Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/613 E. 2021/582 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/613 Esas – 2021/582
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/613
KARAR NO : 2021/582

HAKİM :….
KATİP :….

DAVACILAR : 1-….
2….
VEKİLİ : Av….
DAVALI ….
VEKİLİ : Av….
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/11/2020
KARAR TARİHİ : 28/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dilekçesiyle özetle; 17.09.2020 tarihinde sürücü …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı çekici Kaman istikametinden Bala ilçesi istikametine seyir halinde iken trafik kurallarına aykırı şekilde sola dönüş yapıp karşı yol bölümüne geçmek isterken sürücü… sevk ve idaresindeki …plakalı aracın dorse kısmındaki lastiğe ön kısmı ile çarpması sonucu maddi hasarlı ve ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu kazada davacıların çocuğu…’ın vefat ettiğini, bu tür araçların önünde ve arkasında eskort aracı bulunması gerekirken herhangi bir eskort aracı da bulunmadığını, müteveffa, normal hızında seyir halinde olup, olay yerinde kavşak olmadığı için hızını düşürmesi gereken bir durum da söz konusu olmadığını, bu sebeple müteveffaya yüklenecek herhangi bir kusur olmadığını, … plakalı araç, davalı sigorta şirketine ZMMS ile kayıtlı olduğunu, trafik kazası sonucu meydana gelen bedensel ve maddi zararlar yönünden güvence sağlayan sigorta şirketi, 2918 sayılı K.T.K ve T.T.K’na göre kusursuz sorumlu olduğunu, davacının uğradığı maddi zararın davalı sigorta şirketince poliçedeki limit çerçevesinde telafi edilmesi gerektiğini, davacı … için destekten yoksun kalması sebebiyle uğradığı zararın tazmini için HMK 107. maddesi uyarınca toplanacak delillere göre, harca esas olmak üzere şimdilik 250,00TL destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanarak, kaza tarihindeki poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla ve kaza tarihinden itibaren itibaren işleyecek avans faizi ile davalı sigorta şirketinden tahsiline, davacı … için destekten yoksun kalması sebebiyle uğradığı zararın tazmini için harca esas olmak üzere şimdilik 250,00TL destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanarak, kaza tarihindeki poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla ve kaza tarihinden itibaren itibaren işleyecek avans faizi ile davalı sigorta şirketinden tahsilini talep etmiş, ıslah harcını da yatırmış olduğu 03/08/2021 tarihli dilekçesi ile; talebini davacı … için 100.606,29 TL, davacı … için 106.766,65 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; 17.09.2020 tarihinde, davalı sigorta şirketinin 316351265/0 no.lu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ile sigortaladığı, … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile… yönetimindeki …plakalı araç arasında çift taraflı, ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında davalı sigorta şirketinin sorumluluğu kusur ve sorumluluğun ispatı ile mümkün olduğunu, kazanın meydana gelmesinde; sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkına sahip olmadıklarını, destekten yoksun kalma tazminatının talep edilebilmesi için öncelikle ölen kişi ile talepte bulunanlar arasında bir destek ilişkisinin varlığının ispatlanmasının zorunlu olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek üzere davalı şirketin yalnızca usulüne uygun yapılacak ihbar tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini ve uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu, davanın esasa girilmeksizin zamanaşımı yönünden ve reddine karar verilmesini talep ederek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 17/09/2020 tarihinde gerçekleşen trafik kazası neticesinde davacıların desteği müteveffa…’ın ölümlü trafik kazasından dolayı vefat ettiği iddia edilerek, desteğini kaybeden davacılar yönünden, HMK 107 maddesi uyarınca toplanacak delillere göre harca esas olmak üzere şimdilik 250,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanarak, kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacılara ödenmesi talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Görülmektedir ki, destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
O halde destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür.
Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.04.1982 gün, 979/4-1528 E., 1982/412 K. sayılı kararı).
Diğer taraftan, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06.03.1978 tarih ve 1/3 sayılı kararının gerekçesinde de: “Destekten Yoksun Kalma Tazminatının eylemin karşılığı olan bir ceza olmayıp, ölüm sonucu ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek ve yaşamının desteğin ölümünden önceki düzeyde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde kendine özgü bir tazminat olduğu” hususu vurgulanmış; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 30.11.2005 gün ve 2005/4-648 E.-2005/691 K. sayılı ilamında da aynı esaslar benimsenmiştir.
