Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/682 E. 2021/183 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/682 Esas – 2021/183
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/682
KARAR NO : 2021/183

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 03/10/2006
KARAR TARİHİ : 23/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacılar vekili dilekçesiyle özetle; davalı bankanın şubesi nezdindeki müvekkillerinin hesaplarında , kendi bilgileri dışında şube yetkilileri tarafından müvekkillerine teyidi yapılmaksızın sahte imzalı dilekçelerle muhtelif tarihlerde davalı … tarafından paraların çekildiği, herhangi bir vekaletname olmaksızın vadeli ve vadesiz YTL ve döviz hesaplarının bozulmasını taleple hesaplardaki paraların kendisine ödenmesini sahte imzalı dilekçelerle talep ettiği , fonlarda tutulan paralardan istediği miktarları bozdurup bu paraları da çektiği, bütün bu işlemlerle ilgili olarak çalıştırdıkları personelin fiillerinden kusursuz sorumlu olmanın ötesinde basiretli bir tacir olarak gereğini yapmakla yükümlü davalı bankanın yetkilileri tarafından hiçbir teyit alınmadığı, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere asgari 100.000,00 YTL tutarında paranın davalı … tarafından sahte imzalı dilekçelerle çekildiğinin belirlendiği , fazlaya ve üçüncü kişilere karşı yasal haklar saklı kalmak üzere 5500,00 YTL maddi zararın her bir paranın çekildiği tarihten itibaren hesaplanacak ticari faiziyle davalılardan müteselsilen ve müştereken tazminine karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili harcını da yatırdığı 12/09/2011 tarihli ıslah dilekçesi ile, dava değerini müvekkili şirket yönünden 8.657,59 TL’ye, … yönünden 80.166,80 TL’ye, … … yönünden 2.036,91 TL’ye, … … yönünden 5.469,78 TL’ye yükselttiğini belirtmiştir.
DAVAYA CEVAP:
Davalı … Bankası AŞ vekili cevap dilekçesi ile özetle; zamanaşımı itirazında bulunduklarını, her bir davacının davasının tefrik edilerek ayrı esasa kayıt edilerek açılması gerektiğini, görev itirazında da bulunduklarını davacıların dilekçesinde hangi tarihli hangi işlemlerin hangi gerekçelerle davaya konu edildiği ve zararın çerçevesinin izah edilmediği, diğer davalı …’nun davacıların çalışanı olup bu tür işler için sıklıkla görevlendirildiği ve müvekkili bankada bir güven uyandırıldığı, söz konusu hesaplarda daha sonra davacılar tarafından ve özellikle davacılar lehine yapılan işlemler dolayısıyla yine davacıların bu işlemleri daha önceden farkedememiş olmalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunun , davacıların yanında çalıştırdıkları diğer davalının eylem ve işlemlerinden sorumlu olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı … cevap dilekçesi ile; dava dilekçesinin söz konusu bankacılık işlemlerinin dört ayrı davacıya ait olmakla açıklanması gerektiği , söz konusu talimatların tamamen ilgili hesap sahiplerinin bilgisi ve sözlü talimatları doğrultusunda işlem kolaylığı sağlamak amacıyla onların yönlendirmesi ile yerine getirildiği, bu tür imza taklidi süretiyle işlemlerin yürütülmesinin birçok işyerinde de gerçekleştirildiğini, ilgili para hareketlerini içeren talimatlar incelendiğinde aynı işlemlerin diğer şirket çalışanları eli mahsulu olarak da gerçekleştirildiğinin, davacılar lehine yapılan işlemler dolayısıyla söz konusu işlemlerin davacılar tarafından daha önceden farkedilmemiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuş, daha sonra kendisi yargılama oturumlarında vekil tarafından temsil edilerek davanın reddine karar verilmesi savunulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacıların eli mahsulu olmayan yazılı talimatlarla gerçekleştirildiği ifade edilen haksız eylemler nedeniyle davalı bankaya ve diğer davalı …’na karşı