Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/208 E. 2021/235 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2020/208
KARAR NO : 2021/235

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/09/2019
KARAR TARİHİ : 15/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; DSİ Genel Müdürlüğü tarafından ihalesi yapılan “Siverek İçme Suyu İsale Hattı Yapım İşi” ihalesinin davalı şirketin uhdesinde kaldığını, davalı şirket ile müvekkili arasında da söz konusu iş ile ilgili olarak 26/01/2017 tarihinde alt yüklenicilik sözleşmesi yapıldığını, davalı şirketten kaynaklanan nedenlerle işe geç başlanabildiğini ve sözleşmeye konu işin 31/05/2018 tarihinde müvekkili tarafından bitirildiğini, işin tamamlanmasını müteakip kesin hesabın yapılması, bakiye alacaklarıın ödenmesi ve davalı şirkette bulunan teminatının iade edilmesi için müvekkili tarafından yapılan tüm girişimlerin sonuçsuz kaldığını, davalı şirketin kendi yetkililerinin hesaplama yapıp imzaladığı kesin hakediş raporu, şirket yetkilisi ve sahibi tarafından onaylanmadığını, davalı şirket yetkililerinin kendi imzalarıyla kabul ettiği bakiye alacak miktarının dahi ödenmediğini, davalı şirkete kendi elemanlarının hesaplayıp imzaladığı bakiye alacağın ödenmesi için yapılan başvuruların da sonuçsuz kaldığını, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla 105.280,99 TL bakiye alacağın 31/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, davalıda kalan teminatın iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın iddialarının aksine müvekkili firmanın davacıya yer teslimini geç ifa etmesinin mümkün olmadığını, müvekkili firma tarafından yer teslimi sözleşmenin imzalanması ile gerçekleşmiş olup işe geç başlayan davacının kendisi olduğunu, aksi durumun davacı tarafından ispat edilmesinin gerektiğini, müvekkilinin tüm edimlerini eksiksiz olarak ifa ettiğini, sonuç itibariyle davacının alacağının olduğunu iddia ettiği kesin hakediş raporunun geçersiz olduğunu, bu hakediş raporunda davacı alacağının olduğunu iddia etmekte ise de gerek gecikme cezası gerekse müvekkili şirketin davacının borçlarını ödemiş olması sonucunda davacının müvekkili şirketten alacağı bulunmadığı gibi müvekkili firmada teminatı da kalmadığını, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDERİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, alt yüklenicilik sözleşmesine dayalı alacağın tahsili istemine ilişkindir.
21.07.2007 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 18.06.2007 tarihli 2007/12362 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile esnaf ve tacir ayrımına esas sınırlar belirlenmiş olup, bu kararda, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu 177. maddesinde belirtilen hadlerden, 1. ve 3. bendindeki konularda faaliyette bulunanlarda yarısını, 2. bendeki faaliyetlerde bulunanların bu tutarın tamamını aşanların tacir olacağı belirlenmiştir. Davacının celp edilen vergi kaydına göre davacının hasılat miktarı nazara alındığında davacı tacir sayıldığından mahkememiz görevli görülmüştür.
Mahkememizce aldırılan 18/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Davalı tarafın ticari defterleri ve dosyadaki belgeler dikkate alınarak yapılan inceleme sonucunda; 1-Taraflar arasındaki ilişkinin davacının davalıya beton, demir ve kalıp işçiliği hizmetine konu ticari ilişki olduğu, 2-Davalının defter ve kayıtları ile kayıtlara dayanak teşkil eden fatura ve satışa konu diğer ilişkili belgeleri dikkate alındığında; davacı tarafın resmi defterinin delil vasfının bulunduğu, 3-Davacının muhasebecisine ulaşamadığı ve defterlerini temin edemediği için defterlerinin incelemesinin yapılamadığı, ancak davalı defterlerini delil olarak kabul edeceklerini beyan etmiş oldukları, 4-Davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkiye konu 3 adet hak ediş raporuna mukabil, davalının ilk 2 hakedişine ait faturaları kayıtlarına almış olduğu, 3. Hakedişe dair kayıtlarında bir tahakkuk oluşturmadığı, 3. Hakedişe dair rapor tanzim edildiği, davacı … ile davalı şirketin Finans Müdürü …, Saha Şefi …., Şantiye Şefi … tarafından 08.01.2019 tarihinde imza altına alındığı ve Merkez Teknik Ofis Şefi …. tarafından 10.01.2019 tarihinde imzalanmış olduğu, davalı şirket müdürü tarafından imzalanmadığı için işleme alınmadığı, 5-Davalı şirketin davacının 1. ve 2. Hakediş bedellerine ilişkin olarak davalıya düzenlediği 2 adet fatura toplamının (304.466,97+199.561,90=) 504.028,87 TL’yi davalı cari hesap