Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/480 E. 2021/188 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/480 Esas – 2021/188
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C

ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2020/480 Esas
KARAR NO : 2021/188

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 01/10/2020
KARAR TARİHİ : 25/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/03/2021

DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin faaliyet alanı ile ilgili aldığı ihalelere konu işlerin bir kısmını taşeron şirketler aracılığı ile yaptığını, davalıların da davacının taşeronları olduğunu, davalıların taşeron olarak çalıştıkları dönemlerde, dava dışı işçi … tarafından işçilik alacaklarının tahsili talebiyle üst işveren olarak müvekkili şirkete karşı açılan davanın davalılara ihbar edildiğini, yargılama sonucunda … Mahkemesi tarafından … esas … karar sayılı kararın tesis edildiğini, anılan kararın istinaf incelemesi neticesinde kesinleştiğini, mahkeme kararının dava dışı işçi tarafından … Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinden icra takibine konu edildiğini, davacı tarafından 13/09/2019 tarihinde 18.940,92 TL ödeme yapıldığını, davalıların dava dışı işçinin işçilik alacakları kapsamında ödenen bedelin davalı şirketler tarafından sorumlu oldukları dönemler itibariyle davacıya ödenmesi gerektiğini, arabuluculuk başvurularının anlaşmazlıkla sonuçlandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 18.940,92 TL’nin 13/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıların sorumlu oldukları payları oranında tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını, icra dosyasına yapılan ödemenin sabit ve belirli olması sebebiyle davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmaması nedeniyle davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, dava dışı işçinin hizmet alım sözleşmesi kapsamında müvekkilleri …, …, … ve … şirketlerinde çalıştığını, bu şirketlerdeki çalışmasından kıdem tazminatı hakkı bulunmadığını, bu nedenle rücu imkanı bulunmadığını, taraflar arasındaki sözleşmede işverenin yüklenici adına yaptığı ödemeyi rücu edebileceğine ilişkin hüküm bulunmadığını, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında dava dışı işçiyle belirli süreli iş sözleşmesi imzalandığını, ihale süresinin bitmesi ve işin bitmesi sonucu iş akdinin sona erdiğini, işçinin davacı şirketin daimi işçisi olduğunu, her ihale alan firma üzerinden sigortası ödenerek istihdam edildiğini, 4857 sayılı kanunun 6. Maddesine göre davalı …, …, …’nın sorumluluğunun iki yılla sınırlı olduğunu, bu nedenle kıdem tazminatından sorumlu tutulamayacaklarını, müvekkili şirketlerden önceki değişik dönemlerde alt işverenler değişmesine rağmen, davacı şirketin asıl işveren olarak, dava dışı tazminatı ödenen işçiyi çalıştırmaya devam ettiğinden, asıl işverenle alt işverenin yarı yarıya sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
GEREKÇE : Dava; dava dışı işçiye ödenen bedelin davalılardan rücuen tahsili isteğine ilişkindir.
… Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlular … Büyükşehir Belediye Başkanlığı, … … … İşletmeleri Ltd. Şti. hakkında … Mahkemesi’nin 16/07/2019 tarih ve … esas … karar sayılı ilamına dayalı olarak toplam 15.566,94 TL alacağın tahsili isteğiyle ilamlı icra takibine girişildiği, borçlu … … … İşletmeleri Ltd. Şti. tarafından 09/03/2020 tarihinde 2.183,79 TL ve 16.676,54 TL olmak üzere toplam 18.860,33 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Deliller toplanıp dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi 19/01/2021 tarihli raporunda davalılardan … … Ltd. Şti.’nin sorumluluğunun 378,81 TL, … Eğlence … Ltd. Şti.’nin sorumluluğunun 9.470,46 TL, … … Ltd. Şti.’nin sorumluluğunun 5.492,86 TL, … … Ltd. Şti.’nin sorumluluğunun 3.409,36 TL olacağını bildirmiştir.
