Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/125 E. 2021/832 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2021/125
KARAR NO : 2021/832

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : ….
DAVALI : …

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/02/2021
KARAR TARİHİ : 17/12/2021
G.K.YAZIM TARİHİ : 04/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirket ile müvekkili şirket arasında muhtelif inşaat malzemesi alım satımı nedeniyle ticari ilişki olduğunu, davalı ile yapılan alışveriş sonucu mal ve faturanın karşı tarafa teslim edildiğini, 15.08.2019 tarih ve 081303 sıra numaralı fatura ile 319.013,00 TL, 18.09.2019 tarih ve 081307 sıra numaralı fatura ile 231.162,00 TL,26.10.2019 tarih ve 081311 sıra numaralı fatura ile 934.324,00 TL, 30.11.2019 tarih ve 081315 sıra numaralı fatura ile 735.730,00 TL bedelli 4 adet fatura konusu bedelin şifai taleplerine rağmen ödenmediğini, davalıya ihtarname gönderilmesine rağmen ödenmediğinden ve de arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığından bahisle ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik alacağın 10.000,00 TL’lik kısmının 06/04/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davasının ticari ilişki kaynaklı olup zaman aşımı süresi dolduğunu, bu nedenle davanın zaman aşımı nedeni ile de reddine, davacının dava ve taleplerinin usul, yasa ve maddi gerçeğe aykırı olduğunu, dava konusu fatura bedellerinin ödenmesi amacıyla senetler verildiğini , senetlerin ödenerek asıllarının ödeme nedeni ile davacıdan geri alındığını, ödenen bu faturaların ödenmemiş gibi iddia eden davacının gerçeğe aykırı talep ve beyanlar ile müvekkilinin mağduriyet yaşadığını , söz konusu faturaların üzerinde tahsilatın yapıldığını, yine senetler üzerinde faturaya istinaden alındığını, yine tahsilatın yapılarak senet aslının geri alındığının davacı tarafından senetlerin fotokopileri üzerine yazıldığı ve imzalandığını, yine 31/12/2019 tarihinde davacı şirket ile ödendiğine dair mutabakat sağlandığını, davacı taraf yetkililerince bizzat faturaya tahsil şerhi işlenip, senetlere tahsil kaydı yazılmış ve borçlanmaya ilişkin faturaların kayden alacağın kapatılacağı yazılarak imzalandığını, bu nedenle borçlarının olmadığını belirterek, davanın reddine ve davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve cevap etmiştir.

