Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/141 E. 2021/779 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/141
KARAR NO : 2021/779

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
DAVALI : …
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/03/2021
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dilekçesiyle özetle; davacı şirket ile dava dışı…Hizmetler Ltd. Şti. arasında 23.08.2013 tarihinde Temizlik Hizmet Alım Sözleşmesi imzalandığını, daha sonra 25.12.2015 tarihinde davacı şirket ile devreden…Hizmetler Ltd. Şti. ile devralan… Sosyal Hizmetler Ltd. Şti. arasında aktolunan Devir Protokolü ile davacı şirket ile devreden arasında 01.09.2013 tarihinde yürürlüğe girmek üzere imzalanan 3 yıl süreli Temizlik Hizmet Alımı Sözleşmesi devralana devredilmiş ve tarafların bu doğrultudaki hak ve yükümlülüklerinin belirlendiğini, davalı… Kurumsal Hizmetler A. Ş. (eski ünvanı… Sosyal Hizmetler Ltd. Şti.) davacı şirketin Genel Müdürlük, Bölge Müdürlükleri ve bağlı İl Müdürlükleri ile bunlara bağlı birimlerin işyerlerinde sözleşme ve eki şartnameye göre temizlik hizmetlerini devir protokolü ile yüklendiğini, anılan sözleşme gereğince davacı şirket işyerlerinde temizlik hizmetini devir protokolü ile yüklenen davalı şirket tarafından iş sözleşmesi feshedilen eski çalışanlarının işe başlatmama tazminatlarının ve boşta geçen süre ücretlerinin ödenmesi talepleriyle Ankara …. İş Mahkemesinin 2018/437 ,438,439,440,441 ve 442 Esas sayılı dosyalarında verilen kararların kesinleşmesi üzerine Ankara … Müdürlüğünün 2019/15860,15861,15862,15863,15864 ve 15865 Esas sayılı dosyaları üzerinden davacı şirket ve davalı şirket aleyhine mahkeme kararlarında hükmedilen miktarların tahsili için icra takibine geçildiğini, anılan İcra Müdürlüğüne davacı şirket tarafından ödemelerin yapıldığından bahisle 143.084,63 TL alacağın davalıdan ödeme tarihinden itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, harcını da yatırmış olduğu ıslah dilekçesi ile talebini 171.812,93 TL olarak artırdığı anlaşılmıştır.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; davalı şirketin ihale kapsamında yaptığı iş ve görevlerin üst işverenin asıl işiyle ilgili olmayıp davacının yan ve destek işlerine ait olduğundan iş bu davanın Ticaret Mahkemesinde değil; Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görev itirazında bulunduklarını, davalı şirketlerin ihale usulü ile çalıştığını, işçilerin işe alma-çıkarma işlemlerinin üst işveren olan davacı tarafından gerçekleştirildiğini, üst işverenin tek başına yetkili olup davalı şirketin bu talimatları ihale sözleşmesi uyarında uygulamakla mükellef olduğunu, davacının belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını, sözleşme süresinin bitimi ile iş akdinin sonlandığını, davacının, işçiye ödediği tazminatlardan davalı şirketin sorumluluğundan bahsedebilmesi için işçinin davalı şirket nezdinde çalıştırdığı sürenin sonundan itibaren 2 yıl sürenin geçmemiş olması gerektiğini bu nedenle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, 6252 sayılı yasa ile değişik 4857 sayılı İş Kanununun 112. Maddesinin, işçilik alacaklarının ödenmesine yönelik bütün