Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/131 E. 2022/334 K. 17.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2020/683
KARAR NO : 2022/300

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …

VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : … – …

VEKİLİ : Av. ……
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2020
KARAR TARİHİ : 31/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dilekçesiyle özetle; davacı ile davalı arasında yapılan 20.02.2018 tarihli sözleşme uyarınca sözleşmenin ek-1’inde detaylandırılan proje için validasyon hizmeti işi yapılmış ve yapılan iş karşılığında 15.10.2018 tarihli 039255 fatura no.lu fatura ile 3.363,00 Euro, 15.10.2018 tarihli 039254 fatura no.lu fatura ile 137,50-TL faturaların düzenlenmiş olduğunu, davalının takibe konu edilen borcu ödemediğini, müvekkili şirketin alacağının tahsilinin temini için 24.07.2019 tarihinde davalı aleyhine…Esas sayılı icra takip dosyası ile 137,50-TL + 3.363,00-EURO takip miktarlı icra takibi yapılmış olduğunu, davalı borçluya gönderilen ödeme emrinin 08.08.2019 tarihinde tebliğ edilmiş ve borçlu vekili tarafından 09.08.2019 tarihli dilekçe ile İcra Müdürlüğünün yetkisine, borcun tamamına, asıl alacağa, faize ve ferilerine itiraz edilmiş olduğunu, davalı / borçlunun itirazlarında haksız olduğunu, Yetki Yönünden; 6100 sayılı HMK’nun 17. maddesi, “Tacirler veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” şeklinde olduğunu, 6102 sayılı TTK’nun 12/1. maddesinde, “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir.” Şeklinde tacirin tanımımım yapıldığını, Yukarıda hükümler uyarınca, tarafların tacir oldukları ve dilekçemiz ekinde sunulan sözleşmesinin 21/3. maddesinde, 6100 sayılı HMK’nun 17. maddesi doğrultusunda serbest iradeleriyle Ankara Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olacağını kararlaştırmış olduklarından yetkili icra müdürlüğü ve iş bu davaya bakmaya yetkili mahkemelerin Ankara mahkemeleri olduğunu,
¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.
bu nedenle borçlunun yetkiye yönelen itirazının, haksız ve hukuka aykırı olduğunu, Borç ve Fer’ileri Yönünden; Davalı / Borçlu ile müvekkili arasında yapılmış olan sözleşme uyarınca icra takibine konu faturalarda belirtilen hizmetin alınmış, iş bu hizmetler karşılığında; 15.10.2018 tarihli .. fatura no.lu fatura ile 3.363,00 Euro, 15.10.2018 tarihli 039254 fatura no.lu fatura ile 137,50-TL bedelli faturalar düzenlenmiş olduğunu, ancak iş bu faturalardan kaynaklı borcun borçlu şirket tarafından icra takibi yapıldığı tarihe kadar ödenmemiş olduğunu, bunun üzerine 24.07.2019 tarihinde … Esas sayılı icra takip dosyası ile icra takibine geçildiğini, borçlu şirketin icra takibine konu fatura bedellerini ödememiş olduğu, borçlunun borca ve ferilerine yönelen itirazlarının iptaline (asıl alacak yönünden itirazının iptaline) ve takibin devamına, ayrıca, borçlunun itirazının haksız ve kötü niyetli olması, alacağın likit olması nedeniyle İİK 67. maddesi gereğince, borçlu aleyhine alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin davacının iddiasının aksine davaya konu tutar bakımından herhangi bir borcu bulunmadığını, borca konu hizmet veya benzeri yükümlülüğün davacı tarafından yerine getirilmiş olduğunun ispat yükünün davacıda olduğunu, davacı tarafından fatura düzenlenmiş olmasının, faturaya konu hizmetin verildiğini ispatlamadığını, dava konusu faturalarda verilen hizmetin ne şekilde, hangi tarihlerde ve nerede verildiğinin belirtilmediğini, hizmetin verildiğine ilişkin görsel ve tarihsel herhangi bir belgenin dosyada bulunmadığını, davacı tarafın icra inkâr tazminatı talep etme hakkı bulunmadığını, usul ve yasaya aykırı şekilde tesis edilmiş bir icra takibi bulunduğunu, davacı şirketin bir alacağı bulunmadığını, takibin