıldığı ve … Tur … Ltd. Şti. ile araç sahibi … arasında taşımaya ilişkin anlaşmanın da düzenlendiği, bu itibarla … Tur … Ltd. Şti.’nin araç üzerinde taşıma işinin gerçekleştirildiği bir yıllık dönem itibariyle adam çalıştıran sıfatıyla fiili hakimiyet durumunun söz konusu olduğu anlaşılmakla bu davalıya yönelik davacılar …, … ve … …’nın manevi tazminat davalarının kısmen kabulü ile; olayın oluş şekli, tarafların kusur durumları, sosyal ve ekonomik durumlar da nazara alınarak taktiren … ve … için 7.500,00 TL, … … için 3.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak bu davacılara verilmesine, birleşen davada, davacı … …’ya velayeten manevi tazminat davası açılmış olup; velayeten dava açılan işbu davacı … …’nın birleşen dava tarihinden önce 27/09/2011 tarihinde öldüğü, ölü kişi tarafından dava açılamayacağı, mirasçıları vasfı ile de davanın açılmadığı anlaşılmakla, velayeten … … adına açılan davanın reddine, birleşen davada; ölü … …’ya velayeten dava açılıp, davanın reddine karar verilmekle, davalı vekalet ücretinden velayeten dava açan … … ve … …’nın sorumlu tutulmasına ilişkin 28/12/2018 tarih 2018/1033 sayılı karar verilmiş, karar asıl ve birleşen dosyada davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 16/12/2020 tarih 2019/3377 esas 2020/8516 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Yargıtay bozma ilamında; “Davalı … ile davalı … Tur Nakl. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasındaki hizmet alım sözleşmesinin 18. maddesi hükmünde, davalı …’nun işin belirlenen standartlara uygun yürütülüp yürütülmediğini denetleme yetkisi -bu konuda kontrol teşkilatı kurulacağı- hükmü bulunmakta olup, sözleşmenin niteliği itibariyle işin başından sonuna kadar salt yüklenicinin kontrolüne bırakılmadığı, davalı …’nun kontrol ve sorumluluğunun da devam ettiği anlaşılmaktadır.
Hizmet alım sözleşmesinin 21. maddesinde hizmet süresince servis araçları ve sürücülerinin 3.şahıslar ya da araçlarda meydana getireceği hasar, zarar ve ziyandan ve bunların sonuçlarından yüklenicinin sorumlu olacağı kararlaştırılmış ise de, bu hükümler tarafların kendi iç ilişkilerini düzenlemekte olup, zarar gören üçüncü kişi konumundaki davacıyı bağlamaz.
Yine, Teknik şartnamenin 2.15. maddesinde “…’nun her bir servis aracı için personelinden bir araç sorumlusu ve iki yardımcısını görevlendireceği, bu kişilerin aracın kalkışı ve durak takibi konusunda müdahale yetkisine sahip oldukları, bu kişilerin araç takip formunu imzalayacakları ve idare ile koordineli çalışacağı”, 2.23. maddesinde “…’nun talep etmesi halinde yüklenici … Tur Nakl. San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından çalıştırılan araçların ve yetkili personelin …’nun belirleyeceği yer ve saatte kontrol için hazır bulundurulacağı” gibi hükümler de gözetilerek davalı …’nun sorumluluğunun buna göre değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacılar vekili birleşen davada; davalı …’nun personelinin taşınma işinin yüklenicisi olan davalı şirketten davacı … … için 7.500,00 TL, davacı … … için 7.500,00 TL, davacı … … için 3.000,00 TL ve davacı … … için 3.000,00 TL’nin 21/06/2011 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş olmasına rağmen, hükmün, birleşen dosya davalısı … Tur Nakl. San. Ve Tic. Ltd. Şti. hakkında kurulmayıp, asıl dava davalısı … hakkında hüküm kurulmuş olması bozmayı gerektirmiştir.
4-Bozma neden ve şekline göre davalı … lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.” denilmiştir.
Mahkememizin 2021/162 esasına kayıtla bozma ilamına uyularak yargılama sürdürülmüştür.