açılan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Ankara ….Ağır Ceza Mahkemesi’nin …. K, sayılı dosyasında katılan … sanık … suç Bilişim Sistemleri Banka veya Kredi Kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik olup suç tarihi 2006-2007 , karar tarihi 25/06/2015 olduğu, gerekçeli karar incelendiğinde mahkemece yapılan yargılama sonucunda sanık savunması katılan beyanları, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin bozma ilamı , Ankara ….Ağır Ceza Mahkemesinin … sayılı dosya içeriği ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın katılanların iş yerinde 2003-2006 tarihleri arasında çalıştığı, daha sonra 06/09/2006 tarihinde işine son verildiği, sanığın bu süreç içerisinde katılanların talimatı varmış gibi belge düzenleyerek katılanların bilgileri dışında ve teyitleri alınmadan sahte ödeme talimatı belgeleri düzenleyerek para çektiği, ayrıca ocak 2007 yılında iş yerinde çalışmadığı halde şikayetçi adına bankadan 3.000,00 TL para çekimi yaptığı şikayet dilekçelerinde yazılı ve dilekçelere ekli muhtelif tarihleri taşıyan katılan … adı altında bulunan ve katılana atfen atılmış imzaların bulunduğu … Bankası Yenişehir şubesine hitaben yazılı ödeme talimatları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 16/04/2007 tarihli bilirkişi raporunda başkasına atfen atılan imzaların sanığın mukayese yazıları ile benzerlik gösterdiği, ancak imzaların sanık veya katılana ait olduğu yönde emare bulunmadığı yazı ve rakamların sanık … ait olduğunun belirlendiği, sanık hakkında Ankara …. Ağır Ceza Mahkemesine iddianame düzenlendiği, mahkemece iddianamenin iade edilmesi üzerine soruşturma evrakının yetkisizlik kararı verilerek başsavcılığa gönderildiği, aynı şekilde … Bankası Sincan Şubesine hitaben yazılan 24/01/2006 tarihli ödeme talimatı üzerinde kriminal polis laboratuvarında yapılan inceleme sonunda düzenlenen 04/09/2009 tarihli ekspertiz raporunda belirtildiği üzere belge altındaki imzanın sanık … elinden çıktığının belirlendiği, bu şekilde sanığın bankaları ödeme aracı olarak kullanmak suretiyle dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediği anlaşılmakla katılanın olaya oluşa uygun samimi beyanı ile dosyadaki belgeler karşısında sanığın suçtan kurtulmaya yönelik savunmalarına itibar edilmeyerek, sanığın üzerine atılı suçtan eylemine uyan TCK’nun 158/1 -f, 43 , 207/1, 43 maddeleri gereğince cezalandırılmasına, sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan dolayı 2 yıl veya daha az süreli hapis cezası ve adli para cezası olduğu, katılan ve kamunun zararının bulunmadığı ve diğer hususlar dikkate alınarak , özel belgede sahtecilik suçundan takdir edilen mahkumiyet ile ilgili hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına , nitelikli dolandırıcılık suçundan belirlenen ceza miktarı nazara alınarak 5237 sayılı TCK’nun 50/51 maddesinin ve CMK’nun 231. Maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde ve banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi raporuna göre , 28/04/2010 tarihli grafoloji raporunda incelemeler yapıldığı, söz konusu grafoloji raporunun 1. Maddesinde belirtildiği gibi bir kısım talimat yazılarında şirket yetkilileri adına yapıldığı belirtilen imzaların …’ın, … …’ın ve … …’ın eli mahsulü olmadığı, adı geçenlerin şahsi hesaplarından çekilen bir kısım paralarla ilgili talimat yazılarındaki imzalarında adı geçen şahıslara ait olmadığı, tespit edildiği ve bu nedenle bilirkişi raporunda belirtilen tablolarda gösterilen tutarların eski şirket çalışanın … tarafından çekildiğinin anlaşıldığı, yine bilirkişi raporunda yazılı talimatlardaki davacıların taklit edilen imzaları ile gerçek imzaları arasında çıplak gözle görülebilecek farklılıklar bulunmadığı anlaşılmakta ise de, davalı bankanın teyit alma noktasındaki