Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/248 E. 2021/131 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R

ESAS NO : 2020/248 Esas
KARAR NO : 2021/131

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/06/2020
KARAR TARİHİ : 04/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/03/2021

DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin 3996 sayılı bazı yatırım ve hizmetlerin Yap-İşlet-Devret modeli çerçevesinde yaptırılması hakkında kanun hükümlerine göre YSS Köprüsü ve Kuzey Çevre otoyolu’nun işletme hakkı sahibi olduğunu ve davalının işletme hakkı müvekkili şirkette bulunan köprü ve otoyolları kullanan gerçek kişi olduğunu, geçişlerin 6001 sayılı karayolları genel müdürlüğünün hizmetleri hakkında kanunun 30/5 maddesi kapsamında ücretlendirilerek ve aynı düzenleme kapsamında ücret ödemeksizin yapılan geçişlerin, geçiş ücretinin dört katı tutarında ceza uygulaması yapıldığını, bununla birlikte geçiş tarihini izleyen 15 günlük sürede geçiş ücretini ödeyenlere aynı yasanın 30/7 maddesi uyarınca ceza uygulaması yapılmadığını, davalı adına kaydı bulunan 7 adet aracın muhtelif saat ve tarihlerde ücret ödemeksizin köprü ve otoyol geçişleri yaptığını, bedeli ödenmeyen geçiş ücretlerinin ve bu ücretlere ait gecikme cezalarının, bu ücretlerin icra takip tarihine kadar işlemiş faiziyle faizlerin KDV’leri toplamının 33.502,13 TL olduğunu, ödeme yapılmaması üzerine … Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edildiği, arabulucuya başvurulduğunu, anlaşma sağlanamadığını belirterek itirazın iptali ile %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili kooperatife ait icra dosyasına konu edilen araçların geçiş ücretlerinin tamamının HGS – OGS hesaplarından o an için hesaptan ödendiğini ve hesapta para bulunmasa da 15 gün içerisinde hesapta para bulundurularak ödemenin gerçekleştirildiğini, davacı şirketin genel ve yerleşmiş uygulamasının bu şekilde olduğunu ancak müvekkili kooperatifin köprüden geçişlerinden sonraki 15 gün içinde HGS hesabında yeterli bakiye bulundurmasına rağmen davacı şirket tarafından geçiş ücretinin tahsil edilmediğini, davacı şirketin kendi sorumluluğunu yerine getirmediğini ve bu durumdan tüketici olan müvekkili kooperatifin sorumlu olduğu düşüncesiyle geçiş ücretinin 4 katı tutarındaki miktarı tahsil etmek amacıyla takip başlattığını, takibin ve açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
GEREKÇE : Dava, ihlalli geçiş nedeniyle tahakkuk ettirilen geçiş ücreti ve cezanın tahsili istemiyle başlatılan takibe itirazın iptali isteğine ilişkindir.
… Müdürlüğü’nün …. sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı – alacaklı tarafından davalı – borçlu hakkında ihlalli geçiş listesine dayalı olarak toplam 73.937,89 TL alacağın tahsili isteğiyle 05/12/2017 tarihinde ilamsız takibe geçildiği, ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süresinde sunulan dilekçe ile yetkiye ve borca itiraz edildiği, yetki itirazında yetkili olduğu iddia edilen icra müdürlüğünün de belirtildiği, takibin bu aşamada durdurulmuş olduğu anlaşılmıştır.
Deliller toplanıp dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi raporunda; davacı vekilince dosyaya sunulan CD içindeki 175 satırlık listede dava konusu edilen 7 aracın otoyol geçiş bilgilerinin olduğunu ancak otoyol isimleri belirtilmediğinden bu listede belirtilen tüm çıkış istasyonlarının dava konusu Kuzey Marmara Otoyoluna ait olup olmadığının bu listeden anlaşılamadığını, bu listeye göre davacının 6.074,65 TL geçiş ücreti alacağı ile bunun 4 katı tutarında 24.298,60 TL gecikme cezası alacağının olduğunu bildirmiştir.
Davalı taraf icra dairesinin yetkisine itirazda bulunmuş olmakla öncelikle bu itirazın değerlendirilmesi gerekmiştir.
Davanın dayanağını oluşturan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesi “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. (Mülga ikinci ve üçüncü cümle: 16/5/2018-7144/18 md.).” hükmünü içermektedir.
İtirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılan davalardır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK’nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile usul Kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır.
İİK’nın 50. maddesi; “(Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir.
Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur.
İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur.” düzenlemesini içermektedir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde, itirazın iptaline konu Ankara … Müdürlüğü’nün…. Esas sayılı dosyasında, davalı icra dairesinin yetkisine de itiraz ederek Tarsus İcra Dairesi’nin yetkili olduğunu ileri sürdüğünden mahkemece öncelikle tetkik merciinin (icra hukuk mahkemesinin) yerine geçerek, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89/1-1 bendi gereğince; para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Takip ve dava konusu olan geçiş ücretinden kaynaklanan tutar ile birlikte para cezasının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenecek para borçlarından biri olarak kabul etmek mümkün değildir. Zira, 6001 sayılı Kanun’un 30/5.maddesinde, sadece geçiş ücreti değil aynı zamanda geçiş ücretinin dört katı tutarında para cezası öngörülmüştür. Para cezasından kaynaklanan bir borcun Türk Borçlar Kanunu’nun 89.maddesinde düzenlenen borçlardan olmadığı gözetilmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir.
İtirazın iptâli davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli takip yoksa itirazın iptâli davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir takibin varlığından söz edilemez. O halde mahkemece, icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği gözetilerek eldeki dava da öncelikle bu itiraz incelenerek doğru bir şekilde karar verilmelidir. Hukuk Genel Kurulunun 06/04/2004 tarih, 2004/19-410 esas, 2004/471 karar sayılı ilamı da bu yöndedir. İlâmsız icrada genel yetkili icra dairesi borçlunun ikametgahındaki icra dairesidir. Diğer yandan ihlalli geçişin yapıldığı para cezasına konu eylemin gerçekleştirildiği yerdeki icra dairesi de özel olarak yetkilidir.
Somut olayda, davalı borçlunun ikametgahının Tarsus olduğu ve ihlalli geçişten kaynaklanan para cezasına konu eylemin gerçekleştirildiği yerin de Ankara yargı çevresinin dışında olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, yetkili icra dairesi davalının ikametgahının bulunduğu Tarsus yada ihlalli geçişten kaynaklanan para cezasına konu eylemin gerçekleştiği yerdir. Davalının Ankara icra dairesinin yetkili olmadığına, yetkili icra dairesinin kendi seçimine göre de Tarsus icra dairesi olduğuna dair icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazı usul ve yasaya uygundur. Bu nedenlerle Ankara icra dairesinin yetkili olmadığı ve ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığı anlaşıldığından davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yetkili yerde takip yapılmadığından davanın reddine,
Alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alınan 202,45 TL’den mahsubu ile artan 143,15‬ TL harç bedelinin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya geri verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan vekalet tasdik harcı 7,80 TL’den ibaret yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup, 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dava usulden reddedildiğinden yetkili yerde dava açılması halinde mükerrer tahisle sebebiyet vermemek için arabuluculuk gideri hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.
¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.