Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/337 E. 2021/791 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2020/337 Esas
KARAR NO : 2021/791

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI : … – … – …
VEKİLİ : Av. … – ….
İHBAR OLUNAN : … -…
VEKİLİ : Av. … -….

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/07/2020
KARAR TARİHİ : 08/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/12/2021
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili banka ile davalı arasında bankanın öngördüğü taşınmaz, taşınır ve gemilerin değerlemesini ücret karşılığı yasal mevzuata uygun olarak yapmak üzere 12/04/2013 ve 07/02/2020 tarihli Değerleme Hizmet Sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin davalı firma tarafından düzenlenen ekspertiz raporlarını esas alarak kredi kullandırdığını bu nedenle söz konusu raporların doğruluğunun büyük önem taşıdığını, davalı firmanın dava dışı müşteri …’a kullandırılacak krediye esas olmak üzere düzenlediği 2420EXPT16000205 referans numaralı 18/07/2016 tarihli ekspertiz raporunda Edirne İli, … İlçesi, Kırköy Köyü’nde bulunan tapunun 108 ada 1 nolu parselinde kayıtlı tarla niteliğindeki gayrimenkul için 430.000,00 TL değer belirlenmiş iken müvekkili banka tarafından sonradan yaptırılan 06/09/2017, 07/11/2017 ve 06/11/2019 tarihli ekspertiz raporlarında sırasıyla 130.000,00 TL, 135.000,00 TL ve 140.000,00 TL değer belirlendiğini, takip sürecinde icra müdürlüğü tarafından yaptırılan 25/12/2017 tarihli kıymet takdiri sonucunda söz konusu gayrimenkulün değerinin 149.499,75 TL tespit edildiğini, bu tespit üzerine davalıya ileride zarar oluşması halinde kendisine rücu edileceğine ilişkin bir ihbarname gönderildiğini, bilahare icra dosyasından satış günü alındığında, icra ihalesine ekspertiz raporunda tespit edilen tutara kadar iştirak etmesi veya banka alacağını temlik alması, aksi taktirde zararı ödemek zorunda kalacağı uyarısını içeren ihtarname gönderildiğini ancak davalı tarafından hiç bir girişimde bulunulmadığını, … İcra Müdürlüğünün 2017/690 talimat sayılı dosyasından verilen satış kararı uyarınca 04/12/2019 tarihinde yapılan satışta hatalı ekspertiz konusu gayrimenkulün 126.000,00 TL bedelle üçüncü kişi tarafından satın alındığını, taraflar arasında imzalanan 12/04/2013 ve 07/02/2020 tarihli Değerleme Hizmet Sözleşmelerinin 11.8 maddesinde hatalı ekspertiz durumunda doğacak banka zararının hangi yöntemle hesaplanacağının düzenlendiğini, sözleşme hükmü uyarınca taşınmazın gerçek değerinin bu değerlerden en yüksek değer olan kıymet takdir raporunda belirlenen 149.499,75 TL olacağını, müvekkili bankanın kullandırabileceği en yüksek kredi tutarının 119.599,80 TL olacak iken hatalı ekspertiz raporu nedeniyle 330.000,00 TL kredi kullandırıldığını, buna göre banka zararının 210.400,20 TL olarak hesaplandığını, sözleşmenin 11.8 hükmü gereği 16/10/2017 tarihinden dava tarihine kadar hesaplanan faiz alacağının 102.323,17 TL olarak hesaplandığını, alacağın 15 gün içinde ödenmesi için davalıya Lüleburgaz 3. Noterliğinin 30/04/2020 tarih, 09480 yevmiye numaralı ihtarnamenin 05/05/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, arabulucu yoluna başvurulduğunu, anlaşılamadığını, banka zararının ödenmediğini belirterek 210.400,20 TL asıl alacak, 93.743,52 TL işlemiş faiz ve 959,62 TL noter ihtarı masrafı olmak üzere 305.103,34 TL alacağın dava tarihinden asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin eksper raporunu, hazırlandığı tarihteki güncel değeri üzerinden SPK mevzuatı kapsamında hazırladığını, daha sonra gayrimenkulün