Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/324 E. 2021/105 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.

8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2020/324 Esas
KARAR NO : 2021/105

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/12/2012
KARAR TARİHİ : 24/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/02/2021

DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; … plaka sayılı aracın 22/06/2011-2012 dönemi itibariyle kasko sigorta poliçesi ile müvekkili şirket nezdinde sigortalı olup, 26/04/2012 tarihinde davacı … şirketine sigortalı … plakalı çekicinin kendisine bağlı … plakalı römork ile …’ün bulunduğu tali yoldan İnebolu yoluna çıkış yapmak istediği sırada yolun çalışma nedeniyle gidiş – geliş olarak kullanıldığına ilişkin herhangi bir uyarı bulunmaması nedeniyle direkt çıkarken çift yönlü olarak kullanılan yolda sağından sunta fabrikası yönünden gelip İnebolu yönüne gitmekte olan … plaka sayılı çekici ve çekiciye bağlı … plaka sayılı römork ile çarpıştığını ve davaya konu trafik kazasının meydana geldiğini, kaza sonrasında sigortalı … plakalı araç üzerinde ekspertiz incelemesi yaptırıldığını, hasarın tespit edildiğini ve müvekkili şirket tarafından sigortalısına 05/06/2012 tarihinde 50.000,00 TL ödeme yapıldığını, davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalı şirketin %100 kusurlu olduğunu, yol yapımı ve bakımını üstlenen şirketlerin yol çalışmalarını gerekli önlemleri alarak ve aldırarak trafik akımını ve güvenliğini bozmayacak tarzda yapmak zorunda olduklarını, müvekkili şirket tarafından davalıya 31/07/2012 tarihinde ihtar yazısı gönderildiğini, ödeme yapılmaması üzerine … Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, itiraz edildiğini itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptali ile takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; kaza tespit tutanağında müvekkili şirkete %100 kusur izafe edildiğini, bu kusuru kabul etmediklerini, müvekkili şirketin 3. kişi olup, adına kazaya karışan bir araç olmadığını, kazanın oluşumunda araç sürücülerinin gerekli dikkat ve özeni göstermemelerinin neden olduğunu belirterek haksız ve dayanaksız davanın reddine, haksız icra takibi nedeniyle davacının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesi isteğinde bulunmuştur.
GEREKÇE : Dava, davacı … şirketine kasko sigorta poliçesi ile sigortalı araçta kaza sonucu meydana gelen ve sigortalıya ödenen hasar bedelinin kazaya sebep olduğu iddiasıyla davalıdan tahsili isteği ile girişilen icra takibine itirazın iptali isteğine ilişkindir.
Mahkememizin 2012/692 esasına kayıtla yapılan yargılamada;
… Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı – alacaklı tarafından, davalı – borçlu hakkında 30.840,00 TL asıl alacak 912,53 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.752,53 TL alacağın tahsili isteğiyle ilamsız takibe geçildiği, ödeme emrinin 18/10/2012 tarihinde tebliğ edildiği, 19/10/2012 tarihli dilekçe ile borca itiraz edildiği anlaşılmış,
… Trafik Şube Müdürlüğü’ne yazılarak kazaya karışan araçlara ilişkin kayıt bilgileri celp edilmiş, … Karayolları 15. Bölge Müdürlüğü’ne yazılarak olay tarihinde kazanın meydana geldiği yerde yol yapım ve bakım işinin yapıldığına ilişkin belgeler celp edilmiş ayrıca … … Ltd. Şti.’ne aynı hususta yazı yazılmış, belgeler celp edilmiş, dosya üzerinde kusur ve hesap yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, kusur uzmanı bilirkişi 30/05/2013 tarihli raporunda; olayda dava dışı … plakalı çekici ve çekiciye bağlı … plakalı tır aracın sürücüsünün kusursuz olduğunu, davalı şirketin yetkililerinin %35 oranında, davacı … şirketine sigortalı araç sürücüsünün %65 oranında kusurlu olduğunu bildirmiş, hasar uzmanı bilirkişi raporunda kusur oranı da gözetilerek yapılan hesaplamada; asıl alacağın 10.794,00 TL, ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş yasal faizin 351,32 TL olmak üzere toplam alacağın 11.145,32 TL olduğunu bildirmişler,
Trafik kaza tespit tutanağı ile alınan tespit raporu arasındaki çelişki de nazara alınarak dosya üzerinde kusur yönünden karayolları fen heyetinden oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor alınmış olup, bilirkişi heyeti 05/11/2013 tarihli raporlarında; olayda; davalı yolda bakım çalışmalarını yapmayı üstlenen şirketin kazanın meydana gelmesinde %35 oranında, davacı … şirketine sigortalı araç sürücüsünün %65 oranında kusurlu olduğunu, dava dışı … plakalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu bildirmişler,
Mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporlarında da açıklandığı üzere ve teknik kusur raporu ve karayolları fen heyetinden oluşturulan üçlü bilirkişi raporu birbirini teyit eder nitelikte olup, bu oranlara itibar edilerek olayda davacı … şirketine sigortalı araç sürücüsünün %65 oranında, yolda bakım çalışmaları işini üstlenen davalı şirketin %35 oranında kusurlu olduğu, davalı şirketin kusur oranına isabet eden hasar bedeline konu asıl alacağın 10.794,00 TL, ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş yasal faizin 351,32 TL olduğu anlaşılmakla bu miktarlar üzerinden davanın kısmen kabulüne, davanın niteliği kusur ve hasar durumu da nazara alınarak alacak likit sayılamayacağından davacı tarafın, kötü niyetle takibe geçildiği hususu kanıtlanamadığından reddedilen miktar üzerinden davalının yasal koşulları oluşmayan tazminat isteklerinin reddine dair 27/11/2013 tarih 2013/664 sayılı karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiş, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 10.03.2015 tarih 2014/23979 Esas, 2015/4105 Karar sayılı ilamıyla bozulmuş,
Yargıtay bozma ilamında, “mahkemece, kusur oranlarının tespiti için kusur uzmanı emekli komiser bir bilirkişiden rapor aldırılmış; 30/05/2011 tarihli bu rapora göre, kazanın oluşumunda davacıya sigortalı araç sürücüsünün asli ve %65 oranında kusurlu, davalı şirket yetkililerinin ise tali ve %35 oranında kusurlu olduğu, karşı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı belirtilmiş; taraf vekillerinin itirazı üzerine Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden aldırılan 05/11/2013 tarihli rapora göre de aynı görüşe iştirak edilmiş; mahkemece, bu raporlardaki kusur oranları hükme esas alınmıştır.
Aynı kazaya ilişkin her iki dosyada kusur konusunda aldırılan bilirkişi raporları tamamıyla birbirinden farklı olup bu farklılık nedeniyle ortaya çıkan çelişkinin giderilmesi gerekir. Eksik incelemeyle hüküm kurulması doğru değildir.
Bu durumda mahkemece, tarafların davaya konu trafik kazasındaki kusur durumlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilerek tüm dosya kapsamına göre kaza tespit tutanağı, bilirkişi raporları ve diğer tüm delillerin irdelendiği ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınması ve daha önce alınan raporlar arasındaki çelişki giderilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.” denilmiş,
Mahkememizin 2016/160 Esasına kayıtla bozma ilamına uyularak yargılama sürdürülmüş,
Uyulan Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda, tarafların davaya konu trafik kazasındaki kusur durumlarının tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığına yazı yazılmış olup 09.05.2017 tarihli raporda … çekici plakalı, dorseli tır aracı sürücüsü …’nun %20 oranında, … çekici plakalı dorseli tır aracı sürücüsü …’nun kusursuz olduğu, davalı … İnşaat Ticaret ve Sanayi Ltd Şti’nin %80 oranında kusurlu olduğu bildirilmiş,
Mahkemece yapılan inceleme, uyulan Yargıtay bozma ilamı içeriği ve tüm dosya kapsamına göre; olayda davacı … şirketine sigortalı araç sürücüsünün %20 oranında, yolda bakım çalışmaları işini üstlenen davalı şirketin %80 oranında kusurlu olduğu, davalı şirketin kusur oranına isabet eden hasar bedeline konu alacağın 30.840,00 TL’nin 80/100’ü olan 24.672,00 TL olduğu, ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş yasal faizin 24.672,00x132x9/36.500,00=803,02 TL olduğu anlaşılmakla bu miktarlar üzerinden davalın kısmen kabulüne, davanın niteliği, kusur ve hasar miktarı da nazara alınarak alacak likit sayılamayacağından davacının, kötüniyetli takibe geçildiği hususu kanıtlamadığından reddedilen miktar üzerinden davalının yasal koşulları oluşmayan tazminat isteklerinin reddine ilişkin 14/07/2017 tarih 2017/598 sayılı karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından temyiz talebinde bulunulmuş, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 26/11/2019 tarih 2018/876 esas 2019/11107 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Yargıtay bozma ilamında; “Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma,toplanan delillere ve beminsenen bilirkişi raporuna göre ;davanın kısmen kabulü ile davalının … Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasında itirazının 24.672,00 TL asıl alacak ve 803,02 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 25.475,02 TL için iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, tarafların tazminat isteklerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigortacısının, trafik kazası nedeniyle kendi sigortalısına ödediği tazminatın rücuen tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece bozma ilamından önce kusur oranlarının tespiti için emekli komiser bilirkişiden aldırılan 30/05/2011 tarihli rapora ve taraf vekillerinin itirazı üzerine Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden aldırılan 05/11/2013 tarihli rapora göre davalı şirketin %35 oranında kusurlu, sigortalı araç sürücüsü …’nun %65 oranında kusurlu, diğer araç sürücüsü …’nun ise kusursuz olduğu belirlenmiş olup belirlenen kusur oranları mahkemece kabul görerek hükme esas alınmıştır.