sorumluluğu ilgili kamu kurum ve kuruluşuna yüklediğini, iş bu hüküm uyarınca ihale ile hizmet alımı suretiyle alt işverence yürütülen hizmetlerde işçilerin işçilik alacaklarının ihaleyi yapan kurum ve kuruluş tarafından karşılanacağı hükmünü içerdiğinden davalı şirketin fiilen olmadığı gibi hukuken de bir sorumluluğu olmadığından bahisle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı ve davalı arasında davacı tarafın Genel Müdürlük ve Bölge Müdürlükleri ile bağlı birimlerin ilk yerlerinde sözleşme ve eki şartnameye göre; temizlik hizmetlerini davalı tarafın devir protokolünce yüklendiğini, davalı şirket tarafından iş sözleşmesi ile feshedilen eski çalışanları tarafından davacı ve davalı aleyhine Ankara …. İş Mahkemesinde davalar açıldığını ve bu nedenle toplam 143.084,63 TL alacağın dava dilekçesinde belirtilen icra dosyalarına ödendiği iddiası ile bu miktarın davalı taraftan ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Ankara …. İş Mahkemesinin 2018/437, 438, 439, 440, 441 ve 442 Esas sayılı dosyalarının alındığı, Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 2019/4501, 4502, 4503, 4504, 4505 ve 4506 Esas sayılı dosyalarıyla KESİN olmak üzere hüküm kurulduğu görülmüştür. Dosya kapsamına Ankara … Müdürlüğünün 2019/15860, 15861, 15862, 15863, 15864 ve 15865 Esas sayılı dosyalarının alındığı görülmüştür Dosya kapsamında Ankara … Müdürlüğünün; 2019/15860 Esas sayılı dosyasında 28.621,82 TL, 2019/15861 Esas sayılı dosyasında 28.611,82 TL, 2019/15862 Esas sayılı dosyasında 28.611,82 TL, 2019/15863 Esas sayılı dosyasında 28.617,35 TL, 2019/15864 Esas sayılı dosyasında 28.728,30 TL, 2019/15865 Esas sayılı dosyasında 28.621,82 TL, ödemenin davacı …Ş. tarafından yapıldığına ilişkin Tahsilat Makbuzu örnekleri görülmüş, yine dosya kapsamında; 6 Mayıs 2020 tarih ve 10072 Sayılı Ankara Ticaret Sicil Gazetesinin 63. Sayfasında; davalı …’nin …Kurumsal Hizmetler İnşaat Otomotiv Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ile birleştiğinin ve Ticaret Sicil Müdürlüğüne tescil edildiği görülmüştür.
Borçlar Kanunu’nun 162. Maddesinde; “Birden çok borçludan her biri alacaklıya karşı borcun tamamından sorumlu olmayı kabul ettiğini bildirirse, müteselsil borçluluk doğar, böyle bir bildirim yoksa müteselsil borçluluk ancak kanunda öngörülen hallerde doğar.” hükmüne yer verilmek suretiyle müteselsil borçluluğun ya taraf iradelerinden yada kanundan doğacağını hükme bağlamıştır.
Asıl İşveren-Alt İşveren ilişkisinden doğan sorumluluk kanundan doğan birlikte sorumluluk hallerinin uygulamada en çok karşılaşılan örneklerinden birinin 4857 sayılı İş Kanunu 2. Maddesi oluşturmaktadır.
Söz konusu 4857 sayılı Kanunun 2/6 ve 2/7 maddelerinde iki işveren arasında hangi şartlarda usulüne uygun bir asıl işveren, alt işveren ilişkisinin kurulacağı belirtilmiş ve Kanunun cevaz verdiği usule uygun olarak kurulan bu ilişkiden doğan yükümlülüklerden asıl işverenle alt işveren açısından birlikte sorumluluk esası belirlenmiştir. “4857 Sayılı İş Kanunu’nun 2/6 son cümlesi uyarınca; Asıl İşveren, Alt İşverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işverenle birlikte sorumludur.” düzenlemesi olduğu anlaşılmıştır.
