Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/330 E. 2021/88 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/330 Esas – 2021/88
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2020/330 Esas
KARAR NO : 2021/88

DAVA : İtirazın İptali iken kayıt kabul
DAVA TARİHİ : 16/06/2010
KARAR TARİHİ : 17/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/02/2021

DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili belediye meclisinin 15/06/2007 gün ve 1603 sayıl ve 14/08/2007 gün ve 2326 sayılı kararları ile … Doğalgaz Dağıtım A.Ş.’nin %100 paylarının özelleştirilmesine karar verildiğini ve buna ilişkin ihalenin 14/03/2008 günü gerçekleştirildiğini, … Doğalgaz Dağıtım A.Ş.’nin %100’üne tekabül eden payların 1.610.000.000,00 USD bedelle en yüksek teklifi veren dava dışı … … Ortak Girişimi grubuna satılmasına karar verildiğini ve anılan firmaya ihtarname keşide edilerek ek geçici teminatı yatırmak üzere 15 gün süre verildiğini, ihtarname tebliğine karşın belirtilen sürede ek geçici teminatın yatırılmadığını, bunun üzerine dava dışı …-… Ortak Girişimi Grubunun vermiş olduğu 50.000.000,00 USD bedelli geçici teminat mektubunun şartnamenin 10/C maddesi gereğince teminatın idare lehine irat kaydedilmesine karar verildiğini, bu kararın ardından davalı bankaya 22/01/2009 tarihli yazının gönderilerek 50.000,00 USD tutarındaki geçici teminat mektubunun nakde çevrilerek …. şubesi nezdinde açılan hesaba aktarılmasının istendiğini, yazının 23/01/2009 günü saat 16.23’de davalı banka müdür yardımcısına elden tebliğ edildiğini, davalı bankanın davacı belediyenin yazısına cevaben 26/01/2009 tarihli yazı ile tazmin talebinin borçlu firmanın Beyoğlu Asliye…. Ticaret mahkemesinin …. D.İş dosyasından ihtiyati tedbir başvurusunda bulunduğu ve bu mahkemeden verilen tedbir kararı ile firma hesabına verilen mektubun tazmininin tedbiren engellenmesi yönünde karar verildiğinden talebin yerine getirilmediğinin belirtildiğini, davalının ret kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ihtiyati tedbir kararının tarihinin 31/12/2008 tarihi olup, 10 gün içerisinde esas davanın açılması gerektiğini, kararın üzerinde bu kararın 26/01/2009 tarih ve 16.28’de usul hukukuna aykırı olarak bankaya faks edilmiş olduğunun anlaşılmakta olduğunu, Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre bankanın tazmin talebi yapıldığı tarihte derhal ödeme yapması gerekirken ödemeden kaçınmasının mümkün olmadığını ihtiyati tedbir kararının verildiği 31/12/2008 tarihinden teminatın mahkemeye depo edildiği 26/01/2009 tarihine kadar teminat mektubunun nakte çevrilmesinin önlenmesine ilişkin infazı kabil hiçbir ihtiyati tedbir kararının olmadığını, davalı bankanın haksız ve hukuka aykırı bir şekilde davacı belediyeyi oyaladığını ve teminat mektubunu nakte çevirip davacı belediye hesabına ödemekten hiçbir sebep olmadığı halde kaçındığını, … Müdürlüğünün … sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile 50.000.000,00 USD’nin %40’ı oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; usulüne uygun olarak verilmiş ve halen geçerli bir ihtiyati tedbir kararının varlığına karşın açılan davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, teminat mektubunun ilgili bulunduğu ihale sürecinin müvekkili bankanın bilgisi ve tasarrufu dışında devam etmekteyken … A.Ş. tarafından müvekkili bankaya hitaben 31/12/208 günlü yazı ile Beyoğlu Asliye … Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı kararı ile teminat mektubunun nakte çevrilmesinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiğini, tazmin talep edilmesi durumunda bu kararın dikkate alınmasının istendiğini, bu ihtardan 1 gün sonra 20/09/2009 günü saat 16.22’de davacı belediye başkanlığının tazmin talebinin şubeye ulaştırıldığını, Cuma günü mesai bitimine yaklaşık 1 saat kala ibraz edilen tazmin talebinin inceleme ve işleme alınmışken hemen bir sonraki iş günü olan 26/01/2009 günü Beyoğlu Asliye …. Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı tedbir kararının bankaya ulaştığını ve bu yargısal karar nedeniyle tazmin talebinin yerine getirilemeyeceğinin davalı idareye bildirildiğini, dava konusu teminat mektubunun önlenmesini durduran ihtiyati tedbir kararı sonrasında dava dışı … Yatırım Holding A.Ş tarafından davalı Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı aleyhine açılan esasa ilişkin davada verilen yetkisizlik kararı sonrasında yargılamanın Ankara Asliye …. Ticaret mahkemesinin …. esas sayılı dosyasında devam etmekte olduğunu ve bu dosyadan bankaya gönderilen 19/09/2010 tarihli müzekkerede ihtiyati tedbir kararının devam ettiğinin bildirildiğini, bir an için tazmin talebini engelleyen ihtiyati tedbir kararının bulunmadığı veya kalktığı varsayılsa dahi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığının dava konusu teminat mektubunu tazmin yetkisinin bulunmadığını belirterek davanın reddine, haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle davacının % 40’dan az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi isteğinde bulunmuştur.