değerinde bir değişiklik olmuşsa bunun sorumlusunun müvekkili şirket olmadığını, bankanın ilgili şubesi çalışanının ‘rapordaki değerin düşük olduğu, emsal değerlerle uyumlu olmadığı’ yönünde rapora itiraz edildiğini yazılı olarak bildirmişse de, müvekkili şirketin bankaya tanımlı sözleşmeli çözüm ortağı vasıtası ile mahallinde yaptığı inceleme neticesinde hazırlanan rapordaki değerlerin güncel ve rayiç olduğunun tekrar teyit edilmesi üzerine gayrimenkul değerleme raporundaki bedeli değiştirmediğini, bankanın ilgili şube görevlisinin gayrimenkule ilişkin çıkartılan değerin emsallerinin altında olduğuna dair yazılı mesajının davacının iddialarının yerinde olmadığının açık kanıtı olduğunu, rapor tarihinde değer düşük denilirken, rapordan yıllar sonra icra işlemleri aşamasında yaptırılan raporlar esas alınarak rapordaki değerin çok yüksek verilmiş olduğu yönündeki iddianın kabul edilemez olduğunu, bahse konu gayrimenkulün açık kömür ocaklarına ve kömür rezerv damarlarına yakınlığı nedeniyle bölgedeki diğer emsallerden daha yüksek değerde olduğunu gösterdiğini, değerleme raporu tarihinden sonra pazar koşullarına bağlı olarak piyasadaki değerlerin değişmesi halinde bu durumdan değerleme kuruluşunun sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
GEREKÇE :Dava; taraflar arasında düzenlenen değerleme hizmet sözleşmesine dayalı hatalı ekspertiz raporu düzenlendiği iddiasına dayalı banka zararının davalıdan tahsili isteğine ilişkindir.
Davanın niteliği gereği arabuluculuğa başvurulması zorunlu bulunduğu, başvurunun yapıldığı, 19/06/2020 tarihinde tarafların katılımı ile anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın düzenlendiği anlaşılmakla yargılama sürdürülmüştür.
Davalı şirket 07/10/2020 tarihli dilekçesi ile davanın ihbarı isteğinde bulunmuş, ihbar olunana tebliğ olunmuş, davalı vekili ön inceleme duruşmasında beyanında ihbarını istedikleri kişinin… Ltd. Şti. olduğunu bildirmiş, ihbar olunan… İnş. .. Ltd. Şti. vekili 31/03/2021 tarihli beyan dilekçesinde müvekkili şirket tarafından hazırlanan raporun gerekli emsal bedel araştırmaları ve keşifler yapılarak teknik hiç bir hata olmaksızın hazırlandığını, davacı bankanın söz konusu müşteriye kredi kullandırma aşamasında yeterli araştırmayı yapıp yapmadığının mutlaka araştırılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere şayet bir kusur var ise bankanın da müterafik kusurunun olup olmadığı konusunun önem arz ettiğini, bu hususların araştırılması gerektiğini, söz konusu banka şubesinden kredi kullananlar, şube müdürü ve çalışanları hakkında Kırklareli …. Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/176 esasına kayıtla açılan davanın derdest olduğunu belirterek hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/176 esas sayılı dosyasının kayıtlarının celbi için yazı yazılmış, 26/04/2021 tarihli cevabi yazıda mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın Kırklareli … Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği ve 2021/37 esasına kaydedildiğinin bildirildiği anlaşılmış, Kırklareli … Ağır Ceza Mahkemesine yazılarak 2021/37 esas sayılı dosyasının iddianame, duruşma zabıtları ve alınmış bilirkişi raporu var ise gönderilmesi istenilmiş, gönderilen iddianame örneğinin incelenmesinde; müştekinin …. …Bankası A.