Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/128 E. 2022/718 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.

ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2021/128
KARAR NO : 2022/718

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – [..
DAVALI : … – … ..
VEKİLLERİ : Av. …..
Av. … – ..

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 01/03/2021
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/01/2023
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının haksız şekilde elinde bulundurduğu ve imzası müvekkili şirket yetkilisine ait olmayan .. .. Şubesi’nin .. çek seri numaralı, 31.09.2019 keşide tarihli, keşide yeri … olan, 100.000,00 TL bedelli, . …. Şubesi’nin … çek seri numaralı, 31.08.2019 keşide tarihli, keşide yeri … olan, 100.000,00 TL bedelli, … Şubesine ait 0001800 çek seri numaralı, 31.06.2019 keşide tarihli, keşide yeri … olan, 100.000,00 TL bedelli,…çek seri numaralı, 31.01.2019 keşide tarihli, keşide yeri … olan, 75.000,00 TL bedelli…. Şubesine ait .. çek seri numaralı, 31.12.2018 keşide tarihli, keşide yeri … olan, 50.000,00 TL bedelli,…/… Şubesine ait 1026658 çek seri numaralı, 31.05.2019 keşide tarihli, keşide yeri … olan, 40.000,00 TL bedelli, …. Şubesine ait … çek seri numaralı, 31.04.2019 keşide tarihli, keşide yeri … olan, 35.000,00 TL bedelli,…/… Şubesine ait… çek seri numaralı, 31.03.2019 keşide tarihli, keşide yeri … olan, 35.000,00 TL bedelli çeklerde bulunan imzaların müvekkiline ait olmadığının ve dolayısıyla anılan çeklerden dolayı davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının yerleşim yeri mahkemesi …Ticaret Mahkemesi olup yetki itirazında bulunduklarını, esasa ilişkin olarak da davacının bugüne kadar bu çekleri ve aradaki ticari ilişkinin varlığını bildiği halde tüm sözlü görüşmeye rağmen ödemeden kaçındığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin yaklaşık 2016 yılı sonundan itibaren başladığını, davalının, konfeksiyon/tekstil üzerine imalatçı firma olup, davalıya sattığı ürünlerin karşılığında davacı şirket tarafından ileri tarihli dava konusu çekler ve dava edilmeyen diğer çeklerin düzenlenerek teslim edildiğini, bunun karşılığında davalı tarafından faturalar düzenlendiğini, bu faturaların davacı şirket kayıtlarında da mevcut olup, kayıtlara itirazsız işlediğini, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi isteğinde bulunduklarını, dava konusu çekler üzerindeki imzaların şirket yetkilisi veya şirket yetkilisinin verdiği yetkiye hasren bir 3.kişi tarafından imzalandığını, davacı şirket adına … ile birlikte çoğunlukla … isimli şahsın müvekkili ile görüşmeleri yaptığını, dava konusu çeklerin ve tüm çeklerin ödenmesi ve verilmesi sürecinde … ile …’la görüşüldüğünü, …’ın bu çeklerden haberdar olduğunu, bu kişinin şirket yetkilisi …’ın yakın akrabası ve aynı zamanda birlikte çalıştığı yetkilendirdiği kişi olduğunu, şirketi… isimli eniştesi ile yönettiğini, düzenlenen sözleşmelere ve çeklere bu kişinin genelde imza attığını, bu şekilde düzenlenen 3.kişilere verilen bir kısım çekleri ödediklerini, bu çeklerin bir kısmının aynı imzalar olmasına karşın ödendiğini, Kadir isimli şahsın bu çekleri yetkisi olmadan imzalamasının mümkün olmadığını, davanın haksız olduğunu belirterek reddine, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine karar verilmesi isteğimde bulunmuştur.
GEREKÇE : Dava; dava dilekçesinde belirtilen 8 adet toplam 535.000,00 TL bedelli çeklerdeki imzaların davacı şirket yetkilisine ait olmadığı, çekten dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespiti isteğine ilişkindir.
Davalı vekili yetki itirazında bulunmuş ise de, dava konusu çeklerde keşide yerinin …, muhatap bankaların bir kısmının …Mahkemelerinin yargı çevresinde olan yer olduğu, davanın niteliği nazara alınarak mahkememiz yetkili olmakla yetki itirazı reddedilerek yargılama mahkememizce sürdürülmüştür.
… Müdürlüğüne yazılarak davalı şirketin, çeklerin keşide tarihleri itibariyle yetkililerini gösterir sicil özeti celp edilmiş, 20/10/2016 kuruluş tarihinden itibaren 40 yıl süre ile …’ın münferit temsile yetkili olduğu bildirilmiştir.
