Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/658 E. 2023/327 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R

ESAS NO : 2020/658
KARAR NO : 2023/327

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …-…
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – ….
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2020
KARAR TARİHİ : 25/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı kooperatif üyesi ve kooperatifin yapmış olduğu konutlardan 24 nolu dairenin maliki olduğunu, konutu 2003 yılında satın aldığını, 2018 yılına kadar evin elektrik ve suyunu şantiye aboneliğine bağlı olarak kullanageldiğini, 2018 yılında kooperatif adına yapılan elektrik aboneliği başvurusu sonucunda konutun besleme hattındaki arıza nedeni ile aboneliğinin yapılmamış olduğunu, bu durumdan haberdar edilmediği gibi söz konusu arızanın giderilmediğini, bu durumu konutunda elektrik bulunmaması sebebini araştırması sırasında öğrendiğini, 09.11.2019 tarihinde davalıya yapmış olduğu başvuruda sitenin trafo ve elektrik alt yapısının 2018 yılı haziran ayında dava dışı … e devir edilmiş olduğundan bahisle sorumluluğun bu şirkete ait olduğunun belirtildiğini, 07.06.2013 tarihli genel kurulda alınan 7 nolu kararda devrin yapıldığı tarihe kadar sitenin alt yapı, proje ve imalatlarından kooperatifin sorumlu olduğunu, aboneliğe engel ana kolon besleme kablosundaki arızanın dava dışı …’e devrinden önce mevcut olup kooperatifin bilgisi dâhilinde olduğu halde giderilmemiş olduğu hususunun o dönemde elektrik teknikeri olan Selim Demirbaş’ın imzasıyla sabit olduğunu, mağduriyetinin daha çok artmamadsı için her tür yasal hakkını saklı tutarak abonelik için proje hazırlatıp gerekli her türlü işlemi yaptırdığını, KDV dahil 1.500 TL proje bedeli, 1.019,00 TL malzeme bedeli, 6.821,75 TL mal ve hizmet bedeli olmak üzere toplam 9.340,75 TL ödemek zorunda kaldığını, ayrıca kooperatif başkanı hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, bu durumda besleme kablosundaki arızanın ayıplı imalat olduğunun aşikar olduğunu, müvekkilinin ayıplı imalattan kaynaklanan 9.340,75 TL zararının davalıdan yasal faizi ile tazminini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde açıklanan hususların gerçek ve fiili durumu yansıtmadığını, kooperatifin üyelerin yazlık konut yapmak amacıyla 1978 yılında kurulduğunu, 1996 yılına kadar 500′ ün üzerinde dubleks konut kaba inşaatlarının bitirilerek kura ile hak sahiplerine teslim edildiğini, o yıl yapılan genel kurulda konutların bundan sonraki inşaat işlerinin sahipleri tarafından yapılıp tamamlanması ve iskana hazır hale getirilmesi yönünde karar alındığını, bu karardan sonra kooperatifin konutların yapımı ile ilgili bir yükümlülüğünün kalmadığını, kooperatifin elektrik, su, kanalizasyon, yol, çevre düzeni gibi alt yapı işlerinin tamamlaması ile ferdi aboneliğe geçiş yönünde çalışmaların yapıldığını, 2008 ve 2009 yıllarında tüm bağımsız bölümlerin kat irtifaklı tapularının hak sahipleri üzerine çıkarıldığını, daha sonraki yıllarda konutunu tamamlayıp iskana hazır hale getiren üyelerin kat mülkiyeti tapularını peyder pey aldıklarını, halen ya inşaatı tamamlanmadığı için ya da sahipleri tarafından gerçekleştirilen imara aykırı yapılaşmalar nedeni ile iskanı alınmamış çok sayıda bağımsız bölümün bulunduğunu, bu geçen süre için oturulmaya başlanan konutların elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinin kooperatif adına açılan tek abonelik üzerinden süzme saatler üzerinde yapıldığını, bu aboneliklerin şantiye aboneliği olmayıp davacı ve diğer kooperatif üyelerinin kullanımının hiçbir zaman şantiye aboneliği olmadığını, kooperatif alan bölgesindeki elektrik dağıtım şirketi olan …’e tek saatten abone olan kooperatifin süzme saatlerle oturulan konutların elektrik ihtiyacını yıllarca karşıladığını, kooperatifin 2014 yılından itibaren site alanındaki elektrik trafosu ve elektrik alt yapısını …’e devretmek için çalışmalar başlattığını, yapılan görüşmeler ve eksikliklerin tespitinden sonra 2018 yılında tespit edilen eksiklikler tamamlanarak tüm bağımsız bölümler için bir dosya hazırlamak, devir için belediye ve … ile olan ilişkileri