Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/111 E. 2022/652 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/111 Esas – 2022/652
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2021/111 Esas
KARAR NO : 2022/652
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/02/2021
KARAR TARİHİ : 06/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13.12.2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Genel Müdürlük ile davalı yüklenici arasında 24.07.2017 tarih ve 197 sayılı “Katalog Kapsamındaki Firmalardan Gerçekleştirilecek Satışlara Ait Satın Alma Sözleşmesi” imzalandığını, müvekkili Ofisle sözleşme yapan firmalardan Merkezde Genel Müdürlük, taşra teşkilatında Bölge Müdürlükleri vasıtasıyla alım yapılarak, her alımın kendi başına mukavelede belirtilen indirimlere tabi olduğunu, bu indirimler dışında, sözleşme dönemi sonunda da firmanın cirosuna bağlı olarak risturn oranlarını gösteren listedeki oranlar dikkate alınmak suretiyle belirlenen risturn tutarının firmalardan ayrıca talep edildiğini, bildirime rağmen ödeme yapılmazsa öncelikle firmanın istihkakından, herhangi bir alacağının bulunmaması halinde ise teminatının irat kaydedildiğini, ancak sözleşme gereğince Ofis alacağının teminattan mahsup edilmeyerek risturn tutarının tahsili için ayrıca yasal yollara başvurulduğunu, bu hususun Sözleşmenin “Sair Hükümler” başlıklı 18. maddesinin 2. Ve 3. fıkrasında düzenlendiğini, buna göre Sözleşme kapsamında davalıdan KDV hariç toplam 3.685.821,11-TL tutarında malzeme alımı yapıldığını, Sözleşmenin 18. maddesi hükmü uyarınca davalı firmaya gönderilen 02.08.2019 tarih ve 36739 sayılı yazıda; sözleşme dönemi kapsamında müvekkili Genel Müdürlükçe firmalarından KDV hariç toplam 3.685.821,11-TL tutarında malzeme satın alındığının tespit edildiğini, Sözleşme eki risturn tablosu esas alınarak yapılan hesaplamalara göre müvekkili İdareye ödenmesi gereken 106.878,07-TL’nin Sözleşmenin 18. maddesinin 3.fıkrasının (a) bendi uyarınca işbu yazıyı tebellüğünü takiben 30 gün içinde ödenmesi gerektiğinin davalıya bildirildiğini, davalı firma tarafından aynı gün tebellüğ edildiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 18.maddesinin 3.fıkrasının (a) bendi uyarınca hesaplanan risturn tutarını ödenmesinin davalının sözleşme ile yerine getirmeyi taahhüt ettiği yükümlülüklerinden biri olduğunu, ancak davalının müvekkili İdarenin bildirimine rağmen hiçbir ödeme yapmadığını, risturn alacağı için gönderilen bildirim yazısının tebellüğ tarihinin 02.08.2019 olup, davalının mütemerrit olduğu tarihin 02.09.2019 olduğunu ve bu tarihten itibaren avans faizi talebinde bulunduklarını, müvekkili Ofis’in tacir olup, ticari işlemlere uygulanan avans faizini talep etme hakkının bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla taraflar arasında imzalanan 24.07.2017 tarih ve 197 sayılı Sözleşmenin 18. maddesinin 3. fıkrası uyarınca doğan 106.878,07-TL risturn alacağının 02.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekili tarafından açılan davanın tamamen haksız ve yersiz olup, reddinin gerektiğini, davanın taraflar arasında yapılan 24.07.2017 tarih ve 197 sayılı Katalog Kapsamındaki Firmalardan Gerçekleştirilecek Satışlara Ait Satınalma Sözleşmesinden doğan risturn alacağı sebebiyle açıldığını, taraflar arasında akdedilen Sözleşme kapsamındaki risturn tutarı hususunda bir anlaşmazlığın olmadığını, ancak davalı müvekkili firmanın … Esas sayılı dosyasından “Konkordato” isteminde bulunduğunu ve 03.07.2019 tarihinden geçerli olmak üzere mühlet kararı aldığını, konkordato ilanından önceki döneme ilişkin işbu alacağın, konkordato komiser heyetinin izni ve onayı olmadan ödenmesinin konkordato hükümlerine aykırı olup, bu tür alacakların, konkordato komiser heyeti nezdinde alacak kaydı yaptırılıp, mahkemece tasdik olunacak konkordato projesi kapsamında ödenmesi imkanının bulunduğunu, davacı tarafça usulüne uygun olarak konkordato komiser heyetine müracaat etmek ve konkordato dosyasına müdahil olmak yerine, dava yoluna gidilmesinin kanuna ve usule aykırı bulunduğunu savunarak, belirtilen nedenlerle haksız ve yersiz davanın reddine, olmazsa konkordato davası sonucunun beklenmesine, masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasında imzalanan 24.07.2017 tarih ve 197 sayılı “Katalog Kapsamındaki Firmalardan Gerçekleştirilecek Satışlara Ait Satın Alma Sözleşmesi”nden doğduğu iddia edilen 106.878,07 TL risturn alacağının davalıdan faiziyle birlikte tahsili istemine ilişkindir.