ihmalinin mevcut olduğu ifade edilmiş, …’ın şahsi hesabından para çekme işlemlerinin 2006 yılındaki para değerine göre teyit alınabilecek büyüklükte olduğu, bu sahtecilik olayının davacıların hesaplarını yaklaşık 1 sene sonra kontrol etmeleri sebebiyle ortaya çıktığı, bir seneden fazla bir zamandan beri sahte talimat yazısı düzenlenmesinin devam ettiği, davacıların bu noktada geciktiği ve zararın artmasına sebebiyet verdikleri, diğer bir deyimle müterafik kusurlarının bulunduğu sonucuna varıldığı, bilirkişi raporunda davacı şirkete ait hesaplarda yapılan usulsüz para çekimleri, davacı … ait hesaplarda yapılan usulsüz para çekimleri, yine davacı … …’a ve … …’a ait hesaplardan çekilen para çekimlerine ait incelemeler yapılmış, davacıların müterafik kusurunun %80 davalı bankanın kusuru ise %20 olduğuna ilişkin kanaat bildirilmiş, davacıların hesaplarından çok sayıda usule uygun ödemelerinde bu usulsüz ödemeler içerisinde bulunduğu, bu nedenle davacılar hesaplarını vaktinde kontrol etselerdi , söz konusu zararların başlangıçta tespit edilebileceği , davacıların davalı bankadan (TCMB avans faiz oranları üzerinden hesaplanacak) faiz dahil toplam zararın %20 sini talep edebileceği, diğer davalı …’nun kusur oranının ise %100 olduğu ve davacıların dava konusu alacaklarının tamamını TCMB avans faiz oranları ile birlikte talep edebileceklerinin belirtildiği görülmüştür. Somut olayda şirket hesaplarından yapılan usulsüz ödemelerin toplamının 6 adet olup az sayıda olduğu, ödemelerinin çoğunun … ve diğer şirket ortaklarının hesaplarından yapıldığı, bu durumda şirket ortaklarına ait şahsi hesaplar ile ilgili kontrol görevinin ilgili şahıslara şirket hesabı kontrol görevinin ise şirket yetkililerine ait olduğu, ilk sahte talimatlı işlem tarihinden dava tarihine kadar TCMB avans faiz oranları üzerinden hesaplanan yapıldığı, diğer davalı … hakkında TCMB avans faiz oranlarına göre değil, yasal faiz oranlarına göre hesaplama yapıldığı ve sonuç olarak …’ın … sayılı hesabı ile ilgili toplam 74.259,97 TL zararının %20 si olan 14.851,99 TL tutarını , …’ın … sayılı hesabı ile ilgili toplam 5.810,96 TL zararının %20 si olan 1162,19 TL tutarını , … …’ın … sayılı hesabı ile ilgili toplam 9.265,91 TL zararının %20 si olan 1853,18 TL tutarının , … …’ın … sayılı hesabı ile ilgili toplam 4.169,68 TL zararın %20 si olan 833,94 TL tutarının , … Pas. Plastik Ambalaj San. Ve Tic. Ltd. Şti. Nin … sayılı hesabı ile ilgili toplam 6259,35 TL zararın %20 si olan 1251,87 TL tutarını talep edebileceği, davacıların … …. dava tarihi itibariyle yasal faiz oranları üzeriden hesaplanan faizleriyle birlikte toplam 94139,44 TL talep edebileceği , yine davacıların dava tarihinden itibaren yukarıda belirtilen ana para miktarlarını tahsil tarihlerine kadar cari TCMB avans faiz oranları üzerinden hesaplanacak faizleri ile beraber talepte bulunabileceği belirtildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce, tüm dosya kapsamı toplanan deliller değerlendirildiğinde; Ankara Batı … Ağır Ceza Mahkemesinin …. K sayılı dosyasında sanık … yönünden yapılan yargılama sonucunda, sanığın katılanların iş yerinde 2003-2006 tarihleri arasında çalıştığı, daha sonra 06/09/2006 tarihinde işine son verildiği, sanığın bu süreç içerisinde katılanların talimatı varmış gibi belge düzenleyerek katılanların bilgileri dışında ve teyitleri alınmadan sahte ödeme talimatı belgeleri düzenleyerek para çektiği, ayrıca ocak 2007 yılında iş yerinde çalışmadığı halde şikayetçi adına bankadan 3.000,00 TL para çekimi yaptığı şikayet dilekçelerinde yazılı ve dilekçelere ekli muhtelif tarihleri taşıyan katılan … adı altında bulunan ve katılana atfen atılmış imzaların bulunduğu … Bankası Yenişehir şubesine hitaben yazılı ödeme