Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/295 E. 2021/380 K. 11.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2020/236
KARAR NO : 2021/428

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/06/2020
KARAR TARİHİ : 25/06/2021
G.K.YAZIM TARİHİ : 12/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; 14/09/2019 tarihinde davalı … … ait diğer davalı … … kullandığı … plakalı tankerin, sigortalarına ait akaryakıt istasyonundaki yer altı tankına yaptığı yanlış dolum nedeniyle tankta bulunan yakıtın akreditesi bozularak zayi olduğunu, bu nedenle sigortalıya 25/10/2019 tarihinde 40.670,27 TL ödeme yapıldığını, söz konusu zararın meydana gelmesinde davalılar % 100 kusurlu olup TTK’nun 1472 vd. maddeleri gereğince ödenenin rücuen davalılardan tahsili istendiği , ödemediklerinden aleyhlerinde … Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takibe geçildiğini, borçluların haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek; haksız itirazın iptaline, takibin devamına alacağın % 20′ sinden aşağı olmamak üzere davalılar aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde; söz konusu tankerde yakıtın tanka boşaltılmasında müvekkillerine atfı kabil bir kusuru olmadığını, istasyon yetkilisi …’ın gösterdiği yere tanker sürücüsü müvekkili … tarafından dolum yapıldığını, dolum yapılan yerde benzin yada mazot ayrımını gösteren herhangi bir işaret levha yada yazı bulunmadığını, bu nedenle müvekkillerinin bir kusurunun olmadığını, müvekkillerinin sorumluluğunun sadece yakıtın taşınmasına ilişkin olduğunu, yakıtın boşaltımına ilişkin yetki ve sorumluluklarının olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep ve cevap vermiştir.
DELİLLER , DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, sigorta poliçesi kapsamında sigortalıya ödenenin, zarara neden olan davalılardan rücuan tahsili amacıyla başlatılan ilamsız takipte itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili delil olarak; müvekkili şirkete ait 208349 nolu hasar dosyası, sigorta poliçesi ve bilirkişi incelemesine, davalılar delil olarak; taşımaya ilişkin faturalara, kamera kayıtlarına, tanık, bilirkişi incelemesi ve yemine dayanmıştır.
… Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı … tarafından, davalılar aleyhinde 40.670,27 TL asıl alacak, 1.615,39 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 42.285,66 TL tutarındaki alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlattığı, borçluların süresi içinde takibe itirazları nedeniyle takibin durduğu ve işbu davanın yasal süresinde açıldığı görülmüştür.
Sigorta hasar dosyası celp edilip incelendiğinde; davacı tarafından … Turizm İnş.Temizlik Ltd.Şti.’ne ait … Pursaklar/ Ankara adresindeki akaryakıt istasyonunu 14/03/2019-2020 tarihleri arasında için sigorta edildiği, poliçeden kapsamında sigortalının başvurusun da; 14/09/2019 tarihinde davalı … ….ya ait ve diğer …ın kullanmış olduğu … plakalı tanker ile yer altı tankına yanlış dolum yapıldığından meydana gelen zararın talep edildiği, sigortaca yapılan eksper incelemesi ve raporundan sonra sigortalıya 25/10/2019 tarihinde 40.670,27 TL’nin ödendiği anlaşılmıştır.
24.04.2019 tarihli 30754 sayılı RG de yayımlanan Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması Hakkındaki Yönetmelik 15/1. a. vd madde hükümlerine göre , boşaltana tehlikeli maddenin boşaltımı öncesinde, sırasında ve sonrasında özen yükümlüğü getirilmiştir. Buna göre tankerde bulunan yükle ilgili bilgileri inceleme ve belgeleri karşılaştırarak boşaltılacak yükün doğru yük olduğunu tespit yükümlüğü getirilmiştir. İlgili yönetmelik hükümlerinde aksine bir sözleşme (yani taşıyan ile bu sorumluluğun taşıyana bırakıldığına dair sözleşleme )yok ise, yükün boşaltımın da alıcının boşaltan olarak sorumlu kılındığı görülmektedir. Dosyamızda söz konusu taşımada taşıyan yada sürücü ile boşaltım sorumluluğunun verildiğine dair bir sözleşmenin bulunduğu iddia vede ispat edilmemiştir. Yine aynı yönetmeliğin 4. maddesi hükümlerinde; akaryakıt istasyonunda , akaryakıt konacak yer altı tanklarına yakıt dolumu ve yakıt çekilmesi işlemleri sırasında bu işlemlere nezaret edecek , akaryakıtın tehlikeli madde olmasından kaynaklı gerekli tüm iş ve işçi sağlığı ve güvenliğine yönelik tedbirleri alacak bir operatör olması gerekliliği vurgulanmıştır.
Tarafların delilleri toplandıktan sonra akaryakıt konusunda uzman hesap bilirkişisinden alınan raporda; dosya kapsamındaki bilgilerden , söz konusu akaryakıt istasyonunda tankerden tehlikeli madde olan akaryakıtın boşaltım işlemleri için , akaryakıt istasyonu tarafından operatör sağlanmadığı ve boşaltım işlemine nezaret edilmediği, yakıt taşıyan sürücü ve nakliye firmasının akaryakıtı boşaltacağı yeri tespit etmesi şeklinde bir yükümlülüğü bulunmadığı, yine sigortalı ile davalılar arasında boşaltma işlemine dair bir hizmet sözleşmesinin bulunmadığı, davalıların boşaltan sıfatına haiz olmadıkları, taşıyan sıfatına haiz oldukları ve akaryakıt boşaltacak yerin tespiti yönünde bir yükümlülüklerinin bulunmadığı , yine söz konusu boşaltım işlemi sırasında sigortalı tarafından bir operatörün görevlendirilmediğinin tespit edildiği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, dava, cevap, takip dosyası , sigorta hasar dosyası ve bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı … şirketine sigortalı akaryakıt istasyonunda , davalı …’ya ait, diğer davalı … Balın kullandığı … plakalı tanker ile yer altı tankına yanlış dolum yapılması nedeniyle meydana gelen zarardan , davalıların sadece taşıma ile sorumlu oldukları boşaltıma ilişkin bir sorumlulukları olmadığı gibi sigortalı akaryakıt istasyonu tarafından operatör sağlanmadığı ve boşaltım işlemine nezaret edilmediğinden davalılara atfedilecek herhangi bir kusurun bulunmadığı , davacının ödediği zararı davalılardan talep edemeyeceği anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklana nedenlerle;
Davacının davasının REDDİNE,
Alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alınan 510,71 TL’den mahsubu ile artan 451,41 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığında
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalılar davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 6.297,14 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Tarafların işbu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yoluna başvurabileceklerinin belirtilmesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı iş ve duruşma yoğunluğu nedeniyle verilen kararın hüküm özeti açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/06/2021

Katip …

Hakim …