Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/538 E. 2021/169 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2020/538
KARAR NO : 2021/169

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2020
KARAR TARİHİ : 18/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin araç kiralama hizmeti sunan saygın ve bilinen bir şirket olduğunu, müvekkilinin, sunmakta olduğu ticari hizmeti ifa edebilmek maksadı ile davalı taraf ile; alım satım işlemleri kademeli olarak gerçekleştirilmek üzere öncelikle 5 adet ve toplamda 15 adet aracın satımı noktasında anlaştıklarını, bu görüşme gereği kademe kademe gerçekleşecek olan satış işlemleri ayrı ayrı olarak yapılacak ve tüm işlemler gerçekleştirildikten sonra bir sonraki satış işleminin gerçekleştirileceğini, müvekkil şirketin, davalı firma ile 5 adet … … marka araç alımı için anlaşma yaptığını, anlaşmaya istinaden müvekkilinin, kendi adına ait …Bankası A.Ş. hesabından 07.10.2019 tarihinde davalıya 2.500,00 TL kaparo ödemesini gerçekleştirdiğini, müvekkilinin araçları nakit ödeme yaparak alacağını beyan ettiğini, bu nedenle de davalı tarafın bayi notlarına bu şekilde bir açıklama düştüğünü, müvekkilinin, sözleşildiği şekilde kendi adına ait … Bankası hesabından 348.000,00 TL’yi ”… 5 adet … araç alım bedeli” açıklaması ile 14.10.2019 tarihinde davalı firmanın hesabına gönderdiğini, takip eden süreçte müvekkilinin 17.10.2019 tarihinde kendisine ait … Bankası A.Ş. hesabından ”5 adet … … araç ödemesi-eksik ödeme kalmamıştır.” açıklamasıyla 84.500,00 TL daha ödediğini, böylece müvekkilinin kendisine gönderilen ve proforma faturalardaki araç başına belirlenen bedellerin tamamını ödeyerek sözleşmede üzerine düşen borcu yerine getirdiğini, davalı tarafın öncelikle sözleşmede anlaşılan fiyatlarda tek taraflı olarak değişiklik yaptıklarını bildirdiğini ve müvekkilin araçlar için göndermiş olduğu 348.000,00 TL’yi müvekkil adına Türkiye … Bankası A.Ş. Hesabına 18.10.2019 tarihinde iade ettiğini, aynı şekilde müvekkil tarafından davalı firmanın hesabına 17.10.2019 tarihinde gönderilen 84.500,00TL ve 07.10.2019 tarihinde gönderilen 2.500,00TL’nin de, 18.10.2019 tarihinde müvekkile ait … A.Ş. hesabına iade edildiğini, davalı tarafın emrivaki bir şekilde hiçbir dayanak bulunmaksızın sözleşme ile yüklenmiş olduğu yükümlülüğü yerine getirmemek için bu tarz bir oldu bitti çabasına girdiğini, akdedilen sözleşmede üzerlerine düşen borcu yerine getirdikleri ve kendilerince kabul edilen bir değişiklik olmadığı için müvekkiline davalı tarafından emrivaki bir şekilde oldu bittiye getirilerek gönderilen 87.000,00TL aynı tarihte davalı firma hesabına ”göndermiş olduğunuz tutar tarafımca kabul edilmemiştir.” açıklamasıyla iade edildiğini, davalı tarafa müvekkil şirketçe yapılması gereken ödemelerin tam ve eksiksiz olarak yerine getirildiği ve bedeli ödenen araçların müvekkile teslimini” konu alan ihtarname gönderildiğini, davalının tedarikçisine ve genel müdürlüğe şikayet yolu ile iletildiğini, ihtarnameden ve fabrika genel müdürlüğü yetkilileri ile görüşülmesinden sonra 5 adet aracın teslimi için anlaşma sağlandığını, anlaşma sağlanması üzerine 23.10.2019 tarihinde müvekkiline iade edilen 348.000,00 TL’nin davalı firma hesabına tekrar gönderildiğini, böylece müvekkilinin 5 adet aracın ödemesini tekraren tamamlamış bulunduğunu, müvekkili tarafından yapılan bu şikayete binaen davalı tarafın, sırf müvekkile fark bedeli yansıtmak için döndüğü sözleşmeden, ana bayiden gelebilecek yaptırımlardan çekinerek geri adım attığını, neticede yapılan bu şikayet ve davalı tarafa gönderilen ihtarname neticesinde davalı taraf bahse konu 5 adet aracın teslimi yanında, müvekkil ile, takip eden 10 adet aracın daha satımı için sözleşme yaptığını ve daha önceden haksız olarak yansıtmaya çalıştığı bedel farkını talep etmekten vazgeçtiğini, sözleşmeye uyulmamasından sebebiyle yukarıda özellikleri belirtilen 5 adet … … …. tipte beyaz renk aracın teslim alınamamasından kaynaklı olarak ve fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla: teslim alınamayan araçların