Somut olayda, davacıların desteği hayatını kaybetmiş olduğundan davacılar destekten yoksun kalma tazminatı talep etmişlerdir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında davacılar, davalı karşısında zarar gören 3. Kişi konumundadır.
Somut olay değerlendirildiğinde, şoför …’nın 17/09/2020 günü, … plaka sayılı çekici ve buna bağlı… plaka sayılı boş yarı römorkla (Karayollarından özel izin belgesine sahip, eskort ekibi yok, 22,30 metre uzunluğunda özel araç) Kaman’dan Bağla istikametine seyrettiği bölünmüş yolun olay yeri kesiminde karşı yol bölümüne geçmek için sola doğru manevra yaptığında, yarı römorkun sol arka kısmındaki lastiğe, aynı istikamet arkasından gelen sürücü… idaresindeki …plaka sayılı otomobilin ön kısmından çarptığı, dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, şoför … yönünden eskort sürücüsünün kendisinden önce geçtiği standart bir geçiş yeri olmayıp kanala toprak doldurmak suretiyle yapılan kesimden karşı yön bölümüne geçmek için eskort sürücüsünün yönlendirmesi olmadan ve gelen araç trafiği ile kullandığı aracın teknik özelliğini gözetmeden usulsüz şekilde sola doğru yaptığı kontrolsüzce manevra ile gelen araç trafiğinin seyir durumunu tehlikeye atacak şekilde yolu kapatmasıyla aynı istikamet arkasından doğru seyirle gelen ve yaptığı bu manevra ile şeridinde önünü kapattığı sürücü… idaresindeki otomobilin ön kısmıyla yarı römorkun sol arka kısmındaki lastiğe çarpmasıyla neticelenen olayda; dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı hareketleri nedeniyle olayda %75 oranında kusurlu olduğu, müteveffa sürücü…’ın olay yeri kesiminde aracının ön kısmıyla, ön ilerisindeyken sola dönmek için yaptığı manevrayla seyir şeridinde önünü kapatan şoför … idaresindeki çekiciye ekli yarı römorkun sol arka kısmındaki lastiğe fren tedbiri ile çarptığı olayda kusursuz olduğu, sürücü …’un ise eskortluğunu yaptığı, çekici ve buna bağlı yarı römorkun olay yeri kesimde önce kendisinin geçtiği, standart geçiş yeri olmayıp kanala toprak doldurmak suretiyle yapılan aydınlatmanın bulunmadığı kesimden trafik güvenliğine dair tedbirleri almadan sola dönüşü esnasında meydana gelen olayda %25 oranında kusurlu olduğuna ilişkin Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı raporunun dosyamıza geldiği anlaşılmıştır.
Dosyamıza sunulan hesap bilirkişisi raporunda; kazaya karışan … plaka sayılı aracın, davalı sigorta şirketi nezdinde 05.03.2020-05.03.2021 vadeli, 316351265/0 nolu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sıgortalı olduğu, ölüm halinde şahıs başına azami teminat limitinin 410.000,00-TL olarak düzenlendiği, SGK Kırşehir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 15.12.2020 tarihli yazısı ile; davacılara kaza nedeniyle herhangi bir gelir bağlanmadığının bildirildiği, Zamansız ölüm olayı olmasaydı, müteveffanın, 60 yaşına kadar fiilen çalışacağı kabul edilmiş, kaza tarihindeki yaşı nazara alınarak , TRH 2010 Tablosuna göre, bakiye ömrü tespit edildiği, hak Sahipleri Yönünden: Adı-Soyadı: Yakınlığı: Doğum Tarihi: Kaza Tarihindeki Yaşı: İstifade Süresi: … Annesi 07.05.1961 59 21,65 yıl( 14.05.2042”e kadar) … Babası 01.10.1964 56 20,74 yıl( 17.06.2041”e kadar) Yargıtay’ın emsal kararlarına ve tatbikata uygun olarak , hak sahiplerinin , kendi bakiye ömürleri süresince destekten faydalanacakları kabul edilmiş, kaza tarihindeki yaşları nazara alınarak , TRH 2010 Tablosuna göre, bakiye ömrü ve istifade süreleri tespit edilmiş, dava dilekçesinde müteveffanın kaza tarihindeki aylık gelirine ilişkin herhangi bir beyanda bulunulmadığı ve delil sunulmadığı, müteveffaya ait sigorta kayıtlarının incelenmesinde ; müteveffanın en son 21.11.2019 tarihine kadar ücret bildiriminde bulunulan sigortalı çalışmasının bulunduğu, anılan tarihten sonra ve kaza tarihi itibarıyla sigortalı çalışmasının mevcut olmadığı tespit edildiği, destekten yoksun kalma tazminatı hesabında dönemsel asgari net ücretler esas alınarak değerlendirmeye gidildiği, kaza/ölüm tarihinden , 31.12.2021 tarihine kadar, ülke düzeyinde asgari ücretler belli olduğundan, dönemsel asgari net ücretler esas alınarak bilinen devre ücreti hesaplandığı, bu devre iskontosuz olarak değerlendirilmiş, işlemiş geliri bulunmuştur. 