Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/424 E. 2023/7 K. 13.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R

ESAS NO : 2020/424
KARAR NO : 2023/7

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … …
DAVALI : … – … …
VASİ : … (T.C.NO:…) ….

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2020
KARAR TARİHİ : 13/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; 01/02/2019 tarihli bayilik sözleşmesi” ve eki taahhütnamenin taraflar arasında 5 yıllık süre için imzalandığını, ancak davalının istasyonu kapatması nedeniyle bayilik lisansının … tarafından sona erdirilmesi nedeniyle sözleşme ve bayilik ilişkisi sona erdiğini, bu nedenle sözleşme kapsamında davalıdan kar mahrumiyeti olarak 660.770,00 TL, cezai şart olarak 1.073.550,00 TL ve ticari ilişki nedeniyle cari hesaptan kalan 104.222,69 TL’nin ödenmesi için karşı tarafa ihtarname tebliğ edildiğini, ancak buna rağmen ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 10.000,00 TL kar mahrumiyeti, 10.000,00 TL cezai şart, 10.000,00 TL cari hesap bakiye alacağı olmak üzere toplam 30.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 22/12/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile; cari hesap alacağını 99.693,69 TL’ye, cezai şart alacağını 100.000,00 TL’ye, kar mahrumiyet alacağını 127.344,76 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : davalı vasisine usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacının davalıdan belirtilen alacak kalemleri yönünden alacağının bulunup bulunmadığı var ise ne miktarda olduğu hususlarına ilişkindir.
İzmir 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/1015 esas 25/02/2020 tarihli duruşmasında davalı …’un kısıtlanmasında kardeşi …’un vasi olarak atanmasına karar verildiği, davalının alkol bağımlılığı nedeniyle kısıtlandığı bu nedenle sözleşmeye aykırılıktan doğan borçtan sorumlu tutulmasının ortadan kaldırır bir hal bulunmadığı mahkememize gözetilmiştir.
Bilirkişi kurulu heyeti 31/12/2021 tarihli raporlarında; Davacı … Ltd.Şti.’nin cari hasaptan 99.693,60 TL, cezai şarttan dava tarihi dikkate alınacaksa 749.170,00 TL, temerrüt tarihi dikkate alınacaksa 709.090,00 TL alacaklı olduğu, kar mahrumiyetinin ise 127.344,76 TL olduğunu bildirmişlerdir.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazları üzerine bilirkişi kurulundan 10/03/2022 ve 11/10/2022 tarih ek raporlar alınmıştır.
Bilirkişi kurulu ek raporlarında; uyuşmazlıkta davacı yanın, davalının lisansını iptali sebebi ile fiilen işi bırakmasından ötürü
cezai şart ile birlikte asgari alım miktarını yerine getirmemekle haksız olması neticesinde cezai şart
talebinin haklı ve yerinde olduğunun Mahkemenin takdirinde olduğu, Mahkemenin kararının yukarıdaki şekilde olması durumunda; Davacı …
Ltd. Şti’nin cari hesaptan 99.693,69 TL, takdiri Mahkemeye ait olmak üzere cezai şarttan dava
tarihi dikkate alınacaksa 1.123.755,00 TL, temerrüt tarihi dikkate alınacaksa 1.063.635,00 TL alacaklı
olduğu,
davalının “yeni bir bayilik ilişkisi kurabilmesi için gerekli makul sürenin 6 aydan az olamayacağı kabulünden hareketle, dava konusu istasyon bakımından en az 6 aylık kâr mahrumiyetinin de ayrıca
hesaplanması gerekmekte olduğu” itirazı hakkındaki görüşü, takdiri Mahkemeye ait olmak
üzere, lehe olması halinde, önceki raporda hesaplanan kar mahrumiyet bedeli 127.344,76 TL’ye ek
olarak, hesaplanan yıllık ton bazında taahhüdün 6 aylık miktarı olan 59,5 tonun, eksik ton
başına $150 üzerinden yapılması sonucu [59,5 ton x $150/ton = $8.925] olarak hesaplandığı, dava
tarihi itibariye TCMB efektif satış kuru olan 1 ABD Doları= 7,49 TL alındığında hesaplanan miktarın TLkarşılığı $8.925 x 7,49 TL= 66.648,25 TL olarak hesaplandığını, buna göre toplam kar mahrumiyet
bedeli 194.193,01 olarak ortaya çıktığını , Mahkemenin kararının aksi yönde olması halinde ise; Davacı … Ltd. Şti’nin cari hesaptan 99.693,69 TL, takdiri Mahkemeye ait olmak üzere cezai şarttan dava tarihi dikkate alınacaksa 749.170,00 TL, temerrüt tarihi dikkate alınacaksa 709.090,00 TL alacaklı olduğu, kar mahrumiyetinin ise 127.344,76 TL olarak hesaplandığını belirtmişlerdir.