yerine yeni araç alımında oluşan fiyat artışından kaynaklanan zarar için fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL, hurda araçların alımına ödenen bedelden kaynaklanan zarar için fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000TL, teslim alınmayan araçların kullanılamaması nedeniyle mahrum kalınan kira kazancı için fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL, teslim edilmeyen araçların alımında kullanılacak banka kredi faiz oranları ile dava tarihi itibariyle kullanılabilecek banka kredi faiz oranı farkından kaynaklanan zarar için fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL, teslim edilmeyen 5 araç için yapılan kasko ve sigorta poliçe bedelleri için fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000TL olmak üzere fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren ticari faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin araba kiralama hizmeti sunduğunu, davalı yan ile kademeli satış işlemleri yapılmak üzere toplamda 15 adet araç alımı için anlaştıklarını, 07.10.2019 tarihinde ilk 5 adet araç için anlaşıldığını,2.500.-TL kaparo gönderdiklerini, ikinci kademe satışın 14.10.2019 tarihinde olacağını, sözleşme geçerlilik tarihinin 31.10.2019 tarihi olduğunu, filo talep detay bayi notlarında ek indirim talebinde bulunulduğunu, nakit alacaklarını bildirdiklerini, 14.10.2019 tarihinde 348.000.-TL araç alım bedeli olduğu bildirilerek paranın yatırıldığını, 84.500TL daha … Bankası A.Ş. hesabından para gönderildiğini, sözleşme gereği araç bedellerinin ödendiğini, davalı satıcı firmanın araçları teslim etmediğini, araç kiralama işi sebebiyle filo indirim ile bayiden araç alabildiğini, araçların karla başka firmalara satıldığını, davalı yanın sözleşmedeki fiyatları tek taraflı olarak değiştirdiğini, 348.000.-TL’nin Türkiye … Bankası kanalı ile davalı yanca iade edildiğini, daha sonra 84.500 TL ile 2.500.-TL’nin da iade edildiğini, davacı yanın bu bedelleri iade ettiğini, ihtarname ile araçların istendiğini, fabrika genel müdürü ile yapılan görüşme neticesinde araç bedellerinin … firmasına banka ile geri gönderildiğini, davalı yanın sırf davacı yana fark bedeli yansıtmak için döndüğü sözleşmeden, ana bayiden gelebilecek yaptırımlardan çekinerek geri adım attığını, davalı yanın 10 adet araç satışı için sözleşme yaptığını, bedel farkını talep etmediğini, yine 10 adet … model araç için düzenlenen filo talep detayında ilk 5 aracın 18 gün sonra teslim edildiğini, her yeni araç için hurda araç teşvik primi ile araç başına 15.000.-TL ÖTV indirimi kazandığını, hurda araçların davalı yanca tedarik edileceğini, hurda bedeli olarak 65.000TL para gönderildiğini, proforma faturaların gerçek dışı beyanlar içerdiğini, düzeltilmesinin istendiğini,22.09.2019 olarak tarihin düzeltilip paraflandığını, … bankası yolu ile 10 adet araç bedeli için 44.720TL kısmi ödeme yapıldığını,31.10.2019 tarihi itibariyle araçlar için kasko yapıldığını, geriye kalan 387.640.-TL davalı yana ödendiğini, 5 adet aracın gecikmeli teslim edildiğini, diğer 5 adet aracın teslimi halinde bakiyenin ödeneceğini bildirildiğini, … … tarafından sözlü olarak araç başı 5.000TL fark ödenirse araçların teslim edileceğinin iletildiğini,davacı yanın araç kiralama sözleşmelerinin iptal edildiğini, yine de 03.12.2019 tarihinde 77.528 ,TL ödediğini,araçları teslim almak istemesine rağmen farkın ödenmemesi sebebiyle araçların satış sözleşmesinin tek taraflı fesih edildiğini, son ödemenin iade edildiğini,araçların teslim edilmediğini, tüm edimleri yerine getirdiklerini,son 5 adet araç için sözleşmenin geçersiz olduğu iddiasının kabul edilemez olduğunu, fark bedelin ödenme için zorlama yapıldığını,ihtarname ile davalı yanın temerrüde düşürüldüğünü, sözleşmenin devam etmesi sebebiyle davalı yanın zararı tazmin etmesi gerektiğini,teslim edilmeyen araçlar için ödenen kasko ve sigorta bedellerinin dosyaya sunulduğunu,teslim edilmeyen araçlar yerine yeni araç alımından oluşan fiyat farkı için fazlaya dair hakların saklı kalması kaydı ile 1.000TL hurda araç alımına yönelik bedelden kaynaklı zarar için şimdilik 1.000TL , teslim alınamayan araçlar için mahrum kalınan kira kazancı için 1.000TL ,araçlar için bankadan alınacak kredi faiz oranları ile dava tarihi itibariyle kullanılabilecek faiz farkı için uğranılan zarar için 1.000TL ,teslim alınamayan araçlar için ödenen kasko ve sigorta bedelleri için 1.000TL, toplamda şimdilik 5.000.