Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/496 E. 2021/96 K. 19.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2020/496
KARAR NO : 2021/96

DAVA : Menfi Tespit (Simsarlık Sözleşmesinde Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2020
KARAR TARİHİ : 19/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Simsarlık Sözleşmesinde Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; … Dairesi’nin … sayılı dosyasında takibe konu senedin asıl borçlusu olan …’a kredi temini amacıyla teminat olarak davalı şirkete verildiğini , kendisinin de senedi kefil olarak imzaladığını ,asıl borçlu /keşideci …’u … Mahkemesi’nin … karar sayılı dosyasında açtığı menfi tespit davasının lehine sonuçlanarak …’un bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini , asıl borçlu için ortaya çıkan bu kararın kefil olan müvekkili açısından da aynı şekilde verilmesi gerektiğini, müvekkilinin kefili olduğu …’un takip dayanağı bonoya bağlı herhangi bir borcu olmadığını, bononun kredinin çıkartılması şartına bağlanmış teminat senedi olduğunu, müvekkilinin davalı şirketle aralarında herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını belirterek, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; icra takibine konu bononun simsarlık sözleşmesinden kaynaklandığını, davacının tacir sıfatını taşımadığını, dava konusu senedin taraflar arasındaki sözleşme nedeniyle düzenlendiğini, uyuşmazlığın davalının edimlerini yerine getirip getirmediği ve sonuç olarak ücrete hak kazanıp kazanmadığına yönelik bulunduğunu, senet niteliğinde uyuşmazlık olmadığını, davacının davalı tacir karşısında tüketici sıfatı taşıdığını, 6502 sayılı yasanın 73. Maddesi uyarınca asıl sözleşme ilişkisi simsarlık sözleşmesinden kaynaklı olduğunu belirterek dosyanın görevli tüketici mahkemesine gönderilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, simsarlık sözleşmesi kapsamında düzenlenen bonodan borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesinin (l) bendinde tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
Aynı yasanın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda, tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Dosyamızda davacı , Tüketici Kanun’un 3/1-k maddesi kapsamına giren ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek kişi tüketici , dava konusu simsarlık sözleşmesiyle ilgili davalı şirket işlemi ise tüketici işlemi niteliğindedir.
Bu durumda TTK.nun 16/1 maddesi gereğince tüzel kişi tacir olan davalı ile, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesine göre ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek kişi tüketici davacı arasında, simsarlık sözleşmesinden (tüketici işleminden) kaynaklanan menfi tespit davasında, uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Tüm bu nedenlerle davacının davasında Ankara Tüketici Mahkemelerinin görevli ve Mahkememizin görevsiz olduğu nazara alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının HMK’nun 114. ve 115.maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dava dosyasının Ankara Nöbetçi Tüketici Mahkemesine tevzii için Ankara Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
Yargılama gideri , vekalet ücreti ve harç konusunda HMK ‘nun 331/2.maddesi gereğince görevli mahkemece karar verilmesine ,
Karar kesinleştiğinde ve gönderme talebinde bulunulmadığı takdirde HMK ‘ nun 20. maddesi 1.fıkra son cümlesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına ve kullanılmayan gider avansının HMK’ nun 333. maddesi gereğince davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/02/2021

Katip …

Hakim …