Dosyamız ve bu dosyamıza gelen tüm ilgili dosyalarla birlikte bilirkişi incelemesi yaptırılmış, sunulan bilirkişi raporunda; iç ilişkide sorumluluk hali öncelikle iç ilişkinin tarafları arasındaki sözleşme -ihale şartnamesi- tip sözleşmelere göre belirlendiği, dosyaya sunulan belgelerden davacı şirket ile devir sözleşmesi yapılan dava dışı… Sosval Hizmetler Prodüksiyon İnsan Kaynakları Gıda İnşaat Taşımacılık Araç Kiralama Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin tür ve isim değişikliği yaptığı ve … olarak faaliyete devam ettiği daha sonra bu şirketin …Kurumsal Hizmetler İnşaat Otomotiv Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ile birleştiği ve son olarak bu isimle faaliyete devam ettiği anlaşıldığı, davacı ile dava dışı…Hizmetler İnşaat Gıda Elektronik Tekstil Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında 23.08.2013 tarihinde imzalanan Temizlik Hizmeti Alım Sözleşmesinin Yüklenicinin Personeli ile İlgili Yükümlülükleri başlıklı 16/1. Maddesinde “Yüklenici, sözleşme konusu işte çalıştıracağı personele karşı yürürlükteki mevzuat çerçevesinde bağımsız işveren sıfatıyla sorumludur.” hükmünü, 16/5. Maddesinde “Türk Telekom, yüklenicinin veya onun asıl işveren olarak ilişki kurduğu alt yüklenicilerin çalıştırdığı işçilerin uğradığı kazalardan ya da mali, sosyal ya da özlük haklarının yerine getirilmemesinden dolayı hiçbir şekilde sorumlu olmayacak, bunların tamamı yüklenici tarafından Türk Telekom’a ilk talepte nakden ve defaten ödenecektir.” hükmünü içerdiği,
Davacı ile dava dışı…Hizmetler İnşaat Gıda Elektronik Tekstil Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında düzenlenen sözleşme kapsamındaki yüklenici sorumlulukları 25.12.2015 tarihinde düzenlenen protokol ile… Sosyal Hizmetler Prodüksiyon İnsan Kaynakları Gıda İnşaat Taşımacılık Araç Kiralama Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine devredildiği, protokolün 1. Maddesi “Taraflar, sözleşmenin iş bu protokol yürürlük tarihinden itibaren devralana bütün hak ve yükümlülükleri ile birlikte devredildiğini kabul ve beyan ederler.” hükmünü içerdiği, davacı işveren, davalı ise yüklenicidir. Davacı ile davalı, dava dışı işçiye karşı 4857 sayılı İş Kanununun 2/6. maddesi uyarınca İş Kanunundan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle müteselsilen sorumlu olduğu, ancak buradaki müteselsil sorumluluk dava dışı işçiye karşı olan dış sorumlu olduğu, bu kapsamda taraflar arasında yapılan sözleşme hükümleri incelendiğinde, sözleşmenin 16/5. maddesi uyarınca çalıştırtılacağı, işçiye ödenmesi gereken tüm ödemelerden yüklenicinin sorumlu olduğu kararlaştırıldığı,
Yapılan hesaplamalar sonucunda; tüm dosyalar yönünden; İşe Başlatmama Tazminatı, Yargılama Gideri ve Harçlar ile Vekalet ücretlerine takip öncesi dönem için K((alacak miktarı%9) (07.07.2018-08.11.2019)/365, takip sonrası dönem için (alacak miktarı%9) (08.11.2019-21.01.2020)/365 formülünden; Boşta geçen süre ücreti yönünden takip öncesi dönem için ise 07.07.2018-01.08.2018 arası %22,57, 01.08.2018-01.09.2018 arası %26,25, 01.09.2018-01.10.2018 arası %33, 01.10.2018-01.07.2019 arası %31, 01.07.2019-01.08.2019 arası %27,95, 01.08.2019-01.09.2019 arası %27,2, 01.09.2019-08.11.2019 arası %27; takip sonrası dönem için Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasından alınan verilere göre 08.11.2019-20.12.2019 arası %24 ve 20.12.2019-21.01.2020 arası %23 en yüksek banka mevduat faizi oranları esas alınarak hesaplamalar yapıldığı ve sonuç olarak; davacının; toplam ANKARA … DAİRESİNİN 2019/15860 ESAS SAYILI DOSYASINDAN 28.621,82 TL, ANKARA … DAİRESİNİN 2019/15861 ESAS SAYILI DOSYASINDAN 28.611,82 TL, ANKARA … DAİRESİNİN 2019/15862 ESAS SAYILI DOSYASINDAN 28.611,82 TL, ANKARA … DAİRESİNİN 2019/15863 ESAS SAYILI DOSYASINDAN 28.617,35 TL, ANKARA … DAİRESİNİN 2019/15864 ESAS SAYILI DOSYASINDAN 28.728,30 TL, ANKARA … DAİRESİNİN 2019/15865 ESAS SAYILI DOSYASINDAN 28.621,82 TL, TOPLAM 171.812,93 TL davalıya rücu edebileceğini belirten raporun sunulduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliler değerlendirildiğinde; dava, davacı ve davalı arasında davacı tarafın Genel Müdürlük ve Bölge Müdürlükleri ile bağlı birimlerin ilk yerlerinde sözleşme ve eki şartnameye göre; temizlik hizmetlerini davalı tarafın devir protokolünce yüklendiğini, davalı şirket tarafından iş sözleşmesi ile feshedilen eski çalışanları tarafından davacı ve davalı aleyhine Ankara … Mahkemesinde davalar açıldığını ve bu nedenle toplam 143.084,63 TL alacağın dava dilekçesinde belirtilen icra dosyalarına ödendiği iddiası ile bu miktarın davalı taraftan ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili talebine ilişkin olduğu anlaşılmış, asıl İşveren-Alt İşveren ilişkisinden doğan sorumluluk kanundan doğan birlikte sorumluluk hallerinin uygulamada en çok karşılaşılan örneklerinden birinin 4857 sayılı İş Kanunu 2. Maddesi oluşturmaktadır.