İncelenen tüm dosya ve evrak kapsamı itibari ile; Davada çözümü gereken yön, davacı Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğünün aralarında akdedilen sözleşme uyarınca davalı şirketten davaya konu risturn alacağını talep etme hakkının olup olmadığı, davalının konkordato istemli davasının dava konusu alacağın ödenmesine engel teşkil edip etmediği hususlarının tespiti noktasındadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında gerekli delliler toplanmış, davalı şirket hakkında… Esas sayılı dosyasında görülen “Konkordato” talepli dosya UYAP’tan celbedilerek dosya arasına getirilmiş olup, davalı şirketin 27.06.2019 tarihinde konkordato talebinde bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce bilirkişi incelemeleri yaptırılmasına karar verilmiş, bu kapsamda öncelikle davalı şirketin merkezinin bulunduğu … Mahkemesi aracılığı ile davalı şirketin defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılarak rapor alınmış, bilirkişi Mali Müşavir …tarafından düzenlenen 07.01.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı Genel Müdürlük ile davalı şirket arasında akdedilen 24.07.2017 tarih ve 197 Nolu Sözleşmenin, “Sair Hükümler” başlıklı 18. Maddesi hükmü gereğince, 24.07.2018 – 24.07.2019 tarihli ikinci 12 aylık dönem için verilen siparişler toplamı üzerinden hesaplanan KDV dahil 106.878,07-TL tutarlı risturn faturasının davalı şirket ticari defter kayıtlarında bulunmadığı ancak, davacı … Müdürlüğü ile davalı şirket arasında akdedilen söz konusu sözleşmenin “Firma Tebligat Adresi, İmza Tarihi ve Taraflar” başlıklı 20. Maddesinde belirtilen davalı şirket adına kayıtlı elektronik posta adresine gönderilen 02.08.2019 tarihli Risturn Talebi (İnofis) konulu bildirim yazısının davalı şirket tarafından 02.08.2018 tarihinde okunup tebellüğ edildiği, ancak söz konusu tarihte İnegöl …. Esas sayılı dosyasında konkordato sürecinde olmaları ve 03.07.2019 tarihinden geçerli olmak üzere mühlet kararı almış olmaları sebebiyle 106.878,07-TL tutarlı risturn ödemesinin yapılamamış olduğu davalı şirket yetkilileri tarafından beyan edilmiş olup, temerrüdü… Esas sayılı konkordato dosyası kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini bildirdiği görülmüştür.
