Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/622 E. 2021/323 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/622 Esas – 2021/323
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/622
KARAR NO : 2021/323
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/12/2014
KARAR TARİHİ : 01/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacılar vekili dilekçesi ile özetle; müvekkillerinin yakını olan …’in 07.06.2013 tarihinde davalı … …’ın sevk ve idaresinde olan … plaka sayılı araç ile meydana gelen trafik kazası sonucu vefat ettiğini, geriye mirasçı olarak küçük kızı 14.08.2005 doğumlu … … …’in kaldığını, küçük yaşta annesiz kaldığını, maddi ve manevi desteğinden yoksun kaldığını, …’in annesi … …’in kızının maddi desteğinden yoksun kaldığını, aynı zamanda küçük kızın vasisi olduğunu, ölenin babası … …’in de elem ve üzüntü içerisinde olduğunu, kardeşleri … …, … …, … …, … …, … … derin üzüntü içinde olduklarının, her bir davacı için ayrı ayrı olmak üzere şimdilik olmak kaydı ile yoksun kalınan maddi destek de dikkate alınarak tek mirasçı kızı … … … adına velayeten … … için 20.000,00 TL maddi tazminat ve 50.000,00 TL manevi tazminatın, (anne) … … için 10.000,000 TL’lik maddi tazminat ve 20.000,00 TL manevi tazminatın, (babası) … … için 10.000,00 TL manevi tazminatın kardeşi … … için 5.000,00 TL manevi tazminatın, kardeşi … … için 5.000,00 TL manevi tazminatın … … için 5.000,00 TL manevi tazminatın, … …’e velayeten … … ve … … için 5.000,00 TL manevi tazminatın, … … için 5.000,00 TL manevi tazminatı olmak üzere toplam 155.000,00 TL tazminat alacağının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, talep artırım dilekçesi ile talebini toplam olarak 302.199,33 TL olarak artırdığı anlaşılmıştır.
CEVAP :
Davalı … Sigorta A.Ş.vekili cevap dilekçesi ile özetle; 07.06.2013 tarihli trafik kazasını karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirkete 15.10.2012 – 2013 tarihleri arasında ZMMS trafik sigortası ile sigortalı olduğunun, davacıların destekten yoksun kaldıklarını kesin delillerle ispatlamaları gerektiğinin, müvekkili şirkete kaza ve hasar ihbarında bulunulmadığının sigortalı araç sürücüsüne isnad edilen kusur oranını kabul etmediklerini, poliçe genel şartlarının manevi tazminatı kapsamadığını açıklayarak, davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Görülmektedir ki, destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
O halde destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür.
Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.04.1982 gün, 979/4-1528 E., 1982/412 K. sayılı kararı).
Diğer taraftan, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06.03.1978 tarih ve 1/3 sayılı kararının gerekçesinde de: “Destekten Yoksun Kalma Tazminatının eylemin karşılığı olan bir ceza olmayıp, ölüm sonucu ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek ve yaşamının desteğin ölümünden önceki düzeyde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde kendine özgü bir tazminat olduğu” hususu vurgulanmış; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 30.11.2005 gün ve 2005/4-648 E.-2005/691 K. sayılı ilamında da aynı esaslar benimsenmiştir.
Somut olayda, davacıların desteği hayatını kaybetmiş olduğundan davacılar destekten yoksun kalma tazminatı talep etmişlerdir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında davacılar, davalı karşısında zarar gören 3. Kişi konumundadır.