Ş. olup, 41 şüpheli hakkında …Bankası Teftiş Kurulu Başkanlığının 03/01/2018 tarihli müfettiş raporunda …Bankası İstasyon Caddesi Lüleburgaz Kırklareli şubesinin 16/08/2017 tarihli merkezden teftişi sırasında şubenin son 1 yıl içerisindeki yakın izleme ve takip bakiyelerindeki artışların dikkat çekici bulunduğu, mevcut bakiyeyi oluşturan müşterilerin daha önce tarımsal faaliyet ile uğraşmadıkları, kredilerin teminatlarında yer alan taşınmazların çok sayıda ekspertiz/talep/iptal/kabul işlemine konu edildiği görülmekle konunun incelenmesi, soruşturulması hususunda müfettiş görevlendirildiği, müfettişlikçe konunun incelenmesi sonucunda toplamda 32 müşteriye kullandırılan kredilerde usulsüzlükler tespit edildiği, kredi kullandırılmaları için girişçi ve onaycı konumunda olan…. şubesi girişimcisi…, girişimci …. , genel müdürlük emrinde yönetici … ile müşterilerin ifadelerine başvurulduğu, alınan ifadeler ve müfettiş incelemesi sonucunda Lüleburgaz …Bankası şubesinin kredilerden tespit edilen zarar miktarının tespit edildiği, Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturmada bilirkişi raporu aldırıldığı, 02/03/2020 tarihli Sayıştay emeklisi uzman denetçilerince oluşan bilirkişi heyetince rapor düzenlendiği, tüm şüphelilerin resmi belgede sahtecilik suçundan, banka yetkililerinin eylemlerinin 5411 sayılı yasanın 160.maddesinde düzenlenen bankacılık zimmeti suçunu oluşturacağı, diğer şüpheliler yönünden banka veya diğer kredi kurumlarına tahsis edilmemesi gereken krediyi sağlama amacıyla dolandırıcılık suçunu oluşturacağı, bir kısım şüphelilerin tüm amaç ve faaliyetlerinin kolluk fezlekesinde de örgütün ayrıntısına yer verildiği şekilde TCK’nın 220. maddesinde düzenlenen örgüt organizasyonu kapsamında gerçekleştiği ve eylemleri nedeniyle suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme ve örgüte üye olma suçundan cezalandırılmaları istemiyle dava açıldığı, davanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce … Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesine talimat yazılarak dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde …mühendisi gayrimenkul değerleme uzmanı ve bir fen elemanı bilirkişi ile birlikte keşfen inceleme yapılarak taşınmazın 18/07/2016, 06/09/2017, 07/11/2017, 06/11/2019 ve 04/12/2019 tarihleri itibariyle değerleri hususunda rapor alınması istenilmiş, dava konusu yerde 12/03/2021 tarihinde keşfen fen bilirkişisi ve gayrimenkul değerleme uzmanı ile birlikte yerinde inceleme yapılmış, gayrimenkul değerleme uzmanı bilirkişi 22/03/2021 tarihli raporunda tarla vasfında olan taşınmazın değerinin 18/07/2016 tarihi itibariyle 134.972,89 TL, 06/09/2017 tarihi itibariyle 138.287,27 TL, 07/11/2017 tarihi itibariyle 142.941,51 TL, 06/11/2019 tarihi itibariyle 208.393,48 TL, 04/12/2019 tarihi itibariyle 211.690,24 TL olduğu bildirilmiştir.
Dosya üzerinde ve banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bankacı bilirkişi 01/06/2021 tarihli raporunda davacı bankanın İstasyon Caddesi Şubesi’nden bir kısım belgelerin dosyaya kazandırılması, gayrimenkulün “emsal karşılaştırma yöntemi” kullanılarak 18/07/2016 tarihindeki rayiç değerinin tespit edildiği, söz konusu tespit yapılırken, taşınmazın bölgede açık kömür ocakları ile kömür rezerv damarları olup olmadığı hususu ile söz konusu kömür ocakları ve kömür rezerv damarlarının gayrimenkulün değerine etki yapıp yapmadığı hususlarının da değerlendirildiği şekilde bilirkişi incelemesi ile rapora bağlanması gerektiği hususunda ön rapor sunmuş, daha önce keşfen rapor düzenleyen gayrimenkul değerleme uzmanı bilirkişiden taşınmazın imar durumu, çevresel etkiler, satışa etki eden olumlu ve olumsuz özellikler, emsal gayrimenkullerin satışa esas metrekare birim satış bedeline ilişkin araştırmalar yapılarak emsal karşılaştırma yöntemi kullanılarak 18/07/2016 tarihindeki rayiç değerinin taşınmazın