Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/577 E. 2021/571 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R

ESAS NO : 2020/577
KARAR NO : 2021/571

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :….
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI :….
VEKİLİ : Av. …….
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/11/2020
KARAR TARİHİ : 23/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH: 25/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı şirketin, … Belediye Başkanlığının açtığı ihale sonucu … Belediyesi Kültür Merkezinin bakım ve tamir işlerini yapmaya başladığını, davalı şirketin, … Belediye Başkanlığından aldığı söz konusu bu işlerin bir kısmını yaptırmak üzere müvekkil şirkete işi taşare ettiğini,, müvekkili şirketin ise davalının kendisine verdiği tüm işleri tam ve eksiksiz olarak yerine getirmiş olduğunu, işlerin bir kısmını bizzat kendi şirketi aracılığıyla bir kısmını ise kendisi ile alt taşeron ilişkisi kurduğu dava dışı firmalara yaptırmış olduğunu, İcra takibine konu faturanın, müvekkili şirketin, davalı şirket için … Belediyesi Kültür Merkezinde yaptığı işler için düzenlenerek davalı şirkete tebliğ edilmiş olduğunu, ancak davalının, Ankara 2…Noterliğinin 27779 Yevmiye numaralı 30.11.2015 tarihli ihtarnamesi ile faturaya haksız bir şekilde itiraz ettiğini, 25.11.2015 tarihli, 61.950,00 TL bedelli faturaya itiraz edilmiş olduğunu, davalı taraf hakkında alacağın tahsili amacıyla Ankara ….İcra Müdürlüğünün 2017/20318 E. sayılı dosyası ile faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatılmış ve davalı tarafından süresi içinde borca itiraz edildiği için takibin durmuş olduğunu, davalının 23.11.2017 tarihli icra takibine itiraz dilekçesinde taraflar arasında herhangi bir alacak-borç ilişkisi doğuran sözleşme olmadığını, alacaklıya herhangi bir borcunun olmadığını, taraflar arasında ilişki bulunmadığını ileri sürmüş olduğunu, davanın kabulüne, davalı – borçlunun Ankara ….İcra Müdürlüğünün 2017/20318 E. sayılı dosyasına haksız ve kötü niyetli olarak yapmış bulunduğu itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafça müvekkili şirkete 27.11.2015 tarihinde; 23.11.2015 tarih ve 008387 seri nolu 61.950,00 TL bedelli bir adet fatura tebliğ edildiğini, tebliğ edilen faturayı ve içeriğini kabul etmediklerini yasal gerekçeleri ile birlikte izah edip ve Ankara …. Noterliği’nin 30.11.2015 tarih ve 27779 Yevmiye No’lu ihtarnamesi ekinde iade etmiş olduklarını, bunun üzerine davacı tarafça … …. İcra Müdürlüğü’nün 2015/11109 E. Sayılı icra takibi başlatıldığını, icra takibine süresi içinde itiraz edilerek, müvekkili hakkında başlatılan icra takibine borca, icra dairesinin yetkisine, fatura içeriğine, faiz ve ferilerine itiraz etmiş olduklarını, bu itirazları üzerine … …. İcra Müdürlüğünce dosyanın yetkili Ankara icra Müdürlüğü’ne gönderilmesi gerekir iken davacı tarafça aleyhlerine İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/391 Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası ikame edilmiş olduğunu, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20.06.2017 tarih ve 2016/391 Esas- 2017/453 Karar Sayılı ilamı ile HMK. 114-115 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermiş olduğunu, bu kararın kesinleştiğini, davacı tarafın yetkisiz … …. İcra Müdürlüğü’nün 2015/11109 E. Sayılı dosyasına başvurarak dosyanın yetkili Ankara İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesini talep etmiş ve Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/20318 Esas Sayılı takip dosyası açıldığını, bu icra dosyasına, borca, zamanaşımına, faiz ve ferilerine yönelik olarak itirazda bulunduklarını ve takibin durdurulmuş olduğunu, huzurdaki davanın ise 11.11.2020 tarihinde açıldığını, yani davacının iş bu itirazın iptali