haksız olduğunu, icra inkar tazminatı talep edilemeyeceğini, davacı tarafın dava konusu icra takip borcunun davalı şirket tarafından ödenmesine rağmen işbu davayı açtığını, davacı yanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine, dosyanın yetkili…Mahkemeleri’ne gönderilmesine, davacı yan, müvekkil şirketten alacağı olduğu iddiasını somut ve yazılı delillerle ispatlayamadığından usul ve yasaya aykırı şekilde müvekkil şirkete karşı açılan işbu davanın reddine, takip konusu edilen tutarın hesaplama gerektirmesi ve likid olmaması sebebi ile müvekkil şirket aleyhine talep edilen icra inkar tazminatını reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı ile davalı arasında yapılan 20/02/2018 tarihli sözleşme uyarınca sözleşmenin ek-1’inde detaylandırılan proje için Validasyon hizmeti işi yapıldığı ve yapılan iş karşılığında faturalar düzenlendiği ancak davalı şirket tarafından takibe konu edilen borcun ödenmediği iddia edilerek … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile icra takibinin devamına ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
TBK 89. Maddesine göre; para borçlarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceği ve 6100 sayılı HMK’nın 17. Maddesine göre tacir veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır hükmü gereğince mahkememiz yetkili olduğundan, davalı vekilinin yetkisizlik itirazının reddine karar verilmiştir.
… Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacının takipte 137,50 TL+ 3.363,00 € (faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki TL karşılığı ile) tutardaki toplam alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek (3.363 € yıllık % 1,5 Euro – Merkez Bankası Kamu Bankalarınca Mevduatlara fiilen uygulanan azami faiz oranları, 137,50 TL yıllık % 9 Yasal Faiz) faizi ile tahsilini, fazlaya dair ve faiz oranlarındaki artıştan doğan talep hakları saklı
¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.

tutularak, TBK. 100.md. Gereğince kısmi ödemelerin öncelikle işlemiş faiz, masraf ve ferilere mahsubu ile talep etmiş olduğu,
Takibe konu 3.363 € alacağın 22.07.2019 takip tarihinde 6,3979 TL kuru üzerinden değerinin 21.595,63 TL olduğu, takibin dayanağının 20.02.2018 tarihli sözleşme ve bu sözleşmelere istinaden düzenlenen…no.lu faturalar olduğunun belirtildiği,
İcra ödeme emrinin 08.08.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun ödeme emrine 09.08.2019 tarihinde borca, faize ve ferileri ile yetkiye itiraz etmesi üzerine, İcra Müdürlüğünce 21.08.2019 tarihinde takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya 20/02/2018 imza tarihli taraflar arasında yapılmış, validasyon hizmet sözleşmesi örneği sunulmuştur.
Davalı ticari defterleri ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmak üzere …Talimat yazılmış, bilirkişi raporunda, davalı firmadan temin edilen cari hesap ekstresine göre Davalı…. Davacı….’ne 3.273,00 EUR (üçbinikiyüzyetmişüç) 22.319,81-TL (yirmiikibinüçyüzondokuzTL seksenbirKR) borçludur. Hesabın işlem dökümü aşağıdaki tablodaki gibi olduğu, Davacı ve davalı hesapları arasındaki 90-EUR fark A-15781 nolu fatura bedelinin 2.017,80-EUR olmasına rağmen ilgili fatura ödemesinin 2.107,80-EUR olarak yapılmasından ve davacı tarafın bu ödemeyi 2.017,80 EUR hesaplamasından kaynaklandığı düşünüldüğü, 13.94.2018 tarihindeki ödeme 2.107,80-EUR olarak banka havale/eft ile gerçekleştiği ve ilgili ödeme banka dekontundan kontrol edildiği, dekont rapor ekinde bulunduğu, Davalı …. Davacı … ….’ne 01/01/2021 tarihinde 3.273,00 EUR (üçbinikiyüzyetmişüç)+137,50-TL (yüzotuzyediTL elliKR) karşılığı 22.319,81-TL (yirmiikibinüçyüzondokuzTL seksenbirKR) borçlu olduğu kayıtları üzerinde görüldüğünü belirten raporun sunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı taraf ticari defterleri