Aynı kaza ile ilgili olarak diğer araç işleteni … tarafından açılan davacıya, davacının sigortalı aracının sürücüsüne ve davalı şirkete karşı açılan … … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. Karar sayılı dosyasında, kusur oranlarının tespiti için trafik polis memuru bilirkişiden aldırılan 05/11/2012 tarihli rapor ile taraf vekillerinin itirazı üzerine İTÜ Makine Fakültesi öğretim üyelerinden oluşan kusur uzmanı bilirkişi heyetinden aldırılan 18/03/2013 tarihli raporda; davalı şirketin %80 oranında kusurlu, sigortalı araç sürücüsü …’nun %20 oranında kusurlu, davacıya ait araç sürücüsü …’nun ise kusursuz olduğu belirlenmiş olması nedeniyle aynı olayla ilgili kusur raporlarındaki çelişkinin Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınarak giderilmesi yönünde Dairemizin 10.03.2015 tarihli 2014/23979 E. 2015/4105 K. sayılı bozma ilamı üzerine mahkemece,bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada; İstanbul Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 09.05.2017 tarihli raporu ile davalı şirketin %80 oranında kusurlu, sigortalı araç sürücüsü …’nun %20 oranında kusurlu, diğer araç sürücüsü …’nun ise kusursuz olduğu belirlenmiş, belirlenen kusur oranları mahkemece kabul edilerek hükme esas alınmıştır.
… 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasında verilen karar ise; aynı olayla ilgili kusur raporlarındaki çelişkinin Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınarak giderilmesi yönünde Dairemizin 10.03.2015 tarihli 2014/10669 E. 2015/4106 K.sayılı kararı ile bozulmuş olup, bozma ilamı üzerine 2015/475 E. 2017/179 K. sayılı dosyada alınan … Trafik İhtisas Dairesinin 03.06.2016 tarihli raporda davalı şirketin %35 oranında kusurlu, sigortalı araç sürücüsü …’nun %65 oranında kusurlu, diğer araç sürücüsü …’nun ise kusursuz olduğu belirlenmiştir.
Aynı kazaya ilişkin her iki dosyada da bozma sonrasında kusur konusundaki çelişkinin giderilmesi yönünde Adli Tıp Kurumu’ndan aldırılan bilirkişi raporları tamamıyla birbirinden farklı olup bu farklılık nedeniyle ortaya çıkan çelişkinin giderilmesi gerekir. Eksik incelemeyle hüküm kurulması doğru değildir.
Bu durumda mahkemece, … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. K sayılı dosyada kusur yönünden alınan tüm raporların getirtilerek dosyaya eklenmesi, tarafların davaya konu trafik kazasındaki kusur durumlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’na gönderilerek tüm dosya kapsamına göre kaza tespit tutanağı, bilirkişi raporları ve diğer tüm delillerin irdelendiği ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınması ve daha önce alınan raporlar arasındaki çelişki giderilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.” denilmiştir.