davasını yasal hak düşürücü süre olan 1 yıl içerisinde açmamış olduğunu, bu nedenle davanın öncelikle hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının, itirazın iptali davası ikamesi için yasal hak düşürücü dava açma süresi olan 1 yılı geçirdikten sonra sanki aynı konuda daha önce arabuluculuk görüşmesi yapılmamış gibi 23.10.2020 tarihinde mükerrer olarak 2020/107663 Arabuluculuk dosya numaralı başvuruda bulunmuş olduğunu, 04.11.2020 tarihli son oturum tutanağında taraflarınca aynı konuda 13.05.2019 tarihli, 2019/50887 Arabuluculuk Dosya numaralı başvuru yapıldığı, mükerrer başvuru yapıldığı dile getirilmiş ve anlaşamama tutanağı düzenlenmiş olduğunu, davacının davasının mükerrer arabuluculuk başvurusu nedeniyle dava şartı yokluğundan reddini talep ettiklerini, … Genelinde Muhtelif Okul, Hizmet Binaları ve Diğer Kamu Binalarının Bakım Onarım Yapım İşinin yüklenicisi, …Yapı Sanayi ve Ticaret AŞ-…İnş. San. Ve Tic. AŞ. Adi iş ortaklığı olduğunu, yapılan işin kamu ihalesi olduğunu, ekte iş ortaklığı sözleşmesini sunduklarını, müvekkili şirketin ise yine ekte sundukları 30.03.2015 tarihli taşeronluk sözleşmesi uyarınca yüklenici iş ortaklığının taşeronu olduğunu, bu hususun … Belediyesi kayıtları ile de sabit olduğunu, davacının dava dilekçesinde firmalarının müvekkil şirketin yani taşeron şirketin taşeronu olduğu iddialarının doğru olmadığını, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir taşeronluk sözleşmesi bulunmadığını, davacı tarafça da dosyaya herhangi bir sözleşme sunulmamış ve delil olarak da bildirilmemiş olduğunu, müvekkilinin takibe konu faturaya ilişkin davacıya herhangi bir borcu olmadığını, davacıya müvekkili şirket tarafından fatura konusu iş yaptırılmadığını, hatta müvekkilinin ticari kayıtları ile de sabit olduğu üzere davacının yaptığını iddia ettiği iş kalemlerinin dava dışı muhtelif şirketlere yaptırılmış olduğunu, bu hususa ilişkin fatura örneklerini sunduklarını, takibe konu edilen faturanın müvekkili şirketin bilgisi dışında tanzim edilmiş olduğunu, bu hususların tarafların ticari kayıtlarının tetkiki halinde açıkça ortaya çıkacağını, müvekkilinin davacıya borcu olmadığını, müvekkili ile davacı arasında imzalanmış fatura konusu işe ilişkin bir sözleşme de bulunmadığını, müvekkili davacıya evvelce bir takım işler yaptırmış olduğunu, bu işlere ilişkin davacı tarafından kesilen faturaları da gününde ödemiş olduğunu, dava konusu icra takibine dayanak olarak gösterilen faturada yazılı bulunan işin davacıya yaptırılmamış olduğunu, müvekkili şirketin davacıya, “… Belediye Başkanlığı Bünyesindeki Binalarda Yapılan Tamir Bakım İşleri ve Malzeme Bedelleri” işini yaptırmamış olduğunu, müvekkil şirketin kayıtlarında yapılan incelemede alacaklı ile yapılmış bu işe ilişkin bir sözleşme bulunmadığının tespit edilmiş olduğunu, müvekkili şirketin muavin defter ve cari hesaplarında yapılan incelemede müvekkil şirketin, borçlu değil alacaklı olduğunun görüldüğünü, alacaklı tarafça müvekkili şirkete 27.11.2015 tarihinde tebliğ edilen takip konusu; 25.11.2015 tarih ve 008387 seri nolu 61.950,00 TL bedelli faturayı ve içeriğini kabul etmediklerini, yasal gerekçeleri ile birlikte izah etmiş ve Ankara 25. Noterliği’nin 30.11.2015 tarih ve 27779 Yevmiye No’lu ihtarnamesi ekinde iade etmiş olduklarını, işbu ihtarname ile müvekkili şirketin fatura keşidecisine fatura konusu işi yaptırmadığı, müvekkilin faturada yazılı bulunan işten dolayı dosya alacaklısına borçlu bulunmadığı ve talep edilen bedelin ilişkin olduğu işe ait taraflar arasında ne bir sözleşme ne de bir ticari kaydın da sözkonusu olmadığı hususlarında itirazda bulunulmuş olduğu konularındaki beyanlarını tekrar ettiklerini, davacının müvekkili ile davacı arasında taşeronluk sözleşmesi olduğunu iddia ettiğini, ancak bu iddianın