Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/689 E. 2021/167 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/689 Esas – 2021/167
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2020/689
KARAR NO : 2021/167

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2020
KARAR TARİHİ : 18/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile borçlu şirket hakkında icra takibi açıldığını, borçlunun itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, borçlu şirketin icra takibinde yetkiye de itiraz etmesi sebebiyle yetki itirazı kabul edilerek … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile borçlu şirkete yeniden ödeme emri gönderildiğini, taraflar arasında 11.4.2018 tarihli ticari mal alım satımından kaynaklı sözleşme akdedildiğini, sözleşmenin 4.maddesi uyarınca banka ödemeleri, ödeme tarihinde USD olarak ya da ödeme tarihindeki TCMB USD döviz alış kuru üzerinden TL olarak hesaplanarak satıcının hesap numaralarına havale ile yapılacağını, davacı şirketin ödeme tarihine gelindiğinde ülkemiz ekonomisinde meydana gelen önceden öngörülmesi ve taraflarca engellenmesi mümkün olmayan ve birkaç gün gibi çok kısa bir süre içerisinde meydana gelen gelişmeler neticesinde döviz kurunun olağanüstü artış gösterdiğini, bu durumun öngörülemez olması iddiası ile fatura tarihindeki TCMB döviz alış kuru üzerinden ödemesi gereken meblağı TL’ye çevirerek 149.210,08 TL ödeme yaptığını ve akabinde … Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile sözleşmenin uyarlanması davası açtığını, açılan davanın; “TBK 138.madde çerçevesinde şartları belirlenen sözleşmenin uyarlanması koşullarının somut olayda bulunmadığını, dövize bağlı değişimlerin her somut olay çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini, salt kur artışı bulunmasının sözleşmenin uyarlanması sonucunu doğurmayacağını, aşırı ifa güçlüğüne düşenin bu durumu sözleşme yapılırken öngörmediğini ispat etmesi yeterli olmadığı gibi bu durum onun için öngörülmesi beklenemez nitelikte olması gerektiğini, kendi özensizliği veya dikkatsizliği sebebiyle bu olguyu öngörememiş olanların TBK 138 maddesinden yararlanmalarının mümkün olmadığını, 11/05/2018-10/08/2018 tarihleri arasındaki döviz alış kurları dikkate alındığında 4,2572-4,5534-4,4834-4,5136-4,5607-4,7050-4,8000-4,9223-5,1465-5,9389 şeklinde artışlar gözlendiği, davacının 3 aylık ödeme süresi içerisinde fatura bedelini ödeme imkanı varken ve kur artışları makul düzeydeyken bunu yapmayarak kendi özensizliği ve dikkatsizliği ile meydana gelen sonucu doğurduğunu, netice itibariyle bu sonuca kendisinin katlanması gerektiği açıkça anlaşıldığından ispatlanamayan davanın reddine” karar verildiğini, davalı şirket tarafından yapılan 149.210,08 TL ödemenin sözleşmenin 4.maddesine aykırılık teşkil etmekte olup ödemenin, ödeme tarihinde usd olarak ya da ödeme tarihindeki tcmb döviz alış kuru üzerinden tl olarak hesap edilmesi neticesinde yapılması gerektiğini, ödeme tarihi olan 3.9.2018 tarihi itibariyle TCMB döviz alış kuru, 6.6213 TL olup 34.791,66 USD bedelli faturanın TL karşılığı 231.557,86 TL olduğunu, işbu bedelden davalı tarafından yapılan 149.210,08 TL mahsup edildiğinde 82.347,78 TL bakiye borcun olduğunun açık ve net bir şekilde ortada olduğunu, davalı şirketin her ne kadar ödeme emrine itiraz etmiş ise de ödeme borcunu kısmen yerine getirmiş olması nedeniyle esasen borcu kabul ettiğinin de sabit olduğunu, davanın kabulüne, davalı şirketin … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına ait ödeme emrine itirazlarının iptali ile takibin devamına, haksız ve kötüniyetli davalı şirketin alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminatla cezalandırılmasına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkil şirket tarafından açılan uyarlama davasının Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 27.02.2020 tarihinde 2020/163 K. no’lu ilam ile reddedilmiş olup, işbu ret kararının taraflarınca 03.07.2020 tarihinde istinaf edildiğini, dolayısıyla anılan davanın henüz sonuçlanmadığını, davacı tarafından uyarlama davasının istinaf sonucu beklenmeksizin Adana 2. İcra Müdürlüğü’nde … E. ile 109.455,93-TL alacak için 09.07.2020 ilamsız icra takibi başlatıldığını, uyarlama davaları bulunduğundan ve henüz uyarlamaya ilişkin yargılama süreci devam ettiğinden taraflarınca işbu icra takibine yetki, asıl alacak ve faizleri yönünden itiraz edildiğini, icra takip dosyasındaki yetki itirazlarının haklı görülerek dosya Ankara … İcra Dairesine gönderildiğini ve … E. No’lu ödeme emri 19.10.