talimatları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 16/04/2007 tarihli bilirkişi raporunda başkasına atfen atılan imzaların sanığın mukayese yazıları ile benzerlik gösterdiği, ancak imzaların sanık veya katılana ait olduğu yönde emare bulunmadığı yazı ve rakamların sanık … ait olduğunun belirlendiği, sanık hakkında Ankara …. Ağır Ceza Mahkemesine iddianame düzenlendiği, mahkemece iddianamenin iade edilmesi üzerine soruşturma evrakının yetkisizlik kararı verilerek başsavcılığa gönderildiği, aynı şekilde … Bankası …. Şubesine hitaben yazılan 24/01/2006 tarihli ödeme talimatı üzerinde kriminal polis laboratuvarında yapılan inceleme sonunda düzenlenen 04/09/2009 tarihli ekspertiz raporunda belirtildiği üzere belge altındaki imzanın sanık … elinden çıktığının belirlendiği, bu şekilde sanığın bankaları ödeme aracı olarak kullanmak suretiyle dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediği anlaşılmakla katılanın olaya oluşa uygun samimi beyanı ile dosyadaki belgeler karşısında sanığın suçtan kurtulmaya yönelik savunmalarına itibar edilmeyerek, sanığın üzerine atılı suçtan eylemine uyan TCK’nun 158/1 -f, 43 , 207/1, 43 maddeleri gereğince cezalandırılmasına, sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan dolayı 2 yıl veya daha az süreli hapis cezası ve adli para cezası olduğu, katılan ve kamunun zararının bulunmadığı ve diğer hususlar dikkate alınarak , özel belgede sahtecilik suçundan takdir edilen mahkumiyet ile ilgili hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına , nitelikli dolandırıcılık suçundan belirlenen ceza miktarı nazara alınarak 5237 sayılı TCK’nun 50/51 maddesinin ve CMK’nun 231. Maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verildiği, dosya üzerinde ve banka kayıtları üzerinde inceleme yapan bilirkişi raporuna göre davacı şirkete ait hesaplarda yapılan usulsüz para çekimleri, davacı … ait hesaplarda yapılan usulsüz para çekimleri, yine davacı … …’a ve … …’a ait hesaplardan çekilen para çekimlerine ait incelemeler yapılmış, davacıların müterafik kusurunun %80 davalı bankanın kusuru ise %20 olduğuna ilişkin kanaat bildirilmiş, davacıların hesaplarından çok sayıda usule uygun ödemelerinde bu usulsüz ödemeler içerisinde bulunduğu, bu nedenle davacılar hesaplarını vaktinde kontrol etselerdi , söz konusu zararların başlangıçta tespit edilebileceği , davacıların davalı bankadan (TCMB avans faiz oranları üzerinden hesaplanacak) faiz dahil toplam zararın %20 sini talep edebileceği, diğer davalı …’nun kusur oranının ise %100 olduğu ve davacıların dava konusu alacaklarının tamamını TCMB avans faiz oranları ile birlikte talep edebileceklerinin belirtildiği görülmüştür. Somut olayda şirket hesaplarından yapılan usulsüz ödemelerin toplamının 6 adet olup az sayıda olduğu, ödemelerinin çoğunun … ve diğer şirket ortaklarının hesaplarından yapıldığı, bu durumda şirket ortaklarına ait şahsi hesaplar ile ilgili kontrol görevinin ilgili şahıslara şirket hesabı kontrol görevinin ise şirket yetkililerine ait olduğu, ilk sahte talimatlı işlem tarihinden dava tarihine kadar TCMB avans faiz oranları üzerinden hesaplanan yapıldığı, diğer davalı … hakkında TCMB avans faiz oranlarına göre değil, yasal faiz oranlarına göre hesaplama yapıldığı ve sonuç olarak …’ın … sayılı hesabı ile ilgili toplam 74.259,97 TL zararının %20 si olan 14.851,99 TL tutarını , …’ın … sayılı hesabı ile ilgili toplam 5.810,96 TL zararının %20 si olan 1162,19 TL tutarını , … …’ın … sayılı hesabı ile ilgili toplam 9.265,91 TL zararının %20 si olan 1853,18 TL tutarının , … …’ın … sayılı hesabı ile ilgili toplam 4.169,68 TL zararın %20 si olan 833,94 TL tutarının , … Pas. Plastik Ambalaj San. Ve Tic. Ltd. Şti. Nin … sayılı hesabı ile ilgili toplam 6259,35 TL zararın %20 si olan 1251,87 TL tutarını talep