bulunduğu bölgede açık kömür ocakları ile kömür rezerv damarları olup olmadığı, söz konusu kömür ocakları ve kömür rezerv damarlarının taşınmazın değerine etki edip etmediği hususlarında ve davalı vekilinin itirazları da değerlendirilmek suretiyle ek rapor alınması için … Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesine talimat yazılmış, bilirkişi 08/09/2021 tarihli ek raporunda, dava konusu taşınmazın tarla vasfında olduğunu, arazilerin değerlendirilmesinde mevcut durumu ve potansiyel kapasitesinin alınacağını, ayrıca baz alınan belediye rayiç bedelleri, milli emlak değerleri ve piyasa ortalama dekar satış değerleri genel bazda bir değerlendirme olup esas olan arazinin değerinin hesaplanmasında kullanılan gelir metodunun hesabında kullanılan kapitalizasyon faiz oranını belirleyen bir etmen olduğunu, bu etmenlerin tüm yıl boyunca genel bir değerlendirme yapılarak üretim sezonunun dikkate alınarak yapıldığını, bu etmenler arasında arazinin piyasa değeri, maliyeti, gelirin kapitalizasyonu, ikame fiyatı, transformasyon fiyatı, tamamlayıcı değeri gibi kriterlerinde dikkate alınabileceği, arazinin bulunduğu konum, bulunduğu yer yöney yönünden ilişkisi, eğimi, büyüklüğü, topoğrafik yapısı, arazi sınırı tekstürü, sulama durumu, su kaynaklarına yakınlığı, arazinin parça büyüklüğü, arazilerin tamamının tek tek veya bütün olarak işlenebilirliği, pazara yakınlığı, yola yakınlığı, talep durumu, bir yıl içerisinde elde edilebilen gelir miktarı, iklim durumu, yağış potansiyeli, ekilen ürünün verim durumu vb. bir çok etkenin teknik açıdan incelenerek değerlendirme yapılıp buna göre arazi değerlerinin belirleneceği, bu sebeple yan yana olan iki parselin değerleri arasında bile yüksek farklılıklar görülebileceği, taşınmazın durumunun bilirkişice konum olarak incelendiği, bölgede bulunan açık kömür işletmelerinin durumu, yakınlığı, kömür rezerv damarlarının ve alanlarının taşınmazla olan ilişkisi değerlendirilmiş ve değerine olumlu yönde etki etmediğinin görüldüğü, en yakın açık kömür sahasının 3.32 km olup aynı kömür damarının paralel hat boyunca geçtiğini ve 3,70 km – 4,35 km aynı damar boyunca devam ettiğini, taşınmazla uzak mesafede ve kömür damar alanında olmadığını, bu sebeple 22.03.2021 tarihinde düzenlemiş olduğu raporunda herhangi bir hata olmayıp arazinin değerlendirilmesinde mevcut durumu ve potansiyel durumları kıstaslanarak değerlendirme yapıldığını ve taşınmazın 18.07.2016 tarihi itibariyle değerinin 22.03.2021 tarihli raporda belirtildiği gibi aynen geçerli olduğu bildirilmiştir.
Mevcut bankacı bilirkişiye nihai rapor için dosya tevdi edilmiş, bilirkişi 08/11/2021 tarihli raporunda sonuç itibariyle; gayrimenkul değerleme uzmanı tarafından düzenlenmiş 22/03/2021 tarihli kök raporla tespit ve 08/09/2021 tarihli ek raporla da teyit edildiği şekliyle taşınmazın 18/07/2019 (18/07/2016 tarihi olmalı) tarihine göre ekspertiz değerinin 134.972,89 TL olduğunun kabulü halinde değerlemesi yapılan taşınmazın gerek icra aşamasında, gerekse mahkeme aracılığıyla yaptırılan ekspertizde bulunan değerinin davalı şirket tarafından düzenlenmiş olan ekspertiz raporu ile belirlenmiş değerden daha düşük olacağı, bu durumda zarar tespitinin taraflar arasındaki sözleşmenin 11.8.maddesine göre yapılması gerektiği, bu madde uyarınca icra aşamasında kesinleşen 149.499,75 TL tutarın taşınmazın gerçek değeri olarak esas alınması suretiyle yapılan hesaplama sonucunda zarar miktarının 210.400,20 TL asıl alacak, 90.751,57 TL işlemiş faiz, 959,62 TL ihtar masrafı olmak üzere 302.111,39 TL olarak hesaplandığını bildirmiştir.
