Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/329 E. 2021/220 K. 07.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2020/329
KARAR NO : 2021/220

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/07/2020
KARAR TARİHİ : 07/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine davalı … tarafından 16.06.2020 tarihinde … Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı …’ün müvekkili … ve dava dışı 3. kişi olan … 14.03.2017 tarihinde tescili yapılan … Güvenlik Ve Koruma Hizmetleri Anonim Şirketi’nde ortak olarak çalıştıklarını, ortaklık süreleri boyunca şirket işlerinin müvekkili tarafından yürütülmüş olup, davalı taraf ve dava dışı 3. kişi olan …’in şirketin idari ve mali işleri ile çok fazla ilgilenmediğini, şirketin 44.000,00-TL vergi borcu bulunmakta olup, ayrıca şirket adına 168.000,00- TL kredi çektiğini, 06.09.2019 tarihinde davalı … kendisinin bankadan kredi çekmek istediğini, ancak vergi borcundan dolayı kredi çekemediğini bildirdiğini, bunun üzerine müvekkil şirketin işlerinden ve mali durumundan dolayı kredi çekildiğini ve şirketin vergi borcunun olduğunu bildirdiğini, tarafların daha sonra bir araya gelerek, müvekkil …’in şirketin 44.000,00-TL vergi borcunu ve 168.000,00- TL kredi borcunu ödemesi, bunun karşılığında davalı …’ün şirketteki hisselerini müvekkile devretmesi yönünde anlaşmaya vardıklarını, tarafların hisse devrine ilişkin resmi olarak görüşmesinin 28.02.2020 Tarihli Genel Kurul Toplantı ile gerçekleştiğini, ayrıca müvekkili …’in davalı tarafa tüm hak ve alacaklardan dolayı miktarının 212.000,00- TL, vade tarihi 15.06.2020 olan senet verdiğini, müvekkili tarafından şirketin vergi borcu ve şirket adına çekilen kredi borcu ödendikten ve davalı tarafından hisse devri gerçekleştikten sonra, davalı tarafın bu senedi müvekkile geri vereceğini bildirdiğini, 14.11.2019 tarihinde müvekkil tarafından davalı …’ün hesabına ”kredi kapama bakiyesi” açıklamalı kredi borcuna karşılık olarak 44.000,00-TL gönderildiğini, toplam miktarın 260.093,00-TL dekontların ise 168.000,00-TL’lik miktar şirketin vergi borçlarına karşılık olarak, geri kalan miktarın ise şirketin maaş, SGK primi ve diğer ödemelerine ilişkin olduğunu, 23.01.2020 tarihinde şirketin vergi borcu ve şirket adına çekilmiş olan kredi tutarının müvekkili tarafından ödendiğini, müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığını, bu sebeple telafisi mümkün olmayan zararlar doğmaması ve hak kaybı yaşanmaması için öncelikle ve ivedilikle teminatsız olarak veya uygun görülecek bir teminat karşılığında … Müdürlüğü’nün … E. Sayılı İcra Takibinin tedbiren durdurulmasını ve müvekkilin borçlu olmadığının tespit edilmesini, davalı tarafın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; … Güvenlik ve Koruma Hizmetleri Anonim Şirketi’ne ait bütün kuruluş sermayesi ve kuruluş için giderler davalı … tarafından finanse edildiğini, …’ün ortağı olduğu dava dışı “… GRUP MÜHENDİSLİK ASANSÖR MAKİNAELEKTRİK ENERJİ İNŞAAT SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ.” … Bankası’ndan 28/03/2017 tarihinde ₺250.000,- tutarında kredi çekildiğini, daha sonra şirket hesabından …’ün şahsi hesabına aktarılan paranın ₺100.000,- tutarındaki miktarın … Güvenlik Hizmetleri Anonim Şirketi’nin kuruluş aşamasındaki masrafları için, … GRUP MÜHENDİSLİK ASANSÖR MAKİNAELEKTRİK ENERJİ İNŞAAT SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ’ne faiziyle birlikte ödenmek üzere harcandığını, güvenlik şirketinin kurulabilmesi için Emniyet Müdürlüğü’ne güvenlik soruşturması için başvurmak adına ödenen ₺20.000,- …’ten alındığını, güvenlik şirketinin yönetim yeri olan ofisin bir yıllık kirasının peşin olarak … tarafından ödendiğini, 30/03/2017 tarihinde … Güvenlik Hizmetleri Anonim Şirketi’nin hesabına …’ün şahsi hesabından ₺66.800,- gönderildiğini, bütün ödemelerin, …’ün …Finansbank’ta bulunan TR….iban numaralı hesabından havale ile ya da para çekilerek yapıldığını, daha sonra … Güvenlik Hizmetleri Anonim Şirketi aylık taksitler hâlinde davalıya bu borcu ödemeye başladığını, davalının şirket hisselerinin devredilmesinin akabinde davacının toplu olarak davalı …’e ₺44.000,- göndererek yukarıda açıklanan borcu kapattığını, bu ödemenin bonoya konu edilen borç ile bir ilgisi olmadığını, … Güvenlik ve Koruma Hizmetleri Anonim Şirketi’nin vergi borcu olduğunun davacı tarafından diğer iki şirket ortağından gizlendiğini, vergi borcunun varlığı anlaşılınca taraflar arasındaki güven ilişkisi zarar gördüğü için, davacı dışındaki iki ortağın, ortaklıktan ayrılmaya karar verdiğini, dava dilekçesinde öne sürülen kredi ve vergi borcu miktarları gerçeği yansıtmadığını, 2017-2019 arasında davacıya şirket kârından hiçbir ödeme yapılmadığını, davacı …’in şahsi harcamalarını şirket gideri olarak gösterdiğinin ortaya çıktığını, davalının hisse payı devri ve diğer alacakları için davacı tarafından ₺212.000,- tutarlı bono düzenlendiğini, davacı vadesinden sonra geçen 8 ay ve kendisine protesto çekildikten sonra geçen iki ay süresince menfi tespit davası açmadığını, üç ortaklı bir şirketin vergi borcu için bir ortağın başka bir ortak lehine senet düzenlemesi anlamsız olduğunu, haksız davanın reddini, yargılama devam ederken davacı lehine ihtiyati tedbir uygulanmasına karar verilirse dava neticesinde davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminat ödemeye mahkum edilmesini, vekâlet ücreti ile yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı vekili 05/04/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığını, davalı vekili de 13/04/2021 tarihli dilekçesi ile feragati kabul ettiğini ve kendilerinin de yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığını beyan etmişlerdir.
HMK 309. maddesinin 2. fıkrası uyarınca feragat karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmayıp aynı yasanın 311. maddesi uyarınca da kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.
Davacı vekilinin feragati aynı yasanın 309. maddesine uygun olduğundan ve yine aynı yasanın 74. maddesi uyarınca davadan feragate yetkili bulunduğundan davanın vaki feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Feragat nedeniyle davanın reddine,
Peşin alınan 3.719,92 TL harçtan alınması gerekli 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.660,62TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflar istemediklerinden vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.