edebileceği, davacıların … Ustaoğlundan dava tarihi itibariyle yasal faiz oranları üzeriden hesaplanan faizleriyle birlikte toplam 94139,44 TL talep edebileceği, yine davacılar vekilinin vermiş olduğu, davacı vekilinin harcını da yatırdığı 12/09/2011 tarihli ıslah dilekçesi ile, dava değerini müvekkili şirket yönünden 8.657,59 TL’ye, … yönünden 80.166,80 TL’ye, … … yönünden 2.036,91 TL’ye, … … yönünden 5.469,78 TL’ye yükselttiğini belirttiği görülmüş, yine bilirkişi raporunda belirtildiği üzere banka talimat yazılarının banka tarafından kabul edilip ödeme gerçekleştirilmesi için bazı şartları taşıyor olması gerektiği , banka talimat yazısının açık olması , talimat onayını veren kişinin adı, soyadı , TC kimlik numarası, hesap numarasını yazması, onay verdiği para miktarını hem rakam ile hem de yazı ile belirtmesi, parayı alacak kişinin de ad , soyad , Tc bilgilerinin talimat yazısına eklemesi gerekmesi ve bu işlemlerin tamamen kişinin banka hesabının güvenliğini sağlamaya yönelik olduğu , davalı banka elamanları tarafından talimat mektuplarındaki imzaların mudilerin şubede mevcut güncel imza sirkülerinden kontrol edildiğine dair hiçbir bilginin davalı bankanın veya vekilinin cevaplarında bulunmadığı, davacılardan telefon ile bir teyit alınmadığı görülmüş, bu şekilde tarafların müterafik kusurları da değerlendirilmiş, davanın kabulü ile, davacı …’ın … ve … sayılı hesapları ile ilgili olarak 73.317,24 TL alacağın, davacı … …’ın … sayılı hesabı ile ilgili olarak 5.112,60 TL alacağın, davacı … …’ın … sayılı hesabı ile ilgili olarak 1.965,56 TL alacağın, davacı … Plas. Plastik Ambalaj San. Ve Tic. Ltd. Şti. Yönünden … sayılı hesabı ile ilgili olarak 7.150,00 TL alacağın her bir davacı için belirlenen miktarlar üzerinden ayrı ayrı olmak üzere dava tarihi 03/10/2006 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ayrı ayrı ödenmesine ilişkin hüküm kurulmuştur.
Mahkememiz kararına karşı taraf vekilleri tarafından İstinaf Kanun Yoluna başvurulmuş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesinin 22/10/2020 tarih ve Esas No:2019/1190, Karar No:2020/1065 sayılı kararı ile; “Tüm bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere tarafların mahkemece hükmün hangi maddi ve hukuki sebebe dayandırıldığını anlayabilmeleri ve istinaf incelemesinde kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığının denetlenmesi ancak kararın gerekçeli olmasıyla mümkündür. Gerekçesi olmayan ya da görünürde gerekçeli olan kararların istinaf incelemesi yapılamaz. Bu anlatımlar ışığında somut olaya gelince; kararın gerekçe bölümünde işin esasıyla ilgili davanın tam kabulü gerekçesi bulunmamakta olup bu gerekçenin az yukarıda bahsedilen niteliklerde olduğundan söz edilemez. Zira, davacılar vekilinin dosya kapsamında yer alan usulüne uygun olarak harçlandırılan 12.09.2011 tarihli ıslah dilekçesindeki talebi üzerinden davanın ilk derece mahkemesince kurulan hükümde kabul edilmeyip, esasen kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince verilen kararın gerekçesinde maddi olgular ile hüküm arasında bağlantı kurulmamış, özetlenen 25.12.2017 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alınıp alınmadığı, yine gerekçede “bu şekilde tarafların müterafik kusurları da değerlendirildiği” belirtilmiş ise de davacılara müterafik kusur verilip verilmediği, verilmişse hangi sebeple verildiği, özetle şayet dava kısmen reddolunmuşsa reddolunan ve kabul edilen hususlara; dava tam kabul edilmişse kabule ilişkin tarafların iddia ve savunmalarını karşılayan delillerini tartışan denetime elverişli şekilde gerekçe yazılmamıştır. O halde gerekçesi olmayan bu kararın istinaf incelemesi de yapılamaz. Gerekçesiz karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın duruşma yapılmasına gerek