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, taraflarınca işbu icra dosyası kapsamındaki borca ve faize yönelik tekrar itiraz edildiğini, uyarlama davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, dava dilekçesinde iddia olunduğu gibi müvekkil şirketin davacıya 82.347,78-TL’lik herhangi bir borcu bulunmadığını, alacaklı tarafından ilamsız takibe konu edilen fatura bedelinin (34.971,66 USD) fatura tarihindeki TCMB USD kuru üzerinden hesaplanarak 31.08.2018 tarihinde davacıya 149.310,09 TL tutarında ihtirazi kayıtla ödeme yapıldığını, davacının hesabına gönderilen tutarı iade etmesi üzerine aynı tutarın 03.09.2018 tarihinde müvekkil şirket tarafından alacaklının banka hesabına tekrar havale edildiğini, bu kapsamda, müvekkil şirketin davacıya borcu bulunmadığını, davacı tarafından aslında ilama dayanılarak ilamsız icra takibi başlatılmaya çalışıldığını, davacı tarafından ilamsız icra takibine konu edilen faiz miktarının fahiş ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkil şirketin borçlu olmadığı gibi, takip konusu alacak yönünden temerrüde de düşürülmediğini, davacının icra inkâr tazminatı talebinin de yerinde olmadığını, öncelikle Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına ve bu dosya kapsamında yapılan yargılama sonucunun beklenmesine, davacının haksız ve yasal dayanaktan yoksun davasının reddine, davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üstüne bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sözleşmeden kaynaklı kur farkı alacağı istemi ile başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Traflar arasında 11.04.2018 tarihinde mal alım satım sözleşmesi imzalanmış olup, sözleşmenin 4. Maddesinde ödemelerin, ödeme tarihinde USD olarak ya da ödeme tarihindeki TCMB USD döviz alış kuru üzerinden TL olarak hesaplananarak satıcının hesap numarasına havale şeklinde yapılacağı düzenlenmiştir. Bu kapsamda davalı tarafından 03.09.2018 tarihinde 149.210,08 TL ödeme yapılmış olup yapılan ödeme her iki tarafın da kabulündedir.
Taraflar arasında davacı tarafından satılan malların bedeli 34.791,66 USD ve ödeme şekli açıkca düzenlenmiş ve davacının malı teslim etmiş olması nazara alındığında davalının sözleşmeye uygun bedel ödeme yükümlüğü altında olduğu kuşkusuzdur.TCMB’nin ödeme tarihindeki USD alış kuru 6.6213 olup ödeme tarihi itbariyle davalının borcunun 34.917,66 USD*6.6213 =231.557,86 TL olmasına rağmen davalının 149.210,08 TL ödeme yaptığı bu itibarla davacının 82.347,78 TL bakiye alacak isteminin yerinde olduğu, her ne kadar davalı sözleşmenin uyarlanması için dava açmış ise de bu davanın reddedilmiş olması ve uyarlama şartlarının mevcut olmaması nedeniyle bu davanın sonucunun bekletici mesele yapılmasının gerekmediği,davalının icra takibinden önce ihtarname ile temerrüde düşürülmesi nedeniyle davacının ihtarname ile verilen süre ile takip tarihi arası ve tarafların tacir olması nedeniyle takip sonrası avans faiz talebinin de yerinde olduğu,haksız görülen itiraza binaen davacı yararına icra inkar tazminatı verilmesi de gerektiği anlaşıldığından davacının davasının kabulü ile,davalı borçlunun Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında itirazının iptaline, takibin devamına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının kabulü ile,Davalı borçlunun Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında itirazının iptaline, takibin devamına,
Takip miktarının % 20’si oranında hesaplanan 21.891,18 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 7.476,93 TL harçtan 1.321,96 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 6.154,97 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 26,50 TL posta ve tebligat gideri, dava açılırken ödenen 1.376,36 TL yargılama harcı olmak üzere toplam 1.402,86 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 14.348,31 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/03/2021