kayıtlarına almış olduğu, bu tutara mukabil davalının davacıya nakit teminat kesintileri dahil davacıya sağladığı malzeme, yemek bedeli ve davacı personeli için ödediği maaş ve SGK primi kesintileri için toplam olarak 513.543,65 TL ödeme kaydı yapmış olduğu, ödemelerini banka üzerinden yapmış olduğu, kayıtları ile belgelerinin uyumlu olduğu, Davalı kayıtlarında, davacı cari hesabının 31.12.2018 tarihi itibarı ile (513.543,65-504.028,87=) 9.514,78 TL verilen sipariş hesapları bakiyesi kadar davalı lehine alacak bakiyesi bulunduğu, 6-Davalı kayıtlarında davalının 01.03.2018-31.05.2018 dönemine ilişkin üretimlerine ait 3. Hakediş (Kesin Hakediş) bedelinin davalı kayıtlarına alınmadığı, ancak davalının şantiye şefi ve diğer yetkilileri tarafından imzalanmış olduğu, davacının davalıya 3. hakediş raporu mukabili tahakkuk eden üretimlerine konu hakediş bedelinin kesintilerden sonra (120.426,42-15.145,43=) 105.280,43 TL olduğu, ancak davacının fatura düzenlememesi nedeni ile davalının davacıya net hak ediş bedeli 102.056,29 TL’den davacı adına yaptığı yemek gideri için 8.666,90 TL, Damga Vergisi kesintisi tutarı 967,49 TL’yi ve ilk iki hakediş için davalının davacıya fazla ödediği 9.514,78 TL’yi düşmek sureti ile ödeme yapması gerektiği, bu durumda 3.hakediş tutarından düşülmesi gereken tutarların mahsubu ile davalının davacıya ödenmesi gereken bakiye borcunun 04.09.2019 dava tarihi itibarı ile (102.056,29-8.666,90-967,49-9.514,78=) 82.907,12 TL olduğu, 7-Davacının faiz talebine konu alacağının dava tarihi 04.09.2019 ile 18.02.2021 bilirkişi kurul rapor tarih aralığı için 82.907,12 TL bakiye için 16.661,49 TL avans faiz hesaplanması gerektiği tespit edilmiştir.
Taraflar arasında DSİ Genel Müdürlüğü tarafından ihalesi yapılan “Siverek İçme Suyu İsale Hattı Yapım İşi” ihalesi kapsamında 26/01/2017 tarihinde alt yüklenicilik sözleşmesi yapılmıştır. Davacı sözleşme kapsamında edimlerini yerine getirmesine rağmen davalının son hak ediş bedelini ödemediğini, davalı ise davacın edimlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmediğini iddia etmektedir.
Davacının yapmış olduğu işe ilişkin düzenlenen hak ediş raporu davacı … ile davalı şirketin Finans Müdürü …, Saha Şefi … tarafından 08.01.2019 tarihinde imza altına alınmış ve Merkez Teknik Ofis Şefi …. tarafından 10.01.2019 tarihinde imzalanmış olup, davalı şirket müdürü tarafından imzalanmamış ise de ,hak ediş raporu davalının saha çalışanları tarafından imzalanması davalının yapmış olduğu işleri tevsik etmesi bakımından yerinde görülmüştür. Davalı 3. ve kesin hak edişe konu işlerin yapılmadığı veya eksik veya ayıplı yapıldığına ilişkin ispata elverişli delil de sunmamış olup, yapılan işlerin ve alacağın tespiti bakımında bu hak ediş raporuna itibar edilmiştir. Bu kapsamda davacının davalıya 3. hakediş raporu mukabili tahakkuk eden üretimlerine konu hakediş bedelinin kesintilerden sonra (120.426,42-15.145,43=) 105.280,43 TL olduğu, ancak davacının fatura düzenlememesi nedeni ile davalının davacıya net hak ediş bedeli 102.056,29 TL’den davacı adına yaptığı yemek gideri için 8.666,90 TL, Damga Vergisi kesintisi tutarı 967,49 TL’yi ve ilk iki hakediş için davalının davacıya fazla ödediği 9.514,78 TL’yi düşmek sureti ile ödeme yapması gerektiği, bu durumda 3.hakediş tutarından düşülmesi gereken tutarların mahsubu ile davalının davacıya ödenmesi gereken bakiye borcunun 04.09.2019 dava tarihi itibarı ile (102.056,29-8.666,90-967,49-9.514,78=) 82.907,12 TL olduğu anlaşıldığından davacının davasının kısmen kabulü ile 82.907,12 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının kısmen kabulü ile 82.907,12 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 5.663,38 TL harçtan 1.798,09 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 3.865,29 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 345,10 TL posta ve tebligat gideri, 2.250,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.595,10 TL yargılama giderinin kabul oranı üzerinden (% 78,75 kabul) 2.043,64 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacının dava açarken ödediği 1.842,49 TL peşin ve başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin 1.039,50 TL sinin davalıdan 280,50 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 11.577,93 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davanın reddedilen bölümü için kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.
¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.