31.12.2021 tarihinden sonra bilinmeyen devre için ücretler her yıl bir önceki yıla göre 410 arttırılmıştır. İskontolama, Kn-1/Kn(k-1) formülündeki iskonto sayıları nazara alınarak yapılmış, bilinmeyen devrelerin iskontolu geliri bulunduğu, davacıların bakiye ömrü, müteveffanın çalışarak gelir elde edeceği aktif dönem içerisinde sona erdiğinden, pasif dönem hesabı yapılmadığı, kazanın meydana gelmesinde müteveffanın müterafik kusuru bulunmadığından kusur tenkisi yapılmamış, ancak, davalının tazmin sorumluluğu yönünden davalıya sigortalı araç sürücüsünün kusuruna tekabül eden zarar miktarı ayrıca gösterildiğini belirten rapora göre; davalıya sigortalı araç sürücüsünün kusuruna tekabül eden zarar miktarı yönünden davacı … yönünden 75.454,72 TL, davacı … yönünden ise 80.074,99 TL maddi zararın bulunduğun belirten raporun sunulduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller değerlendirildiğinde; dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin olduğu, müteveffa…’ın davacıların oğlu olduğu, somut olay değerlendirildiğinde; vefat eden…’ın olayda kusursuz olduğu, kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, yukarıda ayrıntılı olarak belirtilen Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nca düzenlenen raporda; Şoför …’nın %75 oranında kusurlu olduğu, sürücü …’un %25 oranında kusurlu olduğu, davalıya sigortalı araç sürücüsünün kusuruna tekabül eden zarar miktarı yönünden yukarıda ayrıntılı olarak belirtilen hesap bilirkişisi raporunda; bu zarar miktarı yönünden hesaplama yapıldığı, müteveffa yönünden davacılara kaza nedeniyle herhangi bir gelir bağlanmadığı, dönemsel asgari net ücretler esas alınarak bilinen devre ücreti hesaplanarak işlemiş gelir bulunduğu ve müteveffa yönünden sigorta kayıtlarının incelendiği, 21/11/2019 tarihinden sonra ve kaza tarihi itibariyle sigortalı çalışmasının mevcut olmadığı, davacı tarafça 13/10/2020 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu, ancak ödeme yapılmadığı, davalı sigorta şirketinin 26/10/2020 tarihi itibariyle temerrüdünün oluştuğu ve davaya konu araç ticari nitelikte olduğu nedenle avans faizine hükmedilmesi gerektiği de değerlendirilmekle; davacı … yönünden 75.454,72 TL, davacı … yönünden 80.074,99 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı taraftan 26/10/2020 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile;
Davacı … yönünden 75.454,72 TL,
Davacı … yönünden 80.074,99 TL olmak üzere toplam 155.529,71 TL destekten yoksun kalma tazminatının, 26/10/2020 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile adı geçen davacılara ayrı ayrı ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 10.624,23 TL harçtan 54,40 TL peşin harç ve 707,00 TL ıslah harcının mahsubu ile kalan 9.862,83 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 189,50 TL posta ve tebligat gideri, 750,00 TL bilirkişi ücreti, 723,00 TL Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı fatura ücreti olmak üzere toplam 1.662,50 TL yargılama giderinin kabul oranı üzerinden (% 75,00 kabul) 1.246,87 TL’sinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, kalan miktarın davacılar üzerinde bırakılmasına,
Davacıların dava açarken ödediği 108,80 TL peşin ve başvurma harcı ve 707,00 TL ıslah harcının davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin 990,00 TL’sinin davalıdan, 330,00 TL’sinin davacılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı … yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 10.609,11 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine,
Davanın reddedilen bölümü için kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin gereğince takdir ve tespit edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak davalıya verilmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı … yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 11.209,75 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine,
Davanın reddedilen bölümü için kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin gereğince takdir ve tespit edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair Davacılar Vekili Av. … yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim ….
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.