Mahkememizin 2020/324 esasına kayıtla bozma ilamına uyularak yargılama sürdürülmüş, … Asliye 1.Hukuk Mahkemesinin karar sayılı dosyada… kusur yönünden alınan tüm raporlar getirtilmiş dosyaya eklenmiş, tarafların davaya konu trafik kazasındaki kusur durumlarının tespiti için Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınmak üzer İstanbul Adli Tıp Kurumuna yazı yazılmış, 01/09/2020 tarihi itibariyle … Trafik İhtisas Dairesinde genişletilmiş uzmanlar raporu düzenlenilmeye başlandığı belirtilerek işlem yapılmaksızın dosya iade edilmiş, Yargıtay bozma ilam doğrultusunda Adli Tıp Kurumu … Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Kurulundan tüm dosya kapsamına göre kaza tespit tutanağı, bilirkişi raporları ve diğer tüm delillerin irdelendiği, çelişkiyi giderir gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınmış olup 11/01/2021 tarihli raporda ayrıntıları ile açıklandığı üzere sürücü …’nun olayda % 20 oranında kusurlu olduğu sürücü …’nun kusursuz olduğu, yol yapım, bakım ve denetiminden sorumlu kurum/kuruluşun % 80 oranında kusurlu olduğu, oy çokluğu ile karar verildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan inceleme, uyulan Yargıtay bozma ilamı içeriği, alınan tüm raporlar ve çelişkiyi giderir denetim ve hüküm kurmaya elverişli Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu (Genel Kurul) rapor içeriği de nazara alındığında tali yoldan ana yola çıkan araçlar için yolun iki yönlü olduğuna ve yol çalışması olduğuna dair herhangi bir trafik işaret ve levhası ve yol üzerinde yolun iki yönlü olduğuna dair herhangi bir uyarıcı işaretlemenin bulunmaması, mahal şartları, araçların çarpıştıkları nokta, araçların son konumları ve olayın meydana geliş şekli dikkate alındığında sürücü …’nun kavşak mahalline geldiği sırada dönüş yapamadan evvel yolun her iki tarafında kontrol altında bulundurup dönüşünü dar kavisle tedbirli bir şekilde yapmadığı ve karşı yönden gelen araca karşı zamanında etkin tedbir almadığı kazada tali kusurlu olduğu, sürücü … yönetimindeki aracıyla trafik akışını iki yönlü olarak sağlandığı yolda şeridini takiben seyir halinde olduğu esnada dönüş yapan araç ile çarpıştığı ve meydana gelen kazada kusurunun bulunmadığı, yol yapım, bakım ve denetiminden sorumlu kurum/kuruluşun kaza mahallindeki kavşakta tali yoldan gelen araçlar için yolda çalışma olduğunu ve ana yolda ki trafik akışının iki yönlü olarak sağlandığına dair gerekli ve yeterli işaretlemeleri yapmadığı ve tali yoldan çıkarak dönüş yapan sürücüler açısından tehlike ortamı oluşturarak kazanın oluşumuna sebebiyet verdiği ve meydana gelen kazada asli kusurlu olduğu, dosya kapsamı ve rapor içeriği itibariyle olayda davacı … şirketine sigortalı araç sürücüsünün % 20 oranında, yolda bakım çalışmaları işini üstlenen davalı şirketin % 80 oranında kusurlu olduğu, davalı şirketin kusur oranına isabet eden hasar bedeline konu alacağın 30.840,00 TL’nin 80/100 olan 24.672,00 TL olduğu, ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş yasal faizin 24.672,00 X 132 X 9 / 36.500,00 = 803,02 TL olduğu anlaşılmakla bu miktarlar üzerinden davanın kısmen kabulüne, davanın niteliği, kusur ve hasar miktarı da nazara alınarak alacak likit sayılamayacağından davacının, kötü niyetle takibe geçildiği hususu kanıtlamadığından reddedilen miktar üzerinden davalının yasal koşulları oluşmayan tazminat isteklerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile davalının … Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasında itirazının 24.672,00 TL asıl alacak, 803,02 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 25.475,02 TL için iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Tarafların tazminat isteklerinin reddine,
Alınması gerekli 1.740,20 TL harç peşin alınan 471,55 TL ile bozma öncesi kararla davalı tarafça yatırılan 289,79 TL ve 978,86 TL toplamı 1.268,65 TL ile karşılanmakla ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 1.948,25 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranlarına göre takdiren %80,22’si olan 1.562,89 TL ile 21,15 TL başvurma ve 471,55 TL peşin harç toplamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan bir adet vekalet tasdik harcı 3,30 TL ve posta gideri 160,40 TL olmak üzere toplam 163,70 TL yargılama giderinin %19,78’i olan 32,38 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup, kabul edilen miktar üzerinden AÜTT madde 13/1 uyarınca 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup, reddedilen miktar üzerinden AÜTT madde 13/1 uyarınca 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
Tarafların işbu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yoluna başvurabileceklerinin belirtilmesine,
Dair verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.24/02/2021

Katip …

Başkan …

Yargılama Gideri Dökümü
Davacı
Vekalet Tasdik Harcı : 3,30 TL
Posta Gideri : 344,35 TL
Bilirkişi Ücreti : 1.600,00 TL
Dosya : 0,60 TL
+
Toplam :1.948,25 TL