Dosya kapsamından; taraflar arasında 12/04/2013 tarihli ve 07/02/2020 tarihli Değerleme Hizmet Sözleşmeleri düzenlendiği, 12/04/2013 tarihli sözleşmenin konusunun; bankanın öngördüğü taşınmazların/gemilerin/taşınırların değerlemesinin, 01/11/2006 tarih, 26333 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan bankalara değerleme hizmeti verecek kuruluşların yetkilendirilmesi ve faaliyetleri hakkında yönetmeliğe göre uluslararası değerleme standartlarına ve sözleşmenin tamamlayıcı parçası ve belgeleri olarak kabul edilen …. A.Ş. Gayrimenkul değerleme hizmeti alımı teknik şartnamesi çerçevesinde değerleme kuruluşu tarafından yapılması, değerleme raporunun hazırlanması esas ve usullerinin belirlenmesi ile bu raporlar için değerleme kuruluşuna ödenecek ücretin belirlenmesi olduğu, işin süresi ve teslim yerinin 7.maddede, değerleme raporunun içeriğinin 8.maddede, hak ve yükümlülüklerin 11.maddede düzenlendiği, 11.8.maddesi; “değerlemesi yapılan varlığın değerinin icra takip sürecinde yapılan kıymet takdiri sonucunda belirlenen değerden düşük tespit edilmesi halinde değerleme kuruluşuna, hatalı değerleme nedeniyle zarar ihtimalinin bulunduğu yönünde değerlemeyi talep eden birim tarafından yazılı bilgi verilir. Kesinleşen bilirkişi raporu ile tespit edilen değer gerçek değer olarak esas alınır. Hatalı şekilde tespit edilen değer nedeniyle bankaca fazla kullandırılan kredi tutarı zarar kabul edilir ve söz konusu zarar ile bankanın kredi alacağının takip hesabına aktarıldığı tarihten itibaren işleyecek faiz, değerleme kuruluşunca tazmin edilir. Faiz hesaplaması, 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesine göre yapılır.” düzenlemesi yer almakta olup toplam 21 maddeden ibaret olduğu, 07/02/2020 tarihli sözleşmenin 11.8.maddesi; “Değerlemesi yapılan varlığın değerinde, icra takip sürecinde yapılan kıymet takdiri ve bağımsız değerleme şirketine yaptırılan güncel raporlarla %20’nin üzerinde pazar koşullarında yaşanan değişmelerle izah edilemeyen düşüş olması durumunda, hatalı değerleme nedeniyle zarar ihtimalinin bulunduğu yönünde değerlemeyi talep eden birim tarafından yazılı bilgi verilir. Bankaca takip sürecinde tesis edilecek iş ve işlemlerde güncel ekspertiz raporu, kesinleşen bilirkişi/kıymet takdir raporu ile icra yoluyla satış tutarından en yüksek olan değer gerçek değer olarak esas alınır. Hatalı şekilde tespit edilen değer nedeniyle bankaca fazla kullandırılan kredi tutarı zarar kabul edilir ve söz konusu zarar ile bankanın kredi alacağının takip hesabına aktarıldığı tarihten itibaren işleyecek faiz değerleme kuruluşundan tazmin edilir. Faiz hesaplaması, 3095 sayılı Kanun’un (4489 sayılı Kanun’un 2. Maddesi ile değiştirilen) 2/2. maddesine göre yapılır.” düzenlemesi yer almakta olup toplam 21 maddeden ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Davacı taraf, davacı bankanın, davalı firma tarafından düzenlenecek ekspertiz raporlarını esas alarak kredi kullandırdığını, dava dışı müşteri …’a kullandırılacak krediye esas 18/07/2016 tarihli …. ‘nde bulunan tapunun …. parselinde kayıtlı tarla nitelikli taşınmaz için 430.000,00 TL değer belirlendiğini, banka tarafından yaptırılan 06/09/2017, 07/11/2017 ve 06/11/2019 tarihli ekspertiz raporlarında sırasıyla 130.000,00 TL, 135.000,00 TL ve 140.000,00 TL değer belirlendiğini, takip sürecinde icra müdürlüğü tarafından yaptırılan 25/12/2017 tarihli kıymet takdiri sonucunda taşınmazın değerinin 149.499,75 TL olarak tespit edildiğini, davalı firmaya ileride ekspertiz rapor değeri itibariyle zarar oluşması halinde kendisine rücu edileceğine ilişkin ihbarname gönderildiğini, … İcra Müdürlüğünün 