Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/629 E. 2021/396 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2020/629 Esas
KARAR NO : 2021/396

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 07/12/2020
KARAR TARİHİ : 16/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/06/2021
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil şirketin yurt içi ve yurt dışında fuar organizasyonları düzenleyen bir şirket olduğunu, davalı ile aralarında 05.07.2019 tarihinde Organizasyon Satış Sözleşmesi imzalandığını, davalı şirketin 30.09.2020-03.10.2020 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan “… Ankara 2020” adlı fuar etkinliği için fuar alanını ve Sözleşme’de kararlaştırılan diğer hizmetleri Müvekkil Şirket’e sunmayı, müvekkil şirketin de söz konusu hizmetlerin karşılığında 601.800,00 TL’yi ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, müvekkil şirketin, 01.08.2019 tarihine kadar 180.000,00 TL’yi davalı şirketin banka hesabına havale etmekle, bakiye 421.800,00 TL tutarındaki kısmının ise 01.08.2019 tarihine kadar 06.10.2020 vadeli çek düzenlenerek ödemekle yükümlü kılındığını, müvekkil şirketin 26.07.2019 tarihinde 180.000,00 TL’yi ödediğini ve bakiye tutara ilişkin düzenlenen çeki de davalı şirkete teslim ettiğini, Covid-19 salgını nedeniyle fuar katılım sözleşmesini imzalayan firmaların müvekkil şirkete fuara katılmaktan vazgeçtiklerini beyan eder ihtarnameler gönderdiğini, bunun üzerine müvekkil şirketin fuara ilişkin iptal taleplerini de göz önünde bulundurarak 27/08/2020 tarihinde davalı şirket ile irtibata geçerek fuarın iptal edildiğini bildirdiğini, taraflar arasında yapılan görüşmelerde müvekkili şirketin, … Ankara 2020 fuarının iptal edilmesi neticesinde, sözleşmenin de iptal edilmesini talep ettiğini, müvekkili şirketin söz konusu iptal talebine ilişkin iki temel gerekçesi bulunduğunu, bunlardan birinin iptal edilen fuarın iki yılda bir düzenlenmesi ve 2021 yılında hem İstanbul’da hem de İzmir’de aynı konuya ilişkin fuar düzenlenecek olması nedeniyle üçüncü bir fuarın 2021 yılında Ankara’da düzenlenmesinin mümkün olmaması ve sonuç olarak fuarın 2021 yılına ertelenememesi, diğerinin fuarın 2022 yılına ertelenmesi durumunda da akde tahammül süresinin aşılacak olması olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla taraflarca imzalanan sözleşmenin iptaliyle müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitine, havale yoluyla yapılan 180.000,00 TL tutarındaki ön ödeme ile 06/10/2020 tarihli 0530516 numaralı ….Şubesi tarafından düzenlenen çek bedeli 421.800,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işletilecek reeskont avans faizi ile birlikte müvekkili şirkete iadesine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; arabuluculuk süresinde davacının talebinin çekin iadesi olduğunu, fakat alacak davası açıldığını, işbu davaya ait o sürecin arabulucuk tutanağının sunulması gerektiğini, işbu dava bakımından dava şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da; Ticaret Bakanlığı’nca yayınlanan genelge ile yurt içinde düzenlenecek fuarların ilk olarak Mayıs 2020, daha sonra Temmuz 2020 ve en son da 01/09/2020 tarihine ertelendiğini, dolayısıyla Mart 2020 tarihinden itibaren davacının etkinliğini yapacağı 30 Eylül – 03 Ekim 2020 tarihlerini kapsayan bir yasak bulunmadığını, haziran ayında olan açıklanan yasak sebebiyle Eylül sonu ekim başında etkinliklerin muhtemelen yasaklanacağı şeklinde bir düşünce ile iptal edilmesinin bu salgının davacı tarafından kötüye kullanılarak etkinliğin iptalini sözleşme şartlarına aykırı biçimde bedelsiz olarak sağlamaya çalışmak olduğunu, ancak bu hususun müvekkilinin de zarara uğramasına sebep olacağını, davacının yasakların kalktığı 1 Eylül tarihinden tam 5 gün önce fuarın iptal edildiğini belirttiğini, oysa 5 gün sonra yasakların kalkacağını bilmelerine rağmen kötüniyetli bir biçimde etkinliği adeta son dakika iptal ettiklerini, müvekkilini de zarara uğratarak tek taraflı bir fesih beyanında bulunduklarını, taraflar arasındaki sözleşmeye mümkün olduğunca bağlı kalınması gerektiğini ve sözleşme şartlarına öncelik tanınması gerektiğini, bir an için konu mücbir sebebe dayandırılsa bile pandemi gibi bir duruma müvekkilinin de sebep olmadığının açık olduğunu, bu yüzden ortaya çıkan bu durumun tüm sorumluluğunun da müvekkiline yükletilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek esastan da davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
GEREKÇE : Dava; davacının taraflar arasındaki sözleşmeden dolayı borçlu olup olmadığı, ödenenin iadesinin gerekip gerekmediği hususlarında toplanmaktadır.
