Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/55 E. 2021/193 K. 26.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2020/55
KARAR NO : 2021/193

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2013
KARAR TARİHİ : 26/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesiyle; taraflar arasında yapılan 15.11.2012 tarihli … Ajans Hizmet sözleşmesi gereğince, müvekilinin davalı tarafa hizmet verdiğini, davalı tarafın sözleşmeyi tek taraflı olarak 15.04.2013 tarihi itibariyle fesih ettiğini , ancak sözleşme hükmünce sözleşmenin 90 gün sonra sona ereceğinden , fatura konusu (15 nisan -15 mayıs 2013 tarihleri arası Ajans Kurumal Hizmet bedeli) alacağın oluştuğunu, bu bedelin ödenmemesi üzerine … Müdürlüğü ‘ nün … esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını , davalını takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek; itirazın iptaline , takibin devamına ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesinin dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesiyle; taraflar arasında akdedilen 15.11. 2012 tarihli sözleşmeye göre müvekilinin üzerine düşen tüm edimleri yerine getirdiği halde, davacı tarafın sözleşmenin 5. maddesinde yer alan yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle, sözleşmenin noter kanalı ile 15.04.2013 tarihi itibariyle fesih edildiğini, davacının sözleşmenin kurulduğu 15.11.2012 tarihinden fesih tarihine kadar yüklendiği edilmeleri yerine getirmediği halde kendilerine 5 aylık ücretin ödendiğini , sözleşmenin feshinden sonrada herhangi bir hizmet sunulmadığından fatura konusu borcun olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine ve davacının % 20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini cevap ve talep etmiştir.
DELİLLER , DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı delil olarak; taraflar arasında imza edilen15.11.2012 tarihli sözleşmeye , icra takip dosyasına , faturaya , noter ihtarlarına dayanmıştır.
Ankara ….İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası incelendiğinde ; davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhinde 15.04.2013 tarih ve 9343 nolu faturaya dayalı olarak 4.100,00TL asıl alacağın, takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsil istemiyle ilamsız icra takibi başlatığı , ödeme emri tebliği üzerine borçlunun süresinde , sözleşmenin feshedildiği, hizmetin verilmediği ve faturaya yasal süresi içinde itiraz edildiği gerekçeleriyle borca itirazı üzerine takibin durduğu ve işbu davanın süresinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde verilen 11/02/2016 tarih ve 2013/585 esas 2016/50 karar sayılı karar ile ; taraflar arasındaki sözleşmenin “Anlaşmaların Sona Erdirilmesi” başlığı altında düzenlenen 13. maddesi uyarınca davalının yazılı bildiriminin davacıya tebliğini takip eden 90 günlük ihbar süresinin sonunda sözleşmenin sona ereceğinin , ayrıca sözleşmenin 7. maddesi uyarınca sabit ödeme olarak fatura edilecek giderlerin aylık 3.400,00 TL olarak kararlaştırıldığı, taraflar arasındaki sözleşmenin tek taraflı olarak fesih edilebileceği , fakat fesih bildirimi üzerine bildirim tarihinden itibaren 90 günlük ihbar süresi sonunda sözleşmenin feshinin gerçekleşeceği ve bu ihbar süresince sözleşmenin ayakta kalacağı ve bu nedenle de davacının davalıdan aylık sabit ücreti talep edebileceği, takip ve dava konusu faturanın bir aylık sabit ücret ile KDV sine ilişkin olduğu ve fesih ihbar süresi içinde kaldığından davanın kabulü ile itirazın iptali ve davalı aleyhinde icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir.
Kararın davalı vekilince temyizi üzerine, Yargıtay 23.HD nin 11/02/2016 tarih ve 2016/8893 esas 2019/4743 karar sayılı ilamıyla ;”……Dava sözleşmenin tek taraflı haksız feshi nedeniyle sözleşmede belirlenen ihbar süresi için alacak talebine ilişkindir
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 13. maddesinde belirlenen 3 aylık süre haklı bir neden olmadan yapılan feshi düzenlemektedir. Bunun dışında sözleşmenin taraflarından biri karşı tarafın haksız eylemi nedeniyle sözleşmeyi haklı olarak feshetmesi halinde 3 aylık ihbar süresine bağlı kalınmayacak, bu nedenle davacı bu süre için alacak talebinde bulunamayacaktır.
Davalı vekilince, müvekkilinin sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği savunulmuş olmasına rağmen bu konu yeterince araştırılmamıştır. Bu nedenle mahkemece, davalının sözleşmeyi haklı nedene dayalı olarak feshettiği iddiası araştırılarak sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin anlaşılması halinde davacının talep hakkı olmayacağı dikkate alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.” gerekçesiyle kararımız bozulmuştur.
Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporunda; Davacı yanca sözleşmenin imzasından feshedildiği tarihe kadar geçen 6 ay içinde 5. maddesinde sayılan “web sayfasında yatak seçimi için program oluşturulması ,tasarımı ,… reklamların oluşturulması ” vs işler ile sosyal medyada davalı yataklarının tanıtımı … vs.”, süreklilik arz etmesi gereken hizmetlerin verildiğine dair bir kayıt sunulmadığından davalı tarafından sözleşmenin haklı nedenle fesih edildiğinin kabulü gerektiği belirlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı ,dava ,cevap ,bozma ilamı içeriği ve bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından haklı nedenle fesih edildiği anlaşıldığından, davacının sözleşmenin 13. maddesine dayalı olarak 90 günlük ihbar süresi için aylık sabit ücreti talep edemeyeceği nazara alınarak, davanın reddi yönünde aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ,

Davacının davasının REDDİNE ,
Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 70,05 TL’den mahsubu ile artan 10,75
TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Bozmadan önce davalıdan tahsil edilmek üzere yazılan 210,02 TL harç tahsil
müzekkeresinin bila ikmal iadesi için Vergi Dairesine yazı yazılmasına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 65,70. TL tebligat posta gideri ve 1.200,00 TL bilirkişi
ücreti olmak üzere toplam 1265,70 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya
verilmesine,
Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 4.080,00 TL vekalet ücretinin
davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair , tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki hafta süre
içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen
karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/03/2021

Katip …

Hakim …