yürütmek üzere elektrik mühendisliği firması ile anlaşma sağlandığını, mühendislik firması tarafından devir ve bağlantı hatları dahil tüm parselleri gösterir projenin hazırlandığını, bağımsız bölümlerin yapım aşamasında döşenmiş olan mevcut kabloların … tarafından kabul edilmemesine karşın iç tesisatlar yönetmeliğinin ilgili maddesine ilişkin not düşülerek mevcut besleme kabloları değiştirilmeden projenin onaylatıldığını, iskanlı tüm bağımsız bölümlere konut aboneliği iskansızlara ise konut sahibinin istemesi halinde geçici olarak şantiye aboneliği yapılacağının bildirilmesi ile tüm konutların elektrik sayaçlarının takıldığını, son aşamada da … elemanlarının siteye gelerek takılmış tüm sayaçları mühürleyerek numaralandırdığını, bütün işlemlerin tamamlanması ile 2018 yılında site elektrik trafosu ile site içi elektrik alt yapısının …’e devir edildiğini, bu aşamaya kadar yapılan her tür harcamanın kooperatif genel kurul kararları doğrultusunda kooperatif bütçesinden yapıldığını, ancak devir işleminden sonra kooperatifin hiçbir sorumluluğunun kalmadığını, …’in devir aldığı tarihte iskânlı olanların hemen konut abonesi olduklarını, yapı ruhsatı olup da inşaatı tamamlanmamış konutlara istemeleri halinde geçici şantiye elektrik aboneliği verildiğini, ancak …’in 2019 yılının nisan ayından itibaren mevcut kabloları kabul etmeyerek kooperatif tarafından çizdirilmiş proje ile işlem yapma imkânının ortadan kaldırıldığını, iskânlı iskânsız tüm konutlara elektrik verilmesi ve abone olabilmeleri için konut iç tesisat ve bağlantı hattı projesi yaptırma zorunluluğunun getirildiğini, davacının iki adet üyeliğinin bulunduğunu, iskanlı olan 14 nolu konutu yıllarca kullandığını ve abonelik konusunda her hangi bir sıkıntı yaşamadığını, dava konusu 24 nolu bağımsız bölümde imara aykırı yapılaşma nedeni ile yönetimle ve belediye ile mahkemelik olduğunu, davacının imarlı konutunda ikamet ederken diğer konutta inşaat çalışmalarını sürdüren davacının bu süre içinde kooperatiften elektrikle ilgili hiçbir talebi olmadığını, abonelik başvurusu girişiminde bulunmadığını, davacının daha sonra imar barışından yararlanarak hem konutu hem de eklentileri için yapı kayıt belgesi alındığını, bu belgelerle …’e başvurduğunu, ancak …’in sürenin geçmiş olması nedeni ile 30.03.2018 tarihli projeye göre işlem yapılamayacağını, bu konut için konut iç tesisat ve bağlantı projesi yaptırması gerektiğinin bildirildiğini, abonelik başvurusunun ret edildiğini, davacının bunun üzerine kooperatife başvurduğunu, …’in istediği projeleri ve konut içi konut bağlantı hattı kablo döşemelerinin yapılmasını istediğini, kooperatifin ise doğal olarak böyle bir talebin karşılanamayacağını bildirdiğini, iddia edildiği gibi ayıplı imalatın söz konusu olmadığını, kooperatifin ana sözleşme gereği tüm üye konut imalatlarının aynı şekilde, malzeme ve elemanlar yapılarak kaba inşaat halinde teslim ettiğini, hiçbir üyeye ayrıcalık yapmadığını, davacıya da yapamayacağını, davacı konutunun müstakil konut olduğunu, inşaatı tamamlanmamış, imara aykırı imalatlar ve eklentiler nedeni ile geçmişte cezalara maruz kalmış, belediye ile mahkemelik iskansız bir konut olduğunu, kullanılmadığı için kooperatiften elektrik almadığını, konutların abonelik başvurusunun kooperatif tarafından değil konut sahipleri tarafından yapıldığını, devir aşamasında kooperatifin iskanlı konutlar için dosya hazırladığını, iskansız konutlar bakımından istek halinde dosya hazırlandığını, …’in belirli süre içinde 30.03.2018 tarihli proje ile işlem yaparak abonelik verdiğini, 2019 nisan ayından itibaren iskanlı iskansız tüm konutlar için konut iç tesisat ve bağlantı hattı projesi istediğini, davacının zamanında başvuruda bulunmuş olması halinde kooperatif tarafından yaptırılan projeye göre abone olabileceğini, bunu yaptırmayan davacının kusurlu olduğunu, dava dilekçesinde sözü edilen Selim Demirtaş’ın kooperatif site alanında bir süre çalışan işçi olduğunu, kooperatifi temsil yetkisi bulunmayan işçinin beyanları ile kooperatif aleyhine delil olarak kullanılamayacağını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile talep edilen rakamların hangi kriter ve