Somut olay değerlendirildiğinde; 07.06.2013 tarihinde, sürücü … … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile … Şehir Merkezi istikametine seyir halinde iken kaza mahalline geldiği esnada aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek, seyir istikametine göre yolun sağ tarafından yoldan çıkarak takla atması neticesinde davaya konu ölümlü/yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiği, … Asliye Ceza Mahkemesinin 18.11.2014 tarih ve Dosya No: …. sayılı kararı incelendiğinde, sanık … …’ın maktul …’in de araçta bulunduğu sırada tek taraflı trafik kazası yaptığı, araçta bulunan …’in vefat ettiği, sanık … …’ın taksirle ölüme neden olma suçunu işlediği sabit olmakla, atılı suçtan mahkumiyetine karar verildiği, Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığının 05.04.2021 tarihli raporu ile tüm dosya kapsamı, iddianame, kaza tespit tutanağı, kaza yeri krokisi, gerekçeli karar, tüm beyanlar incelendiğinde; kazanın olay kısmında açıklandığı şekilde, gerçekleştiği, sürücünün alkollü olduğu, müteveffa …’in alkol aldığını bildiği sürücünün aracında yolculuk ettiği, Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin 07.06.2013 tarihli genel adli muayene raporunda sürücü … …’ın alkol nefes testinde 1,55 promil alkollü olduğu belirtildiği, Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığının 06.09.2013 tarihli raporunda Kimya İhtisas Dairesinin raporuna göre müteveffa …’in kanunda 180 mg/dl etanol bulunduğu, metonol bulunmadığı, mevcut verilere göre; sürücü … …’ın sevk ve idaresindeki otomobil ile gündüz vakti seyri sırasında geldiği olay mahallinde yola gereken dikkatini vermemiş, direksiyon hakimiyetine gerekli önem ve özeni göstermiş, sevk ve idare hatası göstererek aracın hakimiyetini kaybetmesiyle gidiş istikametine göre yolun sağ tarafından yoldan çıkarak takla atması neticesinde meydana gelen olayda % 100 kusurlu olduğunu belirten raporun sunulduğu anlaşılmıştır.
Hesap uzmanı tarafından dosyaya sunulan bilirkişi raporları incelendiğinde, ceza dosyasının incelenmesinde, ölenin … İlçesinde bulunan … Restaurantta garson olarak çalıştığı, ölenin ücretine ilişkin dosyada bir kayda rastlanmadığından bekar AGİ’li net asgari ücretin esas alındığı, ölenin kaza tarihindeki yaşına göre PMF yaşam tablosundan saptanan bakiye ömrünün değerlendirilerek hesaplama yapıldığı, davacı kız çocuğu … …’nın rapor tarihinde ortaöğretimde olduğu, 22 yaşına annesinin desteğinden faydalanacağı düşüncesi ile hesaplama yapıldığı, hak sahipleri anne ve babanın PMF yaşam tablosuna göre saptanan bakiye ömür süresince müteveffanın desteğinden faydalanacakları, müterafik kusur indiriminin uygulanmamış olması halinde, davacıların karşılanmamış zararları değerlendirildiğinde, davacı … … … için 61.368,44 TL davacı baba … … için 97.200,77 TL davacı anne … … için, 143.630,12 TL tazminat talep edebileceklerinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller değerlendirildiğinde, 6098 sayılı TBK’nın 56.maddesinde, “Hakim bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini gözönüne alarak zarar gününe uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir” hükmüne yer verilmiştir.
Manevi tazminat bir zenginleşme aracı olmamakla beraber bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebi ile duyulan acı ve elemin kısmende olsa giderilmesi amaçlanmalı, bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılması gerekir. Somut olay değerlendirildiğinde, davalı sürücü … …’ın meydana gelen olayda % 100 oranında kusurlu olduğu, Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin 07.06.2013 tarihli genel adli muayene raporunda, alkol nefes testinde 1,55 promil alkollü olduğunun belirtildiği, müteveffa …’in kanında, 1,80 mg/dl etanol bulunduğu, dosyaya sunulan hesap bilirkişisi raporunda, ölenin ve hak sahiplerinin PMF yaşam tablosuna göre saptanan bakiye ömür süreleri ve müteveffanın desteğinden faydalanacakları da tespit edilerek, buna görü; davacıların karşılanmamış zararları belirlenmiş, sürücünün alkollü olduğu, müteveffa …’in alkol aldığını bildiği sürücünün aracında yolculuk ettiği anlaşılmış olup, TBK 52.madde uyarınca müterafik kusur indirimi yönünden, tazminat miktarlarında % 20 oranında indirim yapılması gerektiği, bu şekilde müteveffa … yönünden müterafik kusurun varlığı kabul edilmiş, taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilebilemeyeceği, aralarındaki taşıma ilişkisinin hatır taşımacılığı kapsamında olduğuna ilişkin belge ve bilginin bulunmadığı, koşulları oluşmadığı nedenle hatır taşıması indirimi uygulanmamış ve talep artırım dilekçesi de dikkate alınarak davacı … … … için 49.094,76 TL, davacı … … için 77.760,02 TL, davacı … … için 114.904,10 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerektiği, manevi tazminat talepleri yönünden ise, dosyaya sunulmuş olan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi örneği incelendiğinde; teminat olarak maddi zarar, sağlık gideri, sakatlanma ve ölüm halinde tazminatların belirtildiği, manevi tazminat ödenmesine ilişkin herhangi bir açıklama ve madde bulunmadığı değerlendirildiği, bu nedenle davalı sigorta şirketi yönünden talep edilen manevi tazminat talepleri reddi ile; davacılar Davacı … … … için 25.000,00 TL, Davacı … … için 10.000,00 TL, Davacı … … için 10.000,00 TL, Davacı … … için 2.500,00 TL, Davacı … … için 2.500,00 TL, Davacı … … için 2.500,00 TL, Davacı … … için 2.500,00 TL, Davacı … … için 2.500,00 TL olmak üzere; manevi tazminatların, davalı … …’dan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline ilişkin davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı tarafça davalılar aleyhine açılan davada;