Mahkemece yapılan inceleme, uyulan yargıtay bozma ilamı içeriği ve tüm dosya kapsamına göre; davacılar … ve …’in kızları, diğer davacıların ablaları …’nın 21/06/2011 tarihinde yol kenarında oynamakta iken davalı …’ün sürücüsü, davalı …’nun taşıma işi işvereni olduğu, davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı aracın seyir halinde iken maktuleye çarparak ölümüne neden olduğu, olayda davacı ebeveynlerin bakımından ve himayesinden sorumlu oldukları olay nedeniyle 5/8 oranında kusurlu bulundukları, davalı araç sürücüsünün 3/8 oranında kusurlu olduğu, kusur oranına isabet eden destek zararının davacı baba … için 8.646,11 TL, davacı anne … için 8.156,31 TL, yine cenaze giderine yönelik zarar miktarının 112,50 TL olduğu, davacı … ve … yönünden destek zararı ile ilgili olarak yapılan incelemede, …’nın olay tarihinde 4 ay 8 günlük, …’ın 4 yaş 3 ay 1 günlük olduğu, olayda davacı kardeşlerin destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanabilmeleri için ihtiyaç içerisinde bulundukları ya da ileride ihtiyaca düşeceklerinin ve de ölenin de refah içinde bulunduğunu ya da ileride refaha erişmesinin ispat edilmesi gerektiği, bu yön ispatlanamadığı gibi yaşları itibariyle ileride ihtiyaca düşeceklerini belirlemenin mümkün görülmediği, bu davacıların destekten yoksun kalma zararlarının doğmadığı kanaatine varılmış, davalı … yönünden uyulan Yargıtay bozma ilamı içeriği ve tüm dosya kapsamına göre davalı … ile birleşen dosya davalısı … Tur … Ltd. Şti. arasındaki hizmet alım sözleşmesinin 18. maddesi hükmünde davalı …’nun işin belirlenen standartlara uygun yürütülüp yürütülmediğini denetleme yetkisi hükmü bulunmakta olup, sözleşmenin niteliği itibariyle işin başından sonuna kadar salt yüklenicinin kontrolüne bırakılmadığı, davalı …’nun kontrol ve sorumluluğunun da devam ettiği, hizmet alım sözleşmesinin 21. maddesindeki hükmün tarafların kendi iç ilişkilerini düzenlemekte olup, zarar gören 3. kişi konumundaki davacıyı bağlamayacağı, yine teknik şartnamenin 2.15 maddesi ile 2.23 maddesi hükümleri de gözetildiğinde davalının adam çalıştıran sıfatıyla sorumluluğunun olduğu kanaatine varılmakla asıl davada davacı … …’nın destekten yoksun kalma tazminatına yönelik ıslah edilen davasının 8.646,11 TL üzerinden tüm davalılar yönünden, davacı … …’nın destekten yoksun kalma tazminatına yönelik ıslah edilen davasının 8.156,31 TL üzerinden tüm davalılar yönünden kabulüne, davalılar … ve … …’nın destekten yoksun kalma davalarının reddine, davacıların cenaze giderine yönelik tazminat davasının 112,50 TL üzerinden tüm davalılar yönünden kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Asıl davada davacılar …, …, … ve … … tarafından davalılar … ve … Genel Müdürlüğü’ne karşı açılan manevi tazminat davası ile ilgili olarak; mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına ve uyulan Yargıtay bozma ilamı içeriği de nazara alınarak müteveffanın kardeşleri … ve … … için BK 45 (TBK 56)’da nazara alınarak yaşları küçük olsa da müteveffanın kardeşlerinin meydana gelen olayın acısını hissedeceklerinin kabulü gerektiği ayrıca tüm davacılar yönünden manevi tazminat taleplerinin olayın oluş şekli, kusur durumu, sosyal ekonomik durumu da nazara alınarak takdiren 3.000,00’er TL üzerinden, … ve … … için 7.500,00’er TL üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Birleşen davada davacılar …, …, … … tarafından davalı … Tur … Ltd. Şti.’ne karşı manevi tazminat istemiyle dava açıldığı, asıl davada davalı … ile işbu dosyada davalı … Tur Ltd. Şti. arasındaki hizmet alım sözleşmesinin 18. Maddesi hükmü de nazara alınarak sözleşmenin niteliği itibariyle işin başından sonuna kadar salt yüklenicinin kontrolüne bırakılmadığı, olayda asıl dava davalısı …’nun hizmet alım sözleşmesinin işvereni, davalı … Tur … Ltd. Şti.’nin hizmet alım sözleşmesinin yüklenicisi, davalı …’ün aracın sürücüsü olup, … Tur … Ltd. Şti. tarafından davalı … ile yapılan hizmet alım sözleşmesi kapsamında nakliye için … ile anlaşmaya varıldığı, sözleşmenin 1 yıllık olduğu, bu durumlar da gözetildiğinde; yüklenici … Tur … Ltd. Şti.’nin de taşıma sözleşmesi kapsamında taşıyıcı (yüklenici) olarak sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmakla, davacılar … … ve … …’nın birleşen dosyada … Tur … Ltd. Şti.’ne yönelik tazminat davalarının kısmen kabulü ile, olayın oluş şekli, tarafların kusur durumları, sosyal ve ekonomik durumlar da nazara alınarak takdiren … ve … için 7.500,00’er TL, … için 3.