Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/624 E. 2021/555 K. 17.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/624 Esas – 2021/555
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2020/624
KARAR NO : 2021/555

HAKİM :….
KATİP :….

DAVACI :….
VEKİLLERİ : Av….
Av….
DAVALI : ….
VEKİLLERİ : Av…
Av….
DAVA TARİHİ : 08/02/2016
KARAR TARİHİ : 17/09/2021
G.K.YAZIM TARİHİ : 21/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; 13.07.2014 tarihinde, davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı …plakalı araç içerisinde bulunan müvekkilinin, söz konusu aracın gerçekleştirdiği trafik kazasında yaralandığı ve malul kaldığını belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 500,00 TL geçici işgücü kaybı ve 500,00 TL kalıcı işgücü kaybı zararı olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi zararın temerrüt tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 16/05/2018 harç tarihli bedel artırım dilekçesi ile; geçici işgöremezlik zararını 6.163,88 TL’ye , kalıcı iş göremezlik zararını 128.873,02 TL’ye yükseltmiştir.
Davacı vekili 16/07/2021 harç tarihli ıslah dilekçesi ile , sürekli iş görmezlik zararını 132.363,10 TL daha arttırarak toplam dava değerini 268.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; söz konusu …plakalı aracın 21.04.2014 – 09.09.2014 tarihleri arasında geçerli ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, raporuna göre tazminatı gerektirir bir durum bulunmadığını, hatır taşımasının söz konusu olduğunu ve bu nedenle tazminata hükmedilmesi halinde indirim yapılmasını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanarak yapılan yargılama sonunda Mahkememizin 21/06/2018 tarih 2016/105 esas 2018/435 karar sayılı ilam ile: davacının davasının kısmen kabulü ile, 2.138,47 TL geçici ve 48.702,56 TL kalıcı işgücü zararı olmak üzere 50.841,04 TL tazminatın 08.02.2016 dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
İşbu kararın davacı vekilinin kararı istinaf edilmesi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesinin 23/10/2020 tarih 2018/3446 esas 2020/1535 karar sayılı ilamı ile; “Bu durumda mahkemece; 29.07.2016 tarihli maluliyet oranının belirlenmesine ilişkin bilirkişi raporu kendisine tebliğ edilen davalı vekili tarafından rapora itiraz edilmediği, anılan rapordaki % 13.2 maluliyet oranı ve 6 ay geçici iş göremezlik süresi yönünden davacı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilmek suretiyle, % 13.2 maluliyet oranı ve 6 ay geçici iş göremezlik süresine göre iş göremezlik tazminatı hesabının yapılması hususunda ek hesap bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi davacı taraf lehine oluşan usulü kazanılmış hak gözetilmeden, sadece davacı vekilinin itirazı nedeniyle alınan sonraki raporlarda belirtilen, daha az maluliyet oranı ve geçici iş göremezlik süresine göre yapılan tazminat hesabının hükme esas alınması doğru görülmemiştir.
Çalışma gücü kaybı zararının hesabında yaralanan veya malul olanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Zarar görenin kaza tarihi itibariyle mesleği ve geliri tespit edilmelidir. Kişinin herhangi bir işi yoksa, zarar görenin geliri asgari ücret kabul edilerek, raporun hazırlandığı tarihteki net asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacaktır. Eğer gelirin asgari ücret üzerinde olduğu, bir başka anlatımla herhangi bir işyerinde çalıştığı ya da bir meslek icra ettiği (edeceği) ve asgari ücret üzerinde bir gelir elde edildiği iddia ediliyorsa bunun ispat edilmesi gerekir. Ancak mahkeme bedensel zararların tazmini davalarında zarar görenin zararını resen belirlemek durumundadır. Kişi belirli bir iş yerine bağlı olmaksızın, belirli bir meslek icra eden kişilerden ise ve bunu geçerli deliller ile ispat etmiş ise ise ekonomik ve sosyal durumu ile ilgili zabıta araştırması yanında o meslek odasından o mesleği icra edenlerin