GEREKÇE : Dava, teminat mektubunun haksız olarak nakde çevrilmediği iddiası ile mektup bedelinden kaynaklı alacağın tahsili isteği ile girişilen icra takibine itirazın iptali isteğine ilişkindir.
… Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı-alacaklı tarafından davalı-borçlu hakkında 50.000.000,00 USD asıl alacak, 1.931.506,00 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 51.931.506,00 USD’nin tahsili isteği ile ilamsız takibe geçildiği, ödeme emrinin 16/06/2009 tarihinde tebliğ edildiği, 22/06/2009 tarihli dilekçe ile borca itiraz edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2010/401 esasına kayıtla yapılan yargılama sonucu 08/12/2010 tarih 2010/632 sayılı kararla dosya kapsamı itibariyle ihtiyati tedbir talebine konu teminat mektubu ile ilgili olarak 10 gün içerisinde esas davanın açıldığı, bu haliyle mektubun iade edilip edilmeyeceği, tazmin talebinin yerinde olup olmadığı hususunun yapılacak yargılama sonunda belli olacağı, esas davanın halen Ankara Asliye …..Ticaret Mahkemesinin … esasına kayıtla derdest olduğu, bu aşamada ihtiyati tedbir talebine konu teminat mektubunun nakde çevrilmemesinin yerinde olduğu, ayrıca davacı tarafın tazmin talebinin bankaya 23/01/2009 tarihi saat 16:22 sularında ulaştığı, gün olarak cuma gününe denk gelip, mesai bitimine yakınlığı ve 26/01/2009 ilk mesai günü itibariyle ihtiyati tedbir kararının bankaya ulaşması nedeniyle tazmin talebinin reddinin haksız olmadığı kanaatine varılmakla davanın reddine, davacı tarafça kötü niyetle takibi geçildiği hususu kanıtlanamadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuş Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 15/04/2019 tarih 2018/618 esas 2019/2564 karar sayılı ilamı ile oy çokluğuyla bozulmuştur.
Yargıtay bozma ilamında; “Banka teminat mektupları garanti akdi niteliğindedir. Bunun doğal sonucu teminat mektubu veren banka asıl borcu yüklenmiş olur, teminat mektubu borcunu öderken kendi borcunu ödemiş olur. Bu nedenle banka beklenmeyen halleri, imkansızlığı, muhatap ile lehdar arasındaki akdin geçersizliğini ileri sürerek tazmin talebini reddedemez. Banka teminat mektubunun geçersiz olduğunu, zamanaşımına uğradığını mahkemece ödeme konusunda tedbir bulunduğu gibi kendisine ait defileri ileri sürmek sureti ile mektup bedelini ödemekten kaçınabilir.
Somut olayda teminat mektubu mahkemenin tedbir kararı bulunmadığı, 23.01.2009 tarihinde bankaya ibraz edilmesi nedeniyle bankanın başvurunun yapıldığı tarihte derhal ödeme yapması gerekir iken ödemeden kaçınması ve daha sonradan verilen tedbir kararını bu ödememeye gerekçe göstermesi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkememizin 2020/330 esasına kayıtla bozma ilamına uyularak yargılama sürdürülmüştür.
Davalı Asya Katılım Bankası’nın İstanbul …Ticaret Mahkemesi’nin …. sayılı kararı ile iflasına, iflasının 16/11/2017 tarih saat 15:28 itibari ile açılmasına karar verildiği, karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesince davalı bankanın istinaf başvurusunun yalnızca harçla ilgili kısım yönünden kabulüne, diğer istinaf nedenlerinin esastan reddine karar verildiği, karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulduğu, Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 27/01/2020 tarih 2018/1539 esas 2020/406 sayılı kararı ile iflas kararının onanarak kesinleştiği, bu aşamada ikinci alacaklılar toplantısının yapılmasının beklendiği, İstanbul ….İflas Müdürlüğüne yazılan yazıya 18/09/2020 tarihinde verilen cevapta ikinci alacaklılar toplantısı yerine kaim olmak üzere alındığı belirtilen 17/09/2020 tarihli Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu fon kurulu kararı gönderilmiş ve ikinci alacaklılar toplantısından 10 gün sonrası itibariyle yargılama sürdürülmüştür.