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak bu davacılara verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen dosyada davacı … …’ya velayeten manevi tazminat davası açılmış olup; velayeten dava açılan işbu davacı … …’nın birleşen dava tarihinden önce 27/09/2011 tarihinde öldüğü, ölü kişi tarafından dava açılamayacağı, mirasçıları vasfı ile de davanın açılmadığı anlaşılmakla, velayeten … … adına açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen davada; ölü … …’ya velayeten dava açılıp, davanın reddine karar verilmekle, davalı vekalet ücretinden velayeten dava açan … … ve … …’nın sorumlu tutulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
a)Asıl davada;
Davacı … …’nın destekten yoksun kalma tazminatına yönelik ıslah edilen davasının kabulü ile; 8.646,11 TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, alacağa davalı sigorta şirketi yönünden 11/08/2011 dava tarihinden, davalı … Genel Müdürlüğü ve … yönünden 21/06/2011 olay tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine
Davacı … …’nın destekten yoksun kalma tazminatına yönelik ıslah edilen davasının kabulü ile; 8.156,31 TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, alacağa davalı sigorta şirketi yönünden 11/08/2011 dava tarihinden, davalı … Genel Müdürlüğü ve … yönünden 21/06/2011 olay tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine
Davacı … …’nın destekten yoksun kalma tazminatına yönelik davasının reddine,
Davacı … …’nın destekten yoksun kalma tazminatına yönelik davasının reddine,
Davacıların cenaze giderine yönelik tazminat davalarının kısmen kabulü ile 112,50 TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, alacağa davalı sigorta şirketi yönünden 11/08/2011 dava tarihinden, davalı … Genel Müdürlüğü ve … yönünden 21/06/2011 olay tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, bu kalemden fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davacı … …’nın manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 7.500,00 TL’nin 21/06/2011 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Genel Müdürlüğü ve …’den müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bu kalemden fazlaya ilişkin istemin reddine,
Davacı … …’nın manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 7.500,00 TL’nin 21/06/2011 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Genel Müdürlüğü ve …’den müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bu kalemden fazlaya ilişkin istemin reddine,
Davacı … …’nın manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 3.000,00 TL’nin 21/06/2011 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Genel Müdürlüğü ve …’den müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bu kalemden fazlaya ilişkin istemin reddine,
Davacı … …’nın manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 3.000,00 TL’nin 21/06/2011 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Genel Müdürlüğü ve …’den müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bu kalemden fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alınması gerekli 2.589,97 TL harç peşin alınan 181,20 TL ile ıslah harcı 49,00 TL toplamı 230,20 TL ile bozma öncesi kararla davalılardan tahsiline karar verilip vergi dairesine yazılan harçlarla karşılanmakla başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Davacılar tarafından yapılan bozma ilamı öncesi 825,20 TL, 175,70 TL ve 295,10 TL toplamı 1.296,00 TL ile bozma sonrası posta gideri 90,00 TL olmak üzere toplam 1.386,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranlarına göre takdiren %49’u olan 679,14‬ TL ile 18,40 TL başvurma ve 230,20 TL peşin harç toplamının davalılardan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Davalı … tarafından bozma öncesi yapılan 8,90 TL ile bozma sonrası yapılan 28,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 36,90 TL yargılama giderinin %51’i olan 18,82 TL’nin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