Uygulamada son işverenden tahsil edilen işçilik alacakları, çoğunlukla işçinin birden fazla alt işverenler nezdindeki çalışmalarını kapsamaktadır. İşçinin çalışmış olduğu her bir alt işverenin dönemine isabet eden işçilik alacaklarından, ilgili olan alt işveren sorumlu olacağından alt işverenin sorumluluğu da sadece kendi dönemi ile sınırlı olmalıdır. Davacının “son işveren“ olması da bu sonucu değiştirmez. Bununla birlikte feshe bağlı bir hak olan ihbar tazminatından ise, diğer işverenler sorumlu olmayıp, sadece son işveren sorumludur. Başka bir ifade ile davacı üst işveren, dava dışı işçiye ödemiş olduğu ihbar tazminatını ancak son işverenden talep edebilir. Bunun dışındaki tüm işçilik alacaklarından ise, işçinin çalışmış olduğu alt işverenler, üst işverene karşı, kendi dönemleriyle sınırlı olmak üzere sorumludurlar. Yine, son işveren, yargılama gideri (dava ve icra), avukatlık ücreti, harç, faiz gibi fer’i borçlardan, her bir davalı alt işverenin toplam ana para tutarı içinde sorumlu olduğu tutarına oranı kadarını ilgili alt işverenlere rücu edebilir. Uyuşmazlığın İş Hukuku değil, Borçlar Hukuku hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğinden, “iş hukukunda geçerli olan mevzuat ve içtihatlara göre yapılan değerlendirmeler” rücu davalarında hükme esas alınamaz.
Değinilmesi gereken bir başka nokta ise alt işverenlerin sorumlu oldukları dönemlere ilişkin hesaplama yapılırken hangi tarihteki ücretlerin esas alınması gerektiğidir. Son işveren, iş mahkemesi ilamı gereğince işçilik alacaklarını iş akdinin sona erdiği tarihteki ücret üzerinden ödemekte olup,iş mahkemesi ilamındaki usul ve hesaplamalar doğrultusunda alt işverenlerden rücu isteminde bulunabilir. ( Bkz. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 03.12.2015 tarih, 2014/38758 E., 2015/35433 K.)
Bu açıklamalar ışığından somut olayda ilama konu mahkeme kararındaki işçinin davalılar nezdinde çalıştığı SGK kaytılarından anlaşılmaktadır. Taraflar arasında iş yeri devri söz konusu olmaksızın ihale alıcısının değişmesi suretiyle eski işçilerin ihale alan şirket nezdinde çalıştırılması söz konusudur. Bu kapsamda … davalılar bünyesinden bilirkişi raporunda belirtilen dönemlerde ayrı ayrı toplam 859 gün çalıştığı anlaşılmaktadır. Her bir davalı davacı ile arasındaki sözleşmede açıkça işçi alacaklarından davalının sorumlu oldukları düzenlenmesine göre ancak işçiyi çalıştırdığı dönem için sorumludur. Alınan usul ve yasaya uygun denetime ve hüküm kurmaya elverişli görülen bilirkişi raporunda davalıların dava dışı işçiyi çalıştırdıkları dönemlere ilişkin raporda belirtilen miktarda sorumlu olduklarındandavacının davasının kabulü ile,441,32 TL’nin … Turizm…..Ltd. Şti’nden, 9.472,35 TL’nin … Eğlence….Ltd Şti’nden, 5.589,46 TL’nin … Taahhüt….Ltd Şti’nden, 3.437,77 TL’nin ……..Ltd Şti’nden 13/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının kabulü ile, 441,32 TL’nin … Turizm…..Ltd. Şti’nden, 9.472,35 TL’nin … Eğlence….Ltd Şti’nden, 5.589,46 TL’nin … Taahhüt….Ltd Şti’nden, 3.437,77 TL’nin ……..Ltd Şti’nden 13/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 1.293,85 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL ile tamamlanan 323,00 TL toplamı 377,4‬0 TL’nin mahsubu ile kalan 916,45‬ TL harcın 21,35 TL’sinin … Turizm…..Ltd. Şti’nden, 458,31 TL’sinin … Eğlence….Ltd Şti’nden, 270,44 TL’sinin … Taahhüt….Ltd Şti’nden, 166,35 TL’sinin ……..Ltd Şti’nden alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin 30,75 TL’sinin … Turizm…..Ltd. Şti’nden, 660,13 TL’sinin … Eğlence….Ltd Şti’nden, 389,53 TL’sinin … Taahhüt….Ltd Şti’nden, 239,59 TL’sinin ……..Ltd Şti’nden alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
Davacı tarafından yapılan 70,00 TL posta gideri, 750,00 TL bilirkişi ücreti, 7,80 TL vekalet tasdik harcı olmak üzere toplam 827,80 TL yargılama giderinin davalılardan sorumlulukları oranında alınarak davacıya verilmesine,
Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup kabul edilen miktar üzerinden A.A.Ü.T. madde 13/1 uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan sorumlulukları oranında alınarak davacıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde … BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/03/2021