Söz konusu 4857 sayılı Kanunun 2/6 ve 2/7 maddelerinde iki işveren arasında hangi şartlarda usulüne uygun bir asıl işveren, alt işveren ilişkisinin kurulacağı belirtilmiş ve Kanunun cevaz verdiği usule uygun olarak kurulan bu ilişkiden doğan yükümlülüklerden asıl işverenle alt işveren açısından birlikte sorumluluk esası belirlenmiştir. “4857 Sayılı İş Kanunu’nun 2/6 son cümlesi uyarınca; Asıl İşveren, Alt İşverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işverenle birlikte sorumludur.” düzenlemesi olduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay kararlarında; “4857 sayılı İş Kanununun 2/6 son cümlesi uyarınca asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işverenle birlikte sorumludur. 4857 sayılı İş Kanunu ile asıl işverenin, bu Kanundan, iş sözleşmesinden ve alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden sorumlu tutulması şeklindeki düzenleme, asıl işverenin sorumluluğunun genişletilmesi olarak değerlendirilmelidir. Bu durumda, ihbar, kıdem, kötü niyet ve işe iade sonucu işe başlatmama tazminatları, boşta geçen süre ücreti ile ücret, fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatili, yıllık izin, ikramiye, prim, yemek yardımı, yol yardımı gibi tüm işçilik haklarından birlikte sorumluluk esastır. Kanunun kullandığı “birlikte sorumluluk” deyiminden tam teselsülün, dolayısı ile müşterek ve müteselsil sorumluluğun anlaşılması gerekir.” İfadesine yer verilmiştir.
Asıl işveren ile alt işveren arasındaki taşeronluk sözleşmesinin nitelik itibariyle hizmet alım sözleşmesi olduğu ve bu konuda kanunda zamanaşımını düzenleyen ayrı bir hüküm bulunmadığı ve TBK’nın 146. Maddesinde belirtilen 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanması gerektiği değerlendirilmekle; rücu davalarında zamanaşımı süresinin 2 yıl değil 10 yıl olarak uygulanması gerektiği de değerlendirilmiş, yukarıda ayrıntılı olarak anlatılan bilirkişi raporu hükme esas alınarak değerlendirilmiş, sonuç olarak; davacının; toplam Ankara … Dairesinin 2019/15860 Esas Sayılı dosyasından 28.621,82 TL, Ankara … Dairesinin 2019/15861 esas sayılı dosyasından 28.611,82 TL,Ankara … Dairesinin 2019/15862 esas sayılı dosyasından 28.611,82 TL, Ankara … Dairesinin 2019/15863 esas sayılı dosyasından 28.617,35 TL,Ankara … Dairesinin 2019/15864 esas sayılı dosyasından 28.728,30 TL,Ankara … Dairesinin 2019/15865 esas sayılı dosyasından 28.621,82 TL, toplam 171.812,93 TL davalıya rücu edebileceğini belirten raporun sunulduğu görülmüş ve 171.812,93-TL alacağın, 22/01/2020 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile, davacıya ödenmesine ilişkin davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kabulü ile,
171.812,93-TL alacağın, 22/01/2020 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile, davacıya ödenmesine,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 11.736,54 TL harçtan 2.443,53 TL peşin harç ile 107,00 TL ıslah harcının mahsubu ile kalan 9.186,01 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 79,00 TL posta ve tebligat gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti, dava açılırken ödenen 2.502,83 TL yargılama harcı ve 107,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 3.488,83 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 20.272,23 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair Davacı/Vekili… n’ün yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.