Dava konusu çeklerde imzaya itiraz edilmiş olmakla, çek asılları getirtilip başka mahkemelerde çeklerle ilgili davalar açılmış olup, davacı şirket yetkilisinin yurt dışında olması nedeniyle o dosyalardaki tatbike medar imza asılları ve başka kurumlarda atılmış imzayı içerir belge asılları celp edilmiş, grafoloji uzmanı bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi 05/10/2022 tarihli raporunda dava konusu toplam 8 adet çekin ön yüzünde keşideci …i. adına atılı bulunan imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasen, söz konusu şirket yetkilisi …’in eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı taraf çeklerdeki imzanın şirket yetkilisi veya şirket yetkilisinin verdiği yetkiye hasren 3.kişi tarafından imzalandığı, bu kişinin … olup taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında çeklerin verildiği ve görüşmelerde bu kişinin olduğu savunmasında bulunmuş olmakla, davacı ticari defter ve kayıtları ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması ve bilirkişiye defterleri yerinde inceleme yetkisi verilmesine ilişkin ara karar oluşturulmuş, 04/10/2021 tarihli davacı ticari defterlerinin bulunduğu adresteki mali müşavir çalışanının, bilirkişi mali müşavir ile birlikte tuttukları tutanakta davacı şirketin 2016-2017-2018 ve 2019 yılı ticari defterleri bulunmadığı beyan edilmekle defter inceleme görevinin yerine getirilemediği bildirilmiş, davacı tarafa defterlerin bulunduğu yeri bildirmek üzere süre verilmiş, defterlerin bulunduğu yerin bulunamadığı bildirilmekle dosya bilirkişiden rapor alınmaksızın iade alınmıştır.
Davacı vekili 26/01/2022 tarihli oturumda beyanında defterleri araştırıp bulamadıklarını, zayi için dava açtıklarını, … …Ticaret Mahkemesinin 2022/98 esasına kaydedildiğini bildirmiş, dava sonucu beklenilmiş, … karar sayılı 05/04/2022 tarihli karar örneğinin incelenmesinde; davacı şirketin 2017-2018-2019 yıllarına ait defterlerinin kaybolduğu, zayi olduğu gerekçesiyle defterlerin zayi olduğunun tespitine karar verilmiş, davalı vekili yargılama sırasında beyanında davacının e-defter tuttuğunu yeni öğrendiklerini bildirmiş, davacı vekiline e-defter olarak tutuluyor olması durumunda buna ilişkin kayıtları sunmak üzere süre verilmiş, davacı vekili 11/10/2022 tarihli beyan dilekçesinde; e-deftere geçme zorunluluğu için gerekli olan ciro şartı sağlanamadığı için 2017 ve 2018 yıllarında müvekkili şirketçe e-defter uygulamasına geçilemediğini, klasik anlamda ticari defter tutulduğunu, bu defterlerin de zayi olduğunu, 2019 yılına ilişkin kayıtların flash bellek içerisinde olup buna ilişkin kayıtlar sunulmuştur.
Sunulan 2019 yılı e-defter kayıtları üzerinde dava konusu çeklerin defterlerde kayıtlı olup olmadığı, taraflar arasında iddia edilen ticari ilişki kapsamında mali müşavir bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi 01/12/2022 tarihli raporunda; davacı şirketin 2019 dönemi flash bellek olarak sunulan e-defter kayıtlarının incelenmesinde; dava konusu 8 adet çekten 1 adedinin 2018 keşide tarihli olup geri kalan 7 adedinin 2019 tarihli olduğu, dava konusu 8 adet çekten … Şubesi’ne ait 31/12/2018 keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli çekin 2018 dönemine ait olduğundan 2019 dönem kayıtlarında aranamayacağını, satıcılar hesabında davalı gerçek kişinin ticaret ünvanı olan “STİL Bayan Tekstil İmalat”ın dönem başında devreden 1.804.298,58 TL’lik alacak kaydının dönem sonunda da mevcut olduğu ve davacı şirketin bu miktar borç kaydının var olduğunu, verilen çekler hesabında mevcut kayıtların incelenmesinde davalının ticaret ünvanı olan STİL Jean’e dönem başında devreden 770.000,00 TL’lik verilen çek kaydının varlığı ancak kayıtların detayı incelenemediğinden içeriklerinin tespit edilemediği, davalının 2017 – 2018 dönemine ait 133 adet faturalar toplamı 1.773.083,72 TL olup, 2019 dönem başında devreden borç kaydının 1.804.298,58 TL olduğu gözetildiğinde taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, 2019 dönem başı açılış maddesinde davalıya verilen çeklerle birlikte verilen çekler hesabının toplamı 7.324.659,00 TL olup, dönem başında 103 hesap hiç çalıştırılmamışken dönem sonunda ilgili hesabın “davalık çekler” açıklaması ile 388.158,94 TL olarak kapatılması sonucunda ortaya çıkan aradaki 6.936.500,06 TL’lik farkın nereye aktarıldığının anlaşılamadığını, bu hususun tek düzen hesap planına uygun olmadığını, dayanaklarıyla açıklanması gerektiğini bildirmiştir.