1-Maddi tazminat talebi yönünden;
Davacı … … … için 49.094,76 TL,
Davacı … … için 77.760,02 TL,
Davacı … … için 114.904,10 TL,
Olmak üzere, toplam 241.758,88 TL Destekten Yoksun Kalma Tazminatının davalılardan müteselsilen tahsili ile; davacılara ödenmesine,
Alacağa davalı … Sigorta A.Ş. yönünden, 08/01/2015 dava tarihinden itibaren diğer davalı … … yönünden ise; 07/06/2013 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile; davacılara ödenmesine,
Fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 16.514,54 TL harçtan 529,41 TL peşin harç ve 4.480,00 TL ıslah harcının mahsubu ile kalan 11.505,13 TL harcın davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacılar tarafından yapılan 324,10 TL posta ve tebligat gideri, 350,00 TL bilirkişi ücreti, 723,00 TL Adli Tıp ücreti olmak üzere toplam 1.397,10 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacılar … … …, … … ve … …’e ödenmesine, kalan miktarın davacılar üzerinde bırakılmasına,
Davacıların dava açarken ödediği 529,41 TL peşin ve 25,20 başvurma harcı ve 4.480,00 TL ıslah harcının davalılardan alınarak davacılar … … …, … … ve … …’e ödenmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı … … … yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 7.182,32 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı … … …’e verilmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı … … yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 14.865,89 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı … …’e verilmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı … … yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 10.908,80 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı … …’e verilmesine,
Müterafik kusur indirimi yönünden davalı lehine vekalet ücreti gerektirmeyeceğinden, davalı … Sigorta A.Ş. lehine bu yönden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
2-Manevi tazminat talebi yönünden;
Davacı … … … için 25.000,00 TL,
Davacı … … için 10.000,00 TL,
Davacı … … için 10.000,00 TL,
Davacı … … için 2.500,00 TL,
Davacı … … için 2.500,00 TL,
Davacı … … için 2.500,00 TL,
Davacı … … için 2.500,00 TL,
Davacı … … için 2.500,00 TL olmak üzere;
Manevi tazminatların, 07/06/2013 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … …’dan tahsili ile; davacılara ayrı ayrı ödenmesine,
Fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
3-Davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden talep edilen manevi tazminat taleplerinin reddine,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 3.927,82 TL harcın davalı … …’dan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Manevi tazminat giderleri yönünden ayrıca bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı … … … yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı … …’dan alınarak davacı … … …’e verilmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı … … yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı … …’dan alınarak davacı … …’e verilmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı … … yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı … …’dan alınarak davacı … …’e verilmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı … … yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 2.500,00 TL vekalet ücretinin davalı … …’dan alınarak davacı … …’e verilmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı … … yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 2.500,00 TL vekalet ücretinin davalı … …’dan alınarak davacı … …’e verilmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı … … yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 2.500,00 TL vekalet ücretinin davalı … …’dan alınarak davacı … …’e verilmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı … … yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 2.500,00 TL vekalet ücretinin davalı … …’dan alınarak davacı … …’e verilmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı … … yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 2.500,00 TL vekalet ücretinin davalı … …’dan alınarak davacı … …’e verilmesine,
Davanın reddedilen bölümü için kendisini vekille temsil ettiren davalı … Sigorta A.Ş. yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 14.875,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair Davacılar Vekili Av. Emirhan Odabaşı yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/06/2021