Mahkememizce bu kez bilirkişiler… Bilirkişi … ve Nitelikli Hesaplama Bilirkişisi …dan alınan 24.05.2022 tarihli raporda özetle; Dava konusu 24.07.2017 tarihli, 197 sayılı Sözleşmenin “Süre” başlıklı 19. maddesi 1. bendine göre, Sözleşmenin 24.07.2017 tarihinden 24.07.2019 tarihi mesai bitimine kadar süreli olduğu, süre bitim tarihinden itibaren, sözleşmenin 18 nolu “Sair hükümler” başlıklı maddesinin 3/a bendi gereğince indirimlerin 12 şer aylık dönemler halinde sözleşme süresi sonuna kadar devam edeceği, risturn tutarının tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde tedarlkçi tarafından Ofis hesaplarna yatıracağının belirlenmiş olduğu, risturn alacağının bildirim yazısının 02.08.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı ile davalı arasında mal alım satımına ilişkin Sözleşme bulunduğu, Sözleşmeye göre gerçekleşen satış miktarına göre satıcı davalının, alıcı davacıya belirli oranlarda risturn (indirim bedeli) uygulayacağı, davaya konu risturn tutarının 106.878,06 TL olduğu, bu hususun taraflar arasında ihtilaf konusu olmadığı, ihtilafın alacağın doğum tarihi ve konkordato projesi kapsamında olup olmadığına dair bulunduğu, davacı, risturn talebi yazısını 02.08.2019 tarihinde yazmış olup, davalının mütemerrit olduğu tarihin 02.09.2019 olduğunu, dolayısı ile alacağın konkordato projesine dahil olmadığını ileri sürmüş olup, davalının ise konkordato tedbirlerine 03.07.2019 tarihinden (geçici mühlet tarihinden) başlamak üzere karar verildiğini, risturn alacağının bu tarihten önce yapılan satışların fer’isi olarak doğduğundan konkordato projesi kapsamında olduğunu savunduğu görülmekle, sorun alacağın doğum tarihi ile ilgili olup, risturn alacağının dayanağının Sözleşme olduğu ve davacı talebi ile doğacağının anlaşıldığı, sözleşme kapsamındaki satımlar konkordato başvurusundan ve mühlet kararından önce yapılmış olsa bile, satımlar sonucunda davalı malları teslim borcu, davacı ise mal bedelini ödeme borcu altına girmekte, gerçekleşen satıma göre davacı talebi ile risturn alacağı doğmakta, davalı risturn (alıcının hak ettiği indirim) bedelini ödeme borcu altına girmekte olup, davacı alacağının davacı talebi ile doğacağı ve davalının 02.09.2019 tarihinde bu borcunu ödemesi gerekeceği düşünülebilecek ise de başka deyişle, konkordato projesi kapsamında kalan bir alacak olmadığı düşünülebilecek ise de münhasıran takdiri Sayın Mahkemeye ait olup, alacağın konkordato projesi kapsamında olmadığı ve konkordato mühleti içinde doğmuş alacak olduğu düşünülür ise, konkordato mühleti içerisinde doğan alacaklar bakımından alacaklıya seçimlik hak tanınmış olup alacaklının isterse konkordato projesine katılabileceği, isterse alacağını talep edebileceği sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce 20.09.2022 tarihli celsede, taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine göre dava konusu alacağın konkordato kapsamında olup olmadığı, davacı tarafından tahsilinin talep edilip edilemeyeceği, tahsilinin talep edilebilmesi halinde koşullarının neler olduğu hususlarında inceleme yapılması ve dosyaya sunulan mevcut raporlar da incelenerek rapor düzenlenmesi için dosyanın İflas ve Konkordato alanlarında uzman nitelikli hesap uzmanı bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bu ara karar uyarınca Bilirkişi Emekli …’dan 07.10.2022 tarihli bilirkişi raporu alınmış olup, söz konusu raporda özetle; Dava konusu 24.07.2017 tarihli, 197 sayılı Sözleşmenin “Süre” başlıklı 19. maddesi 1. bendine göre, sözleşmenin 24.07.2017 tarihinden 24.07.2019 tarihi mesai bitimine kadar süreli olduğu, süre bitim tarihinden itibaren sözleşmenin 18 nolu “Sair hükürnler” başlıklı maddesinin 3/a bendi gereğince indirimlerin 12’şer aylık dönemler halinde sözleşme süresi sonuna kadar devam edeceği, risturn tutarının tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde tedarikçi tarafından ofis hesaplarna yatıracağının belirlenmiş olduğu, risturn alacağının bildirim yazısının 02.08.