Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/402 E. 2021/120 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/402 Esas – 2021/120
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/402 Esas
KARAR NO : 2021/120

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/09/2020
KARAR TARİHİ : 02/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dilekçesiyle özetle; davacı ile davalı arasında su aboneliği mevcut olup davalı tarafından aboneliğe ilişkin ödemeler yapılmadığından kurum tarafından borçlunun su saatinin sökülmesi için işlem yapıldığını ve daha sonra davalı tarafından sayaç yerine boru takılarak kaçak su kullanmaya devam edildiğini, bunun üzerine kurum yetkililerince yapılan denetimlerle bu durumun dava dilekçesinde tarih ve numaraları belirtilen tutanaklar ile tespit edildiğini, … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itiraz ettiği nedenle davalı borçlunun haksız borca itirazının kaldırılmasına ve %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; davacı tarafın iddia ettiği alacağının neyden ve hangi dönemden kaynaklandığını, somut olarak açıklaması gerektiğini, kaçak su kullanımı iddialarını kabul etmediklerini, müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı tarafın tek taraflı olarak tuttuğu tutanakları ve alacak iddiasını kabul etmediğini açıklayarak davanın reddi ile %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini savunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı ile davalı arasında su aboneliği mevcut olup aboneliğe ilişkin ödemeler yapılmadığı, kurum tarafından davalı borçlunun su saatinin sökülmesi için işlem yapıldığı ve daha sonra davalı tarafından kaçak su kullanılmaya devam edildiğini, bu nedenle tutanak tutularak tespit edildiği iddiası ile kurum alacağının tahsili için yapılan icra takibine itiraz ettiği nedenle itirazının kaldırılmasını ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
… Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında; alacaklı Ankara Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü, borçlu … Özel Eğitim Hizmetleri Anonim Şirketi olup 50.067,74-TL toplam alacak üzerinden takip yapıldığı, borcun sebebinin 3 ayrı tarihli kaçak su kullanma tutanağı gereğince tespit edilen 50.067,74-TL toplam alacak olduğu, borçlu vekili tarafından itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirketin …. Yenimahalle/ANKARA adresinde bulunan “Özel … … Koleji” isimli okulun … Genel Müdürlüğü nezdinde imzalanan 20/12/2017 tarihli, Su Aboneliği Sözleşmesi ile bu tarihten itibaren idarenin su abonesi olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan tüm belgeler ve dosya kapsamı ile birlikte uzman makine mühendisi bilirkişi tarafından bilirkişi incelemesi yapılarak rapor sunulmuş, bahse konu özel olarak faaliyet gösterilen işletmede 3 ayrı tarihte yapılan tespit neticesi iki kere kayıtsız su sayacı bağlamak ve 1 kere de ara boru bağlamak suretiyle şehir su şebekesinden su tüketimi yapılmaya devam edildiğinin tespiti ile fotoğraf çekilmek suretiyle durumu tutanak altına alındığı, işletmeye 3 ayrı kaçak su bedelinin ödenmemesi üzerine tahakkuk ettirilen bu bedeller yönünden yasal işlemlerin başlatıldığı, davalı şirketin fiili su tüketimi yapan şirket olduğu, davacı idare kayıtlarında davalı şirket adına resmi bir su abonelik sözleşmesi bulunduğu, abone adına geçmiş dönem su tüketimlerinin kayıt altına alınmış olduğu, son dönem su faturalarının zamanında ödenmemesi üzerine idarece su akışının kesildiği ve ardından davalı şirketçe önce kayıtsız su sayacı bağlanarak ardından ara boru bağlanarak kaçak su tüketimi yapıldığı anlaşıldığı, kaçak su tutanağının tutulduğu tarihte yürürlükte bulunan … Tarifeler ve Abone Hizmetleri Yönetmeliği’nin kaçak su kullanımına ilişkin yaptırımlarının açıklandığı 28. Maddesinin incelendiğini, bu maddede (1) “İdarenin tasarrufundaki yer altı veya yer üstü su kaynaklarından, tesislerinden, su taşıyan boru hatlarından, şube yolundan, abone olmaksızın yada abone olduğu halde kayıt dışı sayaçla, kayıtlı sayacı işletmeyecek şekilde yada sayaçsız olarak herhangi bir teknik düzenekle su alma işi kaçak su kullanımı olup bu şekilde su kullanan kişilerin kaçak su kullanımları tutanakla tespit edilir ve kaçak su kullanımı engellenir.” şeklinde düzenlendiği, (6) “Kaçak su kullanımında tahakkuk ettirilecek miktar ilgilinin daha önce doğruluğu kabul edilen tahakkuka bağlanmış su kullanımı yoksa o abone grubu için bu yönetmeliğe ekli tablo 1’de belirtilen güvence bedeline esas m3 üzerinden tespit edilir” (7) “Kaçak su kullanım bedeli, 6. Fıkrada belirtilen şekilde tespit edilen kaçak su kullanım miktarı üzerinden, 5. Fıkradaki kullanım süresine göre, ait olduğu abone grubu esas alınarak hesaplanır ve 3 katı fazlasıyla tahakkuk’a bağlanarak tahsil edilir. Mükerrer kaçak su kullanımının tespiti halinde, kaçak su kullanım bedeli 4 katı fazlasıyla tahakkuka bağlanarak tahsil edilir.” belirtildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunda; İdarece davalının geçmiş su tüketim bilgilerinin esas alınarak 3 ayrı tutanak için 3 ayrı tüketim ortalaması üzerinden kaçak su miktarının hesap edildiği, bu doğrultuda icra ve dava konusu edilen 3 ayrı tutanağı ayrı ayrı incelendiği, 25/11/2019 tarih, 2019-3943 sayılı kaçak su kullanma tutanağı yönünden davalı aboneliğe ait resmi kayıtlı su sayacın 12/11/2019 tarihinde abonenin su borcu nedeniyle 29.367 m3 endekste iken söküldüğü, İdare kaçak su ekibince adreste 25/11/2019 tarihinde yapılan kontrolde tesisatta kayıtsız bir su sayacı ile su tüketimine devam edildiğinin tespit edildiği, buna göre yapılan hesaplamalarda; davalı abonenin ödemesi gereken kaçak su bedelinin 7.259,95-TL olduğu, haksız fiil tarihi ile icra takip tarihi arasında işleyen yasal faiz miktarının 375,93-TL olduğu, 14/12/2019 tarih, 2019-4227 sayılı kaçak su kullanma tutanağı yönünden davalı abonelik adresinde 14/12/2019 tarihinde yapılan kontrolde abonelikte iki kaçak su tutanağı arasında üzerinde Devlet Mührü bulunmayan, tesisata bağlantısı yapıldıktan sonra aralarda sökülmüş olma ihtimali de söz konusu olabilecek nitelikte doğru çalışıp çalışmadığına ilişkin doğruluk muayenesi yapılamamış, kayıtsız sayaç ile kaçak su tüketimine devam edildiği, tutanağın aynı konuda tutulan ikinci tutanak olduğundan kaçak su tüketiminin mükerrer şekilde tekrar ettiğinin tespit edildiği ve davalının ödemesi gereken bedelin 14.914,93-TL olduğu, haksız fiil tarihi ile icra takip tarihi arasında işleyen yasal faiz miktarının 702,43-TL olduğu, 16/01/2020 tarih, 2020-231 kaçak su kullanma tutanağı yönünden ise abone tarafından mükerrer şekilde kaçak su kullanımı devam ettirildiğinden, adreste tutulan 14/12/2019 tarihli, kaçak su tutanağı ile 16/01/2020 tarihli tutanak arasındaki süre ve yönetmeliğin atıf yaptığı geçmiş yılın tüketim ortalaması incelemeye tabi tutulduğunda; davalının ödemesi gereken bedeli 27.892,86-TL olduğu, haksız fiil tarihi ile icra takip tarihi arasında işleyen yasal faiz miktarının 1.086,67-TL olduğu ve talep edilen toplam asıl alacak bedelinin 7.259,95-TL+14.914,93-TL+27.892,86-TL=50.067,74-TL olduğuna ilişkin raporun sunulduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller değerlendirildiğinde; dava, davacı ile davalı arasında su aboneliği mevcut olup aboneliğe ilişkin ödemeler yapılmadığı, kurum tarafından davalı borçlunun su saatinin sökülmesi için işlem yapıldığı ve daha sonra davalı tarafından kaçak su kullanılmaya devam edildiğini, bu nedenle tutanak tutularak tespit edildiği iddiası ile kurum alacağının tahsili için yapılan icra takibine itiraz ettiği nedenle itirazının kaldırılmasını ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talebine ilişkin olduğu anlaşılmış, yukarıda ayrıntılı olarak belirtilen bilirkişi raporunda; dava konusu edilen 3 ayrı tutanağı ayrı ayrı incelendiği, 25/11/2019 tarih, 2019-3943 sayılı kaçak su kullanma tutanağı yönünden davalı aboneliğe ait resmi kayıtlı su sayacın 12/11/2019 tarihinde abonenin su borcu nedeniyle 29.367 m3 endekste iken söküldüğü, İdare kaçak su ekibince adreste 25/11/2019 tarihinde yapılan kontrolde tesisatta kayıtsız bir su sayacı ile su tüketimine devam edildiğinin tespit edildiği, buna göre yapılan hesaplamalarda; davalı abonenin ödemesi gereken kaçak su bedelinin 7.259,95-TL olduğu, haksız fiil tarihi ile icra takip tarihi arasında işleyen yasal faiz miktarının 375,93-TL olduğu, 14/12/2019 tarih, 2019-4227 sayılı kaçak su kullanma tutanağı yönünden davalı abonelik adresinde 14/12/2019 tarihinde yapılan kontrolde abonelikte iki kaçak su tutanağı arasında üzerinde Devlet Mührü bulunmayan, tesisata bağlantısı yapıldıktan sonra aralarda sökülmüş olma ihtimali de söz konusu olabilecek nitelikte doğru çalışıp çalışmadığına ilişkin doğruluk muayenesi yapılamamış, kayıtsız sayaç ile kaçak su tüketimine devam edildiği, tutanağın aynı konuda tutulan ikinci tutanak olduğundan kaçak su tüketiminin mükerrer şekilde tekrar ettiğinin tespit edildiği ve davalının ödemesi gereken bedelin 14.914,93-TL olduğu, haksız fiil tarihi ile icra takip tarihi arasında işleyen yasal faiz miktarının 702,43-TL olduğu, 16/01/2020 tarih, 2020-231 kaçak su kullanma tutanağı yönünden ise abone tarafından mükerrer şekilde kaçak su kullanımı devam ettirildiğinden, adreste tutulan 14/12/2019 tarihli, kaçak su tutanağı ile 16/01/2020 tarihli tutanak arasındaki süre ve yönetmeliğin atıf yaptığı geçmiş yılın tüketim ortalaması incelemeye tabi tutulduğunda; davalının ödemesi gereken bedeli 27.892,86-TL olduğu, haksız fiil tarihi ile icra takip tarihi arasında işleyen yasal faiz miktarının 1.086,67-TL olduğu ve talep edilen toplam asıl alacak bedelinin 7.259,95-TL+14.914,93-TL+27.892,86-TL=50.067,74-TL olduğuna ilişkin raporun sunulduğu görülmüştür.
Davacı taraf kayıtlarına göre; davalı şirket adına resmi bir su abonelik sözleşmesi bulunduğu, abone adına geçmiş dönem su tüketimlerinin kayıt altına alınmış olduğu, son dönem su faturalarının zamanında ödenmemesi üzerine davacı tarafça suyun kesildiği ve daha sonra davalı şirket tarafından kayıtsız su sayacı bağlandığı, daha sonra da boru bağlanarak kaçak su tüketimi yapıldığı, kaçak su tutanağının tutulduğu tarihte yürürlükte bulunan … Tarifeler ve Abone Hizmetleri Yönetmeliğinin kaçak su kullanımına ilişkin hükümlerin yer aldığı 28. Maddeye göre; abone olduğu halde kayıt dışı sayaçla, kayıtlı sayacı işletmeyecek şekilde yada sayaçsız olarak herhangi bir teknik düzenekle su alma işi kaçak su kullanımı olduğu, bu şekilde su kullanan kişilerin kaçak su kullanımlarının tutanakla tespit edilip kaçak su kullanımının engellendiğinin ifade edildiği, yine bu madde hükümleri incelendiğinde; aynı abonenin varsa bir önceki yılın aynı dönemlerine ait tahakkuka bağlanmış doğruluğu kabul edilen aylık tüketim uygulaması üzerinden hesaplamaların yapılacağı ve kaçak su kullanım bedeli yönünden mükerrer kaçak su kullanımının tespiti halinde kaçak su kullanım bedeli 4 katı fazlasıyla tahakkuka bağlanarak tahsil edileceğinin düzenlendiği, bilirkişi raporu ile abonelik adresinde tutulan 25/11/2019 tarihli kaçak su tutanağı, 14/12/2019 tarihli kaçak su tutanağı ve 16/01/2020 tarihli kaçak su tutanağı nedeni ile davalı abonenin ödemesi gereken bedel toplamı olarak asıl alacak bedeli 7.259,95-TL+14.914,93-TL+27.892,86-TL toplamı 50.067,74-TL olduğu da anlaşılmakla davalı tarafın yapmış olduğu itirazının 50.067,74-TL asıl alacak üzerinden iptali ile takip konusu alacak likit ve muayyen olmadığı nedenle icra inkar tazminatı talebinin reddi ile davacı tarafça yapılan takibin kötüniyetli olmadığı ve yasal koşulları oluşmadığı nedenle davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine ilişkin, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile;
Davalının, … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazının 50.067,74-TL asıl alacak için iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına,
Asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren takip talebinde belirtilen koşullarla faiz işletilerek takibin devamına,
Asıl alacak likit ve muayyen olmadığı nedenle davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine,
Davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 3.420,12 TL harçtan 604,70 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 2.815,42 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 88,75 TL posta ve tebligat gideri, 750,00 TL bilirkişi ücreti, dava açılırken ödenen 659,10 TL peşin ve başvurma harcı olmak üzere toplam 1.497,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 7.308,81 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair Davacı Vekili Av. ,,,,,yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/03/2021