-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsili talebinde bulunduğunu, davacı ile müvekkil arasında münakit 5 adet … … model araç satışına ilişkin sözleşmelerin tarihinin 22.10.2019 olduğunu, bu sözleşmelere göre teklif geçerlilik tarihinin 5 işgünü olacağını, anılan son 5 adet aracın kararlaştırılan 5 günlük süre içerisinde davacı tarafından bedellerinin ödenmediğini, bu sebeple anılan sözleşmelerin müvekkili tarafından Ankara …Not’nin 22.11.2019 tarih ve…yevmiye no.lu ihtarnamesi ile bu durum belirtilerek feshedilmiş ve fesih tarihine kadar bu araçlar için ödemiş bulunduğu kaparo ve davacının cari hesabında alacak olarak bulunan bedelin müvekkil tarafından davacı hesabına yatırıldığını, araçlar için müvekkile teslim edilen hurda araçlara ilişkin belge asıllarının da davacıya üst yazı eşliğinde kargo ile teslim edildiğini, kendi edimini yerine getirmeyen yani süresi içeresinde 5 adet aracın bedelini ödemeyen davacının müvekkil şirkettin araçların teslimini istemesinin ,sözleşmesel ve yasal dayanağı olmadığını, bu sebeple davacının tüm taleplerinin reddi gerektiğini, kaldı ki davacının, 26.11.2019 tarihli müvekkil şirkete hitaben yazdığı yazısında da belirttiği gibi araçların sadece peşinatlarını ödemiş olduğunu kabul ve itiraf ettiğini, sözleşmelerde yazılı MKTT kısaltması müşteri ile kararlaştırılan teslim tarihi kelimelerinin baş harflerinden oluştuğunu, davacının bunu sözleşme geçerlilik tarihi olarak yorumlamasının yerinde olmayıp mahkemeyi yanıltma amacına yönelik olduğunu, haksız ve dayanaksız açılan davanın reddine, yargılama masraf ve avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, yeni araç alımı nedeniyle oluşacak fiyat kaybı hurda araç alım bedeli mahrum kalınan kira bedeli, faiz artış nedeniyle uygulanan zarar, kasko ve sigorta poliçe bedelleri istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 22.10.2019 tarihinde 5 adet aracın alım satımı hususunda ayrı ayrı sipariş formu düzenlenmiş oluptir.Bu form kapsamında davalı 5 adet … … …. tipte beyaz renk aracı her biri 82.000 TL üzerinden davalıcıya satmayı kabul etmiş, davacı ise her araç için 82.000 TL ödemeyi taahhüt etmiştir. Sipariş formunun ödeme planı kısmında araç bedellerinin 22.10.2019 tarihinde 12.400 TL ‘si , 28.10.2019 tarihinde 69.600 TL’ si davacı tarfından ödenecektir. Ayrıca teklifin geçerlilik süresi 5 gün olarka belirlenmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 97. maddesinde; “karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir.” hükmü mevcuttur.
Somut olayda davacı satış bedelini sözleşmede belirlenen süre içerisinde yatırmadığından davacının kendi edimini tam olarak yerine getirdiği söylenemez.Yine davacının sözleşme bedelini ödemeyi sözleşme süresi içerisinde karşı tarafa önerdiğine ilişkin bir delil de sunulmamıştır. Kimse, kendi edimini yerine getirmeden sözleşmenin diğer tarafının edimini yerine getirmesini isteyemez. Her ne kadar davacı önceki ticari ilişki ve sözlemelere istinaden satış bedelini süresinde ödese dahi araçların teslim edilmeyeceğini ileri sürmüş ise de her sözleşmenin kendi koşulları içerisinde değerlendirilmesi gerekmekte olup, taraflar arasındaki uygulama sözleşme şartlarnı geçersiz hale getirmez. Bu itibarla davacı sözleşmeye uygun olarak edimini yerine getirmediğinden davalının teslim borcu altına girmeyeceği,yine davacının sözleşmeye güvenerek yapmış olduğu masraflara kendisinin katlanmak zorunda olduğu, bu nedenle davacının davasınını yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın reddine,
Peşin alınan 85,39 TL harçtan alınması gerekli 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,09 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.