Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/309 E. 2021/135 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/309 Esas – 2021/135
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2020/309
KARAR NO : 2021/135

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 10/07/2020
KARAR TARİHİ : 04/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirkete ait ve davalı şirket tarafından 227528763 poliçe numaralı genişletilmiş maksimum kasko poliçesi ile sigortalanmış olan … plaka numaralı aracın 06/10/2019 tarihinde gerçekleşen trafik kazası neticesinde perte ayrıldığını, davalı şirket tarafından uygulanan pert işlemi prosedürü doğrultusunda aracın davalı şirkete satışı yapıldığını ve davalı şirket tarafından müvekkili şirkete 345.000,00 TL ödeme yapıldığını, ancak aracın … … marka ve 2017 model olup davalı şirket tarafından ekspertiz incelemesi yaptırılırken aracın kilometresi önceden hasarsız olması ve standart harici ek özellikleri göz önünde bulundurulmadığını, davalı şirket tarafından yapılan ödemenin aracın rayiç bedelinden düşük olduğunun aşikar olduğunu, davalı şirketle mail ortamında yapılan yazışmalarda müvekkili şirkete teklif edilen bedelin aracın rayiç bedelinden düşük olduğunun anlaşıldığını, uyuşmazlık hususunda arabulucuya başvurulduğunu, anlaşma sağlanamadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile … plakalı aracın rayiç bedelinin altında kalan eksik ödemelinin şimdilik 1.000,00 TL’sinin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zarar gören kişilerin sigorta şirketine başvurulmaksızın sigorta şirketi aleyhine doğrudan doğruya dava açma veya tahkim komisyonu nezdinde başvuruda haklarının bulunmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının da hukuken mümkün olmadığını, esasa
ilişkin olarak da; … plakalı aracın 26/07/2019-2020 tarihleri arasında müvekkili şirketçe ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, yapılan eksper incelemesi sonucu aracın perte ayrılmasının uygun olduğu kanaatine varıldığını, araç rayiç bedelinin davacı tarafça 345.000,00 TL olarak ödendiğini, bedel üzerinden anlaşılıp ödeme yapılmasına rağmen başvuranın tahkim yoluna başvurmasının iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunu yerine getirdiğini, aracın onarımının ekonomik olmadığını, faiz başlangıç ve türüne ilişkin taleplerin hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davalı sigorta şirketine yazılarak davacı ile yapılan ibraname, mutabakatname ve tazminat makbuzu celp edilmiştir.
Mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre; davalı sigorta şirketi tarafından görevli eksper tarafından 08/10/2019 tarihinde yapılan ekspertiz incelemesi sonucu aracın perte ayrılması kabul edilmiş ve onarım mümkün olmasına rağmen talebe istinaden 345.000,00 TL pert işlemi uygulanmasında karşılıklı mutabakat sağlanması üzerine, davacının hesabına 14/11/2019 tarihinde 345.000,00 TL’nin havale edildiği ve davacı tarafından davalıya mutabakatname ve ibraname düzenlendiği anlaşılmıştır. Davacı tarafında sunulan ibranemede “fazlaya dair yasal haklarım saklı kalmak kaydıyla” ibaresi şerh düşülmüş ise de davalı tarafından sunulan mutabakatnama/ibraname ve ibranamede bu şerh yer almamaktadır. Taraflara verilen süreye rağmen bu belgelerin aslı da sunulmamıştır. Davalı tarafından sunulan mutabakatnama/ibraname ve ibranamede davacı davalının kasko poliçeisgereği tüm taahhütlerini yerine getirdiğini beyan ederek ibrayı aşan bakiye alacak haklarında feregat etmiştir. Davacı tarafında sunulan ibranemede “fazlaya dair yasal haklarım saklı kalmak kaydıyla” ibaresi şerh düşülmüş ise de bu belgenin aslı sunulmadığından davalı tarafından sunulan el yazısı içermeyen mutabakatnama/ibraname ve ibranameye itibar edilmiştir.Açıklanan bu nedenlerle davacının ibrayı aşan bakiye alacak haklarında feregat ettiği anlaşıldığından davacının davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile kalan 4,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup, A.A.Ü.T. Madde 13/2 uyarınca 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/03/2021