Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/377 E. 2021/170 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/377 Esas – 2021/170
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2020/377
KARAR NO : 2021/170

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/08/2020
KARAR TARİHİ : 18/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı …’ün hizmet alımı sözleşmesi imzalanan davalı şirketlerde 11/08/2015 tarihinden iş akdinin feshedildiği 30/11/2017 tarihine kadar çalıştığını, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yol ücretinin ödenmemesi üzerine vekili aracılığı ile … Mahkemesi’nin … sayılı dosyası ile müvekkili … Aş aleyhine dava açtığını, 16/04/2019 tarihli kararla kıdem ve ihbar tazminatı, yol ücreti ve yargılama giderlerinin ödenmesine hükmedildiğini, verilen karar üzerine … Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile başlatılan icra takip dosyasına 10/07/2019 tarihinde 16.867,75 TL, 16/10/2019 tarihinde de bakiye 56,57 TL yatırıldığını, bu arada istinaf yoluna başvurulduğunu ve 09/05/2019 tarihinde dava dosyasına 1.215,92 TL bakiye karar ve istinaf harcı ve 05/08/2019 tarihinde de 73,10 TL tehir-i icra harcı gibi masraflar olmak üzere toplam 18.213,34 TL ödeme yapıldığını, ayrıca davalı … İnşaat A.Ş. Tarafından 10/01/2019 tarihinde … A.Ş.’nin banka hesap numarasına 2.488,09 TL ödeme yaptığını, bu ödemenin toplam ödemeden düşülerek dava değeri tespit edildiğini, ancak kararda geçen ihbar tazminatı, yol ücreti ve yargılama giderlerini ödemediğinden dava açmak zorunda kalındığını, fazlaya ve faize dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili … A.Ş: tarafından ödenen 12.534,28 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketlerden işçiyi çalıştırdıkları dönem itibariyle sorumlulukları oranında rücuen tahsiline, yargılama giderleri, arabuluculuk ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … İnşaat A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, davacı tarafça bu bedelin ödeneceği hususunda taraflarına herhangi bir bildirimde bulunulmamış olup bu nedenle kanun hükmünde öngörülen 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olduğunu, müvekkili şirket tarafından iş bu dava açılmadan ve davacı tarafından dava dışı personele ödeme yapılmadan önce dava dışı personelin kıdem tazminatı ödemesinin davacı tarafın banka hesabına aktarıldığını, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve diğer işçilik alacaklarından müvekkili şirketin rücuen sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davacı tarafın dava dışı personele yapmış olduğu ödemeleri rücu davasına konu etmesinin mümkün olmadığını, aksinin kabulü halinde ise müvekkili şirketin sorumluluğunun davacı taraf ile yarı yarıya olacak şekilde belirlenmesi gerektiğini, davanın reddine, yargılama ve vekalet ücretlerinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, rücuen alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizce aldırılan 05/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davalı şirketlerin sorumlu olduğu toplam miktarların % 100 sorumluluk esasına göre … Tem. Ltd. Şti için 3.399,44 TL, … A.Ş. 11.785,08 TL, toplam 15.184,52 TL olarak tespit edilmiştir.
Uygulamada son işverenden tahsil edilen işçilik alacakları, çoğunlukla işçinin birden fazla alt işverenler nezdindeki çalışmalarını kapsamaktadır. İşçinin çalışmış olduğu her bir alt işverenin dönemine isabet eden işçilik alacaklarından, ilgili olan alt işveren sorumlu olacağından alt işverenin sorumluluğu da sadece kendi dönemi ile sınırlı olmalıdır. Davacının “son işveren“ olması da bu sonucu değiştirmez. Bununla birlikte feshe bağlı bir hak olan ihbar tazminatından ise, diğer işverenler sorumlu olmayıp, sadece son işveren sorumludur. Başka bir ifade ile davacı üst işveren, dava dışı işçiye ödemiş olduğu ihbar tazminatını ancak son işverenden talep edebilir. Bunun dışındaki tüm işçilik alacaklarından ise, işçinin çalışmış olduğu alt işverenler, üst işverene karşı, kendi dönemleriyle sınırlı olmak üzere sorumludurlar. Yine, son işveren, yargılama gideri (dava ve icra), avukatlık ücreti, harç, faiz gibi fer’i borçlardan, her bir davalı alt işverenin toplam ana para tutarı içinde sorumlu olduğu tutarına oranı kadarını ilgili alt işverenlere rücu edebilir. Uyuşmazlığın İş Hukuku değil, Borçlar Hukuku hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğinden, “iş hukukunda geçerli olan mevzuat ve içtihatlara göre yapılan değerlendirmeler” rücu davalarında hükme esas alınamaz.
Değinilmesi gereken bir başka nokta ise alt işverenlerin sorumlu oldukları dönemlere ilişkin hesaplama yapılırken hangi tarihteki ücretlerin esas alınması gerektiğidir. Son işveren, iş mahkemesi ilamı gereğince işçilik alacaklarını iş akdinin sona erdiği tarihteki ücret üzerinden ödemekte olup,iş mahkemesi ilamındaki usul ve hesaplamalar doğrultusunda alt işverenlerden rücu isteminde bulunabilir. ( Bkz. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 03.12.2015 tarih, 2014/38758 E., 2015/35433 K.)
Bu açıklamalar ışığından somut olayda ilama konu mahkeme kararındaki işçinin davalılar nezdinde çalıştığı SGK kaytılarından anlaşılmaktadır. Taraflar arasında iş yeri devri söz konusu olmaksızın ihale alıcısının değişmesi suretiyle eski işçilerin ihale alan şirket nezdinde çalıştırılması söz konusudur. Bu kapsamda …’un davalılar bünyesinden bilirkişi raporunda belirtilen dönemlerde ayrı ayrı toplam 836 gün çalıştığı anlaşılmaktadır. Her bir davalı davacı ile arasındaki sözleşmede açıkça işçi alacaklarından davalının sorumlu oldukları düzenlenmesine göre ancak işçiyi çalıştırdığı dönem için sorumludur. Alınan usul ve yasaya uygun denetime ve hüküm kurmaya elverişli görülen bilirkişi raporunda davalıların dava dışı işçiyi çalıştırdıkları dönemlere ilişkin raporda belirtilen miktarda sorumlu olduklarından davacının davasının kabulü ile, 3.399,44 TL’nin …….Ltd Şti’nden, 9.134,84 TL’nin …….A.Ş.’den, 10/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte belirtilen miktarda davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının kabulü ile,
3.399,44 TL’nin …….Ltd Şti’nden, 9.134,84 TL’nin …….A.Ş.’den, 10/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte belirtilen miktarda davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 856,22 TL harçtan 214,06 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 642,16 TL harcın, 468,01 TL ‘sinin …….A.Ş.’den 174,15 TL’sinin davalı ……Ltd. ŞTİ,’den alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 111,50 TL posta ve tebligat gideri, 750,00 TL bilirkişi ücreti, dava açılırken ödenen 268,46 TL yargılama harcı olmak üzere toplam 1.129,96 TL yargılama giderinin davalılardan soroumlulukları oranında alınarak davacıya ödenmesine,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin 962,02 TL ‘sinin …….A.Ş.’den 357,98 TL’sinin davalı ……Ltd. ŞTİ. ‘den alınarak hazineye gelir kaydına,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan sorumlulukları oranında alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda … …Ltd Şti yönünden kesin diğer davalı yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/03/2021