ve dosya üzerinde mali müşavir bilirkişi ve validasyon hizmet sözleşmesi konusunda uzman bilirkişi tarafından inceleme yapılarak dosyamıza bilirkişi raporu sunulduğu anlaşılmış, 20/02/2018 imza tarihli validasyon hizmet sözleşmesi incelendiği, davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği faturalar; 15.10.2018 Tarih ve A-039254 no.lu faturada (486-Kurtini RES Validasyon bedeli : 137,50 TL, 15.10.2018 Tarih ve A-039255 no.lu faturada (486-Kurtini RES 1.st draft protokol : 3.363,00 €, olarak fatura düzenlenmiş olduğu, İkinci Faturada 6,8404 TL kuru üzerinden TL bedelinin 23.004,27 TL olarak belirtilmiş olduğu, düzenlenen her iki faturaların üzerine 20.02.2018 tarihli validasyon sözleşmesine istinaden düzenlendiğinin belirtilmiş olduğu, protokolde sözleşme bedelinin 5.700,00 € + KDV olarak yazılı olduğu,
Davalıya … raporunun Mail Yoluyla İletildiğine Dair Sunulan Yazıda; Davacı mühendisi, sözleşme ekinde Ek-1’de Validatör olarak belirlenen Anıl Söyler tarafından, …mail adresinden, davalı temsilcisi …’un [email protected] mail adresine ve diğer davalı ilgilisi olduğu düşünülen [email protected], furkan.sagiroglu…mail adreslerine de gönderilen mailin içeriğinde; .. .. hitaben … validasyonu i.in ilk protokol / Raporunun ekte sunulduğunun belirtilmiş olduğu,
…Müdürlüğünün 15.02.2021 tarihli yazısında; davalı … olduğunun görüldüğü,
¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.

Davacının Alacağına …. Yapılan incelemede; davacı kayıtlarında, yapılan incelemede davacının 2018 ve 2019 yılında davalıya ait tutmuş olduğu cari hesap kayıtlarına ilişkin muavin defter kayıtları ekte verildiği, davalı kayıtları, davacı defterlerinde 120.036 -…simli muhasebe hesabında takip ettiği, söz konusu davalı muavin kayıtları incelendiğinde, davacının davalıya 2 adet Euro bedelli, 1 adet TL bedelli olmak üzere, 3 adet fatura düzenlediği, düzenlenen Euro bedelli faturaların toplam Euro bedelinin (2.017,80+3.363,00=) 5.308,80 Euro olduğu, bu faturalar karşılığı tahsil ettiği Euro tutarının 2.107,80 Euro olduğu halde, bu tahsilatın mükerrer kayıt edilmiş olduğu, (2.107,80 x 2=) 4.215,60 Euro olarak kayda alınmış olduğu, davacının faturaları karşılığı tahsil ettiği Euro tutarının 2.107,80 Euro olduğu, davacının, Euro bedelli faturalardan bakiye davacı alacağının (5.308,80 Euro-2.107,80=) 3.273,00 Euro olduğu, davacının davalıya TL bedelli düzenlediği faturadan dolayı da toplam alacağının 137,50 TL olarak kayıtlı olduğu, davalı kayıtlarında yapılan bilirkişi incelemesinde de davacının davalıdan (3.273 Euro + 137,50 TL) alacaklı olduğunun tespit edilmiş olduğu, davacı ve davalı kayıtlarının uyumlu olduğu, davacı alacağının bu tutarlar üzerinden likit olduğu, davacının takip tarihi itibarı ile davalıdan alacağının 3.273,00 Euro + 137,50 TL olduğu, görüşüne varıldığı,
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin, davacının davalıya verdiği validasyon hizmetine dayalı ticari ilişki olduğu, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin taraf şirketlerin yetkililerince imza altına alınmış olduğu, sözleşmeyi imzalayan davalı şirket yetkilisinin … bildirdiği yazıda münferiden imzaya yetkili olduğunun bildirilmiş olduğu, davacının davalıya verdiği validasyon hizmetine dair raporun mail ortamında verileceğinin sözleşmede hükme bağlandığı, raporun davalıya mail ortamında sunulmuş olduğu, davacı kayıtlarına göre davacının 22.07.2019 takip tarihinde davalıdan alacağının 3.273,00 Euro + 137,50 TL olarak kayıtlı olduğu, davalı kayıtlarına ilişkin dosyaya sunulan Bilirkişi Raporunda davalı kayıtlarında da davacının davalıdan alacağının 3.273,00 Euro + 137,50 TL olarak tespit edilmiş olduğu, davacı ve davalı kayıtlarının birbirini doğruladığı, uyumlu olduğu, davacının davalıya validasyon hizmeti vermiş olduğu, davacı