Davalı … ….. Sigorta A.Ş. tarafından yapılan bir adet vekalet tasdik harcı 2,90 TL ve bir adet tebligat gideri 6,00 TL olmak üzere toplam 8,90 TL yargılama giderinin %51’i olan 4,54 TL’nin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
Davacı … … davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan maddi tazminat davası için A.A.Ü.T. madde 13/1 uyarınca 4.080,00 TL, manevi tazminat davası için A.A.Ü.T. madde 13/1 uyarınca 4.080,00 TL olmak üzere toplam 8.160,00 TL vekalet ücretinin (davalı sigorta şirketinin maddi tazminata ilişkin 4.080,00 TL kısmından sorumlu olmak üzere) davalılardan müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
Davacı … … davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan maddi tazminat davası için A.A.Ü.T. madde 13/1 uyarınca 4.080,00 TL, manevi tazminat davası için A.A.Ü.T. madde 13/1 uyarınca 4.080,00 TL olmak üzere toplam 8.160,00 TL vekalet ücretinin (davalı sigorta şirketinin maddi tazminata ilişkin 4.080,00 TL kısmından sorumlu olmak üzere) davalılardan müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
Davacı … … davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T. madde 13/2 uyarınca 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalı … ve … Genel Müdürlüğü’den alınarak bu davacıya verilmesine,
Davacı … … mirasçıları davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T. madde 13/2 uyarınca 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalı … ve … Genel Müdürlüğü’den alınarak bu davacı mirasçılarına verilmesine,
Davalılar davada kendilerini vekille temsil ettirmiş olup reddedilen miktar üzerinden hesaplanan maddi tazminat kısmı için A.A.Ü.T. madde 13/2 uyarınca 487,50 TL ve manevi tazminat davası kısmı için A.A.Ü.T. madde 10/3 uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müteselsilen alınarak (davalı sigorta şirketi yönünden maddi tazminat bölümüne yönelik kısmı olmak üzere) davalılara verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b-Birleşen davada;
Davacı … …’nın manevi tazminat davasının kabulü ile 7.500,00 TL’nin 21/06/2011 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Tur. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
Davacı … …’nın manevi tazminat davasının kabulü ile 7.500,00 TL’nin 21/06/2011 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Tur. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
Davacı … …’nın manevi tazminat davasının kabulü ile 3.000,00 TL’nin davalı … Tur. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti.’den 21/06/2011 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Asıl davada davacılar … …, … … ve … …’nın davalıya yönelik kısmen kabul edilen manevi tazminat davasındaki kısımla ilgili olarak tahsilde tekerrüre yer verilmemesine,
Davacı … …’ya velayeten açılan manevi tazminat davasının taraf ehliyeti yokluğundan reddine,
Alınması gerekli 1.229,58 TL harçtan peşin alınan 71,73 TL ve bozma öncesi kararla davalıdan tahsiline karar verilen 1.157,85 TL ile karşılanmakla başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Davacılar … …, … … ve … … tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 140,83 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak bu davacılara verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı … … davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup A.A.Ü.T. madde 13/1 uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
Davacı … … davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup A.A.Ü.T. madde 13/1 uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
Davacı … … davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup A.A.Ü.T. madde 13/2 uyarınca 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup, reddedilen manevi tazminat davası yönünden A.A.Ü.T. madde 13/1 uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılar … … ve … …’dan alınarak davalıya verilmesine,
Tarafların işbu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yoluna başvurabileceklerinin belirtilmesine,
Dair oybirliğiyle verilen karar asıl ve birleşen dosyalarda davacılar vekili ile birleşen dosyada davalı … Tur. …. Ltd. Şti. vekilinin yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.21/04/2021