Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/49 E. 2021/824 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/49 Esas – 2021/824
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R

ESAS NO : 2020/49
KARAR NO : 2021/824

HAKİM : ….
KATİP :…

DAVACI : ….
DAVALI :….
İHBAR OLUNAN :….
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/01/2020
KARAR TARİHİ : 16/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil şirketin davalı borçludan Ankara … Müdürlüğü’nün 2019/571 E. sayılı takip dosyasına konu alacağına istinaden icra takibine girişildiğini, davalı borçlu tarafından 25.02.2019 tarihli itiraz dilekçesi ile kendisine karşı yapılan icra takibine konu borcunun bulunmadığından bahisle borca itiraz ettiğini, yapılan itirazın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, öncelikle davalı borçlunun davacı müvekkili şirkete takip tarihi itibariyle takip miktarı kadar borcu bulunmakta olup, 50.000,00TL bedelli 30.07.2016 vade tarihli bono aslı tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile açmış oldukları… …. İcra müdürlüğü 2016/13887 esas sayılı dosyası içerisinde olduğunu, davalı borçlunun talebi üzerine sadece kendisi bakımından takibin iptali kararı verilmiş olmakla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla itirazın iptali talebinin dayanağı Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/571 Esas sayılı takibi başlatıldığını, davalı yanın borca ve feri’lerine yapmış olduğu itirazda sadece alacağın sürüncemede bırakılması ve zaman kazanmak adına yapılmış bir itiraz olup, davacı müvekkil şirkete ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi sonrası bu hususun sabit olacağını, davalı borçlu tarafından yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olması sebebi ile davalı aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini , davalının Ankara … Müdürlüğü’nün 2019/571 E. sayılı dosyasına yapmış olduğu vaki itirazlarının iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle davalı aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkil şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, bu sebeple de açılan işbu davanın reddi gerektiğini, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, bilindiği üzere Türk Ticaret Kanunu’nun 749.Maddesi’nde ” Poliçeyi kabul edene karşı ileri sürülecek poliçeden doğan istemler, vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.” düzenlemesi mevcut olduğunu, dava konusu bononun vadesinin 30.07.2016 olup dava tarihi itibariyle 3 yıllık süre geçmiş olup, senet alacağının zamanaşımına uğradığını, davanın zamanaşımı sebebiyle reddi gerektiğini, husumet itirazında bulunduklarını, davaya konu edilen senette borçlu olarak … adi ortaklığı gözüktüğünü, o halde adi ortaklığın borçlarından dolayı sadece bir ortağa husumet yöneltilemeyeceğini, bu sebeple de açılan işbu davanın husumet yetersizliği sebebiyle reddi gerektiğini, davanın adi ortaklığın diğer ortağı olan …İnşaat Ticaret İmalat San.Ltd.Şti’ye (… Kavaklıdere Çankaya/ANKARA) ihbar edilmesini talep ettiklerini, senet metnindeki kaşe üstüne atılan imzaya itiraz ettiklerini, bono üzerinde bulunan imza ne müvekkil şirket yetkililerine ne de adi ortaklık yetkililerine ait olduğunu, bilindiği üzere bono üstüne atılan imza ile borç altına girildiğini, bononun üstüne atılan imzanın yetkili kişiler tarafından atılmaması halinde borç doğacağını, dava konusu bonodaki imzada imza atmaya yetkili kişilere ait olmadığını, bu sebepten ötürü de söz konusu bononun adi ortaklığının da müvekkil şirketi de borç altına sokmayacağını, kim tarafından atıldığı belli olmayan imza sebebiyle herhangi bir borç doğmayacak olup davanın bu sebepten ötürü reddi gerektiğini, davacı tarafın kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, davacı tarafça başlatılan her takibe ve açılan her davada imzanın tarafına ve adi ortaklık yetkililerine ait olmadığını ısrarla söylemelerine rağmen kötüniyetli olarak işbu davayı açtıklarını, gerek daha önce… ….İcra Müdürlüğü’nün 2016/13887 E. Sayılı takibi ve bu takibin iptali için açılan… … .İcra Hukuk Mah. 2016/784 E. Sayılı davası aşamasında gerekse de Ankara ….İcra Müdürlüğü’nün 2019/571 E. Sayılı icra takibi aşamasında ısrarla imzanın adi ortaklık ve müvekkil şirket yetkililerine ait olmadığı söylendiğini, bono üzerindeki imza şirket yetkililerine de adi ortaklık yetkililerine de ait olmadığını, bundan dolayı davacı tarafa karşı doğmuş herhangi bir borç bulunmadığını, ki müvekkili şirketin davacı yana herhangi bir borcu da bulunmadığını, bu sebepten ötürü davanın reddi gerektiğini, davanın …İnşaat Ticaret İmalat San.Ltd.Şti’ne ihbarını, müvekkiline karşı açılmış bulunan haksız davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce aldırılan 08/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu, alacaklısı “…. Paz. Tic. A.Ş.”, borçlusu “…İNŞ. TİC, İML. SAN, LTD. ŞTİ.& …. YAPI SAN. VE TİC, A.Ş. ADİ ORTAKLIĞI” olan, 20.01.2016 tanzim ve 30.07.2016 ödeme tarihli, 50.000,00 TL bedelli emre muharrer senedin ön yüzünde borçlu adına atılı bulunan imzanın davalı ve ihbar olunan şirket yetkilileri …. ‘ın eli ürünü olmadığı kanaatine varılmıştır.
Mahkemece yapılan inceleme, alınan bilirkişi raporu içeriği ve tüm dosya kapsamına göre; takip konusu bonoda davalı borçlu adına atılı bulunan imzanın davalı şirket ile dava dışı adi ortaklığı oluşturan şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığı, davalı tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmiş ise de , bilirkişi raporunda usul ve yasaya uygun ,denetime ve hüküm kurmaya elverişli görülerek hükme esas alındığı, bu hali ile davalının bonodan kaynaklı borçtan sorumlu tutulamayacağı anlaşıldığından davacının davasının reddine,davacı ciranta olması nedeniyle senedei takibe koymakda kötüniyetli hareket ettiği tespit ve ispat edilemediğinden kötüniyet tazminatı talebinin reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın reddine,
Davacının kötüniyetli olduğu tespit ve ispat edilemediğinden kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
Peşin alınan 783,08 TL harçtan alınması gerekli 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 723,78TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 9.228,90 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine ,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/12/2021

Katip ….
¸e-imzalıdır.

Hakim ….
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.