Davanın niteliği gereği arabuluculuğa tabi olup, tarafların katılımı ile toplantı yapıldığı ve anlaşmaya varılamadığına ilişkin 16/11/2020 tarihli son tutanağın düzenlenmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davalı taraf 421.800,00 TL bedelli ödenen çekle ilgili arabuluculuğa başvuru şartının yerine getirilmediğinden davanın usulden reddi gerektiği itirazında bulunmuş ise de, arabulucuğa başvurulduğunda 180.000,00 TL alacak ve 421.800,00 TL bedelli çekin iadesi talepleri yönüyle başvurulduğu, başvurma tarihi itibariyle 421.800,00 TL’lik çekin henüz tahsil edilmemiş olduğu, son tutanağın düzenlendiği 16/11/2020 tarihinde de çekin henüz tahsil edilmemiş olduğu, çeke ilişkin konulan ihtiyati tedbirin Ankara Asliye …. Ticaret Mahkemesi’nin … D.iş karar sayılı kararı ile kaldırılmasına karar verilip bankaya yazı yazıldığı, bu şekliyle arabuluculuk başvurusunun yapıldığı ve sonlandığı tarih de nazara alınarak ayrıca istirdat olarak dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmasının dava şartı yönünden sonuca etkili olmadığı, başlangıçta başvurunun yapılmış olduğu anlaşılmakla yargılama sürdürülmüştür.
Taraflar arasında 05.07.2019 tarihinde Organizasyon Satış Sözleşmesi düzenlenmiştir. Bu sözleşmenin 3. maddesine göre davalı organizasyonun yapılacağı salon ve hizmetleri sunmayı, davacı ise bedel ödemeyi kabul etmiştir. Sözleşmenin 6. maddesinde organizasyonun iptali halinde uygulanacak hükümler düzenlenmiştir. Yine sözleşmenin 1-C maddesinde mücbir sebebin tanımı yapılmış, 7. maddesinde mücbir sebep halinde uygulanacak hükümleri düzenlemiştir. Bu düzenlemeye göre mücbir sebep veya beklenmeyen hal durumunda alıcı sözleşmenin fesholunmasından dolayı ,sözleşmenin 7/C maddesinde tanımlanan tutar dışında ,satıcından her hangi bir talepte bulunmayacağını kabul ve taahhüt etmiş, işin mücbir sebep veya beklenmeyen hal dolayısıyla iptal olması halinde alıcının talebi üzerine alıcının yapmış olduğu ön ödeme tutarının varsa bu ana kadar satıcının bu organizasyon için yaptığı harcamalar alıcının yapmış olduğu ön ödeme tutarından mahsup edilerek kalan bakiyesi alıcıya geri ödeneceği kabul edilmiştir.
Davacı sözleşmeye göre ödemesi gereken 601.800,00 TL’nin, 180.000,00 TL ‘sini havale , 421.800,00 TL’sinin de çek düzenlemek suretiyle ödemiş ,söz konusu çek 18.11.2020 tarihinde ödenmiştir.
Davacı tarafından 27.08.2020 tarihinde sözleşeme kapsamında yapılacak fuarın iptali talebinde bulunulmuştur. Söz konusu fuar 20 Eylül – 4 Ekim tarihleri arasında yapılacaktır. Davacının sunmuş olduğu belgelerden bir çok katılımcının covid-19 salgını nedeniyle fuara katılmaktan vazgeçtiği anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında her ne kadar Covid-19 salgının mücbir sebep sayılır ise de, davacının yapacağı fuar tarihi itibariyle salgın hastalık kapsamında alınmış bir tedbir kararı bulunmamaktadır. Bu itibarla davacının mücbir sebebe dayalı olarak sözleşmenin iptalini istemesi yerinde görülmemiştir. Fakat fuar tarihi itibariyle salgın hastalık kapsamında alınmış bir tedbir kararı bulunmamakta ise de Covid-19 salgının etkilerinin devam etmesi her an kapanma ve yasakların başlama ihtimali göz önüne alındığında kalabalık bir ortamda gerçekleşen ve bu kapsamda gerçekleşmesi yönünde beklenti olan fuarların düzenlenmesi katılımcı ve sergileyiciler açısından riskli olacak, katılımcı ve sergileyici sayısında düşüş görülecektir. Bu yönde fuarda stand kiralayan firmalar tarafından davacıya yansıyan çok sayıda iptal de olmuştur. Davacının Covid-19 mücbir sebebinin etkilerine maruz kaldığı açıktır. Bu halde davacının sözleşmeden beklenen faydayı görmesi beklenemez. Davacının salgının etkilerine tek başına maruz kalması halinde sözleşmeden beklenen menfaat dengesi davacı yönünden bozulacak olup, bu dengenin taraflar arasında eşit bir şekilde tesisi gerekmektedir. Ayrıca davalı tarafça fuar alanına ilişkin fuar başlangıç tarihi henüz gelmediği için herhangi bir masrafta bu aşamada yapılmamış olup, bu itibarla taraflar arasında fedakarlığın denkleştirilmesi ve hakkaniyet gereği bir denge gözetmek ve tarafların zarara ortak olaması suretiyle davanın kısmen kabulü ile, 300.900,00 TL’nin 18/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile, 300.900,00 TL’nin 18/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alınması gerekli 20.554,48 TL harçtan peşin alınan 10.277,24 TL’nin mahsubu ile kalan 10.277,24‬ TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin 660,00 TL’sinin davalıdan, 660,00 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 119,80 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranlarına göre takdiren %50’si olan 59,90 TL ile 54,40 TL başvurma ve 10.277,24 TL peşin harç toplamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan bir adet vekalet tasdik harcı 7,80 TL, posta gideri 5,50 TL olmak üzere toplam 13,30 TL yargılama giderinin %50’si olan 6,65 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 29.513,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup, reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 29.513,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Tarafların işbu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yoluna başvurabileceklerinin belirtilmesine,
Dair oybirliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.
16/06/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır.
Üye …
¸e-imzalıdır.
Üye …
¸e-imzalıdır.
Katip …
¸e-imzalıdır.

Yargılama Gideri Dökümü
Davacı
Vekalet Tasdik Harcı : 7,80 TL
Posta Gideri : 112,00 TL
+
Toplam : 119,80 TL
¸e-imzalıdır.
¸e-imzalıdır.
¸e-imzalıdır.
¸e-imzalıdır.