kaza tarihi itibarı ile ortalama ücretleri sorulmalıdır. Maddi tazminatın (zararın) hesaplanmasında gelirin doğru olarak belirlenmesi önemli bir yer tutmaktadır. Dosya içinde davacıya ait diplomanın mevcut olmadığı anlaşılmakla birlikte, davacı vekili dava dilekçesinde; davacının tekstil tasarım bölümü ön lisans mezunu olduğunu iddia etmiştir. Mahkemece, İzmir Terziler ve Konfeksiyoncular Odasından ön lisans düzeyinde tekstil tasarım mezunu olan kişinin net ve brüt ücretleri sorulmuş, ilgili oda tarafından verilen 31.03.2016 tarihli yazı cevabında hangi tarih itibari ile ücretin bildirildiğine dair açıklama yapılmadan (13.07.2014 kaza tarihi itibari ile geçerli gelirin bildirilmesi gerekirken), net ve brüt ücretlerin alt ve üst limitleri belirtilmiştir. Hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda ise davacının geliri hem asgari ücret üzerinden, hem de İzmir Terziler ve Konfeksiyoncular odasından gelen cevabi yazı doğrultusunda seçenekli olarak belirlenerek geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplanmıştır. Mahkemece, davacının asgari ücret üzerinden hesaplanan tazminat tutarı kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Tazminata esas alınan davacının gelirinin belirlenmesine ilişkin araştırma yetersizdir. Maddi tazminatın doğru biçimde hesaplanabilmesi bakımından, davacının mezun olduğu branşla ilgili bir işte çalışmaya başlaması halinde net gelirinin ne olabileceğinin doğru biçimde saptanması önem taşımaktadır.
Bu durumda mahkemece; öncelikle davacının tekstil tasarım bölümü ön lisans mezunu olduğuna dair diplomasının dosyaya kazandırılması, diplomanın ibraz edilememesi halinde davacının asgari ücret üzerinden geliri olduğunun kabulü ile maluliyet oranı ve geçici iş göremezlik süresi yönünden davacı lehine oluşan usulü kazanılmış hak göz önünde bulundurularak sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatlarının aktüer bilirkişiden alınacak ek rapor ile belirlenmesi, diplomanın ibrazı halinde ise, dosya kapsamına göre davacının SED araştırmasının yapıldığı 2016 yılı Ağustos ayı itibari ile ve davacı vekilinin 21.06.2018 tarihli duruşmadaki beyanına göre henüz çalışmaya başlamadığı, geçiminin ailesi tarafından sağlandığı anlaşılmakla, davacının mezun olduğu iş kolunda çalışmaya başlayıp başlamadığının araştırılması, çalışmaya başlamışsa gelirine ilişkin çalıştığı iş yerinden gelire ilişkin belgelerle, SGK kayıtlarının getirilmesi, davacının bahsi edilen yüksek okuldan mezun olduğunda mesleğine göre emsal gelir araştırması yapılması, ilgili meslek odaları ve meslek kuruluşlarından da mezuniyetinden itibaren ne kadar sürede iş bulabileceği, emsal gelirin ne kadar olabileceği (kaza tarihi ve mesleğe başlayacağı tarih itibari ile), mesleğine göre yılın tamamında çalışıp çalışamayacağı gibi hususların sorulması, davacı tarafın sunduğu ve mahkemece getirilen tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirmek suretiyle gerçek gelirin net biçimde saptanmasından sonra hesap bilirkişisinden ek rapor alınarak davacının hak ettiği geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının tespit edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın esasına ilişkin yetersiz araştırma ile asgari ücretten tazminat hesabı yapılan raporun hükme esas alınması da doğru görülmediğinden, davacı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf taleplerinin kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülüp sonucuna göre karar verilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre davacı vekilinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.”gerekçesi ile mahkememizce verilen kararın kaldırılmasına ve dosyanın mahkememize gönderilmesine karar verilmiştir.