Davacı vekili 20/12/2022 tarihli rapora karşı beyanlarını ve itirazlarını içerir dilekçe sunmuş, ayrıca bu dilekçesinde 775.000,00 TL’lik çeklere ilişkin kaydın davalı tarafa verilmiş çekler olduğuna ilişkin tespitin hatalı olduğunu, verilen çekler hesabındaki …. Jean ünvanlı kişinin başka bir kişi olduğunu bildirmiş, davalı vekili aynı günlü rapora beyanlarını içerir dilekçe sunmuş, davalı gerçek kişi … adına olan şahıs firması faturalarında ticaret ünvanının STİL Jeans – STİL Bayan Tekstil İmalat & Toptan, Kene Jeans ibareleri olarak kullanıldığını, farklı kişilikler olmadığını bildirmiştir.
Dava menfi tespit davası olup; menfi tespit davasında kural olarak kanıt yükü borçlu olmadığını iddia eden keşideci borçludadır. Menfi tespit davasının bonoya dayalı olması durumunda senet metninin talili halinde kanıt yükü karşı taraf alacaklıya geçmektedir.
Kambiyo senedi, kayıtsız, şartsız borç ikrarını içerir belge olup bir borcun ödendiğinin karinesini oluşturmaktadır. Borcun doğmadığı, olmadığı iddialarının borçlu olmadığını iddia eden tarafça kanıtlanması gerekmektedir.
İşbu davada davacı taraf dava konusu çeklerdeki keşideci müvekkili şirket unvanı yazılı kısımdaki imzanın müvekkili şirket yetkilisi …(…) adına ait olmadığı iddiası ile işbu davayı açmıştır ve yapılan imza incelemesi sonucunda çeklerdeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı taraf; taraflar arasında ticari ilişki kapsamında çeklerin verildiği, çeklerdeki imzanın davacı şirket yetkilisi veya akrabası…’a ait olduğu ve ticari ilişki görüşmelerinde bu kişinin olduğu savunmasında bulunmuş olmakla bu durumda çekteki imza şirket yetkilisine ait olmasa dahi savunmanın içeriği itibariyle dava konusu çeklerden kaynaklı taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, çeklerin ticari defterlerde yer alıp almadığı, çeklerin davacı şirket tarafından benimsenip benimsenmediği hususlarının belirlenmesi gerekmiş, bu kapsamda davacı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına yönelik ara karar oluşturulmuş, verilen yerinde incelemede şirket defterlerinin yerinde olmadığı saptanmış, davacı şirket tarafından bulunamadığı, zayi olduğu bildirilmiş,…esas, … sayılı kararı ile defterlerin zayi olduğuna karar verilmiş, e-defter olarak tutulduğu savunması karşısında davacı taraf 2019 yılı defterlerinin e-defter olarak tutulduğunu bildirerek flash bellek olarak sunmuş, defterler üzerinde yapılan inceleme ve bilirkişi raporu içeriği itibariyle taraflar arasında mal alışverişinden kaynaklı ticari ilişki bulunduğu, davalı çeklerin lehtarı, gerçek kişi … olup, ticaret ünvanının… & Toptan olduğu, davacı tarafça ticari defterlerde yer alan STİL Jeans olarak adlandırılan ünvanın (davacı şirket defterinde verilen çekler hesabında belirtilen) davalı tarafa verilmiş çekler olmadığı bildirilmiş ise de, ünvana ilişkin bu kaydın ve çeklerin davalı dışında başka bir firmaya verildiği hususunun ticari defter kayıt içeriği, sunulan faturalar üzerindeki kaşeler ve ünvan içeriği itibariyle yerinde görülmeyip aksinin de davacı tarafça kanıtlanamadığı anlaşılmış ve davacı defter kayıtları itibariyle davacının 2019 dönem başında davalıya devreden borç kaydı olarak belirtilen miktarın çek bedellerinin üzerinde olduğu ve 775.000,00 TL toplam bedelli verilen çekler kaydındaki çek veren tarafın STİL Jean – davalı gerçek kişi firması olduğu, her ne kadar içerik olarak çeklerin kayıtlarının detay kayıtları defterde yer almıyor ise de, dosya kapsamı itibariyle davacı defterinde yer alan çeklerin dava konusu çekler olduğu kanaatine varılmış, aksinin kanıtlanamadığı, bu şekliyle dava konusu çeklerde imza şirket yetkilisine ait değil ise de, davacı şirket defterlerinde yer almakla şirketçe benimsendiği, borç ödeme aracı olarak defterlerde yer aldığı, çek bedelleri toplamından fazla borcun 2019 yılı itibariyle kayıtlı olduğu anlaşılmakla açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı taraf kötü niyet tazminatı isteğinde bulunmuş ise de, İİK Madde 72/2-3 kapsamında verilmiş ve uygulanmış ihtiyati tedbir kararı bulunmadığından davalının yasal koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Davalının tazminat talebinin reddine,
Alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 9.136,47 TL’den mahsubu ile artan 9.055,77 TL harç bedelinin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca … bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 20,00 TL vekalet tasdik harcından ibaret yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 76.850,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Tarafların işbu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yoluna başvurabileceklerinin belirtilmesine,
Dair oybirliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.
21/12/2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …