Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/396 E. 2021/241 K. 16.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2020/396
KARAR NO : 2021/241

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/08/2020
KARAR TARİHİ : 16/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin ağaç ürünleri satışı yapan bir firma olduğunu, müvekkilinin satış yetkilileri ile …. numaralı telefonla irtibata geçen ve kendisini …’ün eşi olarak tanıtan ve de Şanlıurfa’da aradığını belirten … isimli kişinin sipariş ettiği ürünlerin bedelini eşine ait kredi kartı hesabından yapacağını belirterek eşine ait kimlik bilgilerini ve teslimat adresini WhastApp üzerinden gönderdiği ve bilaharede mail order formu doldurularak gönderildiği , sipariş edilen mallar bedeli 25.370,00 TL’nin hesaptan çekildiğini , tahsilattan sonra sevk irsaliyesi, fatura ve mail order formuna istinaden 244382 onay numaralı üye işyeri slibi ve tahsilat makbuzunun düzenlendiğini, ürünlerin Şanlıurfa’daki alıcı adresine …’un kullandığı araca yüklenerek gönderildiğini, adreste ürünün teslim alındığını ancak teslime dair evrakların imzalanmadığını , adı geçen şoförün tehdit edildiğini, bu teslimden sonra da …’ün davalı bankayı arayarak kart bilgilerinin kullanılarak kartta bilgi dışında ödeme yapıldığı şikayetinde bulunduğu ve davalı bankaya siparişe ve ödemeye dair tüm belgeler ve ürün teslimine ilişkin belge sunulmasına rağmen , bankanın, müvekkili hesabına sipariş edilen ürünler karşılığı aktarılan 25.370,00 TL’ yi müşterinin hesabına iade ettiğini, bankanın kendini yargı mercii yerine koyarak bu işlemi gerçekleştirdiğini, müvekkilinin malının elinden çıkması vede ödenen bedelin geri alınması nedeniyle zarara uğradığını, Şanlıurfa C.Başsavcılığının … soruşturma numaralı dosyasından şikayette bulunduklarını yine işlem yapılırken ödeme silibinden anlaşılacağı üzere 244382 onay numarası ile işlem yapıldığını, bu onay kodunun banka sisteminde kart sahibinin telefon numarasına gönderilmeden ve müşteriden onay alınmadan yapılmasının imkansız olduğunu, adı geçen kart sahibinin söz konusu dolandırıcılık fiilinde yardım sağlayan kişi olmasının kuvvetle muhtemel olduğunu , bankanın söz konusu parayı bloke etmek yerine müvekkil hesabından çekerek kart sahibi hesabına iadesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek , söz konusu işlem bakımından bankanın güvenlik zafiyetinin olduğu ve de müvekkilinin onayı olmaksızın müvekkilinin hesabında bulunan paranın çekilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek ve de fazlaya ilişkin haklarının saklı tutarak şimdilik 500,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu işlemin mail – order ile gerçekleştirildiğini, uluslararası kartlı ödeme sistemleri kuruluşlarının belirlediği kurallar çerçevesinde kartın fiziken kullanılmadığı, mail-order yada 3D Secur olmayan harcamalarda kart hamilleri harcamaların kendine ait olmadığı gerekçesiyle itiraz etmeleri durumunda itiraza konu bu harcamaların işyeri sorumluluğunda olduğunu, itiraza konu harcamanın kart hamili tarafından yapıldığının ispatı için : kartın POS Makinasından geçirilmiş ve işlemlerin kart hamili tarafından da şifresi alınarak gerçekleştirilmiş olması yada 3D Secur internet sitesi üzerinden şifreli gerçekleştirilmesinin gerektiğini, söz konusu olayda kartın fiziksel olarak kullanılmadığı, kart hamilinin harcamanın kendisine ait olmadığını belirterek itirazda bulunduğu, davacı şirketten harcamaya ilişkin bilgi ve belgelerin celbi ve incelemesi sonucunda, söz konusu mail-order yoluyla gerçekleşen işlemden dolayı sorumluluğun üye işyeri davacıya ait olması nedeniyle, itiraz sürecinin kart hamili lehine gerçekleştirildiğini ve kart hamiline iade edildiğini, yine davacı ile müvekkili banka arasında imzalanan üye işyeri sözleşmesi, Bankacılık Hizmet Sözleşmesinin ilgili hükümlerinde Mail-Order ile gerçekeleşen harcamalarda kart hamilinin itirazı halinde, sorumluluğun bizzat davacıda olacağının düzenlendiğini, ayrıca 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunun üye işyerine ilişkin düzenlemelerin yer aldığı 17/2. maddesinde, üye işyerlerinin mal ve hizmet bedeli karşılığının banka kartı veya kredi kartı ile ödemek isteyen kişilerin imza gerektiren işlemlerde imza kontrolünü yapmak, kartın tahrifata uğrayıp uğramadığını kontrol etmek, ayrıca üye işyeri anlaşması yapan kuruluşlarca kendilerine ulaştırılan bilgiler çerçevesinde kartın geçerliliğini tespit etmekle yükümlü olup gerekli durumlarda kart üzerinde yer alan bilgiler ile kimlik belgesi üzerinde yer alan bilgiler karşılaştırmak üzere geçerli bir kimlik belgesi ibrazını talep etmek ve harcama belgesi üzerindeki bilgilerle kredi kartı üzerindeki bilgileri karşılaştırarak kontrol etmekle yükümlü olduğu, bu kontrollerin yapılmamasından doğan zararlardan üye işyerlerinin sorumlu olduğu hususunun düzenlendiğini, davacının dava konusu işlemde gerekli kontrolleri yapmadığı vede davacının kabul ettiği üzere malın teslim edildiği kişilerin kart hamili olup olmadığına dair hiçbir kontrolün yapılmadığından kart hamili dışında formda yer almayan birine malın teslim edilmesi nedeniyle meydana gelen zararda davacı üye işyerinin sorumlu olduğunu, yine dava konusu işlemin Mail-Order ile gerçekleştirildiğinden kart hamiline ait GSM hattına SMS gönderimi yapılması ve SMS den yer alan şifrenin girilmesi gibi bir prosedörün uygulama yükümlülüğünün bulunmadığını , dolayısıyla bankalarının dava konusu işlemde güvenlik zafiyetinin bulunmadığını, müvekkili bankanın yasal düzenlemeye uygun şekilde kart sahibinin itirazını değerlendirdiğini ve işlem yaptığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep ve cevap vermiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava , Mail -Order yöntemiyle satılan mal bedelinin , kart hamilinin itirazı üzerine kart hesabına iade işleminde davalı bankanın kusurlu olduğu iddiasıyla tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili delil olarak; …. nolu telefon numarası ile yapılan WatshApp yazışmalarına, fatura, irsaliye, Mail-Order formu suretlerine, ödemeye ilişkin ödeme silipleri suretlerine, malı teslim eden sürücü …’un tanıklığına, davalı banka ile yapılan yazışmalara, Şanlıurfa C.Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasına, Arabuluculuk Tutanağına, tanık ve bilirkişi incelemesine, davalı vekili ise; dava konusu harcamaya ilişkin müvekkili banka kayıtlarına, savcılık dosyasına, tarafların defter ve kayıtlarına, tanık , yemin, keşif ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır.
Şanlıurfa C.Başsavcılığına müzekkere yazılarak … sayılı soruşturma evrakı celp edilip incelendiğinde; müştekinin davacı, şüphelilerin; …. ve … …., atılı suçlamanın ise, başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlamak ve dolandırıcılık olarak Ankara C.Başsavcılığına şikayette bulunulduğu , adı geçen savcılığın yetkisizlik kararı ile evrakın Şanlıurfa C.Başsavcılığına gönderdiği , buraca yetkisizlik kararı verildiği görülmüştür.
Davalı bankadan söz konusu işlere ilişkin bilgi ve belgeler celp edilerek dosyaya kazandırılmıştır.
5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunun üye işyerine ilişkin düzenlemelerin yer aldığı 17/2. Maddesinde ;” üye işyerlerinin mal ve hizmet bedeli karşılığının banka kartı veya kredi kartı ile ödemek isteyen kişilerin imza gerektiren işlemlerde imza kontrolünü yapmak, kartın tahrifata uğrayıp uğramadığını kontrol etmek, ayrıca üye işyeri anlaşması yapan kuruluşlarca kendilerine ulaştırılan bilgiler çerçevesinde kartın geçerliliğini tespit etmekle yükümlü olup gerekli durumlarda kart üzerinde yer alan bilgiler ile kimlik belgesi üzerinde yer alan bilgiler karşılaştırmak üzere geçerli bir kimlik belgesi ibrazını talep etmek ve harcama belgesi üzerindeki bilgilerle kredi kartı üzerindeki bilgileri karşılaştırarak kontrol etmekle yükümlü olduğu, bu kontrollerin yapılmamasından doğan zararlardan üye işyerlerinin sorumlu olduğu” hususu düzenlenmiştir.
Taraflar arasındaki üye işyeri sözleşmesi 3.2. Maddesi gereğince , üye işyerinin , banka ve kredi kartlarıyla pos dan işlem yapması halinde işlemin şifreli yapılması halinde şifrenin girilmesi , şifresiz yapılması halinde ise kart sahibinin kimlik ve imza kontrolünün yapılması ………..vs yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde her türlü sorumluluğun üye işyerine ait olduğu ve bankanın hiçbir sorumluluğunun bulunmadığı kararlaştırılmıştır.Yine 12. Maddesinde kurallara aykırı hareket etme halinde;…. gerçek dışı ve usulsüz işlemler ile dolandırıcılık ve sahtecilik olayları nedeniyle bankanın yapacağı ödemeden sorumlu olduğu , ayrıca 12.4. maddesinde ; üye işyerinin ,bu sözleşme veya kredi kartı sistemleri kuralların aykırı davranması halinde ters ibraza konu olması durumunda bankanın işlem bedelini kendisine ödenmesini ,…aksi halde bankanın üye işyeri hesabına geçtiği bu tutarları ,üye işyerinde talebe veya hesabında resen takas veya mahsuba yetkili olduğunun kabul edildiği belirtilmiştir.
Mahkememizce oluşturulan bilirkişi heyetinden alınan raporda; davacının dosyada mevcut beyanlarında, şifresiz işlemler gerçekleştirdiği, kart sahibinin kimlik ve imza kontrolünü yapmadığı, bu nedenle taraflar arasındaki üye işyeri sözleşmesinin 3/2 maddesinde düzenlenen yükümlülüğünü yerine getirmediği vede kart işlemine konu malları da kart hamiline teslim edilmediğinin anlaşıldığını , mesafeli işlemlerde kötü niyetli kullanımlara karşı sorumluluğun işyerlerine bırakıldığı, mal veya hizmetin gerçek kart sahibine tesliminde işyerlerinin sorumlu olduğu , uluslararası kurallara göre de , kart sahiplerinin itirazı halinde ispat ve mali sorumluluğun ödeme işlemine aracılık yapan bankaya geçtiğini , ancak bankanın da bu sorumluluğunu sözleşme ile üye işyerlerine devrettiğini , üye işyeri konumundaki davacının alışveriş sistemine güvenli bir şekilde uymakta kendisinin sorumlu olduğunu, yine üye işyerinin mail-order yoluyla yapılan alışverişlerde riskleri azaltmak için 3D Secure güvenlik altyapı sistemi kurdurtmadığı, mal tesliminde özenli davranması gerektiği , ispat yükü kendisinde olan davacının alışverişin kart hamilince yapıldığı yada onun yetki verdiği kişi tarafından yapıldığını ispat edemediğinden uluslararası ters ibraz kuralları doğrultusunda işlem yapan bankanın taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ve 5464 sayılı yasa hükümleri gereğince yükümlülüklerini yerine getirdiği, kart hamilinin işlemlerin kendi rızası ve bilgisi dışında yapıldığı itirazı üzerine söz konusu kurallar doğrultusunda işlem yaptığından davaya konu 25.370,00 TL’yi davacı hesabından kart hamili hesabına iade işleminde davalı bankaya atfedilecek bir kusur bulunmadığının tespit edildiği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, dava, cevap, taraflar arasında imzalanan üye işyeri sözleşmesi hükümleri , mail-order işlemine ilişkin bankaca gönderilen bilgi ve belgeler ile hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı işyerinin, kart hamilinin yakını olduğunu telefonla kendisine ileten kişinin mal siparişi kabul ederek ve mail-order yöntemini kullanarak, dava dışı davalı bankanın kredi kartı müşterisine ait kredi kartından mal bedelini tahsil ettiği, söz konusu malı, kart hamili olup olmadığı tespit edilmeden teslim ettiği, kart hamilinin harcamanın bilgisi dışında yapıldığı itirazı üzerine bankaca, taraflar arasındaki üye işyeri sözleşmesi kapsamında işlemin şifresiz gerçekleştirilmesi vede kart sahibinin kimlik ve imza kontrolünün yapılmamış olması nedeniyle, söz konusu bedelin kart hesabına iade edilmesi işleminde , üye işyeri sözleşmesi ve kredi kartları kanunu hükümlerine aykırılığın vede davalı bankaya atfı kabil bir kusurun bulunmadığı anlaşılmakla ,açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının REDDİNE,
Alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alınan 54,40 TL’den mahsubu ile kalan 4.90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına ,
Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup AAÜT 13/2 maddesi gereğince 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/04/2021

Katip …

Hakim …