Taraflar arasında 01/02/2019 tarihinde 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi imzalandığı, davalının bayi olarak isimlendirildiği, sözleşmenin 3.maddesinde cezai şartın düzenlendiği, maddeye göre; davacının kusurundan kaynaklanmayan nedenlerle sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesi ya da davacının haklı nedenle sözleşmeyi feshetmesi durumunda 100.000 Amerikan Dolarının ödeme tarihindeki Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden TL karşılığının cezai şart olarak davalı tarafça ödeneceğinin kararlaştırıldığı, söz konusu cezai şartın tacirler arasında kararlaştırılmış olması nedeniyle tenkisinin istenemeyeceği, …’ya yazılan müzekkere cevabı gözetildiğinde, davalının lisansının sözleşme süresi içinde 19/03/2020 tarihinde davalı talebi ile sona erdirildiği, bu durumda sözleşme de kararlaştırılan cezai şart ödenme koşullarının oluştuğu, sözleşme hükmü itibariyle kararlaştırılan 100.000 USD cezai şart tutarının ihtarname tarihi itibariyle kur karşılığının 1.063.635,00 TL olduğu, her ne kadar tacirler arası kararlaştırılan cezai şartta indirim talep edilemeyecekse de yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre tacirin ekonomik olarak maffına sebebiyet verecek fahiş cezai şartın mahkemece indirilebileceği gözetildiğinde, cezai şartın miktarı ve davalı tarafın mal alış tutarları itibariyle ekonomik büyüklüğü gözetildiğinde kararlaştırılan cezai şartın davalının maffına sebebiyet vereceğive bu haliyle TBK.’nun 27.maddeye aykırı olacağı kabul edilerek takdiren 1/2 oranında indirim yapılmak suretiyle davacının hak ettiği cezai şart tutarının 531.817,50 TL olması gerektiği sonucuna mahkememizce varılmış, ancak taleple bağlı kalınarak 100.000,00 TL cezai şart alacağına hükmedilmiştir.
Davacının diğer talebi cari hesap alacağıdır. Alınan bilirkişi kök ve ek raporuyla ; davacı defterleri incelenmiş ve davalı kayıtlarına göre, davalıdan 99.693,69 TL alacak kaydı olduğu belirlenmiştir. Davalı taraf ise HMK 222. Maddesindeki ihtarata rağmen defterlerini ibraz etmemiş olup, HMK 222.maddeye 22/07/2020 tarihinde yapılan ekte gözetildiğinde, davacı defterlerindeki kayıtların aksi ispatlanmadığından ve davalı tarafta defterlerini ibraz etmediğinden davacı defter kayıtlarına itibar edilmesi gerektiği gözetilerek davacının 99.693,69 TL cari hesap alacağı olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Davacının diğer talebi kâr mahrumiyeti alacağına dayalıdır. Davacı taraf sözleşmede kararlaştırılan süre gözetilerek kâr mahrumiyeti talebinde bulunmakta ise de, davacı tarafın, sözleşmenin haksız feshi sonrası doğan zararı giderecek tedbirleri alması gerektiği, bu kapsamda başkaca tacir ile bayilik ilişkisi oluşturabileceği ve kâr mahrumiyet zararının yeni bayilik ilişkisi kurulması için geçecek ortalama süre esas alınarak tespit edilmesi gerektiği mahkememizce gözetilmiş, bu yönde bilirkişilerden ek rapor talep edilmiş, bilirkişiler ek raporuyla; yeni bayilik kurulması için geçecek sürenin 6 ay ve bu süreye denk gelen kâr mahrumiyet zararının 66.648,25 TL olacağı, ayrıca sözleşmenin ayakta olduğu süre boyunca davalının asgari ürün alım taahhüdüne aykırı davranmasından kaynaklanan kâr mahrumiyeti tutarının 127.344,76 TL olduğu ve toplam kâr mahrumiyeti zararının 194.193,01 TL’ye ulaştığı tespit edilmiş, mahkememizce de davacının sözleşme boyunca yerine getirilmeyen alım taahhüdü eksik kısmı ile, sözleşmenin feshi sonrası yeni bayilik oluşturma için geçecek 6 aylık süre boyunda yoksun kaldığı kârı davalıdan talep edebileceği kabul edilmekle birlikte davacı vekili 22/12/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile , kâr mahrumiyeti alacağının sadece sözleşmenin yürürlükte kaldığı 1 yıl 48 günlük süre boyunca eksik alınan ürünlerden kaynaklı kâr kaybı olarak talep ettiğinden taleple de bağlı kalınarak davacının bu kalem yönünden 127.344,76 TL alacağı olduğu neticede tüm talepler yönünden 327.038,45 TL alacaklı olduğu kabul edilerek hükmedilen tutarın 30.000,00 TL’sine dava tarihinden, ıslahla arttırılan miktar yönünden ıslah tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine dair aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
99.693,69 TL cari hesap alacağı, 100.000,00 TL cezai şart alacağı ve 127.344,76 TL kar mahrumiyeti alacağı olmak üzere toplam; 327.038,45 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Hükmedilen tutarın 30.000,00 TL’sine dava tarihinden, 297.038,45 TL’sine ıslah tarihi itibariyle değişen oranlı avans faizi işletilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 22,340,00 TL harçtan peşin alınan 512,33 TL ve ıslahla alınan 5.072,68 TL olmak üzere toplam 5.585,01 TL harçtan mahsubu ile bakiye 16.754,99 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 48.785,38 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 512,33 TL Peşin harç ve ıslah harcı 5.072,68 TL olmak üzere toplam 5.639,41 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 395,25 TL tebligat posta gideri ve 2.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.995,25 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-HMK.’nun 333 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı ve vasisinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde …BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/01/2023

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.