görülmeksizin taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 355. Maddesindeki kamu düzeni kuralı gereği kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6. maddesine göre yeniden esası hakkında bir karar verilmek üzere mahkemesine iadesine, kaldırma sebep ve şekline göre davalı …’nun istinaf başvurusu ile taraf vekillerinin esasa ilişkin istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına” ilişkin olmak üzere davalı … ve taraf vekillerinin İstinaf Başvurularının kabulü ile mahkememiz kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce yargılamaya devam olunmuş, dosyamıza sunulan tüm bilirkişi raporları ve ek raporlar incelenmiş, davalı bankanın şubesindeki, davacılar ait hesaplardan, kendi bilgileri dışında şube yetkilileri tarafından davacıların teyidi yapılmaksızın sahte imzalı dilekçelerle muhtelif tarihlerde davalı … tarafından paraların çekildiği, herhangi bir vekaletname olmaksızın vadeli ve vadesiz YTL ve döviz hesaplarının bozulmasını taleple, hesaplardaki paraların kendisine ödenmesini sahte imzalı dilekçelerle talep ettiği, davacılar vekili dilekçesi ile bu şekilde çekilen paralar toplamının asgari 100.000,00 TL olduğunu belirttiği, davalı … vekili 30/13/2008 tarihli dilekçesi ile, bir kısım talimatlara konu işlemlerin ilgili hesap sahiplerinin bilgisi ve sözlü talimatları doğrultusunda banka şubesine işlem kolaylığı sağlamak amacıyla, onların yönlendirmesi ile müvekkili tarafından yerine getirildiğini beyan ettiği, davalı Banka vekili 08/12/2016 tarihli cevap dilekçesinde davalı …’nun davacılarının çalışanı olduğu, adı geçenin şirket tarafından bu tür işlemler için sıklıkla görevlendirildiği ve müvekkile bankada uyan güven uyandırdığını beyan ettiği, davacıların mütakip işlemlere devam etmesinin olayda sahtecilik olsa dahi önceki iş ve işlemlere icazet verdiği anlamına geldiğini ifade etmişlerdir.
Yukarıda ayrıntılı olarak anlatılan; Ankara Batı …Ağır Ceza Mahkemesinin …. Karar sayılı dosyasında; gerekçeli karar incelendiğinde; Sanık …’nun katılanların işyerinde 2003-2006 tarihleri arasında çalıştığı daha sonra 06/09/2006 tarihinde işine son verildiği, sanığın bu süreç içerisinde katılanların talimatı varmış gibi belge düzenleyerek para çektiği, ayrıca Ocak/2007 yılında işyerinde çalışmadığı halde, şikayetçi adına 3.000,00 TL para çekimi yapıldığı, …’na ait olduğu belirlenen yazı ve rakamlar ile; 24/12/2006 tarihli ödeme talimatı üzerinde belge altındaki imzanın … elinden çıktığının belirlendiği, bu şekilde sanığın bankaları ödeme aracı olarak kullanmak suretiyle dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediği anlaşılmakla cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasına sunulan; 25/12/2017 tarihli bilirkişi raporu, …. Asliye Ticaret Mahkemesine sunulan 28/03/2012 tarihli bilirkişi raporu, 16/05/2012 tarihli bilirkişi ek raporları bir bütün olarak değerlendirilerek, incelenmiş ve mahkememiz hükmünde faydalanmış olup; 25/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda; belirtildiği üzere; bankacılık işlemlerinin yapılması süreçlerine bakıldığında; bankaya muhatap yazılı talimatlar ile de ödemeler yapılabilir. Bu durumda talimatlar yazısında paranın ödeneceği şahsın kimlik bilgileri açıkça belirtilmesi gerektiği talimat yazısına göre; banka ilgili kişiye yazıda belirtilen miktarda ödeme yapacağı, bu konuda verilen yetkileri havi talimat mektuplarının bankalarca yapılması gereken ve dikkat edilmesi icap eden hususların mevcut olduğu, 28/04/2010 tarihli grafoloji raporunda 1. maddede; bir kısım talimat yazılarında, şirket yetkilileri adına vaz edilen imzaların … …’ın, … …’ın ve … …’ın eli mahsulü olmadığı, adı geçenlerin şahsi hesaplarından çekilen bir kısım paralar ile ilgili talimat yazılarındaki imzalarında