DELİLLER,DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Ticari mal alım satımı nedeniyle düzenlenen faturaya dayalı alacak istemine ilişkindir.
Davacı vekili delil olarak; faturalara, bilirkişi incelemesine, ticari defter ve kayıtlara, ticari sicil kaydına, ihtarnameye, cari hesap ekstresine, tanık, yemin deliline, davalı vekili ise; faturalara , müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarına, ödeme ve ibra kayıtlarına, senetlere, bilirkişi incelemesi ve tanık deliline, mutabakat mektubuna, ibranameye, yemin deliline dayanmıştır.
Davada uyuşmazlık, davacının dava konusu ettiği fatura bedellerinin, davalı tarafından ödenip ödenmediği, davacıya borcu olup olmadığı, olması halinde miktarına ilişkindir.
Davalı vekilinin, söz konusu faturaların ödenmesi için davacı lehine senet düzenlendiği, senetlerin kasada ödenerek geri alındığı, senetlerin ve faturaların üzerine söz konusu durumun davacı çalışanı/ muhasebecisi … tarafından yazılarak imzalandığını, yine 31/12/2019 tarihli mutabakat mektubunda bu tarih itibariyle borcun bulunmadığı yönünde mutabık kaldıklarının belirtildiği ve bu belgenin de … tarafından imzalandığı belirtilerek, söz konusu belgeler sunulmuştur.
Davacının ticaret sicil özeti celp edildiğinde, temsilcisinin Emel Özen olduğu görülmüştür. Davacı vekili , davalının ödeme iddiası için sunduğu belgelerdeki imzanın çalışanı …’e ait olduğunu ancak kendisinin şirket adına mutabakat düzenlemeye ve tahsilat yapmaya, senet almaya ve vermeye yetkili olmadığını, sadece işletme adına fatura kesme yetkisinin olduğunu, adı geçen çalışanın söz konusu faturaları kestiğini ancak daha sonra müvekkili şirketin haberi olmadan davalı taraf ile hileli bir şekilde anlaşma yaparak borcun ibra edildiğine dair mutabakat mektubu imzaladığını, borcun ödendiğine dair fatura üzerine tahsilat bilgisi girerek senetler düzenlediğini, tüm bunları kabul etmediklerini , hileli işlemler olduğunu beyan etmiştir.
Davalı tarafından dava konusu faturadaki mal ve malzemenin alınmadığı ve teslim edilmediği yönünde bir itirazının olmadığı gibi , faturaları kabul ettikleri, ancak ödeme definde bulundukları görülmüştür.
Davalı tarafın ödeme iddiasını dayandırdığı senetler ve senetler üzerindeki faturaya istinaden alındığı ve de senet bedellerinin tahsil edildiği yönündeki yazılarda, davacı kaşesi üzerine imza attığı belirtilen …’in, davacı şirket adına muhasebecileri olması nedeniyle fatura kesmeye yetkisi olduğu, ancak para tahsiline, mutabakat mektubu imzalamaya ve de senet almaya yetkisinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalının ticari defterleri üzerinde Turhal Asliye Hukuk Mahkemesi vasıtasıyla yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan raporda; davalının usulüne uygun olarak tuttuğu defterlerinde , davacı şirketten 4 adet fatura karşılığında 2019 yılında toplam 2.220.229,00 TL mal /hizmet alışı yaptığı, söz konusu alışların davalının yasal defterlerine davacı adına açılan satıcılar borçlar hesabına vadeli alış (veresiye) olarak kayıt edildiği ve davacı şirkete 2019 yılında 2.220.229,00 TL ödeme yaptığı, söz konusu ödeme belgeleri incelendiğinde; davalı tarafından, davacı tarafa 4 adet toplam 2.220.229,00 TL tutarlı senet verdiği ve de senet bedellerinin vadesinde şirket kasa hesabından, nakit ödendiğinin kayıtlı olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Davacı ticari defterleri üzerinde Mahkememizce atanan mali müşavir bilirkişinin yaptığı inceleme sonucu hazırladığı raporda; davacı defterlerinde 4 adet faturanın kayıtlı olduğu, faturaların ödenmesine ilişkin olduğu iddia edilen senetler ve mutabakat mektubu ile ödemeye ilişkin başkaca hususlara davacı defter kayıtlarında rastlanmadığı, yani davacı defter kayıtlarında bu faturalara karşılık olmak üzere davalı tarafından herhangi bir ödeme kaydına rastlanmadığı ve 2019 yılı sonu itibariyle alıcılar hesabının 2.220.229,00 TL tutarında borç bakiyesinin/ davalıdan alacağının kayıtlı olduğu, yine faturalar ,senetler ve mutabakat mektubundaki şirket çalışanı …’in şirket kaşesi ile birlikte isim ve imzasıyla gerçekleştirilen ödeme bilgilerinin gerçekliği ile geçerliliğinin değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, dava, cevap, faturalar, taraf ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılarak alınan mali müşavir bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında dava dayanağı 4 adet fatura konusu malın, davacı tarafından davalıya satıp teslim edildiği, yine faturaların teslim edildiği yönünde herhangi bir ihtilafın bulunmadığı , ancak bedelinin ödenip ödenmediği yönünde ihtilafın bulunduğu, davalı tarafın ödeme ibrasına ilişkin olarak sunduğu faturalar fotokopileri üzerindeki tahsilat yapıldığına ilişkin yazı ve imza ile, faturaların ödenmesine ilişkin olarak, davalı tarafından davacıya keşide edildiği belirtilen senet örnekleri ve üzerindeki faturaya ilişkin olarak alındığı ve de tahsilat yapıldığına dair yazılımlarda ki şirket kaşesi üzerinde imzası bulunan , yine 31/12/2019 tarihi itibariyle imzalanan borcun olmadığına dair mutabakat mektubunda isim ve imzası bulunan …. davacının muhasebe elemanı olduğu, şirket adına senet almaya, tahsilat yapmaya ve mutabakat mektubu imzalamaya yetkisi olmadığı nazara alındığında , davalının borcun ödendiğine dair iddiasını yazılı belge ile ispat edemediği anlaşılmakla , davacının talep miktarı da gözetilerek, aşağıdaki şekilde davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuştur.
Yine davadan önce davalıya usulüne uygun noter vasıtasıyla temerrüde düşürücü bir ihtarname vs. sunulmadığından dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının KABULÜ ile; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00-TL’nin 26/02/2021 dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2. maddesinde belirtilen şekilde avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Alınması gerekli 683,10-TL harçtan peşin alınan 170,78-TL’nin mahsubu ile kalan 512,32-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 2.083,08 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/12/2021

Katip …

Hakim …

DAVACI MASRAFLARI
Başvurma harcı 59,30 TL
Peşin harç 170,78 TL
Vekalet harcı 8,50 TL
Tebligat ve posta gideri 194,50 TL
Bilirkişi ücreti 1.650,00 TL
+————————
TOPLAM 2.083,08 TL