Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/144 E. 2022/671 K. 09.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.

ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R

ESAS NO : 2021/144
KARAR NO : 2022/671

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … (T.C.NO; …)- …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … ….

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2021
KARAR TARİHİ : 09/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından davalı tarafa farklı zamanlarda toplam 136.769,08 TL’lik inşaat malzemeleri satıldığını, faturalar düzenlendiğini, malzemeler, sipariş fişleri, sevk irsaliyeleri ile karşı tarafa teslim edildiğini, ancak bedelinin ödenmediğini, tahsili amacıyla davalı aleyhinde … 25 İcra Müdürlüğü’nün 2019/12818 esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini, borçlunun haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhinde asıl alacağın % 20’sinde az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının tacir olmadığını bu nedenle Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğundan davanın usulden reddi gerektiğini, aksi halde taraflar arasında geçmiş dönemlerde ticari ilişki bulunduğunu, bu ilişkiden doğan tüm borçların vaktinde ödendiğini, dava konusu fatura , fiş ve irsaliye bir yıl öncesine ait olduğunu, bu zamana kadar talep edilmemesinin inandırıcı olmadığını, davacıya herhangi bir borçlarının olmadığını belirterek aleyhlerinde açılan haksız davanın reddine ve karşı taraf aleyhinde % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; fatura konusu malların /hizmetin davalıya eksiksiz teslim edilip edilmediği, davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, bu kapsamda davalının takibe itirazının yerinde olup olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Yargılama sürecinde tarafların gösterdiği deliller toplanmış, bu kapsamda icra dosyası celp edilmiş, her iki tarafın defterleri atanan mali müşavir bilirkişi aracılığı ile incelenerek 20/06/2022 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.

… 25. İcra Müdürlüğünün 2019/12818 esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhinde 4 adet faturaya dayalı olarak 16/09/2019 tarihinde 136.769,08 TL asıl alacak, 12.086,47 TL’si işlemiş faiz olmak üzere toplam 148.855,55 TL’nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlunun süresi içerisinde müvekkilinin karşı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek borca, işlemiş faize ve işleyecek faize itiraz ettiği, takibin durduğu ve işbu davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi 20/06/2022 tarihli ek raporunda; davacı …’nun 2018-2019 ve 2020 yıllarına ait defterler ve muavin hesap incelemesinde; 130.224,21 TL davalı şirketten alacaklı olduğu ve bakiyenin ödenmediği, davalı şirketin 2020 yılı dönem sonu kapanış kayıtlarında 130.224,76 TL bakiyenin varlığının mevcut olduğunu bildirmiştir.
Davalı vekili davacının tacir olmadığından bahisle Mahkememizin yetkisine itiraz etmiş ise de, davalının mükellefi olduğu vergi dairesince verilen cevapta davalının bilanço usulüne göre defter tuttuğu bildirildiğinden ve ancak tacirlerin bilanço usulüne göre defter tutacağı, davacının esnaf faaliyeti kapsamında olsa idi işletme esasına göre defter tutacağı, bu durumda davacının tacir olduğu, davalı şirketin de tacir olduğu ve uyuşmazlığın ticari işletmeleri ile ilgili olduğu gözetilerek mahkememizin görevli olduğu kabul edilmiştir.
Her iki tarafın defterlerin inceleyen bilirkişi raporu ile taraflar arasında cari hesap tarzı ticari ilişki bulunduğu, takip tarihi itibariyle her iki tarafın defterlerinin birbirini doğruladığı, davacının defterlerinde davacının 130.224,76 TL alacaklı olduğu, davalının kendi kayıtlarına göre de aynı miktarda davacıya karşı borçlu olduğu belirlenmiştir. Davalı vekilince ibraz edilen 24/06/2021 tarihli dilekçede , sevk ve irsaliyeleri ve sipariş fişleri kabul edilmiş , ancak alınan bazı malların iade edildiği buna rağmen hesaplarda düşümünün yapılmadığı savunulmuş ise de, davanın basit yargılama usulüne göre yürütüldüğü, HMK 319 ve 141/2 maddelerine göre, savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağına cevap dilekçesinin verilmesi ile başladığı, cevap dilekçesinde teslim alınan bazı malların iade edildiğine dair savunmada bulunulmadığı, bu yöndeki savunma için ıslah dilekçesi de verilmediği gözetilerek esasen söz konusu savunmanın usulü açıdan dinlenilemeyeceği gibi bilirkişi raporunda da tarafların ticari defterlerinde 6.544,87 TL tutarında iade faturasının kayıtlı olduğu ve bu tutarın mahsubu sonrası her iki taraf defterine göre davacının 130.224,21 TL alacaklı gözüktüğü belirlendiğinden iade faturası yönünden başkaca araştırma yapılmasına gerek görülmemiş, davalı tarafın yemin teklifi kapsamında davacı asil 09/12/2022 tarihli duruşmada bizzat yemin ederek dava konusu yapılan bedellerin mal teslimine rağmen ödenmediği de bildirildiğinden neticede davacının takip tarihi itibariyle 130.224,21 TL alacaklı olduğu, takip tarihinden öncesi için davalının temerrüte düşürülmediği belirlendiğinden 130.224,21 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, alacak faturaya dayalı likit nitelikte olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve reddedilen kısım yönünden davacının takibi kötü niyetle yaptığı ispatlanamadığından davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
… 25. İcra Müdürlüğünün 2019/12818 Esas sayılı dosyasından başlatılan takibe davalının yaptığı itirazın KISMEN İPTALİ ile, takibin;
130.224,21 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, asıl alacağa takipten itibaren yasal faiz işletilmesine,
130.224,21 TL’nin % 20’si olan 26.044,84 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazla istemiyle, davalının kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
2-2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 8.895,62 TL harçtan peşin alınan 1.797,81 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.097,81 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 20.533,63 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4- Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 1.797,81 TL Peşin harç olmak üzere toplam 1.857,11 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 253,60 TL tebligat posta gideri ve 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.253,60 TL’nin kabul ve ret oranına göre takdiren 1.096,65 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazla giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin 1.154,74 TL’sinin davalıdan 165,26 TL’sinni davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
8-HMK.’nun 333 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde … BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.