Davacı vekili 11/11/2020 tarihli oturumda beyanında iş bu dava itirazın iptali davası olarak açılmış ise de davalının iflası nedeniyle kayıt kabul davasına dönüştüğünü belirterek iflas tarihi itibariyle alacağın belirlenmesi gerektiğini bildirmiştir.
Davalının iflasına karar verilip kesinleşmesi nedeniyle iş bu dava itirazın iptali davası iken kayıt kabul davasına dönüşmüş olup, iflas tarihi itibariyle alacağın ulaştığı rakamın belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi 15/12/2020 tarihli raporunu sunmuştur.
Davacı vekili raporda aleyhe olan hususları kabul etmediğini bildirmiş, 17/02/2021 tarihli duruşmada delillerin toplandığını, ikinci alacaklılar toplantısı yapılıp alacağın kaydedilmediğini, alacak nizalı olduğu için ayrıca masaya başvuru yapmalarına gerek olmadığını düşündüklerini bu nedenle bu yönde süre istemediklerini nizalı alacak olduğundan kayıt kabule karar verilmesi isteğinde bulunmuş, davalı iflas idaresi vekili rapora yazılı beyanlarını bildirir dilekçe sunmuştur.
Dava itirazın iptali davası olarak açılıp yargılama sırasında davalının iflası nedeniyle kayıt kabul davasına dönüştüğü, bu haliyle alacak nizalı olup iflas masasına ayrıca başvuru yapılmayacağı belirtilmekle mevcut niza karşısında kayıt kabul yönünden yargılama sırasında dönüşmekle sonuca etkili olamayacağı, masaya başvuru şartının bu aşamada beyanlarda nazara alınarak dava ön şartı olarak görülemeyeceği kanaatine varılmakla ayrıca başvuru yapılması için süre verilmesini gerektirir bir durumun olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre davanın; teminat mektubunun haksız olarak nakde çevrilmediği iddiası ile mektup bedelinden kaynaklı alacağın tahsili isteğiyle girişilen icra takibine itirazın iptali isteğiyle açıldığı, uyulan Yargıtay bozma ilamı içeriği ve tüm dosya kapsamına göre, somut olayda teminat mektubunun mahkemenin tedbir talebi bulunmadığı 23/01/2009 tarihinde bankaya ibraz edilmesi nedeniyle bankanın başvurunun yapıldığı tarihte derhal ödeme yapması gerekirken ödemeden kaçınması ve daha sonradan verilen tedbir kararını bu ödememeye gerekçe göstermesinin doğru olmadığı, 23/01/2009 tarihinde mektup bedelini ödemesi gerektiği, mektup bedeli 50.000.000,00 USD olup takip talepnamesi içeriği de nazara alınarak 23/01/2009 tarihinde ödenmesi gerekip, bu tarihten 12/06/2009 tarihine kadar 140 gün için temerrüt faizinin bilirkişi raporunda 1.944.444,44 USD olarak hesaplandığı, talepte nazara alınarak 1.931.506,85 USD olduğu, bu tarihten 16/11/2017 iflas tarihine kadar dosya kapsamı da nazara alınarak dava tarihindeki kur üzerinden yapılan hesaplamada 81.584.395,00 TL asıl alacak, 91.127.660,98 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam iflas tarihi itibariyle alacak 172.712.055,98 TL olmakla bu miktar üzerinden itirazın iptali iken kayıt kabulü dönüşen davanın kabulüne, bu miktarın davacı alacağı olarak davalı iflas masasına kayıt ve kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Dava itirazın iptali iken kayıt kabul davasına dönüşmekle dönüşen dava hali ile davacının yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava kayıt kabul davasına dönüşmekle davanın mevcut hali itibariyle davacı lehine maktu vekalet ücreti takdir edilmiş ve maktu harca hükmedilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
İtirazın iptali iken kayıt kabule dönüşen davanın kabulü ile toplam 172.712.055,98‬ TL’nin davacı alacağı olarak davalı iflas masasına kayıt ve kabulüne,
Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
Alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alınan 809.838,10 TL ile icra veznesine peşin yatırılıp mahsup ettirilen 401.690,20 TL toplamı 1.211.528,30 TL’den mahsubu ile artan 1.211.469,00 TL harç bedelinin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya geri verilmesine,
Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 1.007,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup maktu 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Tarafların işbu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yoluna başvurabileceklerinin belirtilmesine,
Dair oybirliğiyle verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.17/02/2021