2017/690 talimat sayılı dosyasında verilen satış kararı uyarınca 04/12/2019 tarihinde yapılan satışta ekspertiz konusu taşınmazın 126.000,00 TL bedelle satın alındığını, taşınmazın gerçek değerinin kıymet takdir raporunda belirtilen 149.499,75 TL olacağını, davacı bankanın kullandırabileceği en yüksek kredi tutarı 119.599,80 TL olacak iken hatalı ekspertiz raporu nedeniyle 330.000,00 TL kredi kullandırıldığı ve banka zararı oluştuğu iddiası ile sözleşmenin 11.8.maddesi kapsamında oluşan zararın davalıdan tahsili isteğinde bulunmakta, davalı taraf, davalı şirketin 18/07/2016 tarihli gayrimenkul değerleme raporunu çözüm ortağı vasıtası ile hazırlayarak bankaya sunduğunu, rapor tarihi itibariyle taşınmazın o günkü rayiç satış değerinin tespit edildiğini, taşınmazın bulunduğu bölgede açık kömür ocakları ve kömür rezerv damarlarının yer aldığını, bu yerlere yakınlığı nedeniyle bölgedeki diğer emsallerden daha yüksek değerde olduğunu, değerleme raporu tarihinden sonra pazar koşullarına bağlı olarak piyasadaki değerlerin değişmesi halinde bu durumdan değerleme kuruluşlarının sorumlu tutulamayacağının sözleşmenin 11.8.maddesinde düzenlendiğini, davalı tarafın sebebiyet verdiği bir zarar durumunun söz konusu olmadığını belirterek davanın reddi isteğinde bulunmaktadır.
Davada uyuşmazlık; davacı bankaca dava dışı müşteri …’a kullandırılacak krediye esas olmak üzere taraflar arasında düzenlenen değerleme hizmet sözleşmesi kapsamında davalı tarafça düzenlettirilen 18/07/2016 tarihli …. Köyünde bulunan tapunun 108 ada 1 parselinde kayıtlı tarla niteliğindeki taşınmaz için belirlenen değerin hatalı tespit edilip edilmediği, bu değer nedeniyle bankaca kullandırılan kredi kapsamında davacının zarara uğrayıp uğramadığı, uğramış ise davalının sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise zarar miktarının ne olduğu hususlarında toplanmaktadır.
Mahkemece yapılan inceleme, alınan bilirkişi raporları içeriği ve tüm dosya kapsamına göre; dava dışı … ile davacı banka arasında 19/07/2016 tarihli 500.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi düzenlendiği ve bu kişiye 19/07/2016 tarihinde 196.000,00 TL ve 134.000,00 TL tutarlarında olmak üzere toplam 330.000,00 TL tutarlı tarımsal kredi kullandırıldığı, 05/08/2016 tarihinde ayrıca 154.000,00 TL tutarlı bir kredi daha kullandırıldığı, 19/07/2016 tarihli 330.000,00 TL limitli kredinin 233.400,00 TL’lik kısmının hesaptan nakit olarak çekildiği, 90.000,00 TL kısmının …Bankası’na EFT havalesi ile gönderildiği, 134.000,00 TL tutarlı kredinin 15/01/2018 tarihinde 133.980,11 TL, 196.000,00 TL tutarlı kredinin 19/10/2017 tarihinde 196.000,00 TL üzerinden takip hesabına aktarıldığı, takip sürecinde 133.980,11 TL tutarlı krediye 18/03/2021 tarihinde 54.971,66 TL, 196.000,00 TL tutarlı krediye 22/01/2020 tarihinde 52.564,49 TL tutarlarında tahsilat sağlandığı, İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2017/5816 sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip sonucunda 22/06/2020 tarihinde 696.290,05 TL tutarında rehin açığı belgesi düzenlendiğinin belirlendiği, davalı tarafça sözleşme kapsamında düzenlettirilen 18/07/2016 tarihli raporda 430.000,00 TL tutarında değer belirlendiği, 25/12/2017 tarihli kıymet takdir raporu ile taşınmazın değeri 149.499,75 TL olarak tespit edilip ihale sonucunda 126.000,00 TL’ye ihale edildiği, talimat yoluyla alınan bilirkişi raporunda dava konusu değerleme ekspertiz raporuna konu taşınmazın eksper rapor tarihi (18/07/2016) 06/09/2017, 07/11/2017 ve 06/11/2019 tarihli davacı bankaca yaptırılan ekspertiz rapor tarihleri, 04/12/2019 tarihli yapılan satış tarihi itibariyle