adıgeçen şahıslara ait olmadığı, tespit edildiğinden, bilirkişi raporunda belirtilen tablolarda gösterilen tutarların eski şirket çalışanı … tarafından çekildiğinin anlaşıldığı, davacıların taklit edilen imzaları ile gerçek imzaları arasında çıplak gözle görülebilecek farklılıklar bulunmadığı anlaşılmakla ise de davalı bankanın teyit alma noktasında ihmali bulunduğu; tacir sıfatını haiz ve bir güven kurumu olan bankanın mudilerinden topladığı ve diğer meskul değerleri saklama işletme, iade ve ödemede gerekli dikkat ve özeni göstermekle sorumlu olduğu, banka çalışanı tarafından davalı şahsa bu konuda yetkisi olmamasına rağmen hesaptaki paraları ödenmesi konusunda, davalı bankanın tam kusurlu olduğu olarak görülmüştür.
Davacı … plastik Ltd. Şti.’nin hesabından ödenen birkaç kalem miktarın davacı şirketin muhasebe kayıtlarını girmiş olması ihtimali var ise de, 25/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen hesap hareketlerinden sahte talimatı ödemelerin şirket hesabına girmediğinin, görüldüğü, bu itibarla da dava konusu sahte ödemelerin davacı şirketçe benimsenmediği değerlendirilmiştir.
Davacılar vekili tarafından dosyaya sunulan 12/09/2011 tarihli ıslah dilekçesindeki talebi üzerinden tamamen kabulü olmayıp, davacılar vekili ıslah dilekçesinde; davaya konu işlemiş faiz istemleri kabul edilmemiş, kısmen kabulü yönünde değerlendirme yapılmış, gerekçeli kararda özetlenen 25/12/2017 tarihli bilirkişi raporu içeriğinden faydalanılmış ancak hükme tam olarak esas alınmamış, davacıların hesaplarından yazılı sahte talimatlarla, davalı … tarafından para çekilerek; paraların kendisi tarafından temellük edildiği; üçüncü şahıslara ait hesaplarından para çekilmesi hususunda verilen yetkileri havi talimat mektupları ile ilgili olarak söz konusu talimat mektupları bankaya intikal ettiğinde bankalarca yapılması gereken ve dikkat edilmesi icap edilen hususlara uyumamış olduğu, 25/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda tablolarda belirtilen miktarlar incelendiğinde, bir şirketin işleri için büyük olmasa dahi, şahsi hesaplanan(… …’ın şahsi hesabından) para çekme işlemleri 2006 yılındaki para değerine göre teyit alınabilecek büyüklükte olduğu, tacir sıfatını haiz ve bir güven kurumu olan bankanın muridlerinden topladığı para ve diğer menkul değerleri saklama; işletme, iade ve ödemede gerekli dikkat ve özeni göstermekle sorumlu olan davalı bankanın tam kusurlu kabul edilmesi gerektiği, davacı … Plastik Ltd. Şti. ile hesabından ödenen birkaç kalem miktarın davacı şirketin muhasebe kayıtlarına girmiş olması ihtimali varsa da, dosyadaki hesap hareketlerinden sahte talimatlı ödemelerin şirket hesaplarına girmediği, bu itibarla sahte ödemelerin davacı şirketçe benimsenmediği anlaşılmış, TBK’nın 52. Maddesi haksız fiillerden doğan borç ilişkilerinde sorumluluk düzenlemesine ilişkin olup “Zarar gören zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında yada artmasında etkili olmuş yahut, tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise Hakim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.” şeklinde düzenlendiği, yukarıda ayrıntılı olarak anlatıldığı şekilde davalı bankanın yapılan işlemler bakımından tam kusurlu kabul edildiği ve davacılar yönünden herhangi bir müterafik kusur indirimine gidilmemesi gerektiği değerlendirilmiş ve sonuç olarak; davacı …’ın … ve … sayılı hesapları ile ilgili olarak, 73.317,24 TL alacağın, davacı … …’ın … sayılı hesabı ile ilgili olarak, 5.112,60 TL alacağın, davacı … …’ın … sayılı hesabı ile ilgili olarak, 1.965,56 TL alacağın, davacı … Plas Plastik Ambalaj San. Ve Tic. Ltd. Şti. Yönünden … sayılı hesabı ile ilgili olarak, 7.150,00 TL alacak olmak üzere, toplam 87.545,40-TL alacağın, her bir davacı için yukarıda belirlenen miktarlar üzerinden ve bu miktarlar yönünden, ayrı ayrı olmak üzere, dava tarihi olan 03/10/2006 tarihinden itibaren, işletilecek avans faizi ile birlikte, belirtilen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ayrı ayrı ödenmesine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacılar tarafından davalılar aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile,