gerçek dışı olduğunu, taraflar arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını, davacının müvekkilinin taşeronu olmadığı ve kendisine faturada yazılı işin yaptırılmadığının da … Belediyesi kayıtları ile sabit olduğunu, keza müvekkilinin … Belediyesi’ne yapmış olduğu işlerin resmi kamu ihalesi niteliğinde olduğunu, idarenin bilgisi ve kaydı olmadan müvekkilinin alt taşeron sözleşmesi yapmasının da mümkün olmadığını, müvekkili şirket kayıtları incelendiğinde; müvekkilinin davacıya taşeronluk ilişkisi kurmaksızın 04/2015-08/2015 tarihleri arasında muhtelif işler yaptırdığını, davacıya ait faturaların defterlere işlendiği ve ödemesinin yapılmış olduğunu, davacının başka firmalara olan borçlarının da müvekkil şirket tarafından fatura bedellerine mahsuben ödenmesi sonucunda, fatura bedelleri dışına çıkılarak davacıdan 33.714,50 TL alacaklı duruma geçildiği, ancak taraflar arasındaki ticari ilişkinin 08/2015 tarihinden sonra devam etmediğini, davacıya başka bir iş yaptırılmadığının görüleceğini, bahsi geçen işlerin ise faturada belirtilen iş olmadığını, davacının tebliğ etmiş olduğu fatura içeriğine de süresi içinde itiraz ettiklerini, davacı tarafın fatura içeriğine, “… Belediye Başkanlığı Bünyesindeki Binalarda Yapılan Tamir Bakır İşleri ve Malzeme Bedelleri” açıklamasını yaptığını, ancak dava dosyasında da görüleceği üzere yaptığı işlerin neler olduğu, neye dayanarak yaptığı ve borcun kaynağının ne olduğuna dair bir belge veya açıklama da sunmamış olduğunu, davayı ve borcu kabul anlamına gelmemek üzere davacının alacağının zamanaşımına uğramış olduğu yönündeki itirazlarını da yinelemek zorunluluğunun bulunduğunu, öncelikle hak düşürücü süre, dava şartı yokluğu ve zamanaşımı itirazları yönünden davanın reddine, esas yönünden inceleme yapılması halinde ise haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, faturadan kaynaklı alacak istemi ile başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce aldırılan 10/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda; tarafların defter ve kayıtları ile kayıtlara dayanak teşkil eden faturalar ve diğer ilişkili belgelerine ilişkin kayıtlar ile kayıtlar arasındaki eksik ve yanlış kayıtlar da değerlendirilmek sureti ile; tarafların incelenen ticari defterlerinin delil vasfına dair nihai takdirin mahkemeye ait olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin davalının davacıdan “… Belediye Başkanlığı Bünyesindeki Binalarda Yapılan Tamir Bakım ve Malzeme Bedellerine” konu ticari ilişki olduğu, davacının dava konusu edilen fatura mukabili işi davalıya yapmış olduğu, davalının 01.11.2017 takip tarihi ve 11.11.2020 dava tarihi itibarıyla davacıya borcunun 28.235,50 TL olduğu tespit edilmiştir.
Toplanan deliler ve tüm dosya kapsamında yapılan inceleme sonucu, taraf defter ve kayıtlarında yapılan inceleme sonucu davacının takibe dayanak olarak aldığı faturanın davalı defter ve kayıtlarında bulunmadığı, takibe konu faturaların salt davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmasının dayanak belgelerle doğrulanmadığı takdirde tek başına malın veya hizmetin teslim edildiğini ispata yeterli bulunmadığı, faturalarda davalı imzasının bulunmadığı, hizmetin görüldüğü ve malların davalıya teslim edildiğinin ispatlanamadığı, bu itibarla davacının davasında haklı olmadığı ve davacının takibinde kötü niyetli olduğu tespit ve ispat da edilemediği bu nedenle kötüniyet tazminatı isteminin de reddi gerektiği anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının reddine,
Davacının kötüniyeti tespit ve ispat olunmadığından kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
Peşin alınan 482,20 TL harçtan alınması gerekli 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 422,90 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.