Dosyanın mahkememize gelmesi üzerine davacının tekstil tasarım bölümü önlisans mezunu olduğuna dair davacıdan diploma örneği alınmış, SGK’ya yazı yazılarak işe giriş ve çıkış bildirgeleri ile işyeri unvan listesi celp edilmiş, davacının mezun olduğunda çalışacağı iş kolunun bağlı olduğu Terzi ve Konfeksiyoncular Odası İzmir ve Ankara Şubelerine müzekkereler yazılmış, gelen cevaplar dosyaya kazandırılmıştır.
SGK Hizmet döküm cetvelinde davacının söz konusu iş kolunda çalıştığına dair bir kaydının olmadığı görülmüş, davacı vekili de 02/04/2021 tarihli celsede müvekkilinin kazadan önce ve kazadan sonra mezun olduğu bölümle ilgili herhangi bir işte çalışmadığını bildirmiştir.
Davacının dosyada alınan ve davalı tarafından itiraz edilmeyen maluliyet raporuna göre kalıcı maluliyet oranının % 13.2 olduğu ve geçici iş görmezlik süresinin 6 ay olduğu nazara alınarak ve de asgari ücret üzerinde geliri bulunduğu kabul edilerek hesap bilirkişisinden rapor hazırlanması istenilmiştir. Bilirkişice hazırlanan 07/07/2021 tarihli raporda; asgari ücret nazara alınarak geçici iş görmezlik zararının 5.371,33 TL daimi iş görmezlik zararının 215.316,55 TL olduğu hesaplanmıştır.
Davacının dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerde sigortalı araç içinde hatır için taşındığı , bu nedenle takdiren % 20 oranında indirim yapıldığında geçici iş görmezlik zararının 4.297,06 TL, daimi iş görmezlik zararının 172.253,24 TL olduğu hesap ve tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, dava, cevap, maluliyet raporu, hesap bilirkişisi raporu, BAM 27. Hukuk Dairesinin kaldırma kararı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının 13/07/2014 tarihinde davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı araç içerisinde hatır için taşıdığı sırada meydana gelen tek taraflı kazada yaralandığı ve vücut genel çalışma gücünün daimi olarak % 13.2’sini kaybettiği ve 6 ay işgörmez halde kaldığı , hatır için taşındığından % 20 oranında indirim yapıldığında, davacının, davalı sigorta şirketinden geçici iş görmezlik zararı için 4.297,06 TL, daimi iş görmezlik zararı için 172.253,24 TL ‘yi talep edebileceği, söz konusu zarar miktarının poliçe limitini aşmadığı, yine bedel artırımına konu miktar için dava tarihinden, ıslaha konu miktar için ise ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini isteyebileceği anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulü yönünde hüküm kurulmuştur.
Davalı yararına hatır taşıması nedeniyle takdiren yapılan indirim nazara alınmadan hesap edilen zarar miktar üzerinde tespit edilen ret miktarı dikkate alınarak vekalet ücreti hesap edilmiştir.
H Ü K ÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; 4.297,06 TL geçici iş görmezlik zararı ve 172.253,24 TL kalıcı işgücü kaybı zararı olmak üzere toplam 176.550,30 TL ‘nin, 135.036,09 TL’sine dava tarihi olan 08/02/2016 tarihinden itibaren, bakiye kısmına ise ıslah tarihi olan 16/07/2021 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanarak davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alınması gerekli 12.060,16 TL harçtan mahkememiz veznesine peşin yatırılan 29,20 TL ile bozmadan önce bedel artırımla alınan 458,00 TL, önceki kararla alınması için vergi dairesine yazılan 2.985,75 TL harç tahsil müzekkeresi ve bozmadan sonra ıslahla alınan 454,00 TL olmak üzere toplam 3.926,95 TL’nin mahsubu ile kalan 8.133,21 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 2.701,69 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranlarına göre takdiren % 65,88 ’i olan 1.779,87 TL ile 29,20 TL başvurma ve 941,20 TL peşin harç toplamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 20.722,28 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup, reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 7.648,84 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. Sözlü yargılamaya geçildi. 17/09/2021

Katip ….

Hakim …

DAVACI MASRAFLARI
Bozmadan önce 1.593,81 TL
Bozmadan sonra
Tebligat posta gideri 107,88 TL
Bilirkişi ücreti 1.000,00 TL
+—————————-
TOPLAM 2.701,69 TL