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalının mütemerrit olduğu 02.09.2019 tarihinden itibaren 106.878,07 TL alacak konusunda bir ihtilaf olmadığı, davalı şirketin 27.06.2019 havale tarihli konkordato talep dilekçesi ile ihtiyati tedbir istemli konkordato talep ettiği, talep üzerine … 03.07.2019 tarih, … Esas sayılı Kararı ile 03.07.2019 tarihinden başlamak üzere 3 Ay süre ile geçici mühlet kararı verildiği, verilen bu kararın 03.10.2019 tarihinden itibaran 2 ay süre ile uzatılmasına karar verildiği, geçici mühletin bitim tarihi olan 03.12.2019 tarihinden başlamak üzere 1 yıl süre ile kesin mühlet verildiği, kesin mühletin 01.03.2021 tarihinden itibaren 6 ay süre ile uzatılmasına karar verildiği, dava konusu alacağın doğması ve davalının konkordato talep ve konkordato kabul süreleri nazara alındığında, birer yıllık dönemler içinde ödenmesi gereken risturn alacağının 24.07.2018- 24.07.2019 tarihleri arasında ödenmesi gereken alacak olması, risturn alacağının bildirim yazısının 02.08.2019 tarihinde tebliğ edildiği, Sözleşme gereği verilen 30 günlük ödeme süresinin 02.09.2019 tarihinde dolması nedeniyle alacağın likit hale geldiği, alacak konusunda ihtilaf olmaması nedeniyle alacağın konkordato geçici mühlet, kesin mühlet ve alacağın masaya kaydını düzenleyen İİK’nun 296, 299 ve 308/c maddeleri gereğince, konu alacağın konkordato projesi kapsamında olup olmadığı, davacı tarafından tahsilinin talep edilip edilmeyeceği, alacağın talep edilmesi halinde koşullarının geler olacağı değerlendirildiğinde, alacağın konkordato talep tarihinden ve alacaklıların alacaklarını masaya kaydedilmesini düzenleyen İİK’nun 299. maddesi gereğince, alacaklıların alacak kaydı için verilen kesin süreden sonra doğması masaya kaydedilemeyen alacak olduğundan hukuki nitelendirme ve takdir Mahkemeye ait olmak üzere açılan davada isabetsizlik olmadığı, masaya kaydedilemeyen alacağın tahsili için dava açılarak faiz talep edilebileceği kanaatinin hasıl olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Bu durumda; yapılan yargılamaya, toplanan delillere, alınan bilirkişi raporlarına ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında doğan risturn alacağının tahsiline ilişkin olarak açılan işbu davada, taraflar arasındaki akdi ilişki ile risturn tutarının 106.878,06 TL olduğu hususlarında taraflar arasında bir ihtilafın olmadığı, ihtilafın alacağın ancak konkordato projesi kapsamında ödenebilecek bir alacak mı olduğu, yoksa dava yolu ile istenmesinin de mümkün olup olmadığı noktasında olup, risturn alacağının dayanağının Sözleşme olduğu ve davacı talebi ile doğacağının anlaşıldığı, Sözleşme kapsamındaki satımlar konkordato başvurusundan ve mühlet kararından önce yapılmış olsa bile, satımlar sonucunda davalı malları teslim borcu, davacı ise mal bedelini ödeme borcu altına girmekte, gerçekleşen satıma göre davacı talebi ile risturn alacağı doğmakta olup, davalının risturn (alıcının hak ettiği indirim) bedelini ödeme borcu altına girdiği, davacı alacağının davacının talebi ile doğacağı, davacının risturn talebi yazısını 02.08.2019 tarihinde yazdığı, davalının konkordato tedbirlerine 03.07.2019 tarihinden (geçici mühlet tarihinden) başlamak üzere karar verildiği, risturn alacağının davacının talebi ile doğan bir alacak olup, konkordato kapsamında olmadığı, konkordato mühleti içerisinde doğan bir alacak olduğunun kabulü halinde dahi alacaklının alacağını dava yolu ile talep etmesinin mümkün olduğu sonucuna varılmakla, davacının risturn alacağına ilişkin işbu davasının kabulü ile, 106.878,07 TL risturn alacağının davalıdan temerrüde düştüğü tarih olan 02/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile,
106.878,07 TL risturn alacağını davalıdan 02/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 7.300,84-TL nispi karar ve ilam harcından dava açıldığı sırada alınan 1.825,22-TL peşin harcın mahsubu ile kalan 5.475,62-TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 8,50-TL vekalet harcı ve 1.825,22-TL peşin harç olmak üzere toplam 1.893,02‬-TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan bilirkişi ücreti karşılığı 3.200,00-TL, tebligat posta giderleri karşılığı 321,50-TL olmak üzere toplam 3.521,5‬-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı davasını bir vekil vasıtası ile takip ettiğinden AAÜT hükümleri uyarınca 17.031,71-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde …da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/12/2022
Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim…
¸e-imzalıdır.