değerlerinin belirlendiği, taşınmazın 18/07/2016 tarihindeki değerinin 134.972,89 TL olarak tespit edildiği, değerlemesi yapılan taşınmazın gerek icra aşamasında, gerekse mahkememiz aracılığıyla yaptırılan ekspertizde bulunan değerinin davalı şirket tarafından düzenlenen ekspertiz raporu ile belirlenmiş değerden düşük olduğu, icra aşamasında kesinleşen tutarın 149.499,75 TL olup, bu değerin gerçek değer olarak dikkate alınması gerektiği, davalı şirket tarafından belirlenen ekspertiz değeri 430.000,00 TL olup, yüksek ve hatalı belirlendiği, kullandırılacak kredi miktarı ise %25 marjla 344.000,00 TL’ye isabet etmekte olup kullandırılan kredinin 330.000,00 TL olduğundan taşınmazın değerine göre aşkın kredi kullandırım durumunun söz konusu olmadığı, taşınmazın gerçek değerinin kesinleşen kıymet takdiri raporuyla 149.499,75 TL olup, davacı bankanın kullandırabileceği kredi miktarının %25 marjla 119.599,80 TL’ye isabet ettiği, bu durumda sözleşmenin 11.8 maddesi hükmüne göre davacı bankaca fazla kullandırılan kredi miktarının 210.400,20 TL olarak bilirkişi raporunda belirlendiği, raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, kredi alacağının takip hesaplarına aktarıldığı tarihten (sözleşmenin 11.8 maddesi hükmü uyarınca) itibaren işlemiş faizinin 90.751,67 TL olarak belirlendiği, ayrıca davacı banka tarafından davalı şirkete ihtarnameler nedeniyle ödenen ihtarname gideri toplamının 959,62 TL olduğu anlaşılmakla 210.400,20 TL asıl alacak, 90.751,57 TL işlemiş faiz, 959,62 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 302.111,39 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İşbu davada bankaca kullandırılan krediye konu ekspertiz raporunun hatalı düzenlendiği iddiası ile uğranılan zarara konu alacağın tahsili isteğiyle dava açıldığı, Kırklareli …. Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/37 esas sayılı dava dosyası, iddianame içeriği itibariyle sonucunun beklenmesinin bu davaya konu alacağın içeriği itibariyle sonuca etkili olamayacağı anlaşılmakla bekletici mesele yapılmamıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile, 210.400,20 TL asıl alacak, 90.751,57 TL işlemiş faiz, 959,62 TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 302.111,39 TL’nin, asıl alacak 210.400,20 TL’ye 23/07/2020 dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alınması gerekli 20.637,23 TL harçtan mahkememiz veznesine peşin yatırılan 5.210,41 TL’nin mahsubu ile kalan 15.426,82 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin kabul ve ret oranları da nazara alınarak 1.306,80 TL’sinin davalıdan, geri kalan 13,20 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 4.909,95 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranlarına göre takdiren %99’u olan 4.860,85 TL ile 54,40 TL başvurma ve 5.210,41 TL peşin harç toplamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan 24,80 TL vekalet tasdik harcından ibaret yargılama giderlerinin %1’i olan 0,25 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 29.597,80 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup, reddedilen miktar üzerinden A.A.Ü.T. madde 13/2 uyarınca 2.991,95 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Tarafların işbu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yoluna başvurabileceklerinin belirtilmesine,
Dair oybirliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.
08/12/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Yargılama Gideri Dökümü
Davacı
Vekalet Tasdik Harcı : 16,30 TL
Posta Gideri : 353,75 TL
Keşif Harcı : 419,90 TL
Keşif Araç Ücreti : 120,00 TL
Bilirkişi Ücreti : 4.000,00 TL
+
Toplam : 4.909,95 TL