Davacı …’ın … ve … sayılı hesapları ile ilgili olarak, 73.317,24 TL alacağın,
Davacı … …’ın … sayılı hesabı ile ilgili olarak, 5.112,60 TL alacağın,
Davacı … …’ın … sayılı hesabı ile ilgili olarak, 1.965,56 TL alacağın,
Davacı … Plas Plastik Ambalaj San. Ve Tic. Ltd. Şti. Yönünden … sayılı hesabı ile ilgili olarak, 7.150,00 TL alacak olmak üzere, toplam 87.545,40-TL alacağın, her bir davacı için yukarıda belirlenen miktarlar üzerinden ve bu miktarlar yönünden, ayrı ayrı olmak üzere, dava tarihi olan 03/10/2006 tarihinden itibaren, işletilecek avans faizi ile birlikte, belirtilen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ayrı ayrı ödenmesine,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 5.980,23 TL harçtan 74,30 TL peşin harç ve 1.348,85 TL ıslah harcının mahsubu ile kalan 4.557,08 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 171,30 TL posta ve tebligat gideri, 2.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.971,30 TL yargılama giderinin kabul oranı üzerinden (% 90,87 kabul) 2.700,00 TL’sinin davalılardan alınarak davacılara ödenmesine, kalan miktarın davacılar üzerinde bırakılmasına,
Davacıların dava açarken ödediği 86,50 TL peşin ve başvurma harcı ve 1.348,85 TL ıslah harcının davalılardan alınarak davacılara ödenmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı … yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 10.331,24 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı …’a verilmesine,
Davanın reddedilen bölümü için kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin gereğince takdir ve tespit edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılara verilmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı … … yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı … …’a verilmesine,
Davanın reddedilen bölümü için kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin gereğince takdir ve tespit edilen 357,18 TL vekalet ücretinin davacı … …’dan alınarak davalılara verilmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı … … yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 1.965,56 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı … …’a verilmesine,
Davanın reddedilen bölümü için kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin gereğince takdir ve tespit edilen 71,35 TL vekalet ücretinin davacı … …’dan alınarak davalılara verilmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı … Plas. Plastik Ambalaj San. Ve Tic. Ltd. Şti. yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı … Plas. Plastik Ambalaj San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne verilmesine,
Davanın reddedilen bölümü için kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin gereğince takdir ve tespit edilen 1.507,59 TL vekalet ücretinin davacı … Plas. Plastik Ambalaj San. Ve Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davalılara verilmesine,
Davalı … tarafından yapılan 22,50 TL posta ve tebligat giderinin red oranı üzerinden (%9,13 red) 2,05 TL’nin davacılardan alınarak davalı …’na ödenmesine,
Davalı … Bankası A.Ş. tarafından yapılan 17,00 TL posta ve tebligat giderinin red oranı üzerinden (%9,13 red) 1,55 TL’nin davacılardan alınarak davalı … Bankası A.Ş.’ne ödenmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair Davacılar Vekili Av. …., Davalı … Vekili Av. … yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/03/2021