gerekliliğe göre belirlendiğinin anlaşılamadığını, bunun kabul edilemeyeceğini, yersiz ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ayıplı imalattan kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Mahkememizce aldırılan 20/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda; kooperatif üyesi olan davacının, sahip olduğu konutun elektrik aboneliğinin kabul edilmeme nedeninin besleme kablolarındaki arıza olduğu iddiasıyla bu arızanın giderilmemiş olmasından kooperatifi sorumlu tutup zararını tazmin için talepte bulunduğu, kooperatifin ise bu iddiaya karşılık, elektrik devir ve abonelik işlemlerini ortaklar adına toplu olarak yürüttükleri, devir gerçekleşene kadar gerekli tüm harcamaların kooperatif tarafından yapılmış olduğu, iskân almamış kimi konutlar için farklı uygulamanın söz konusu olduğu, belli bir tarihten sonra elektrik dağıtım şirketinin önceden yapılmış projeyi kabul etmeyip, yeni proje istediği, davacı yanın zamanında kooperatiften her hangi bir talepte bulunmamış olduğu hususlarını belirttiği, bu durumda öncelikle davacı yanın abonelik talebinin hangi gerekçe ile (önceden var ola gelen arıza nedeni ile mi yoksa arıza olsun olmasın belirtildiği gibi davacının iskan alma tarihinden sonra başvurması nedeni ile bu tarihte yeni proje isteme uygulamasının geçerli olması nedeni ile mi) ret edilmiş olduğunun belirlenmesinin gerektiği, bu nedenle davacı yanın abonelik başvurusuna ilişkintüm kayıtların, keza elektrik trafosu ve elektrik alt yapısının devir işlemlerine iliskin tüm kayıt, evrak ve projelerin …’den getirtilmesinin gerektiği, bu kayıtların kayıtların celbi sonunda teknik bilirkişi incelemesineihtiyaç duyulduğu, yukarıda raporun 3. maddesi A ve B bendinde belirtilen tespitlerin yapılmasının gerektiği, keza kooperatif tarafından davacı durumunda olan ortakların bulunup bulunmadığı, iskân almamış ortaklar bakımından ne tür işlem uygulandığı hususunun açıklanması, bu açıklamaya bağlı olarak varsa evrak ve kayıtların dosyaya sunulmasının gerektiği, tüm bu verilerin toplanmasından sonra dava konusu alacağın davacı tarafından talep edilebilir olup olamayacağı, keza kooperatif kusurunun bulunup bulunmadığı, ortaklar arası eşit muameleye aykırı bir durumun söz konusu olup olmadığı konularında değerlendirme yapmanın mümkün bulunduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 29/03/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda; kök raporunda belirtilen tespit, değerlendirme ve görüşlerin muhafaza edildiği, Bu tespit ve görüşlerimizi değiştirmeye yönelik somut yeni bir verinin dosyaya sunulmamış olduğu, dosyaya son celp edilen kayıtlardan da kooperatifin neden olduğu ve kooperatif hanesine yazılacak, davacı yanın elektrik aboneliğine engel olacak şekilde bir “ayıp”lı durumun varlığını gösterir bir hususun tespit edilemediği, kooperatif tarafından davacı durumunda başkaca ortak bulunmadığının, iskân almamış ortak da bulunmadığının bildirildiği, bu durumda tüm bu toplanan veriler çerçevesinde kooperatif kusurunun bulunduğuna ilişkin ve ortaklar arası eşit muameleye aykırı bir durumun varlığına ilişkin her hangi bir tespitin yapılamadığı tespit edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre dosyaya celp edilen kayıtlardan da kooperatifin neden olduğu ve kooperatif hanesine yazılacak, davacı yanın elektrik aboneliğine engel olacak şekilde bir “ayıp”lı durumun varlığını gösterir bir hususun tespit edilemediği, davalının yapmış olduğu masrafların imar barışından faydalanması nedeniyle bireysel elektrik abonelik masraflarından olduğu, aksinin davacı tarafça ispatlanamadığı, bu itibarla kooperatif kusurunun bulunduğuna ilişkin ve ortaklar arası eşit muameleye aykırı bir durumun varlığına ilişkin her hangi bir halin de ispat edilemediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının REDDİNE,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin yatırılan 159,52 TL’nin mahsubu ile kalan 20,38 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı dava değeri istinafa başvuru sınırı altında olduğundan 6100 sayılı HMK’nun 341/2 maddesi gereğince kesin olmak üzere karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.