alacak bedelinin likit olduğunu belirten raporun sunulduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında yapılan 20/02/2018 tarihli sözleşme uyarınca sözleşmenin ek-1’inde detaylandırılan proje için Validasyon hizmeti işi yapıldığı ve yapılan iş karşılığında faturalar düzenlendiği ancak davalı şirket tarafından takibe konu edilen borcun ödenmediği iddia edilerek… esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile icra takibinin devamına ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebine ilişkin olduğu anlaşılmış, yukarıda ayrıntılı olarak anlatılan bilirkişi raporu hükme esas alınarak değerlendirilmiş, taraflar arasındaki ticari ilişkinin, davacının davalıya verdiği validasyon hizmetine dayalı ticari ilişki olduğu, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin taraf şirketlerin yetkililerince imza altına alınmış olduğu, sözleşmeyi imzalayan davalı şirket yetkilisinin İ…bildirdiği yazıda münferiden imzaya yetkili olduğunun bildirilmiş olduğu, davacının davalıya verdiği validasyon hizmetine dair raporun mail ortamında verileceğinin sözleşmede hükme bağlandığı, raporun davalıya mail ortamında sunulmuş olduğu,
Davalı taraf ticari defter ve kayıtları incelendiğinde; sunulan bilirkişi raporunda da Davalı ….’ne 01/01/2021 tarihinde 3.273,00 EUR+137,50-TL karşılığı 22.319,81-TL borçlu olduğu kayıtları üzerinde görüldüğünü belirten raporun sunulduğu anlaşılmış, davacı kayıtlarına göre davacının 22.07.2019 takip tarihinde davalıdan alacağının 3.273,00 Euro + 137,50 TL olarak kayıtlı olduğu, davalı kayıtlarına ilişkin dosyaya sunulan Bilirkişi Raporunda davalı kayıtlarında da davacının davalıdan alacağının 3.273,00 Euro + 137,50 TL olarak tespit edilmiş olduğu, davacı ve davalı ticari defterlerindeki kayıtların birbirini doğrulamış olduğu, davacının davalı tarafa validasyon hizmeti vermiş olduğu anlaşılmış, dava konusu alacak likit olduğu nedenle icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği değerlendirilmiş ve yasal koşulları oluşmadığı anlaşılmakla, davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddi gerektiği değerlendirilmekle, davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulü ile;
Davalının, …. Esas sayılı dosyasındaki vaki itirazının kısmen iptali ile; itiraz edilen 3.273,00 Euro’luk (takip tarihi itibari ile TL karşılığı 6,3796) ve 137,50 TL’lik asıl alacağa yönelik itirazları yerinde olmadığından itirazının iptali ile itiraz edilen 3.273,00 Euro ile 137,50 TL asıl alacaklar yönünden takibin devamına,
İtirazın iptaline karar verilen asıl alacağa, 3094 sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarının Euro para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden temerrüt faizi işletilmesine,
Hükmolunan alacak likit olduğu nedenle, itirazın iptaline karar verilen alacağın %20’si oranında olmak üzere takip tarihindeki TL karşılığı üzerinden 4.203,59 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 1.435,74-TL harçtan 427,61-TL peşin harcın mahsubu ile kalan 1.008,13-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca…bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin 884,67-TL sinin davalıdan, 435,33-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 140,50-TL posta ve tebligat gideri, 2.200,00 TL bilirkişi ücreti, 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 2.348,30-TL yargılama giderinin kabul oranı üzerinden (% 67,02 kabul) 1.573,30-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacının dava açarken ödediği 482,01-TL peşin ve başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davanın reddedilen bölümü yönünden kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair Davacı Vekili Av…. yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde …Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.